Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 260-280 / Aktif Sayfa : 14
Kafka'nın Milena Jesenská'ya olan aşkı, büyük bir yazarın ve duygu dolu bir insanın beyaz bir kâğıdın önünde nasıl da çırılçıplak ve savunmasız kaldığının en güzel örneğidir. Mektup yazmak hayaletler karşısında savunmasız ve yapayalnız olmaktır en çok da. Belki de mektuplar bize, kavuşmanın her zaman saadet getirmediğini, sevdayı büyüten şeyin ayrılık ve hiç tükenmek bilmeyen bir hasretin sarhoş edici uğultulu sesi olduğunu söylüyordur.
Tükendi
“Bir sabah, çok erken vakitte, annem odama geldi, ‘Sanırım baban öldü’ dedi.‘Yine mi...’ dediğimi hatırlıyorum.Kalkmak istemiyordum, yorgundum veyorganın altına girdim.Babamı o kadar kör kütük sarhoş görmüştüm ki, gerçek bir ölüyle kör kütük sarhoş biri arasındaki farkı bilemiyordum. Sonra babam doktordu ve bir doktor ölemezdi.Annem, ‘Bu seferki gerçek. Hadi kalk’ dedi.Kalktım. Odasına gittim. Yatağın yanı başına düşmüş, ağzı kan doluydu. Beni azarlamadı, gerçekten ölmüştü.”2008 Prix Femina ödüllü Jean-Loui
MİLENA'YA MEKTUPLAR Franz Kafka'nın hayatının en büyük aşkı Milena'ya yazdığı ve bir anlamda aşkının şiire dökülmüş hali sayılan mektuplar günümüzde de aşkı en yalın haliyle insanlığa sunmaya devam ediyor. Bu mektuplar, aşk cümleleri olduğu kadar aynı zamanda Kafka'nın hayata tutunma çabasıdır. Mektuplardaki edebi derinlik, okundukça insanın ruhuna işler. "Ben bütün zamanımı ve bütün zamanımdan bin kat daha fazlasını ve daha da ötesi, dünya üzerinde var olan bütün zamanları sadece senin için kullanmak is
Tükendi
?Birlikte olduktan, birbirimize güvendikten sonra hepimiz on kaplan gücündeyiz. İtiraf ediyorum, ben aslında Kızılmaske'yim. Süper kahramanlığı bırakmış değilim. İsteseniz de emekli olamıyorsunuz. Yorucu ama heyecanlı bir iş. Sigortası yok ama ne yapalım. Buradayım diye size yardım edemem sanmayın. Mesela ?Fantom Deniz' diye seslenin, ben gelir bulurum sizi. Belki de bir şarkım koşar imdadınıza..."
Tükendi
Katherine Mansfield'ın mektuplarının bu yeni seçkisi ilk kez 1903'te öğrenciyken yazdığı mektuplardan, Fontainebleau'da Gurciyef'in merkezinde, tüberkülozun pençesindeyken yazdığı mektuplara kadar uzanır. Vincent O'Sullivan, Wellington'daki Victoria Üniversitesi'nde İngilizce profesörüdür. Margaret Scott ile beraber Katherine Mansfield'ın Toplu Mektupları'nı derlemiştir. ?Odun Ateşiyim Ben"deki mektuplar, onun hazırladığı Seçme Mektuplar adlı kitabın tamamı ve bütünüdür. Bu yayında, O'Sullivan'ın ?Sunuş" ya
Marcel Prevost'nun Kadın Mektupları adıyla Turkceye cevrilerek 1897'de kitap olarak cıkarılan eseri, donemin yazarları tarafından heyecanla karşılanır. Once Safveti Ziya, Servet-i Funun Mecmuası'nda Hanım Mektupları'nı yayımlamaya başlar; ardından da benzer tarzda metinler donemin dergilerinde gorunur. Boylece bir yazma tarzı doğar. Hikaye etmenin mektup formu kullanılarak gercekleştirildiği bu tarzın Turkcede ilk orneklerinden biri olması bakımından Hanım Mektupları, onemli bir melez metindir.
Yeşil cuhalı cok cekmeceli yazı masalarını, deniz fenerlerini, Ming mavisi ejderhalı cay fincanlarını, gunluk yazmayı, atlasları, seyahatnameleri, Rhapsody in Blue'yu, sarı rengi, butun alfabelerdeki harfleri, Sabite Tur Gulerman'ı, şahmeranlı camaltı resimlerini, adaları, defter kaplamayı, ikonaları, kirpiyi, Maria Callas'yı, kurşun kalemleri, yedi kapılı bir yıldız gozlemevi yaptırıp pembeden başka renk kullanmayı yasaklayan mihrace Jai Singh'ın bir turlu gidemediğim harikalar diyarı Jaipur şehrini, başka
Metekhi Hapishanesi'nde oğlumu görmeme izin vermediler. Ama Sosos bir şekilde biri aracılığıyla iyi olduğu haberini gönderdi. Endişelenmememi, en kısa zamanda beni göreceğini iletti. Sevgili oğlum, o günden sonra hep böyle yaptı. Ne zaman kötü bir haber alsam tutuklandığını veya Sibirya'ya sürüldüğünü duysam- haberini bana birisiyle yollardı. Ama artık dertlerim sona erdi. Tüm dünya ‘hapse düşmüş' oğlumu tanıyor. Şükürler olsun sağlığı yerinde. Hedefine ulaşıp ezilenlerin yardımcısı ve koruyucusu olduğu içi
Tükendi
CEZAEVİNDEN MEMET FUAT'A MEKTUPLAR Bu kitapta büyük şairimiz Nâzım Hikmet'i bir baba olarak oğluna hayat ve edebiyat dersleri verirken bulacaksınız. Okuyacağınız sayfalar, günümüzün çocukları ve gençleri için de bulunmaz değerde. ?Oğlum, Mektubunu aldım. (...) Senin çocukluğunu ve kendi gençliğimi tekrar yaşadım. Dünyada en çok sevdiğim insanlardan biri anandır ve senin sevgin hemen bunun yanındadır ve ondan ayrılmaz. O kadar ki ne zaman ananı düşünsem derhal senin çocukluğundan çeşitli basamaklar gözümün ö
Tükendi
?Bir yazar için yazmak eyleminden daha ögretici bir şey yok." Günlük türünün en önemli isimlerinden biri olan André Gide, edebiyatçı günlüklerinin birer portre, öykü, anı, tarih yazısı olduğunu söyler. Türk edebiyatının abidevi günlüklerinden biri olan Damla Damla Günler'in IV. cildinde Adalet Ağaoğlu tam da bunu yapıyor. Bu ciltte de Ağaoğlu'nun yaratım sürecine tanık olacak, yapıtlarını ortaya koydug?u dönemlere onun gözünden bakacak, yurtdışı seyahatlerine eşlik edecek, Bahriye Üçok'un, Uğur Mumcu'nun
Nerede kalmıştık? Heh şu konu. Neden yalnızım bilmiyorum, zaten neden yalnız olduğunu bilen kişiler yalnız filan değildir. Öyle herkes gibi insanlarla konuşamıyorum, o yüzden yalnızım ya da insanları sevmiyorum o yüzden yalnızlığa sığındım gibi saçma cümleler kurmak istemiyorum. Çünkü bu tarz cümleler palavradan ve gösterişten başka bir şey değil. İnsanlar yalnız olduklarını anlattıklarında çevresine, sanki çok şaşalı bir hayatı varmış gibi anlatır, ki bu da geri kafalılıktan başka bir şey değil. İlk başlar
Tükendi
Kafka hem aşkından haz almaktadır hem de bu ona büyük acı vermektedir. Çünkü kendisi değersizdir, bu aşkı hak etmiyordur. Oysa Felice mükemmel bir kadındır, o her şeyin en iyisine ve en güzeline layıktır. Kendisini Felice'ye işkence eden, talepleriyle onu üzüp ağlatan, ona hayatı zindan eden biri olarak görür ama her seferinde de Felice'ye kendisini sevmeye devam etmesi ve onu bırakmaması için yalvarır, ayaklarına kapanır. Onu görmek için sürekli planlar, programlar yapar Kafka, ama iş tam bunları uygulamay
Tükendi
Oynadığı her takımda farklı tarzı ve duruşuyla hep çok konuşulan futbolcu Tümer Metin, kendi portesini kendi kalemiyle çiziyor. Zonguldakspor, Samsunspor, Beşiktaş, Fenerbahçe, Larisa , Korfu ve milli takım... Oynadığı her takımda farklı tarzı ve duruşuyla hep çok konuşulan futbolcu Tümer Metin, çocukluğundan başlayarak yaşamını anlatıyor. Ailesi, kahramanları, hayalleri, başarıları, üzüntüleri, hepsi var bu kitapta. Yeşil sahalar, soyunma odaları, çıkış tünelleri, takım arkadaşları, taraftarlar, goller, a
Tükendi
"Kafka'nın ödipal sorunlarını, yazdığı hemen hemen tüm metinlerde görebilirsiniz ama bu mektuptaki gibi asla değil. Sahibine ulaşması bir yana mektubu yazdıktan sonra babasına duyduğu müthiş korkudan mektubu bir daha eline alamadığını düşünür insan ama yine de Kafka'nın babasına karşı yaşamında yaptığı en büyük saldırıdır bu. Kafka babasına hayranlık ve nefret ikileminde bir çözüm yolu aramamıştır, çözüm yolu aramaya bile cesaret edememiştir. Bu cesaretsizliği yaşamının her alanına yansımış ve silik biri ol
Bu çalışma İstanbullu genç bir hanımın 1895 yılı Nisan ayında Bursa ve çevresi (Hüdâvendigâr Vilâyeti) ne yaptığı seyahat notlarını içermektedir. Dolayısıyla kitap bir seyahatnâmedir. Ama bu eseri benzerlerinden farklı kılan birkaç yönü bulunmaktadır. Seyahatnâme yazarı bir kadındır ve bu yönüyle bizde bir kadının kaleminden çıkmış ilk seyahatnamedir. Yazarı Fatma Fahrünnisa Hanım, dönemin devlet adamı ve aydınlarından, ünlü Bursa valisi Ahmet Vefik Paşa'nın torunudur. Yazarın Hüdâvendigâr Vilâyeti tanıklığ
Tükendi
Bekliyorum. İçim içime sığmadan. Pazar gününe kadar mektup yazar mısınız bana? Delilik gibi geliyor bu istekler? Tek mektup yetersiz mi? Milena sen şimdi yüreğime aklıma bütün varlığımı büyüleyen o sesinle çağırıyorsun beni yanına. Sen benim için saf, el değmemiş bir genç kızsın Milena. Senin gibi tertemiz, el değmemiş bir beyazlığı olan biriyle hiç karşılaşmadım ben. Gönül ilişkilerimde edindiğim tecrübe erkeklerin daha çok acı çektiği. Aslında bu acı karşılıklıdır. Kadının çektiği acı gerçektir ama erkeği
Tükendi
A Bosporus Adventure is a history of the Woman's College at Constantinople by a former president. Mary Mills Patrick was born 10 March 1850 in Canterbury, New Hampshire to John & Harriet (White) Patrick. She graduated from the Lyons Collegiate Institute in Lyons, Iowa, in 1869. In 1871, by appointment of the American Board of Commissioners for Foreign Missions, she became a teacher in a mission school in Erzurum. In her four years there Patrick learned ancient and modern Armenian. In 1875 she was transferr
Tükendi
Sevgili Bayan Milena, İki gün bir gece süren yağmur şimdi bitti, geçicidir bu dinme belki, yine de kullanmaya değer, size yazarak kutluyorum bunu. Dayanılmayacak gibi değildi bu yağmur, küçük de olsa yabancı bir çevrede olmak huzur veriyor insanın yüreğine.
Tükendi
?Bir yazar için yazmak eyleminden daha öğretici bir şey yok." Günlük türünün en önemli isimlerinden biri olan André Gide, edebiyatçı günlüklerinin birer portre, öykü, anı, tarih yazısı olduğunu söyler. Türk edebiyatının abidevi günlüklerinden biri olan Damla Damla Günler'in III. cildinde Adalet Ağaoğlu tam da bunu yapıyor. Ağaoğlu'nun okuduğu kitaplar, izlediği filmler, tiyatrolar, sevdiği yazarlar, yönetmenler ve ressamlar, gittiği ülkeler, kaybettiği dostlar, girdiği/gördüğü davalar, yani kısaca Hayı
?Garip Kurban Bayramı yaptık. İnşallah diğer önümüzdeki bayrama memleketimize kavuşup muzafferane bayram yapmak nasip buyursun. Âmin! Ah hüzünlü bayramlar... Cenâbı Allah böyle esaret göstermesin yâ Allah. Ah valideciğim, ah kardaş, komşu, ahbap, bî-çare çocuklar..." ?Ey can esaretimin samimi yoldaşları, teessürlerin, kederlerin, elemlerin, hakikatlerin ortakları, bugün sizden ayrılıyoruz." Hafız Şaban Efendi Kafkas Cephesi denince akla ilk Sarıkamış gelir. Hâlbuki bu facianın gölgesinde Kafkas Ceph
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 260-280 / Aktif Sayfa : 14