Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 180-200 / Aktif Sayfa : 10
Dergâh'tan Varlık'a Erken Cumhuriyet Dönemi Türk Şiiri (1921-1933), Cumhuriyet'in ilanından sonra edebiyat dergisi olmak iddiasıyla çıkan süreli yayınlar taranarak oluşturulmuş bir şiir evreninin incelemesidir. Onlarca farklı yayından derlenmiş yüzlerce şiir, ölçütleri belirlenmiş bir inceleme yöntemiyle eleştirel olarak değerlendirilmiştir. Bu geniş kapsamlı araştırma, içinde yer alan şairler ve şiirler hakkında daha önceki çalışmalarda ileri sürülen birtakım varsayımsal koşul veya kabullerden uzaklaşarak
Tükendi
ALAEDDİN ÖZDENÖREN ÖZEL SAYISI OKUYUCUSUYLA Hece Yayınları, başlangıcından bu yana yayımladığı bini aşkın kitap, 289 sayısına ulaşan Hece ve 102 sayısı yayımlanan Heceöykü dergilerinin yanında, her biri büyük bir emek ve çaba ürünü olan, kapsamlı ve nitelikli özel sayılar ile kültür ve edebiyat hayatına katkı sunmaya devam ediyor. Hece dergisinin 25 yılı olan Ocak 2021'in ilk günlerinde 41 özel sayı Alaeddin Özdenören Özel Sayısı ile sizleri selamlıyoruz. Rasim Özdenören'in öncülüğü, İbrahim Demirci ve Âtıf
“İlmin Kapısı” olarak da gönüllerde yer eden Hz. Ali’nin rivayet yoluyla ulaşan sözleri, İslâm düşüncesinde olduğu kadar edebiyat geleneğinde de geniş tesirler bırakmıştır. Muhtelif rivayetlerle sonraki nesillere ulaşan, Sad Kelime ve Nesrü’l-Leʽâlî isimleriyle bir araya getirilen bu sözler, manzum ve mensur olarak ilk olarak Farsçaya daha sonra Türkçeye tercüme edilmiştir. Asırlar içinde tercüme ve şerhleriyle birlikte Hz. Ali vecizeleri oldukça geniş bir literatür meydana getirmiştir. 12. asır âlimlerind
Tükendi
Gençler İçin Yunus Emre Can evimizdeki iman meşalesini ateşleyip giden Yunus Emre’nin şiirleri, dün olduğu gibi bugün de ölü gönüllerimizi canlandırmaktadır. Yunus Emre’nin, yüzyıllar boyunca şiirlerinin sevilip okunmasının sebebi sevgi, eşitlik, hoşgörü, doğruluk, iyilik gibi bir müslümanın imanî değerlerini sade ve canlı bir Türkçe ile ifade edebilen usta bir şair olmasındandır. Onun yedi-sekiz yüzyıl önce milletimizin konuştuğu dille söylediği şiirleri bugün bile canlılığını ve güzelliğini yitirmem
"Hem modernist yazarlar hem de anti - psikiyatristler için kapitalizmin hüküm sürdüğü, çalışma ve iş gücüne dayalı bu toplumun yarattığı benlik, bizim yüzyıllar öncesinden gelen, doğayla bağını henüz yitirmemiş bilge atalarımızdan miras aldığımız değerli içgüdülerimizden kopmamızın temel nedeniydi. Benlik aynı zamanda evreni duyusal algılar aracılığıyla yorumlayıp, bunlara çok bağlı kalarak, gerçeği duyular tarafından çarpıtılmamış bir şekilde tecrübe etmemizin önündeki en büyük engeldi."
Tükendi
Edebiyatta Kadın ve Mit
Tükendi
Esas itibariyle Bayrâmiyye'nin bir kolu olan Celvetiyye tarîkatı, İbrâhim Zâhid Gîlânî (v. 700/1300) zamanında hilâl, Muhyiddin Üftâde (v. 988/1580) zamanında yarım ay ve Azîz Mahmûd Hüdâyî (v. 1038/1628) zamanında dolunay hâline gelmiş meşhur Anadolu tarîkatlarından biridir. Hüdâyî Hazretlerinin hizmetleri sayesinde Anadolu dışına da taşarak, Rumeli, Balkanlar, Ortadoğu ve Afrika gibi farklı kıta ve bölgelere yayılmıştır. Anadolu'dan neşet etmiş bu mühim tarîkat hakkında belli başlı meselelere ve tarîkat b
Türkçe "Off"un yazılışının üstünden çeyrek yüzyıla yakın zaman geçti. Ne yeni bir bilinç ışıltısı var ortalıkta ne kendine gelme, uyanma, silkinme... Gitgide batıyoruz. Üstelik dilimize bunca yabancılaşma, artık pek çok kişiyi irkiltmiyor bile. Yabancı sözcükleri sevgiyle bağrımıza basarken Türkçeyi yitiriyoruz. Yeni bir Osmanlıcayı ilmek ilmek dokuyoruz. Osmanlı, dilinin Türkçeden ne kadar uzaklaştığını fark ettiğinde halkın konserve gibi, bozulmadan koruduğu Türkçeyi bulmuş ve ona dört elle sarılarak
Tanpınar'ın tanımıyla: "Bu [trajedi], iki büyük alemin içimizde yaptığı mücadeledir. Bir yandan tarihi zaruretlerden kudret alan bir irade ile Garb'a gittik, öbür yandan hakiki kudreti ile bizde konuşmaya başladığı zaman sesine kulaklarımızı kapatmak imkânsız olan bir mazinin sahibiyiz." Türk insanı bir dönem bir devekuşu misali kafasını kuma gömerek mazisinden kaçtığı zannıyla yaşadı. Ne maziden beslenmeyi kabullendi ne de atiye sıhhatli bir bakışla bakabildi. Mazi ile ati, eski ile yeni arasındaki "düğüm"
Türkiye'nin en uzun soluklu tiyatro dergisi Kulis'i tam elli yıl boyunca yayımlayan Hagop Ayvaz ömrünü tiyatroya adamıştı. Sahneye ilk kez 1920'lerde çıkan, Cumhuriyet'in ilk yıllarından 2000'lere dek Türk ve Ermeni sanatçıların sahneye koyduğu neredeyse tüm oyunları bizzat izleyen, dergisiyle sahne sanatlarının nabzını tutan Ayvaz, Türkiye tiyatro tarihinin hazine sandıklarından biriydi. Kendisi de oyunculuk yapan, oyunlar yöneten ve genç oyuncular yetiştiren Ayvaz, 1999-2001 yılları arasında Agos gazetesi
Tükendi
Türkçe'nin tarihî bilim diline katkı sunmak ve ışık tutmak amacıyla yapılan bu çalışmada, Eski Anadolu Türkçesi döneminde, Gelibolulu Mustafa Âlî' tarafından kaleme alınan Râhatu'n-Nüfûs adlı eser üzerine yürütülmüştür. Bâh-nâmeler'in ana teması ve fikir yapısı, cinsel sağlık, cinsel hastalıklar ve bu hastalıkların tedavisi için çözüm arayışlarıdır. Bu eserler, sağlıklı aşk teknikleri, kadın ve erkek fizyolojileri, cinsel sağlığın yararları, aşırı cinsel ilişkinin zararları, cinsel hastalıklar, on
Tükendi
Sanat, edebiyat, düşünce ve siyaset alanındaki faaliyetleri, fikriyatı ve eserleri dolayısıyla Namık Kemal'i anlamak Tanzimat'tan bu yana süregelen kültürel ve toplumsal hayatımızı, inişlerini çıkışlarını, doğrularını ve yanlışlarını hakkıyla değerlendirme yolunda önemli bir köşe taşı teşkil ediyor. Editörlüğünü Hüseyin Su'nun yaptığı Bir Roman Kahramanı: Namık Kemal edebiyatçıların ve alanında uzman akademisyenlerin katkılarıyla işte bu amacın peşine düşüyor. Edebiyatçılığından fikir işçiliğine, gazetecili
"Hayatta en çok mübarezeyi severim. En mesut günlerim, en şiddetle hücuma uğradığım, en şiddetle hücum ettiğim zamanlardır. O zaman damarlarımda hayat veren bir ateş tutuşur, hayatın solukluğu silinir ve gözümün önünde bir gaye canlanır, mübarek ve muazzez bir gaye... Vatanın hayrı için, fenalığı ezmek ve iyiliği galebe ettirmek için bir mücadele... Bütün etrafıma bu ateşten bir parça vermek isterim. Fenalığa karşı müsamahakâr, lakayd veya müsaadekâr duranları sarsmak, hepsini bu mübareze meydanına çekmek i
Frederic Bastiat (1801-1859) iktisat ve onunla bağlantılı hukuk, sosyal düzen, devlet vb. konuları açık, sade bir dille açıklamaktadır. Yasa yapıcıları ve çıkar peşinde koşanları doğrudan eleştirir. Hukuk yoluyla devletin yozlaştığını, meşru bir soygun örgütü olduğunu ileri sürmektedir. "Hükümet herkesin başkalarının sırtından geçinmeye çabaladığı bir büyük yalanı temsil eder. Herkes devletten geçinmek ister. Unuturlar ki devlet herkesten geçinmektedir. Yağma bir grup insan için yaşam tarzı haline gelmeye b
Tükendi
Yazar:Hilmi Yavuz, Önay Sözer, Aydın Afacan, Funda Civelekoğlu, Güneş Sezen, Toros Güneş Esgün, Ateş Uslu, Ali Akay, Erkin Kıryaman, Serdar Tekin, Fatma Sıla Sandal, Ulaş Bager Aldemir Ahmet Hamdi Tanpınar'ın meşhur yapıtı Saatleri Ayarlama Enstitüsü'nde, Hayri İrdal şunları söyler: "Parmaklığın kendisine gelince, bu güzel sanat eserini ilk keşfeden, onun karşısında hayranlık duyan benim. Onun güzelliğini ben fark ettim. Onu antikacının dükkânında ben yakaladım. Herhangi bir anlayışsız ele düşmesi
Yazar: Dilaver Cebeci, Abdullah Çiftçi, Hasan Külünk, İbrahim Okur, Yümni Sezen, Zeki Arslantürk, Remzi Yılmaz, Yaşar Sarı, Kemal Ata, Komisyon, Özdemir Özsoy, Mehmet Gözay, Sedat Özaltın, Hayrettin Nuhoğlu, Abdullah Kederoğlu, Emin Işık, Hasan Albay Amacımızı, gerçeği öğrenmeye birlikte yönelmek, kendimizin ve toplumumuzun mutluluğunu elde edebilme yollarını araştırmak, insan olmanın şeref, haysiyet, erdem, sorumluluk ve sevincini paylaşmak, borçlu ve minnettar olduğumuz, olmamız gereken örnekleri hatırla
Tükendi
2019'da sinemaya uyarlanan Trenle Seyahatin Avantajları insanların karanlıkta kalan yanları hakkında, ironi ile gerilimi buluşturan, gerçekliğin sınırlarını zorlayan bir delilik öyküsü anlatıyor. Kocasını akıl hastanesine yatırmak zorunda kalan Helga, trenle eve dönerken hastanede psikiyatrist olan bir doktorla karşılaşır. Helga, psikiyatristin akıl hastalarıyla ilgili hazırladığı dosyayı okumaya başladıktan sonra romanda da yepyeni "deli dolu" bir sayfa açılmış olur. Bu kısa ama entrikalı romanda çeşitli k
Tükendi
Batı tipi benlik modelinin yolculuğu yüzyıllardır sürüyor. İçinde bulunduğumuz dijital çağın belirlediği yeni bireyselliğe gelinceye dek benlik farklı şekillerde tanımlandı ve deneyimlendi. Amerikalı gazeteci Will Storr'un kaleme aldığı Selfie Tutkusu, insanın kendiyle meşgul olma uğraşının tarihteki izini sürüyor. Bireyselciliği; insanı kaderinin sorumluluğunu eline almış mükemmel birey olarak görme fikrini, içinden geçtiği, Antik Yunan, Hıristiyanlık, endüstri, bilim ve psikoloji çağlarından, Silikon Vadi
Tükendi
Romanları, tiyatro oyunları ve senaryolarıyla çok yönlü bir yazar olan Tarık Buğra'nın Zafer Gaye Değildir isimli senaryosu, sonucu veya sonuca giden yoldaki çarpıcı olayları ve başarıları değil, Mustafa Kemâl'in Atatürklüğe, gerçek söylenişi ile de Türkiye'nin ve Türklüğün gerçek kurtuluşuna yöneliş dönemini anlatır. Hiçbir zafer gaye değildir. Zafer ancak kendisinden daha büyük bir gayeyi elde etmek için belli başlı vasıtadır. Gaye fikirdir. Zafer, bir fikrin istihsal ve hizmet nisbetinde kıymet ifade e
Tükendi
Edebiyat ve sanatın merkezine insanı ve onun fertleşme serüvenini koyan Tarık Buğra hem romanlarına hem tiyatro eserlerine bunu yansıtmış, bu yüzden de sadece iyi bir romancı değil aynı zamanda tiyatro eserleriyle bir sanatçı olarak sayılmıştır. Tarık Buğra eserlerini Türkçe konusundaki hassasiyetini hep muhafaza ederek yazmış, roman ve tiyatro gibi eserlerin "en mükemmel kültür Türkçesi ile yazılacağını" savunmuştur. Her türlü basmakalıbı reddetmiş, bağımsız sanat anlayışını benimsemiş ve bu eserlerdeki ti
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 180-200 / Aktif Sayfa : 10