Romanê kirmanckî yê eşqî Jêhatî Zengelanî nê romanê xo de têkilîya yew cinîya amerîqayije û yew kurdî nuseno. Her di qehremanê romanî kî zewejîyaye yê û na têkilîye de xo û têkilîya yewbînî rexne kenê. Roman de dejê yewbîn nêresayîşê di maşiqan êno nusayene. No roman hetê meseleya xo ra şîno sey romanê eşqî yê zazakî yo verên bêro qebul kerdene.

1955 yılının 6-7 Eylül'ünde İstanbul Rum Cemaati, doğdukları topraklarda tahrip edici bir saldırıya maruz kaldılar. Apaçık, Gregory H. Stanton'nun teorisine dayalı olarak, bir soykırım safhasını görüntüleyen bu saldırıyı, "savaş sonrası güçlüler" dünya kamuoyundan gizlemişler ve gizlemeye devam etmektedirler. Muhacir ve/veya mülteci İstanbulluların bu olayları saklamalarına yatkın olmalarına, gördükleri psikolojik baskı da eklenecek olursa, savaş sonrası Avrupa topraklarında gerçekleşen ilk soykırımı, akade

Türkiyede insanlar eskiden sağ ve sol diye kamplara ayrılırken şimdi ise birilerinin kışkırtmalarıyla Kürt ve Türk diye ayrılmakta. Bir parti Türklükten diğeri de Kürtlükten nemalanmakta. Bazı şeylerin gecikmeye gelmeyeceğini bize en iyi gösteren olaylardan biri de ne yazık ki Kürt Sorunu oldu. Kürt Sorunu bekledikçe, yok sayıldıkça daha fazla büyüyen bir sorun haline gelmekte. Bu sorunu çözmenin sadece güvenlik tedbirleriyle ve sadece komşu ülkelerle gizli ittifaklar yapmak suretiyle çözülmeyeceği gerçeği

TARİH, KİMLİK, İSYANLAR, SOSYO-KÜLTÜREL YAPI, TERÖR Türkler ve Kürtler, bu topraklar üzerinde yüzyıllar boyunca birlikte yaşamışlar. Birlikte sevinip birlikte üzülmüşler. Ayrıları gayrıları olmamış. Kız alıp vermişler, bu vatanı savunmak için sırt sırta savaşıp şehit düşmüşler. Birbirlerini öteki değil biz kabul etmişler... Kürt aşiretleri, dün nasıl Batılı emperyalistlerce isyana teşvik edildiyse, bugün de bu iki kardeş unsur karşı karşıya getirilmek isteniyor. Ülkenin asli sahipleri arasında bulunan Kü

Kars şehri kadar farklı kültürlerin bir arada yaşadığı başka bir şehir daha var mı ? "Kars Kürtleri", her şeyden önce tarafsız bir Kars tarih yazımına katkıda bulunmak amacıyla hazırlandı. Çünkü Kars tarihi henüz bütünüyle yazılmış değil. Kars Kürleri konusunda kaynaklar ise yok denecek kadar azdır. Kürtlerin bu sınır kentindeki tarihi ve kültürel mirasına geniş yer verilen kitapta , Kürtler örneğinde Kars çevresindeki çok kültürlülüğe değiniliyor. 19. yüzyılın sonlarında itibaren Rus işgaliyle Kars'a yerl

Abdurrahman Qasımlonun 1960ta İngilizce olarak yayımlanan ve Batıdaki Kürt araştırmaları içinde öncü bir konumu olan Kürtler ve Kürdistan adlı kitabı yazarın katledilişinin 20. yılında Avesta yayınları tarafından Türkçe olarak yayımlandı. Hamit Bozarslan, Türkçe baskıya yazdığı kapsamlı önsözde şunları kaydediyor: Qasımlonun 1960 tarihli kitabını günümüz okuyucusu için önemli bir kaynak haline getiren öğelerden biri, Kürd milliyetçiliğinin ideolojik ve sembolik devamlılıklarını ve kırılmalarını sezinlemeyi

Değerli okuyucular, okuyacağınız bu kitap, Abhazya'da yaşanan Bağımsızlık Savaşı'nın (14 Ağustos 1992-30 Eylül 1993) en yoğun yaşandığı günlerde, Türkiye'de yaşayan Abhazya'ya geri dönerek, ülkede yaşanabilecek "demografik" sorunlara bir katkı amacıyla yazılmıştır. Abhaz Diasporası'na, "Geriye Dönüş Çağrısı" yapmak için Abhazya Devleti tarafından görevlendirilen 3 kişilik Abhaz Heyeti ile Türkiye'den giderek Abhazya2da yaşayan iki Abhaz gönüllünün, 28 Nisan 1993-23 mayıs 1993 tarihleri arasında Türkiye'dek

Bi roj Mêrdîn gerdeniyeke zêr e. Li ber tava rojê arekî li ber bê ku çirûsk jê dipekin, weke teyrê tawisekî spî ku perê xwe vekiribe û dabe tîna tavê ye. Bi şev Mêrdîn stêrk in. Riya kadizkê ye carinan Mêrdîn. Rûyekî nepen e ...Bi şev Mêrdîn stêrk in. Bi xaniyên kevirê spî û neqişandî, dîmenên ji dilê dîrokê reviyayî, bi bêhna xwe ya nepen, bi rengê mirovên xwe yên esmer Mêrdîn bi şev esmer e. Weke Labîrenta Pan, kolanên wê yên teng, bêhna lewanta, qaqule, kuncî, şekirê behîvên Mêrdînê ye, Mêrdîn. Mêrdîn ci

Müslümanlaştırılan Ermeni kadınların dramını ele alırken, Türkiye'nin en tabu konularından birini deşen G. Günel'in bu çalışması, yalnız Ermenilerin değil, Türkler ve Kürtler başta olmak üzere onlarla birlikte yaşamış tüm halk gruplarının karma köklere sahip çocuklarının yaşadıkları travmayı yansıtmayı çok iyi başarıyor.

Kürtlerin bugün yaşadığı bütün bölgeleri kapsayan bir ulus-devlet, tarihi ve reel siyasi nedenlerden ötürü bir ütopya olarak kalacaktır. Bu kitabın amacı, bugünkü durumun arka planını aydınlatmak ve Kürtlerin yaşadıkları devletlerdeki temel insan ve yurttaşlık haklarının çözüm koşullarını tartışmaktır. Ingmar Karlsson

Türkiye, 'kimileri' kabul etmese de 80'li yıllardan bu yana, planlanmış bir hedef tahtasıdır. Planlarının 60'lı yıllarda yapıldığı, şimdilerde harıl harıl işleyen çok yönlü bir kuşatmanın içinden geçiyoruz. Çok yönlü diyoruz zira bu kuşatma; iktisadi, manevi, askerî, sosyal alanları kapsamaktadır. Tehdit, artık sadece dışarıdan değil, içerden de gelmektedir. Planlı, organize ve sistemli bir şekilde işleyen bu kuşatma, eğer önü alınmazsa yakında meyvelerini verecek gibi. Çatışan tarafların öznelerine göre bu