Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3
Yaşamımızın en sevgili varlıkları, en değerli hazinemiz, ümidimiz ve geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızı layıkıyla tanımak ve en iyi şekilde eğitmek; geleceğimizi biçimlendirmektir. Türk çocuk edebiyatının öncülerinden, ünlü eğitimci İbrahim Alaettin Gövsa’ nın Türkiye ‘de pedagoji ve psikoloji alanındaki çalışmaların henüz çok yeni olduğu dönemlerde, 1926’da yazdığı bu eser; çocuk psikolojisini gayet sade ve anlaşılır bir şekilde ve bu konuda bir kılavuz niteliğinde bizlere sunuyor.
Tükendi
Bu kitapta yer alan yazılar, hem psikanaliz hakkında sağlam ve etraflı bilgi vermek hem de genel okuru ve özellikle edebiyatseverleri ilgilendiren konular üzerinde Freud’un neler düşündüğünü belirtmek amacı göz önünde tutularak seçilmiştir. Ünlü Fransız düşünürü Dr. S. Jankelevitch’in “Freud ve Psikanaliz” adlı yazısı, yirminci yüzyılın en önemli öğretilerinden biri olan psikanaliz hakkında bilgi vermektedir. “Cinsiyet Üzerine Üç Deneme” Freud’un önemli eserlerinden biri olarak cinsiyet konusunu psikanaliz
Her olayda biz aklıkarışık ve çıldırmış yaratıklarız. Kendi benliklerimize, birbirimize, manevi ve maddi dünyaya yabancıyız. Hatta gözümüze ilişen ancak benimsemediğimiz bir zaviyeden, deliyiz biz. Yabancılaşmanın bizi beklediği bir dünyaya doğuyoruz. Potansiyel olarak insanlarız ancak yabancılaşmış bir hâldeyiz ve bu hâl sadece doğal bir sistem değil. Hâlihazırdaki kaderimiz olarak yabancılaşma, sadece insanın insana uyguladığı insafsız bir şiddet ile gerçekleştirilir. Bu kitap, günümüzde, kendi benlikleri
EVLİLİK BİR ÇİÇEKÇİ DÜKKÂNI GİBİ FARKLI OLANAKLAR SUNAR; ÇİÇEKLERDEN NASIL BİR BUKET OLUŞTURACAĞINIZ SİZE KALMIŞ… Eşler, evlilik öyküsünün mahrem tanıklarıdır. Evliliğinizde hayatınızın en önemli, en mahrem tanığıyla birlikte olduğunuzun farkında mısınız? Bu tanıklığın derinlerine inen gücünün farkında olmak olgunluk ister. Olgun eşler, birlikte yaşamak için değil, birbirlerini yaşamak için evlendiklerini bilirler. Evlilik yolculuğuna başlarken biricik sermaye olan sevgi, küçülüp yok olabilecek ya da
YAŞAMINDA KENDİSİ OLARAK VAR OLAMAMIŞ BİRİ DUYGU, DÜŞÜNCE VE DAVRANIŞLARIYLA YAŞAMI ÖZGÜRCE KUCAKLAYABİLİR Mİ? “Dünya bazen kapkaranlık gözükür, insan kendini yapayalnız ve değersiz görür, bu duygular da yaşamın bir parçası. Bence sizin, sizi anlayacak biriyle konuşmaya ihtiyacınız var.” Bu kitap, gençlik yıllarımı temsil eden üniversite öğrencisi Timur ile yaşlılık yıllarımı temsil eden emekli psikoloji profesörü Yakup Bey arasında geçen sohbetlerden oluşuyor. Sevdiği kızın kendisini önemsemediğini
ir İnsanın İlişkilerinin Niteliği, O İnsanın Yaşamının Kalitesini Belirler. İnsan, ilişkileri içinde sürekli olarak &`;yeniden tanımlanan” bir varlıktır. İnsan ilişkilerinin temelini ise iletişim süreçleri oluşturur. İki insan birbirinin farkına vardığı anda iletişim başlar. Aynı sosyal ortam içinde yer alan kişilerin söyledikleri sözler ve hareketleri kadar, hareketsizlikleri, susmaları, beden duruşları ve yüz ifadeleri, hepsi anlamlı birer mesaj oluşturur. İyi bir dinleyici, iletişim kurduğu kişinin y
İnanç ve kültürün bilimle harmanlanması olarak nitelenen ve inanç, mezhep, meşrep, ırk, dil, renk ve benzeri ayırımlara girmeden her insanı olduğu gibi kabul edip, saygı ve hoşgörü çerçevesinde maneviyatla ilişkili sorunları konusunda yardıma ihtiyaç duyan kişilere destek olmayı nihai gaye olarak benimseyen Manevi Danışmanlık, danışanın inanç ve kültürünün dikkate alındığı ve buna uygun bir dil kullanılarak iletişimin kurulduğu bir eşlik etme sürecidir. Manevi yönelimli terapiler, danışanlar için gelişim ve
“Kendimize ve başkalarına olan yaklaşımımızı çocukluğumuzdan bu yana bizimle yaşayan yaralarımız belirler.” “Bu kitabı, senin hem daha sakin bir insan hem daha sakin bir ebeveyn olarak, çocuğunla ve kendi çocukluğunla olan ilişkilerini gözden geçirip yeniden düzenlerken keyifle yol almanı sağlayacak bir rehber olması amacıyla yazdım. Sakin kalmak, her tür zorluğun üstesinden gelmenin sırrıdır. Sakin kalabilmek, sağlıklı düşünebilmenin ilk adımıdır ve iki kişi arasındaki yorum farklarına takılıp kalmadan, ge
Çağımızın hastalığı: Zamansızlık, her yere ve her şeye geç kalma korkusu... Oysa geç kalmak iyidir. Hélène L’Heuillet Gecikmeye Övgü’de çocuklukta ısrar etmek, uykusuzluk, annelik, çalışma yaşamının katı kuralları gibi olgular üzerinden zaman(sızlığ)ın hissedilen yüzlerini tasvir ediyor ve hayatı daha iyi anlamak için geç kalmaya davet ediyor bizi. “Geç kalmak tam bir saplantıya dönüştü. Öyle ki her şey bizi erkenciliğe sürüklüyor. Günümüzde çocuklar bile çocukluktan çıkmak için acele etmeliler; hızlı
Tükendi
“Özgür Öztürk’ün Zaaflar Kitabı bana Lorca’nın adını koyduğu bir kavramı, duende’yi hatırlattı: ‘Hiçbir zaman kapanmayacak olan yaralarımızın, iyileşirken ruhumuzdan çıkardığı eşsiz yetenek.’ Öztürk kitabında, zaaflarımızla mücadele etmenin yolunun onları ve kendimizi iyi tanıyıp, ahenkle dans edebilme yetisini geliştirmekten geçtiğini söylüyor. Zaaflarımız belki de duende’mizi bulmanın yollarından biridir. Kendini vazgeçilmez zannetmek ile kendini hiçe saymak dışında bir yol mutlaka vardır. Ne mesnetsiz bi
Tükendi
Bu kitap öğrendiklerimden ve deneyimlerimden süzüp sana sunduğum bir davet... Çünkü çoğu zaman kırık bir kalbin ona sahip çıkan birine ve onu seven insanlara ihtiyacı var. Bunca yıl içinde, birinin iyi olmasını içtenlikle istemenin, iyileşme sürecinin en önemli unsurlarından biri olduğunu gördüm. Dilerim, senin kendini daha iyi hissetmene yönelik içten isteğim, bu satırların arasından sana ulaşır. Dilerim kendi kırık kalbini sevgiyle, şefkatle tutabil. Dilerim kırık kalbini sevgiyle şefkatle tutabilen insan
Tükendi
Din; bireyin duygu, düşünce, tutum ve davranışlarını etkileyen, kişilik yapısının şekillenmesinde katkısı olan, giyim kuşamdan yeme içme alışkanlıklarına ve insani ilişkilere kadar geniş bir yelpazede yaşam biçimlerini belirleyen bir fenomendir. Din, insanoğlunun dünyayı ve varoluşu anlamlandırmasında aşkın bir perspektif sunar. Zorluklar karşısında bireyin daha dirençli olmasını sağlayan din, ortaya koyduğu tatminkâr ve ikna edici açıklamalar ile onu ruhsal açıdan güçlendirir, iç huzur kazanmasına ve yaşam
Bilgeliğin sadece sözde ve soyut bir tavır olarak kalmaması, aksine günlük hayatımızın bir parçası ve yaşam pratiğimizin bir değeri olması gerektiği düşüncesiyle yola çıkan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Bilgelik Psikolojisi 1-2 adını verdiği iki eserle 21 yüzyılın en temel değeri olarak gördüğü bilgeliği masaya yatırıyor. “Rasyonel İnanç, Spinoza’nın Yanılgısı ve Evrimin Evrimi” alt başlığını taşıyan Bilgelik Psikolojisi 1 kuantum sonrası dönemde bilimin ulaştığı veriler ışığında inancın rasyonel akılla nasıl da
Bilgeliğin sadece sözde ve soyut bir tavır olarak kalmaması, aksine günlük hayatımızın bir parçası ve yaşam pratiğimizin bir değeri olması gerektiği düşüncesiyle yola çıkan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Bilgelik Psikolojisi 1-2 adını verdiği iki eserle 21 yüzyılın en temel değeri olarak gördüğü bilgeliği masaya yatırıyor. “Rasyonel İnanç, Spinoza’nın Yanılgısı ve Evrimin Evrimi” alt başlığını taşıyan Bilgelik Psikolojisi 1 kuantum sonrası dönemde bilimin ulaştığı veriler ışığında inancın rasyonel akılla nasıl da
Fonksiyonel Analitik Psikoterapiyi Uygulamaya Yönelik Kapsamlı Bir Kılavuz Bir klinisyen olarak, danışanlarınızın mutluluğu ve iyilik hali için anlamlı ilişkilerin gerekli olduğunu biliyorsunuz. Buna ek olarak, empatik ve şefkatli bir danışan-terapist ilişkisini geliştirmenin tedavi sonuçları üzerinde derin bir etkisi olabilir. Kökleri üçüncü dalga bağlamsal davranış bilimine dayanan fonksiyonel analitik psikoterapi (FAP), danışanın iyileşmesi ve dönüşümü için birincil vasıta olarak terapötik ilişki üzerine
Psikolojik sağlık, tıpkı bir zincir gibidir. Bu zinciri oluşturan halkalar ise insanın başına gelen dertler, sıkıntılar ve sorunlar ile baş edebilmesini kolaylaştıran dinamiklerdir. O halkalardan biri kaybolduğunda zincir açılır ve sağlıklı tüm halkalar da dağılır gider. Tabiat boşluk kabul etmez. Kaybolan her olumlu halkanın yerine bir olumsuz halka gelir ve yer eder. İnsan kendi ruhunun halkalarını kaybettikçe çevresindeki insanların olumsuz davranışları ve olumsuz durumlar, o halkaların yerini yavaş yava
Bize zarar veren insanları neden seviyoruz? “Başlangıçta toz pembe görünen ilişkilerin neden bir kâbusa dönüştüğünü anlamamızı sağlayan kitap.” Sabırlı, cömert ve özverili insanlar neden genellikle bencil, değişime kapalı, otoriter insanlara bağlanır? Bizlere zarar veren ilişkiler döngüsünü nasıl sonlandırabilir ve duygusal manipülasyona karşı nasıl korunabiliriz? Medeniyetin başlangıcından beri erkekler ve kadınlar; gördükleri, hissettikleri ve düşündüklerinden çok görünmez güçler tarafından karşı konul
Tükendi
Hedeflerinizi ve hayallerinizi görmezden gelerek bir gün daha harcamayın! Partnerinizi sevmediğinizi ve hatta kendinizi bile sevmediğinizi fark ederseniz ne olur? Muhtemelen kalbiniz ikiye bölünmüş gibi hissedersiniz ve sonunda her iki parçayı da çöpe atmak zorunda kalabilirsiniz. Belki onarmak için çaba harcamaya karar verirsiniz ama hangi parçayı onarmak istediğinizi anlamak bile bunaltıcı olabilir. Boşanmak tek seçenek midir? Ya içinde olduğunuz ilişkiyi terk etmek kendinizden vazgeçmenin başka bir ver
Başkalarını Kandırmak İçin Kendimizi Nasıl Kandırıyoruz? İnsanlar memelidir ve memeliler de sosyal canlılardır. Beynimiz sadece avlanmak ve yiyecek toplamak için değil, aynı zamanda sosyal olarak da hükmedecek şekilde programlanmıştır. Bunu da genellikle başkalarını veya... kendimizi kandırarak yaparız. Ancak, bencil entrikacılar olsak da öyle değilmişiz gibi davranmak bize yarar sağlar. Gizli güdülerimiz hakkında ne kadar az şey bilirsek o kadar iyidir, bu nedenle ne kadar bencil olduğumuz hakkında konu
Tükendi
Yetişkinlerin sık sık içine düştüğü bir ikilem vardır: “Böyle bir dünyaya çocuk getirmek istemiyorum” diyenler gerçekten haklı mıdır? Yoksa dünya tüm felaketlerine rağmen yaşanmaya değer bir yer midir? Yazar Tom Whyman’ın güncesinden satırlarla açılıyor kitap. “Bugün seni ilk kez gördüm.” Yıllar sonra evladına sunabileceği bir mektubu andıran satırları, can alıcı bir soruyla sonlanıyor: “Senin için, veyahut seninle birlikte doğanlar için, mutlu bir hayat mümkün olabilir mi?” Kolay bir soru değil bu. Zaten
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3