Murat Saraçlı'nın Avrupa Birliği ve Türkiye'de Azınlıklar başlıklı çalışması Türkiye'nin en temel problemi olan kürt sorununa akl-ı selimle yaklaşmak için başlangıç niteliğinde okunması gereken çalışmaların başında gelir.

Kürt Tarihine Genel Bir Bakış Ben Maalesef Kürt´üm Kürt Kemal Gerek Şemdinli Olayı Demokratik Eylem PKK: Öcalan Serbest Kalsın; Dağdan İneriz Türkiye´nin En Fakir Şehrine Hoş Geldiniz Kürtler, Türkleri Eziyor Dört Kürt Oğlum Oldu Başbakan Erdoğan´ın Kürt Sorunu Açılımı PKK´nın Ağrı´da Varlığını Ortaya Koyması Bir Kürt Teknisyeni Terörist Hareketlerini Nasıl Yorumluyor? MHP´li Kürtler Bir Meslektaş: Bu Kürt - Türk Ayrımı da Nereden Çıktı? PKK´lı Kızın Kemik Yaş Tayini Tetkiki Ermenileri Kestiniz Türkiye Bölü

Okuyacağınız mektuplar Ermenistana hareketimizi izleyen İngilteredeki küçük bir meraklı dost çevresiyle ben ve eşim Helen tarafından ruhsal, ahlâki ve maddi çerçevelerde yürütülen yazışmaları ihtiva eder. Böyle durumlarda sık sık başa geldiği üzere, Türkiye (Osmanlı devleti) nin içinde bulunduğu koşullara yönelik gönderebildiğimiz bilgi gerçekte amaçlanandan çok üçüncü kişilerden rağbet gördü; ve mütevazı tanıklığımız için belirlediğimiz kanallar tıkanınca, deremizi bir nehre dönüştürmek isteyen öncü bir Lo

Bilâl N. Şimşir, Türkiye´nin en önemli konularından biri olan Kürtçülüğün tarihsel süreçteki gelişimini araştırdığı bu kitabında, okuyucuların dikkatini 1924-1999 yılları arasında yaşanan olaylara çekiyor.

Türk Tarihi Tezi, "Güneş Dil Teorisi" durup dururken ortaya cıkmadı. 1919-1922 yıllarına, hatta daha öncelere giden bu anlayışın, önemli kökenlerini bulmak mümkündür. Ancak İsmail Beşikci, bu kitapta 1930'lu yıllarından itibaren konuyu ele almıştır. Kitapta; bu "tez" ve "teori"nin neden yaratıldığı, ne gibi fonksiyonları karşılamak için geliştirildiği sorunlarından çok, bu ideolojiye temel olan düşüncelerin, toplantı ve konferansların, yazıların vs. bilim yöntemiyle ne dereceye kadar ilişkili olduğunu kriti

Farklı bir coğrafyada yazarın duruşu, farklı bir topluma ve kültürüne ilişkin eleştirileri, onun söylemini de belirler. Füruzan, ´´evsahibi´´ Almanlara baktığı bu kitabında, keskin gözlemleri ve incelikli anlatımıyla karşılıyor okuru. Üstelik Heinrich Böll, Günter Grass ve Martin Walser gibi Alman edebiyatının ustalarıyla yaptığı söyleşilerle okura bir pencere daha açıyor. ´´Füruzan eleştirilerinde korkusuzdur. Kötü durumları en sert, en açık dille anlatır. Yanlışların hem Almanlar hem Türkler yönünden yapı

Nesturi Tarihi, Gelenek, Görenekleri.. Acıları, Katliamları... Coğrafyamızın kadim halklarından biri olan Nesturiler Van, Musul (Irak) Urmiye (İran) üçgeninde dağlık sınır boylarında yaşamış olan Hıristiyanlardır. Gelenek ve göreneklerinin yanısıra tarihlerinden de izlerin olduğu elinizdeki kitap esas olarak bu halkın sürgün ve katliamlarından söz etmektedir. "Köylerimizi yağmaladılar ve yaktılar, kiliselerimiz ve bütün mülkümüz de yakıldı, yıkıldı, Yeremya´nın şu sözleri sanki bizim için söylenmiş gibidi

Türk yöneticileri ve politik güçleri, Kürt göçünü kendi bakış açılarına göre değerlendirdiler, değerlendiryorlar. Kimi çevreler, Kürt göçünü Türkiye Cumhuriyeti yöneticilerinin Milli Güvenlik Kurulu üyelerinin Avrupa ülkelerini idarecilerini sıkıştırma, zor durumda bırakma ve bu şantaj politikasıyla kendi isteklerini kabul ettirme senoryasıyla açıkladılar. (Önsöz`den)

Bu da laf mı demeyin, bu yazı Türkçe yazılıyor, Türkiye'de yayınlanan bir dergide yine Türkçe olarak yer alıyorsa kahvemizde de "Kürt" bulunacak demektir. Mesele kahvedeki Kürt varlığı değil, onun kahvede hangi oyunu oynadığı, oyun oynayıp oynamadığı, çay mı içtiği yoksa uyuşturucu pazarlığı mı yaptığı, sohbet edip etmediği, sandalyeye mi oturduğu yoksa masanın üzerine mi çıktığı, selam alıp almadığı, selam verip vermediği, kahveyi ateşe verme teşebbüsünde bulunup bulunmadığı... gibi ayrıntıların ördüğü bir