Millî Eğitim Bakanlığınca Türk ve dünya edebiyatında 100 Temel Eser´in önce ortaöğretimde ardından ilköğretimde belirlenmiş olmasını, ülkemizdeki okuma oranını artırmaya yönelik bir çaba olarak görüyoruz. Bir başlangıç olarak ilköğretimde 100 Temel Eser ümit vericidir; ilköğretim seviyesindeki çocuklarımıza bu eserleri okutmayı başarabilirsek, "okuyan toplum" olma yolunda önemli bir adım atılmış olacaktır.
İlköğretimde 100 Temel Eser´in bir başka olumlu yönü de; aynı eserleri okumuş, o eserlerdeki dil var
En meşhur eseri Mesnevi'den titizlikle seçilen düşündürücü, yol gösterici, eğitici ve hikmet dolu bu hikayelerde Mevlana, bilge kimliğiyle insan ruhunun derinliklerine inerek tüm yönleriyle hayatı öğretiyor. Okuyacağınız bu hikayerle Mesnevi'nin sırlarını, inceliklerini ve hikmetlerini keşfederek yeni ufuklara yelken açacaksınız...
Bu öykünün en önemli yanı, bu gün çağdaş insanların bilmediği, unuttuğu dü nya harikalarını tekrar gözler önüne sermesidir.Bugünün insanı aklı güzellikten üstün tutmaktadır.. İşte Oscar Wilde'ın öyküleri büyüklere unuttukları güzellikleri küçüklere de sihirli düşleri verir. Çocuk saflığını, duruluğunu bu eserde bulursunuz..
Deyim, en az iki kelimeden meydana gelmiş kalıplaşmış sözlerdir. Deyimi oluşturan kelimeler, genellikle sözlük anlamlarının dışında farklı bir mana taşır.
Kısa ve özlü oluşlarıyla sözlü ve yazılı anlatıma güç ve güzellik katan deyimler, aynı zamanda dilin zenginliğini de gösterirler.
Güzel Türkçemiz, deyim bakımından oldukça zengin bir dildir.
Bütün deyimlerin, ortaya çıkmasına sebep olan bir öyküsü vardır. Bu öyküleri bilmek, deyimlerin anlamını bilmek çok iyi anlamayı, konuşurken ve yazarken yerli yeri
Dede Korkut Hikâyeleri'nin asıl adı: ?Kitab-ı Dedem Korkut alâ Lisan-ı Tâife-i Oğuzân" dır. Günümüz dili ile, (Oğuz Boyunun Dili ile Dedem Korkut Kitabı) demek olan bu hikâyeler, toplam olarak on iki hikâyeden oluşur.
Dede Korkut (Dedem Korkut) diye bir kişinin yaşayıp yaşamadığı belli değildir. Yaşamışsa bile efsaneleşmiştir. Dede Korkut Hikâyeleri, Oğuz boyunun anonim bir ürünüdür. Bu haliyle, Türk Edebiyatı'nın şaheserlerindendir. Anonim olduğu için, zaman içinde bazı değişikliklere uğramıştır.
Hikâyeler
Gepetto Usta, kiraz ağacını oymaya başladığında onun bir çocuğa dönüşeceğini nereden bilebilirdi ki...
Sıradışı kukla Pinokyo, her şeyiyle bir çocuk gibi görünmektedir, ta ki ağaçtan gövdesi onu hep ele verir.
Pinokyo'nun tek istediği gerçek bir çocuk olmaktır, ancak yaramazlıkları nedeniyle hep başını türlü belalara sokar. Ve her defasında onu Orman Perisi kurtarır.
Pinokyo'nun kuklalıktan gerçek bir çocuk olmaya giden serüvenini keyifle okuyacaksınız
Hangimiz çocukluğumuzda masalların büyülü dünyasına girmedik? Hangimiz o büyülü ve esrarengiz masal dünyasının kahramanlarıyla heyecanlanıp sevinmedik? Battal Gazi, Keloğlan, Binbir Gece... Şehzadeler, prensler, bazen iyi bazen zalim padişahlar, cadı karılar, yardımsever periler hep bizim çocukluktaki geniş hayal dünyamızın sevimli kahramanları değil miydi?
Masalların dünyasına Billur Köşk Masallarıyla yeniden dönüyoruz. Bu masallarda Anadolu insanının masala yatkın hayal dünyasının zenginliğini görüyoruz.
1815 yılı ekim ayının bir gününde, güneşin batmasına bir saat kala, yaya olarak seyahat eden bir adam Diny kentine giriyordu. O sırada evlerinin önünde oturan ya da pencerelerinden bakan tek tük kent halkı, yeni geleni kuşkulu gözlerle izlediler. Ondan daha sefil görünüşlü birisini görmek neredeyse imkansızdı.
Orta boylu, kalın yapılı ve güçlü bir adamdı. Kırk altı, kırk sekiz yaşlarında vardı. Deri siperli kasketi, güneş ve rüzgardan yanık yüzünün bir kısmını örtüyordu. Küçük bir gümüş düğme ile
Her biri "okuduğum en güzel kitap" dedirtecek güzellikte klasikler...
Özel olarak hazırlanan ve özenli baskıları ile benzerlerinden farklı olan bu klasikler hem okuma alışkanlığının yerleşmesi, hem de hayal dünyasının gelişmesi için çok önemli...
Millî Eğitim Bakanlığınca Türk ve dünya edebiyatından seçilerek oluşturulan 100 Temel Eser, çocuklarımıza okuma alışkanlığı kazandırılmasında önemli bir rol oynamaktadır.
Millî Eğitim Bakanlığının bu çalışmasını, ülkemizdeki okuma oranını arttırmaya ve dilimizin gelişimini sağlamaya yönelik önemli bir çaba olarak görüyoruz.
Aynı eserleri okumuş, o eserlerdeki duygu ve düşünce zenginliğini kazanmış bireylerin oluşturacağı bir toplumun daha hoşgörülü ve paylaşımcı olacağını düşünüyoruz.
İlköğretim
Recai Bey:
? Bak oğlum, dedi. Ben el işlerine meraklı bir insanım. Çalışma hayatımda istediklerimi yapacak zaman bulamadım. Biliyorum hepinizin aklına bin türlü kötü şey gelir. Boşuna kuruntu etmeyiniz. Yıldız da biliyor. Ben bir dükkân tuttum. Öteden beri arzuladığım bir iki küçük makine aldım. Orada oturup kukla yapıyorum.
Recai Bey, kendisine ait Zümrüt Apartmanı'nda eşi Sahire, damadı Hayri Bey, kızı Calibe, çok sevdiği torunu Yıldız, avukat oğlu Bedri, gelini ve hizmetçisi ile birlikte yaşamaktadır. Tü
Altın Işık, manzum ve mensur hikayelerin bir araya geldiği bir eserdir. Eserde Ziya Gökalp'in büyükannesinden dinlediğini bildiğimiz mensur masallar vardır. Ziya Gökalp mensur olan halk masallarında çocuklara doğruluk, dürüstlük, çalışkanlık gibi erdemlerin kazandırılması, aile bağlarının yüceltilmesi, kötülere boyun eğilmemesi ve dış görünüşe önem verilmemesi gerektiği gibi dersler aşılamaya çalışır.
Ziya Gökalp'in tabiatın güzelliklerine, içinde yaşadığı topluma ve milletinin geçmişine ilgi duymasında ba
Millî Eğitim Bakanlığınca Türk ve dünya edebiyatında 100 Temel Eser`in önce ortaöğretimde ardından ilköğretimde belirlenmiş olmasını, ülkemizdeki okuma oranını artırmaya yönelik bir çaba olarak görüyoruz. Bir başlangıç olarak ilköğretimde 100 Temel Eser ümit vericidir; ilköğretim seviyesindeki çocuklarımıza bu eserleri okutmayı başarabilirsek, okuyan toplum` olma yolunda önemli bir adım atılmış olacaktır.
İlköğretimde 100 Temel Eser`in bir başka olumlu yönü de; aynı eserleri okumuş, o eserlerdeki dil varlı
ALİCE HARİKALAR DİYARINDA DEFİNE ADASI DEĞİRMENDEN MEKTUPLAR HEİDİ İNSAN NE İLE YAŞAR NASREDDİN HOCA HİKAYELERİ ÖMERİN ÇOCUKLUĞU PETER PAN SEKSEN GÜNDE DEVRİ ALEM VATAN YAHUT SİLİSTRE
Sultan Debşelîm, filozof Beydebâ'ya "Birbirini seven iki dostun arasını açan yalancının bunu nasıl başardığına ve akıbetinin nasıl olduğuna dair hikayeyi senden dinledim. Şimdi de senden eğer uygun görürsen samimi dostların dostluklarının nasıl başladığına ve bu samimi dostların birbirlerinden nasıl istifade ettiklerine dair bir hikaye anlatmanı istiyorum" dedi. Filozof Beydebâ: "Akıllı kişi dostu hiçbir şeye değişmez. Zira dostlar hayrın işlenmesinde ve şerrin ortadan kaldırılmasında birbirleriyle yardımla
Toplam 237 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 100-120 /
Aktif Sayfa : 6
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.