Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 160-180 / Aktif Sayfa : 9
Gılgameş Destanı'yla Decameron'u ortak paydada buluşturan salgınların tarihi, insanlık tarihiyle eştir. Salgın edebiyatı, toplumların yaşadıkları salgınların yansıtıldığı bir iç bükey ayna olarak doğar ve hızla gelişir. Romanlar, Batı'da modernitenin başlangıcından itibaren salgınların anlatım hakkını modernitenin edebî türü olarak destanlardan devralmış görünse de esasen veba edebiyatı, verem edebiyatı, frengi edebiyatı, cüzzam edebiyatı, sanatoryum edebiyatı, mezarlık edebiyatı, karantina edebiyatı gibi i
Yirminci yüzyılın ilk çeyreği (1900-1920), Osmanlı'da aidiyet dönüşümlerinin yaşandığı, etnik gruplar arasında farkındalıkların arttığı, milliyetçilik hareketlerinin ortaya çıktığı, bazı etnik gruplarca dile getirilen bağımsızlık ve özerklik konularının tartışıldığı, geleneksel siyaset ve aidiyetlerin modernliğin tahakkümü altında yeni biçimler almaya başladığı bir dönem olarak karşımıza çıkar. Tahayyül ve tasavvurumuza bundan böyle Batı menşeli politik bir lügatin egemen olduğu görülür. Hâliyle dönemin Kür
Şeyh Ebû Mus'ab, kitapta küresel güçlerden ve Müslümanların bu küresel güçleri iyi tanıyamamasından bahsetmektedir. Küresel güçlerin tek hedefinin Müslüman halkları kendi emelleri doğrultusunda yönetmek olduğunu ve İslam âlemiyle gerek psikolojik gerek kültürel gerek de silahlarla ve tanklarla her türlü maddî ve manevî savaşı yapmak için elinden geleni yaptığını anlatmaktadır. Kitap hacim bakımından küçük olmakla beraber özet olarak Müslümanları ilgilendiren önemli konulara değinmekte, İslam âleminin üzerin
Yazar:Mesut Koçak, Turgay Anar, Handan Acar Yıldız, Mehmet Narlı, Serhat Demirel, Güray Süngü, Necip Tosun, Demet Koçyiğit, Beyhan Kanter, Bahtiyar Aslan, Yılmaz Daşçıoğlu, Haluk Oral, Yelda Sözdemir, Rümeysa Cansever Hayat Oyun Kayboluş Tutunamayanlar Kitabı, Tutunamayanlar romanı üzerine kaleme alınan on üç yazıdan ve seçilmiş bir bibliyografyadan oluşuyor. Dahası, Tutunamayanlar'ın hak ettiği "çoksesli" eleştirel okumayı bir ana omurga etrafında birleştirerek okuyucuyla buluşturuyor. Mesut Koçak'ın yay
Bir dil meraklısının, anadil sevdalısının notlarından oluşan kitabımızın bu baskısında da, yine gerek Türkçe gerekse yabancı kökenli alıntı sözcüklerin, bu arada diğer dillere göç eden ve orada yepyeni kimliklere bürünen verinti sözcüklerin sırtına binerek okuyucuyu tarih içinde yolculuğa çıkarıyor, kökenlerine inmeye, öykü tadındaki maceralarını izlemeye, art alanlarında saklı anlamları deşelemeye, Ludwig Wittgenstein'ın deyişiyle ‘'bir sözcüğün içinde yoğunlaşan felsefe yağmuruyla'' serinlemeye çalışacağı
Tükendi
"Neden duvar ördüğümüze dair pek çok sebep var. Zenginlik, ırk, din ve siyaset açısından pek çok şekilde bölünmüş durumdayız. Bazen ayrışmalar şiddete yol açar ve duvarlar koruma ya da savunma amacıyla belirli insanları dışarıda tutmak için yükselir. Bazen de fiziksel olarak yükselmezler ancak biz yine de zihinlerimizde ayrışmayı hissederiz. Bu görünmez bariyerler de çoğu zaman diğerleri kadar etkilidir." •Duvar çağı ne zaman başladı? • Bizleri ayıran asıl şey nedir? • Neden aramıza duvarlar örüyoruz? • Ay
Tükendi
Bu insanların tantanalı sohbetlerini bölüp onlara: "Siz şunun ya da bunun iyi olmadığını söylüyorsunuz, peki o halde ne yapmalı?" diye sorun. Onlar hiçbir şey bilmezler... Onlara oldukça basit bir çare sunsanız, onlar: "Ama bunu birdenbire nasıl buluverdiniz?" derler. Kesinlikle böyle söylerler, çünkü Oblomovlar başka türlü cevap veremez... Oblomovlar ile konuşmaya devam edip onlara: "Ne yapmak niyetindesiniz?" diye sorun. Onlar size Rudin'in Natalya'ya verdiği cevabı verecekler: "Ne yapmalı? Elbette, kader
Tükendi
Bir İgnliiz üvinersitesinde ypalın arşaıtramya gröe, klemileirn hrflareinin hnagi srıdaa yzaldıklarıı ömneli dğeliimş asılnda... Öenmli oaln, briinci ve sonncuu herflarin yrenide olamsımyış... Çnküü, kleimleri hraf hraf dğeil, btüün oalark oykuormuşsz... Ardakai hraflrein sırsaı kıraşık da osla düüzgn ouknuyormuş. Trüban bduur. Tartıışlan mselee ne oulrsa olusn, bşınaa ve sounna "trüban" koyğduunda, aarda ypılaan yaınlşları görmeszin... Yaınlşları düüzgn gbii oukmyaa, düüzgn gbii anlmaaya bşlarsaın. Sbaah k
"Ayrılırken arkamdan seslenen insanlar, yolculuğumun su gibi akıp gitmesi için bir dua olmak üzere arkamdan su döken kadınlar oldu. Otobüslere bindiğimde çiçekler, hediyeler sunuldu. Benim kendi ailem bana bu şekilde bir sevgi ve ilgi göstermedi. Ya seninki Lady Mary? " Yukarıdaki sözler ve elinizdeki eserde okuyacağınız daha nice samimi ifade bir-iki günlük turistik seyahatten geriye kalan geçici hatıraların bakiyesi değil. Otuz yılı aşkın süredir ülkemizi, özellikle de Anadolumuzu karış karış harmanlayan
Tükendi
Kafka çalışmalarıyla tanınan Prof. Dr. Ahmet Sarı, ünlü yazarın az bilinen bir yönüne ışık tutuyor: Kafka'nın vejetaryenliği, yeme-içme alışkanlıkları ve bunların eserlerine yansımalarını, titiz bir çalışmayla inceliyor. Kafka'nın pek bilinmeyen bu yönü, yazdıklarını yorumlamakta size bambaşka pencereler açacaktır. "Kafkaesk Anorexia" sadece beden ve başın, ruhla bedenin birbirinden kopukluğunu dillendirmez, bir varlık alanına açılarak organsız beden oluşluğu da dillendirir. Somut etten soyut alana açılmay
"Edebiyat olarak adlandırılan şu esrarengiz şey" üzerine düşünmelerin izini sürüyor elinizdeki kitap. Edebiyatın hem kendi içindeki değişim ve dönüşümleri hem de yaşamla ilişkisinin sürekli oluş halindeki devingenliğini anlamlandırmaya girişiyor. Bu minvalde edebiyatın tek bir nitelikle ya da işlevle, örneğin eğlendirici olma ya da haz vermeyle veya salt kurgusal, gerçekdışı anlatılar olmayla sınırlandırılamayacağını ileri sürüyor. Aksine, edebiyatı bir karşılaşmalar alanı, dolayısıyla sınırların ve işlevle
1966 yılında açılan lisenin kurucu müdürü ressam Burhan Temel, edebiyat öğretmeni bestekâr Fethi Karamahmutoğlu'dur. Dergi 1993 yılında Özcan Temel ve Hayrettin Günay'ın gayretleriyle yayına başlamıştır. Görele Lisesi Dergisi 1993-2015 yılları arasında toplam 47 sayı çıkmıştır. Dergideki düz yazıların ve şiirlerin toplamı binden çok fazladır. Bunların arasında kırk makaleyle Görele folkloru, yöre ağzı, kemençe âşıklığı ve tarihi, kemençe türküleri, fındık ve mısır imece gelenekleri araştırmalarıyla o yıllar
Tükendi
“BİLİMKURGU, LAZER TABANCALI DELİKANLILARIN METAL SUTYENLİ KIZLARI KURTARDIKLARI ‘UCUZ’ UZAY FİLMLERİNDEN İBARET DEĞİLDİR.” – PHILIP K. DICK. Bilimkurgu nedir? Bilimkurgunun temeli “novum” nedir? Novuma göre bilimkurgu alttürleri nelerdir? Bilimdışı kurgu nedir? Bilimkurguyu gerçekten anlıyor muyuz? Yapılan göndermelerin ve üzerine kurulduğu teorilerin farkına vardığımız bir okuma gerçekleştirebiliyor muyuz? Bilimkurgu hikâyeleri nasıl yazılır? Bilimkurgu üzerine daha yüzlerce sorunun dünyanın en önemli ese
Bugün dünya klasikleri arasında gösterilen Ütopya, Sir Thomas More'un Rönesans ve Hümanizm hareketlerinin etkisiyle kaleme aldığı bir eserdir. Ütopya, hayalî bir ülke olmanın ötesinde, gerçekliğe sıkı sıkıya tutunmuş hukuki ve siyasi bir yapıdır, More'un içinde bulunduğu çağa ve sisteme yönelik ayna niteliğinde bir eleştiridir. Ütopya'da insanlığa saygı vardır; mülkiyetin ve paranın hiç önem görmediği, kimsenin bir diğerinden üstün olmadığı ve gelecek kaygısı taşımadığı, ideal düzenin yalnızca devlet yönet
Mitten Medyaya Keloğlan Dr. Mehmet Özdemir Türk halk anlatılarının en sevilen tiplerinden birisi olan Keloğlan, önemli bir geleneğin baş aktörüdür. Keloğlan masalları incelendiğinde giriş bölümündeki tekerlemelerde kahramanın garipliği, çaresizliği, öksüz veya yetim oluşu sıklıkla vurgulanmaktadır. Masal boyutuyla Keloğlan yerleşik olanın, haksızlıkların, aldatılmaların karşısında bir destan kahramanı gibi bedeniyle, bileğinin gücüyle değil kıvrak zekâsı ve uyanıklığı ile durmaktadır. Kendisine yöneltilen
Tükendi
anlatı/yorum dünya üzerinden gelip geçerken insan tekinin macerasını anlatı türündeki eserlerden hareketle anlama/yorumlama gayretiyle meydana geldi. Bir yanıyla okuyarak dünya içerisinde var olma ve yeni anlam alanlarına ulaşma çabası diğer yanıyla yazarak bu anlamı görünür kılma gayreti böylesi bir çalışmanın merkezini oluşturdu. Kitapta; farklı zamanlarda yazılmış ancak aynı gayenin etrafında kimi zaman akademik kimi zaman da popüler dergilerde yer bulmuş yazılarla "anlatı"lar "yorum"lanıyo
Mihalıççık bölgesi, Hitit, Frig ve Roma dönemlerini de kapsayan uzunca bir dönem önemli bir merkez hâlinde olmuştur. Nitekim, çok sayıda yüzey araştırması ve yerleşim yeri tespiti bunu ortaya koymaktadır. Ne yazık ki ilçenin son dönemlerde gerilemiş olması, arkeolojik anlamda üzerine düşülmemesi gibi sebeplerle bu yönüyle kendine gündemde bir türlü yer bulamamıştır. Turizm konsepti içerisinde ele alındığında, doğa, tarih, kültür açısından çeşitlilik sunan bölgenin, bu çeşitliliği içeren kapsamlı bir proje i
Tükendi
Fars edebiyatı tarihsel geçmişi, etki alanı ve çeşitli açılardan değişik boyutlarıyla dünya edebiyatları, özellikle de doğu edebiyatları içerisinde önemli bir konuma, Türk edebiyatıyla klasik dönemlerden beri süre gelen sıkı ilişkileri ve divan edebiyatı üzerindeki etkisiyle de özgün bir yere sahiptir. Diğer dünya edebiyatları gibi Fars edebiyatı da gerçekte kültürel gelişmeler, düşünce ve bilgi aktarımı gibi etkenlerin yanı sıra çeşitli alanlarda değişik dönemlerde yaşanan karşılıklı etkileşimlerin ortaya
Bu kitap, Instagram'da kullanıcıların benlik sunma biçimlerini analiz etmeye çalışan bir proje sonunda ortaya çıkmıştır. 2019 yılı Mayıs ayında gerçekleştirilen araştırmada, rastgele örnekleme (random sampling) yöntemiyle sekiz farklı Instagram fenomeninin profili analiz edilmiştir. Instagram profillerini analiz etmek için Erving Goffman'ın geliştirdiği "benlik sunumu analiz formu" kullanılmış; Instagram'ın benlik sunumunu nasıl değiştirdiğini görmek için fenomenlerin ilk ve son paylaşımları arasındaki far
Tükendi
Yılmaz Daşcıoğlu, Tanzimat döneminden 80 sonrası kuşağına kadar geniş bir yelpazeden seçtiği eserleri odağına alıyor. Hangi tür kitaplara popüler diyoruz? Türk popüler edebiyatı kiminle ve nasıl başladı? Ahmet Mithat Efendi bir üstkurmaca ustası mıydı? Rasim Özdenören Kuyu hikayesinin taşlarını nasıl ördü? 80 sonrası eserlerde şiirle nesrin sınır çizgisi nerede başlar nerede kaybolur? Kitapta bunlar gibi pek çok soruya uzun yılların gözlem, inceleme ve tecrübesine dayalı cevaplar sunuluyor. Eser, okurun met
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 160-180 / Aktif Sayfa : 9