Avcının biri, keklik avlayıp satarak, geçimini sağlarmış. Ama, yakaladığı ilk kekliği satmamış. Avcı, yakaladığı kekliği kafese koyup, ava gittiğinde de yanında götürürmüş. Kafesteki keklik ötmeye başlayınca, onu duyan diğer keklikler gelirmiş. Böylece avcının diğer keklikleri yakalaması kolaylaştırmış.
Günün birinde avcının evine konuklar gelmiş. Ancak evde hiç yemek yokmuş. Bu durum karşısında, kafesteki kekliği kesmeye karar vermiş ev sahibi.
Zavallı keklık başına gelecekleri anlayınca sahibine dönüp:
İngiltere, 1872 yılı... Burlignton Gardens'daki Saville Row Sokağının 7 numaralı evinde, bir İngiliz centilmeni yaşıyordu. Bu centilmen adı Phileas Fogg'tu.
Phileas Fogg hiçbir şirket ya da kumpanyanın yönetim kurulu üyesi değildi. Barin Brothers Bankası müdürünün önerisiyle Reform Kulübü'ne üye olmuştu. Kulüpte açık kredisi vardı. Çeklerini zamanında ödediği ve hesabının alacak hanesinde daima para bulunduğu için, kulüpteki itibarı yükseldi.
Eserlerinde İstanbul Türkçesinin bütün güzelliklerini yansıtan Ahmet Râsim, Falaka adlı yapıtında çocukluğunun mahalle mekteplerini ve Darüşşafaka'daki anılarını usta gözlem gücü ve renkli üslubuyla okurlarına sunar.
Bu eser yayıma hazırlanırken hiçbir sadeleştirme yapılmayıp o sümbül kokan İstanbul Türkçesine dokunulmamış, okuyucuya anlama kolaylığı sağlamak amacıyla eserin sonuna bugün sık kullanılmayan kelime ve terkiplerin anlamlarını içeren bir sözlük eklenmiştir.
Toplam 237 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 220-240 /
Aktif Sayfa : 12
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.