Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 960-980 / Aktif Sayfa : 49
Hazine geçmişten günümüze anlam genişlemesi gösteren bir kavramdır. Geçmişte hazine devletin kasası anlamında kullanılırken daha sonra idari anlamıyla da kullanılmaya başlamıştır. İdari anlamdaki hazine bir devlet birimi olarak hazineyi ifade etmektedir. Günümüzde ise yukarıdaki iki anlamını muhafaza etmekle beraber artık ekonomiyi yönlendiren bir politika uygulama birimi haline gelmiştir. Hazine kurumu geleneksel fonksiyonlar olarak ifade edilen yer ve zaman bakımından denkleştirme fonksiyonu yanında çağda
Tükendi
Bu çalışmanın amacı, işletmeler için strateji belirlemede sürdürülebilir bir rekabet avantajı yaratabilecek olan temel yeteneklerin önemi konusunda bir farkındalık oluşturmaktır. Umulur ki işletmelerimiz ve onun sahip/yöneticileri bu önemli stratejik rekabet aracını doğru teşhis ederek onun üzerine hassas bir şekilde yönelerek hem ülkemiz hem de dünya pazarlarında kendilerine önemli bir alan açabilirler. Çalışma konuyla ilgili alan için bir başlangıç çalışması niteliğinde tasarlanmış olup sonraki baskıda ko
Tükendi
1929 ve sonrasını kapsayan yıllar, Türk sosyal ve siyasal hayatında birçok yeniliğin yapıldığı dönemlerin başlangıcını oluşturur. Cumhuriyet'in ilânıyla birlikte hayata geçirilen inkılâpların arasında sanat hayatını en çok etkileyen ?Harf İnkılâbı' olmuştur. Bu çalışmadaki amacımız, Harf İnkılabından sonra, yeniliklerin romana ne kadar yansıdığını tespit etmektir. Ayrıca romanımızın bu yıllar arasındaki görünümünü, toplumsal ve siyasal meselelere yaklaşımlarını ve birikimini ortaya çıkarmaktır. Bu dönemde,
Tükendi
"Şiir, Arab'ın dîvânıdır." Arap toplumu Cahiliye döneminden beri, maddî ve manevî kültürünü, yaşayışını, en ince duygularını büyük bir ustalıkla şiir kalıbına dökmüş ve bunu bir iftihar vesilesi saymış, tarih boyunca büyük şairler yetiştirmiştir. Bu zengin edebiyatın en güzel numuneleri olan şiirler İslâm kültürünün bir parçası olarak Müslüman milletlerin edebiyatlarında ve hafızlarında kendilerine yer bulmuştur. Bu çalışmada Arap edebiyatının klasik döneminden 1001 beyit seçilerek bir araya getirilmiş ve
Tükendi
"Edebiyatla hukukun iki begonya gibi yüksek verandasını süslediği Hayat Şatosu'nun zifiri zindan koridorlarında dolaşıyoruz her gün. Elimizde sadece yaşam suyu ve mürekkeple çalışan titrek bir el feneri var. Arayıştayız pek çoğumuz, "anlam" denen o hayaletin peşinde. Kimimiz o anlamı şatonun dehlizlerine gizlenmiş evrende, aşkta ya da sanatta bulmaya çalışıyor; kimimizse hukuk, adalet veya eşitlik gibi daha ciddi şeylerde. Bir anlamın peşinden koşmayanlar, huzurun tadını çıkarıp nabzı en yavaş atanlarımız.
Tükendi
Tarih 60'lara doğru doludizgin koşarken Türkiye'de parasız yatılılar dünyayı başka bir gözle görüp keşfetmeye, onu yepyeni bir dille yeniden kurmaya giriştiler. Bu "başıbozuk", "tuhaf", "alışılmadık" ve "anlaşılmaz" dilin sivil uçları resme, sinemaya, mimariye uzanıyor; şairler bütün bu sanatlardan devşirdikleriyle şiirin sınırlarını sonsuza doğru açıyor ve genişletiyorlardı. "Sonsuzluğun Yüzleri", Chagall'dan Cihat Burak'a Vigo'dan Bergman'a görsel ip uçlarının izini sürerek İkinci Yeni şiirinin gözünü dü
Tükendi
Bu çalışma, İlahi tarafından 1479 yılında tamamlanmış ‘şerh' türünde bir eser olan ‘Müşkil-Güşa' isimli el yazması metin üzerine gerçekleştirilmiştir. Eser, Anadolu sahasında yazılmış Türkçe bir şiirin şerhi olması yönüyle alanında ilktir. Tek nüshası Manisa İl Halk Kütüphanesi'nde bulunan eser; Ömer Ruşeni'nin "Bir gönülden Sevici Allah'ı" mısraıyla başlayan, muhtevasına göre şathiyye diyebileceğimiz terci-bendini konu edinmektedir. 40 varaktan ve genelde 15 satırdan oluşan eser, nesih-talik (nestalik) ha
İzzet Molla, Gülşen-i Aşk'ı henüz yirmi yedi yaşındayken kaleme almıştır. Küçük hacimli bir mesnevi olan eser, tasavvufî ve allegorik bir aşk hikâyesidir. Orijinaldir. Aynı zamanda, yazarın da kahraman olarak bizzat eserin içinde yer almış olmasıyla modern, hatta post-moderndir. Gülşen-i Aşk, tasavvufî içeriği dolayısıyla Şeyh Gâlib'in Hüsn ü Aşk'ının bir naziresi gibi değerlendirilmiştir. Ancak, bu görüş pek doğru değildir. Olsa olsa, İzzet Molla'nın üstadından ilham aldığı söylenebilir. Çünkü şair, Gülşe
Tükendi
Bohemya'da skandala kim neden olmuştu? Gümüş Alev neredeydi? Baskerville'lerin Köpeği neydi. Sherlock Holmes'un vakalarının hepsine bir büyüteç tutan bu kitap, Sör Arthur Conan Doyle'un efsanevi dedektifine hayat veriyor. Sherlock Holmes Kitabı zekice çizimler, net grafiklerle ve unutulmaz alıntılarla kusursuz bir Holmes rehberi sunuyor ve Kızıl Bir Soruşturma'dan Shoscombe Old Plase Macerası'na kadar tüm külliyatı ele alraka öyküleri daha geniş bir bağlama yerleştirir. İster Holmes'un ustalığını ve göz
Kitabın ilk ve en uzun bölu?mu?nde Booth "kararlı ironi" olarak adlandırdığı, açık seçik retoriksel tasarılarla yapılan ironi tu?ru?yle ilgili eserleri ele alıyor. Ardından tasarlanan kararsızlıklara, yorumlamaya direnen ve sonuçta Romantik dönemden beri eleştiride takıntı hâline gelen "sınırsız mutlak olumsuzluklar"a neden olan ironilere dönu?yor. Profesör Booth ironik bir şekilde, kavranılamazın kavranamayacağının her zaman farkındadır. Ancak Samuel Beckett gibi kararsız ironistleri yakından inceleyerek
Özbeklere göre evrendeki iki bu?yu?k yoldan biri olan İpek Yolu u?zerinde sekizinci yu?zyıldan başlayarak görkemli kentler yu?kseliyor birbiri ardına... Ku?tu?phaneler, medreseler, rasathaneler, şifahaneler ve ulu mabedler... Sultanlar ve varlıklı insanlar kitap toplamak için uzun yolculuklara çıkıyorlar. Fethedilen u?lkelerden cizye yerine kitap istiyor halifeler. Çarşılarda dini-felsefi-bilimsel tartışmalar yapılıyor. Bağdat ve Şam'ın görkemli rasathanelerinde ise astronomi çalışmaları... Öyle bir m
Ataç, Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı içerisinde sanat alanındaki öznel çıkışlarıyla ayrı bir yere oturta­bileceğimiz kişilerdendir. Gerçi edebiyat âlemimiz hece-aruz ekseninde yapılan kavgalarla bu tür çıkışlara efsunludur. Ancak kişinin kendisine olan karşı çıkmalarına ilk kez tanık olmaktadır. Bu, suyu yokuşa süren tavrına rağmen Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatının kuruluşu hakkında sağlıklı bilgilere ulaşmak için Ataç mutlaka müracaat edilmesi gereken kişidir. 1921-1957 yılları arasında büyük çekişmele
Tükendi
Kadınlar, Tanzimat sonrasında sosyal hayatla birlikte edebiyatta da yerlerini almaya ve seslerini duyurmaya başladılar. İlk dönem kadınları elbette çok şanslı değillerdi. Edebî eserin olmazsa olmazı hayat tecrübelerindeki yetersizlik ve öncü eksikliği onların en büyük çıkmazlarıydı. 20. yüzyıl başlarının olağanüstü şartları Türk kadınlarını hayata katılmaya zorladı. Konferanslarda, mitinglerde, gazetelerde ve dergilerde seslerini duyurmaya çalışan kadınlar bu günleri hazırladılar. Ve kadınlar kenarında b
Kadınlar, Tanzimat sonrasında sosyal hayatla birlikte edebiyatta da yerlerini almaya ve seslerini duyurmaya başladılar. İlk dönem kadınları elbette çok şanslı değillerdi. Edebî eserin olmazsa olmazı hayat tecrübelerindeki yetersizlik ve öncü eksikliği onların en büyük çıkmazlarıydı. 20. yüzyıl başlarının olağanüstü şartları Türk kadınlarını hayata katılmaya zorladı. Konferanslarda, mitinglerde, gazetelerde ve dergilerde seslerini duyurmaya çalışan kadınlar bu günleri hazırladılar. Ve kadınlar kenarında b
Tükendi
Tarihi yapan insandır. Yazan da... Oysa tarih, bilim olma çabalarının içerisinde alabildiğine insansızdır. İnsansız bir tarih, bir kronoloji olmanın ötesine ne kadar geçebilir? Çağlar ötesine uzanma hedefini taşırken bu insansızlığıyla nasıl inandırıcı olabilir? Tarihi ruhsuz bir anlatı olmanın dışına çıkararak yaşanmış, insanlı bir zaman dilimi hâline getiren sanattır. Tarih ancak sanatla anlaşılabilen, bakılabilen, düşünülüp hissedilebilen bir zaman dilimi hâline gelebilir. Romansa bunun en güzel yoludu
Tükendi
Elinizdeki kitap, geçmişin tozlu raflarında yangınlar ve baskınlar atlatıp günümüze ancak tek nüsha olarak gelebilmiş Sülûki'l-Âşıkîn üzerine yapılmış bir çalışmadır. Eser, 15. yüzyılın ilk yarısına ait olması ve Osmanlının ikinci Şeyh Edebali'si Emir Sultan Hazretlerinin halefi ve halifesinin kaleminden çıkması sebepleri ile dikkate değer bir dil ve kültür hazinesidir. Terbiye etrafında dönüp durmasıyla da geçmiş zaman eğitim anlayışını gözler önüne sermektedir. Ayrıca eserde insanı insan yapan nitelikler
Hikâye anlatıcısı, kim olursa olsun, hangi tekil ya da çoğul kişi olarak konuşursa konuşsun, metnin içinde veya dışında bulunursa bulunsun, alt ya da üst anlatıcı olsun, bir çamur parçası hâlinde uzatılarak kendisine ruh üflenen Âdem'in, onun eğe kemiğinden yaratılan Havva'nın, onların cennetteki sınavlarının ve insanoğlunun işte böyle başlayan o meşakkatli ve tatlı dünya maceralarının, bu macera süresince düşüşlerinin ve kalkışlarının, şeytanla melek arasında bir sarkaç hâlindeki gelip gidişlerinin, iç dün
Hindistan Müslümanlarının iç dinamiklerini kaybettiği bir dönemde yetişen İkbal, Doğu ile Batı değerlerini çok iyi analiz etmiş ve değişik mecralardan faydalanarak ürettiği fikirlerle Müslüman toplumlara hayata dönüş felsefesi sunmuştur. Onun fikir hayatına bakıldığında ana hedefinin İslam'ın moral değerlerini zedelemeden İslam'ın tinselliğini, Batı'nın dinamizmi ve canlılığıyla doldurarak İslami düşünce normlarını modern çağın gelişmeleri doğrultusunda dönüştürme çabası olduğu görülür. Bu perspektifi dikka
Tükendi
Julio Cortázar roman, şiir ve dram türlerinde de son derece önemi eserler vermiş olsa bile edebi niteliği en arı olan yapıtlarının öyküleri olduğu kabul edilmektedir. Analitik psikolojinin ortak bilinçdışının arketipleri alanına özel bir ilgi duyan Arjantinli yazar söz konusu eserlerinin birçoğunu bilinçdışı içerikleri temel alarak biçimlendirmiş ya da bunlarda insan için genelgeçer nitelikteki imge ve sembollere yer vermiştir. Özellikle bu eğilimin belirleyici olduğu Cortázar öyküleri, Gilbert Durand'ın ku
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 960-980 / Aktif Sayfa : 49