"Ahmet Haşim´in ince, zarif, nükteli, sanatlı, işlenmiş, kadife gibi yumuşak ve açılmış çiçekler gibi olgun nesrini methetmek için ne söylense az gelir. Ekseriyetle pek zeki ve bazen de için için alaycı olan bu nesir hakikaten ne güzeldir! Ahmet Haşim bunlarla ´Bize Göre´ hisler ve fikirler yazmıştır... Hatırlıyorum, Ahmet Haşim, İkdam´da bir ´Bize Göre2 parçasının fikrinden ve kalbinden sızdıra sızdıra bütün yarım gününü geçirecek, akşama doğru bitirir ve imzalardı. En evvel, yazdıklarını birer birer herke

Bir koca dünya, bir büyük kainat! Bir küçük insan, küçücük bir insan Sırtında bir büyük küre taşıyordu Atlas, Atlas sırtında taşımak zorunda kaldığı o küreyle cezalandırılmıştı. Aysel sırtında Kassandra`yı taşıyacak ve mitoloji dirilecekti. Mitoloji Arşin`de, gökyüzünün denize yakın olduğu bir üniversitede canlanıp, lanetini Aysel`in omuzlarına yükleyecekti. Olmaz mı dedim? Olamaz mı Atlas, Apollon, Aysel, Pandora ve daha niceleri bir gerçekliğe ait olamaz mı? İnanmak şart mı diye bir hayli düşündüm doğrusu

Bir ülkeyi ve insanları, o ülkenin 350 yıllık tarihine tanıklık eden bir köprünün, romana adını veren Drina Köprüsünün dilinden anlatan olağanüstü bir roman. Sıradan, kronikçi bir anlatım değil sözkonusu olan. İvo Andriç, doğup büyüdüğü toprakları, efsanelerle, masallarla zenginleştirerek anlatıyor. Köprünün yapılışı, isyanlar, salgınlar, su baskınları, Bosna-Hersekin Avusturya tarafından işgali, ülkeye demiryolunun getirilişi, 1912 Balkan Savaşının acı dolu günleri, bir dünya savaşına yol açan suikast, yin

Ahmet Rasimin çocuk yıllarını ve anılarını topladığı bu eser diğerlerinden farklı bir yapıya sahiptir.

Mehmet Akiften seçme şiirler.

Mevlananın büyük eseri Mesneviden seçilmiş, eğitici ve öğretici hikayelerinden bir demettir.

Bir matematik profesörünün sandal gezintisinde üç kıza anlattığı öykü.

Önce annesini sonra da babasını kaybeden Pollyanna, babasından öğrendiği mutluluk oyunu ile hayata bağlanır.

O gün gölde köpek yarışı vardı. Tüm köy çocukları kıyıda toplanmışlar, merakla sonucu bekliyorlardı. Bağırarak, çağırarak, ıslık çalarak, zıplayarak, alkışlayarak. İlginç bir yarıştı bu. Belki de bu köye özgüydü. Köpekleri yarıştıranlar, çocuklardı. Büyükler yalnızca seyirciydiler. Ama yarış, büyükler arasında, en az küçükler kadar ilgi görüyordu. Yarışa katılacak köpekler, gölün kenarında küçük sahiplerinin yanında yerlerini alır, verilecek komutu beklerdi. Komutu, çocukların "abi" dedikleri 16 yaşlarınd

Kitap okumak tolum içerisinde bize ekstra puan kazandırsa da sınav hazırlığında başka bir katkısı daha vardır. Kitap okuyan ve okudukları çok iyi değerlendirebilen öğrenciler diğer öğrencilere göre daha başarılı olmaktadırlar.

İngiliz şairi, komedi ve trajedi muharriri ve aktördür. Vilyim Şeykspir 1564 senesi nisan ayının 23 ünvü günü İngiltere'de (Stratford - on Avon) kasabasında dünyaya geldi. Ve 23 Nisan 1616 da doğduğu günde 52 yaşını bitirerek öldü.

Marsilya kıyılarına firavun gemisi yaklaşıyordu. Geminin kıyıya çıkmasını bekleyemeyen bir adam sandala atlayıp gemiyi karşılamaya denize açıldı. Adam gemiye yaklaşıdığı sırada genç bir adam iskele tarafına geldi. Elbiseleri uzun zaman yıkanmış olmasa da o elbiseler içerisinde kaptanı andırıyordu. Siyah uzun saçları ve gözleri dik duruşuna asalet yüklüyordu. Her an için çıkacak bir savaşa karşı kendini güçlü korkusuz gösteriyordu. Sandaldaki adam sesini duyurmak için tüm gücüyle bağırdı: -Siz miydiniz Dante

Efsanelerin, onu diğer türlerden de ayıran, en önemli özellikleri; inanış konusu olmalarıdır. Efsanelerde anlatılan olaylar; her ne kadar hayalî gibi dursalar da, gerçekten olmuş gibi, anlatanlar ve dinleyenlerce kabul edilirler. Düz konuşma dili ile bildirilen halkbiliminin diğer türleri gibi kalıplaşmış yapıları olmayan anlatımlardır. Bunun yanında olağanüstülük ve kutsallık özelliği de gösterirler. Elinizdeki kitapta da okuyucular, hem efsane kavramı ve çeşitleri ile ilgili bilgi sahibi olabilecek hem d

Ahmet Hâşim, Bağdatta doğdu. 12 yaşında İstanbula geldi. 1897de Galatasaray Sultanisine verildi. Mekteb-i Hukuka devam etti. İzmir Sultanisinde Fransızca ve Edebiyat Muallimliği, Maliye Nezaret Mütercimliği yaptı. I. Dünya Savaşındaki askerliği sırasında Anadolunun çeşitli yerlerini gördü. Şiirinin temellerinde Şeyh Galib, Abdülhak Hamid, Cenap Şahabettin yatar. Fransız şiirini ve poetikasını tanıdı. Saf şiir nazariyesini benimsedi. Yazarın bu eseri, iki bölümden meydana gelir: Bize Göre ve Bir Seyahatin

Türküler; halkın acısını, derdini, mutluluğunu, kısacası duygu ve düşüncelerini genellikle hece ölçüsü kullanılarak anlatan, bentler ve nakaratlardan oluşan sözlü gelenek ürünleridir. Bu kitap, türkü ile ilgili araştırma yapmak, türkülerimizi okumak ve tanımak isteyen toplumun her kesimine hitap edecek nitelikte bir eserdir. Bu eserde okuyucular, hem türkü kavramı ve çeşitleri ile ilgili bilgi sahibi olabilecek hem de yurdumuzun çeşitli yöresinden seçilmiş türkülerle buluşabilecektir. Kültürümüzün sonraki

Renkli, resimli. Titiz bir anlayışla her bir eser, pedagojik kriterler doğrultusunda incelendi; çocukların ruh dünyasında olumsuz izler bırakabilecek ifadelerden arındırıldı ve üsluplandırıldı. Kitaplarımız, alanında uzman çizerlerce resimlendi. Sonunda ortaya çocukların beğeniyle okuyacakları; kapağı, cildi ve sayfaları rengârenk, şipşirin ve sağlam metinli kitaplar ortaya çıktı.

Hz. Mevlana, Kuran semasında 13. yüzyıl başlarında parlayan nuranî bir yıldız olarak insanlık âlemini aydınlatmaya devam etmektedir. Özellikle Mesnevi-i Manevisi ile gönüllerde taht kurmuştur. Mesnevi, klasik edebiyatımızı derinden etkileyen manzum bir eser olarak iç içe hikâye ve bu hikâyelerden çıkarılan ibretli derslerden meydana gelmiştir. Bu çalışmada kısaca Mevlananın hayatından bahsedildikten sonra Mesnevide yer alan hikâyelerde Mevlananın verdiği öğütlere ve kıssadan hisselere yer verilmiştir. Seç

Doğunun klasik edebiyatı içinde pek çok yıldız mevcuttur. Bu yıldızlardan biridir Kelile ve Dimne... Debşelim adındaki bir Hint hükümdarına ithafen yazılmıştır. Beydeba adlı bir filozofun anlatımıyla renk bulmuştur. Aslı Sanskritçedir. Eser, ismini, Düşündürücü Beş Öğüt adlı hikâyedeki iki çakaldan alır. Oluşturduğu tarzla La Fontaineden Mevlanaya kadar uzanmıştır etkileri. Bu eser, öncelikle öğrencilerimize, daha sonra konuyla ilgilenen herkese faydalar sağlayacaktır. Kültürümüzün sonraki nesillere taşı

Yusuf Has Hacip tarafından beyitler halinde ve mesnevi tarzında yazılıp tamamlanan Kutadgu Bilig, Türk dili ve kültürü bakımından çok önemli bir eserdir. Yeni Müslüman olmuş Karahanlı Türk toplumunun o zamanki kültürü, dili, edebiyatı; bu toplumdaki idari yapı, toplumun katmanlarını oluşturan sınıflar, hukuk ve ahlak kuralları büyük ölçüde bu eserden öğrenilebilmiştir. Seçme yapılırken, Kutadgu Biligin bütünü içerisinde en vurucu noktaları süzülüp, bunlar, günümüz insanının daha iyi anlayacağı bir dille

Dede Korkut hikâyeleri, Oğuzların yaşantısına ve kahramanca mücadelelerine adanmıştır. Bunlarda, destansı bir anlatımla, Oğuz Türklerinin Orta Asyadaki ilk yurtlarında, Kafkaslarda ve Anadoluda yaşadıkları olaylar genişçe yer almıştır. Halk hikâyelerine benzer bir anlatım özelliği taşıyan, millî bir destan havasındaki bu hikâyelerde; alp tipinin kendine has davranışları görülür. On iki Dede Korkut hikâyesinden oluşan bu eser, öncelikle öğrencilerimize, daha sonra konuyla ilgilenen herkese faydalar sağla