Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 60-80 / Aktif Sayfa : 4
Endişenizi ve kaygınızı alt etme zamanı! Kaygı çok etkili ve güçlü bir duygudur. Kararlarımızdan şüphe etmemize ve kendimizi sorgulamamıza, gelecek için endişelenmemize, günlerimizi duygusal çalkantılarla geçirmemize neden olur. Kaygı, perdenin arkasındaki bir sihirbaz gibidir, tehlikede olmadığımızda tehlikede olduğumuza ikna etmek için bize ince oyunlar oynar. Panik, endişe, kaygı ve fobilere farklı tepkiler veriyoruz. Endişenin de üzerimizdeki etkisini anlayıp ona doğru karşılık vermeyi öğrendikten s
‘Kendi canına okumaya’ son veren bir bilim kitabı! Hayatınızı, ele geçirmek için can attığınız fırsatlardan kaçıp “Ne yapayım, ben böyleyim!” diye düşünerek mi geçirdiniz? Bu hâlinizi unutun! Değişebilirsiniz. Üstelik bunun için onlarca yıl boyunca sizin gevezeliklerinizi dinledikten sonra nihayet kendi hayallerini gerçekleştirmeyi dört gözle bekleyen olağanüstü bir terapiste ihtiyacınız yok! İşleri Yoluna Koyma Bilimi’nde Alkon, sinirbilim, davranış bilimi, evrimsel psikoloji ve klinik psikolojiden e
RÜZGAR GİBİ, DALGA GİBİ: Bir Psikanalistin Penceresinden Övülmeye Olan İhtiyacımız ve Hayallerimiz Stefano Bolognini Tutkunun doğası, yanılsama, hayal kırıklığının yaşamdaki rolü, kahramanlığı neyin oluşturduğu… Sahnenin büyük konulara ayrıldığı, büyüleyici bir mizahın arka plandan göz kırptığı, cezbedici bir yakınlıkla psikanalitik kavramların iç içe geçtiği Rüzgar Gibi, Dalga Gibi Stefano Bolognini’nin eşsiz anılarıyla hem bir öykü kitabı hem de psikanalitik değerlendirmeleri içeren bir yol gösterici.
Satın aldığınız bir kulaklık veyahut saç düzleştirici dahi yanında kullanım kılavuzuyla gelirken, tüm dünyayı algılayıp yolumuzu çizmemize imkan sağlayan beynimizin nasıl çalıştığına pek az kafa yormamız tuhaf değil mi? Dr. John Paul Minda’nın İnsan Nasıl Düşünür ile yaptığı şey bu aslında. Herkes için kolay ve anlaşılır bir zihin kullanma kılavuzu sunmak. Elbette bu kılavuz, okuyucusuna üstün bir kullanım kabiliyeti vadetmiyor. Yaptığı şey, kafamızın içindeki protein ve yağdan oluşan o kıvrımlı şeyin nasıl
Bir cenaze evinde olduğunuzu hayal edin, en çok hangi cümleyi duyuyorsunuz? “Başın sağ olsun.” “Zaman her şeyin ilacı.” “Ağla, açılırsın.” “Pidenin yanına ayran verecek misiniz?” Yakınını kaybeden birine ne hissettirdiği düşünülmeden edilen bu sözler çoğu zaman can yakıcı olabiliyor. ‘Sağ olmak’ artık kötü bir şeyken, zamanın uçsuz bucaksızlığıyla derman olmadığı ve ağlamanın faydasız kaldığı anlarda, yasa eşlik edenlerin yaptıkları hayata döndürebiliyor. Elinizde tuttuğunuz bu kitap, işte bu kuytu nok
“Psikanaliz tedavisi sağlıklı ve patolojik durumları birbirinden ayıran sınırların aslında zannedildiği gibi keskin olmadığı ve birinden diğerine geçişin mümkün olduğu fikri üzerine kuruludur. Analizdeki kişinin kendisinin de fark edeceği gibi tedavi olmakla kendini tanımak, kendi ruhsallığının derinliklerini kavramak ayrılmaz şekilde iç içe ilerler. Günümüzün en şanslı bireylerinin sanatçılar olduğu söylenebilir, çünkü onların kendi karanlıklarını emanet edebilecekleri emniyetli ve çok zengin potansiyeller
Tükendi
İki yaşındaki kızım Iris kısa süre önce boyama yapmaya başladı. Hepsi birbirine benzeyen kuşlar, balıklar ve balinalar çiziyordu. Bir sabah bir balina çizdi ve "Balina üzgün" dedi. Balinanın daha iyi hissetmesi için neye ihtiyacı olduğunu sordum ve "Ona bakan başka bir balinaya ihtiyacı var" dedi. Sonra benden balinasına bakan başka bir balina çizmemi istedi. Ona üzgün balinanın şimdi nasıl hissettiğini sordum ve "Kendini daha iyi hissediyor" dedi. Doğamız gereği sosyal varlıklarız, başkalarıyla etkileşim v
KUSURLARINA RAĞMEN BİRİNE ÂŞIK OLMAK YOKTUR. KUSURLARA ÂŞIK OLMAK VARDIR. Noksanlık, sakatlık, özür, bozukluk diye tarif edilir kusur sözlükte. Ancak buna karşılık kusursuzluğun anlaşılır, güçlü ve net bir tarifi yok. Kusursuzluk, bir kusurunun olmaması diye açıklanabiliyor en güçlü haliyle. Halbuki kusursuzluk söz konusuysa, mesele çoğunlukla algıyla ilgili... Ne demek mi istiyorum? Kusur vardır, gerçektir, güçlüdür ve nettir ama kusursuzluk yoktur diyorum. Size kusur diye dayatılan da aslında kusur değild
Din, psikoloji, metafiz… Bu kitapta birçok konuda bulabileceğiniz, aklınızdaki sorulara cevaplar var. Psikolojiyi her yönüyle ele alan bu kitap, insanların neyi, ne niyetle yaptığına da cevap veriyor. Kalp huzuruna ulaşabilmek için geçen süreçleri sade bir şekilde okuma fırsatı elimize geçiyor. Bu yolculukta kendimize nefretten, bencillikten ve kusurlarımızı, özellikle kendimizi kabul etmekten geçen serüveni görebiliyoruz. Kusurlarımızı kabul etmek ne kadar önemlidir oysa!
Tükendi
Lennard J. Davis, obsesyonun izini Rönesans kültüründe hâkim olan posesyon (yani şeytan girmesi) ile sürmeye başlar ve bunun obsesyonla ilişkisini inceler... Obsesyonun Kökeni’nin ardından obsesyonun tarihsel sürecini histeri, buharlar, melankoli, hipokondriyle incelemeye başlar ve akabinde delilik kategorilerini genel olarak ele alır ve buna ilişkin örnekler sunar. Bu tarihsel yolculuğun devamında edebiyata geniş bir yer ayırır. Merak ile obsesyon arasındaki ilişkiyi ve monomaniyi inceler. Cinsellik, aşk v
Tükendi
“Sırf onları çözebileceğimizi unuttuğumuz için hayatımızda ve toplumda kaç tane soruna tahammül ediyoruz?”New York Times'ın en çok satan yazarı Dan Heath, alışılmadık problem çözme yöntemine sahip insanlarla yapılan yüzlerce röportajdan edindiği içgörülerden yararlanarak, sorunların ortaya çıkmadan nasıl önlenebileceğini araştırıyor.Hayatta çoğu zaman bir tepki döngüsüne takılıp kalırız. Acil durumlarla ilgilenip yangınları çıktıkları gibi söndürüyoruz. Sorunları birbiri ardına ele alarak aşağıya doğru akış
Tükendi
Ebeveynin mükemmeli mi yoksa yeterlisi mi makbuldür? Ya da şöyle soralım: Mükemmel ebeveyn diye bir şey var mıdır yoksa sadece efsaneleşmiş bir kavram mıdır? Doğru bir iletişimin temelinde ne yatar? Çocuklara karşı sorumluluklarımız nelerdir? Onlara, sosyal düzen ve sınır, mahremiyet ve özgüven algısını nasıl kazandırabiliriz? Hilal Çorbacıoğlu’nun çocuklarla ve ebeveynlerle yaptığı terapilerden ve kendi annelik yolculuğunda edindiği tecrübelerden yola çıkarak kaleme aldığı Çocuklara Eşlik Etme Sanatı, okur
Kazananlar ölülerini kahraman ilan eder, kaybedenler ise birer suçlu. Oysaki savaşta ölenlerin hepsi kucak kucağa yatar toprağın altında. Ruhları ise senelerce savaş alanlarında savaşmaya ve acı çekmeye devam eder. Mantığa aykırı, anlamsız bir safsatadır “barış için savaş” ifadesi. Yaşamak için ölmek, zevk almak için acı çekmek, mutlu olmak için mutsuz olmak ifadeleri ne kadar anlamsızsa “barış için savaş” ifadesi de o kadar anlamsızdır. Günümüzün insanı içsel bir savaş, içsel bir kaos içindedir çünkü tamam
Latincedeki Psyche (ruh) ve logos (bilgi) kelimelerinin bileşiminden oluşan psikoloji, kelime anlamı olarak ruh bilimi demektir. Buradaki ruhtan kasıt felsefedeki veya dindeki ruhla ilgili konular değil, insanın algı, düşünce, zekâ, duygu, davranış gibi tamamı zihin veya beyinin işlevlerinden kaynaklanan süreçlerdir. Tarihi süreci içerisinde psikoloji çok farklı şekillerde tanımlanmıştır. Bu tanımlamalardan kimisi psikolojiyi konu olarak sadece zihinle kimisi de gözlenebilen davranışlarla sınırlandırmıştır.
Zor olan zordur önce bunu kabul etmekle başlayalım. Zorlanıyor olmana da fırsat vermenin kıymetli olduğunu düşünüyorum. Kendine eziyet çektirmeden, zorlandığını fark etmek, hemen geçmesini beklemeden, bununla mücadele etmek ne kıymetlidir. Çünkü biz hemen geçsin isteriz. Hemen geçemeyebilir. Bazen bazı zorluklar diğerlerine nazaran daha uzun sürebilir. Fakat hiçbir zorluk sonsuza dek aynı yoğunluğuyla devam etmez, edemez. Mutlaka azalır, bazen artar, bazen biri bitip, diğeri başlar ama mutlaka azalır. Her
Bu kitapta erkek psikolojisinin nasıl işlediği derinlemesine incelenmektedir. İkili ilişkilerde özellikle erkeklerin psikolojik bakış açısı kadınlar tarafından anlaşılmıyor ve ilişkiyi zora sokuyor. O yüzden bu kitapta erkek psikolojisi tüm çıplaklığıyla masaya yatırılmaktadır. Erkek psikolojisine dair merak edilen bütün konuların özü burada sunulmaktadır. Aslında çoğu erkek kadından ne istediğini gerçekten de bilmez ve bir robot gibi davranır. Çünkü içgüdülerinin ve onların neden olduğu duygularının far
Manevi bakım ve danışmanlık ... doğrultmakla ilgili bir şeydir, tıpkı kapak resminde görüldüğü gibi... hayatın getirdikleri karşısında, hayatın yüküyle beli bükülen insanın yeniden ayağa kalkması için, yeniden doğrulması için yanında olmak, ona eşlik etmektir. Manevi bakım ve danışmanlık her zaman bir çözüm bulmak değildir, çünkü hayatın getirdiklerinin her zaman bir çözümü bulunmaz; ama manevi danışman, böylesine çaresizlikler içinde boğulan insanın yanında olabilir, kurtuluşun mümkün olmadığı güç durum
Psikoterapide Güncel Klinik Yaklaşımları Dizisi “Çift Terapisi”, psikolog, psikiyatr, sosyal hizmetli, danışman ve din adamı gibi geniş bir profesyoneller grubu için rehber niteliğindedir. Alanlarındaki uzmanlar tarafından yazılan “Çift Terapisi”, etkili çift tedavisi konusunda daha etik, esnek ve yaratıcı yaklaşımları sergileyerek değerlendirme, hüküm verme, hipotez kurma ve test etmede paha biçilmez bir kaynak olacaktır. Bu kitabı hem profesyoneller hem de bu alana ilgi duyanlar için çok yararlı buluyo
Uluslararası Psikanaliz Yıllığı 2016 derlemesi Ölüm Dürtüsü tematik başlığını taşıyor. Terör saldırılarının ve şiddetin her türlüsünün giderek yayıldığı günümüz ortamında, her saldırıdan sonra insanlığın ortak yaşama, düşünme, yaratma ve üretme alanının hasar aldığını, Ötekilik kavramının aşındığını, ruh sağlığımızın koruyucusu olan geçiş alanlarının tahrip olduğunu görüyoruz. Derlemenin makaleleri bu yıkıcı ortam üzerine psikanalitik olarak düşünme çabasına katkıda bulunma arzusuyla seçildi. Bilindiği gibi
Tükendi
İnsan bedeni ve özelde de insan yüzü ilâhi hikmetin cüzlerinden biri. Her insan, öncelikle yüzüyle biricik ve eşsiz. Ve bu özelliğiyle yüz, insanın insana açıldığı ilk kapı. Her şey bundan sonra başlıyor. İnsanın insan kardeşleriyle ilk iletişimi çoğu zaman başka bir şeye hacet bırakmayacak şekilde gözün yüze açılmasıyla, yüzün göz tarafından algılanmasıyla gerçekleşiyor. İnsan yüzü suskun bir lisandır denmiş. Ruh ve sîmâ bir nevi aynı lisanı konuşuyorlar. Çünkü her sîmâ yaratılışıyla ruhun dilini terennüm
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 60-80 / Aktif Sayfa : 4