Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 900-920 / Aktif Sayfa : 46
"Ben öldüm mü? Yani artık ölü müyüm?" "O mantıkla artık öylesin. Sen tekrar dönmek istemediğin sürece." "Her şeyi hatırlıyorum. Binlerce yaşamın tamamını." "Öyleyse artık hazır olmalısın." "Sadece korkuyorum." "Bunu önceki bin hayatın sonlandığında konuşmuştuk. Korkuyorsan hazır değilsin demektir." "Bilemiyorum... Ben sadece..." "Bu sefer senin tercihin olacak. Ya gerçeklerle yüzleşeceksin ya da geriye dönüp tekrar deneyeceksin." "...sıfırdan yeni bir hayat." "Temelde aynı başlangıç ve aynı sonlarla..."
Tükendi
UWE TIMM'İN MORENGA ROMANI ÖRNEĞİNDE ALMAN EDEBİYATINDA POSTKOLONYALİZM Postkolonyalizm, son dönemlerin popüler bilimsel araştırma konularından birisi olmasına rağmen ülkemizde çok çalışılmamış ve Germanistlerin ilgisini yeterince çekmemiştir. Bunun çok çeşitli nedenleri vardır. Almanya'nın kolonyal geçmişinin Avrupa'nın diğer büyük devletlerinden zengin olmayışının bunda payı büyüktür. Bu kısa ve göreceli olarak gölgede kalmış kolonyal geçmiş, Alman yazarların/edebiyat bilimcilerin merceğine olması gerekt
Evrim ile varoluşun esaslarını en temelden, bilimsel olarak anlaşılır bir dille anlatan bu kitap, inançlar ile bilgi arasında yıkılmış olan köprüleri tekrar kurmanızı sağlayacak... Bir şeylere neden inanırız veya inanmayız? Zaman var mıdır yoksa sadece zihnimizde midir? Tanrı zamanın içinde mi, dışında mıdır? Her şeye gücü yeten ama zorunlu Tanrı olabilir mi? Tanrı tecelligâh kurallarına uymak zorunda mıdır? Evrime hayır, büyük patlamaya neden evet? Yaratılıştaki aynılık ne demektir? Yaratılanların
Tükendi
Her yol, kendi dünyasını beraberinde getirir, diyor Hayrettin Orhanoğlu. Aşk mesnevilerini ve değişmeleri teknik bir bakışla anlama çabası, o yolculuğun bütün örneklerini görmek, sembollerini anlamaktan geçiyor. Bu çalışma Yusuf u Züleyha, Leylâ vü Mecnun ile Hüsn ü Aşk mesnevilerinin hem kendi içinde hem de yüzyıllar içinde birbirleri arasındaki ilişkiler açısından değişim ve dönüşümleri konu edinmekte. Hamdî, Fuzûlî ve nihayet Şeyh Gâlib'in bize çağlar öncesinden söylediklerini anlama ve elbette anlatma g
Türk dili ve edebiyatının 7.yy'dan itibaren bilinen ilk yazılı metinleri Türklük coğrafyasının çeşitli kültür çevrelerinde sayısız edebi eserlerle, günümüze kadar kesintisiz bir şekilde devam edegelmiştir. Bu dil, 20.yy'ın başlarında modern lehçelere ayrışarak, günümüzde yirmibeşi aşkın yazı dili ile dünyada en çok konuşulan dillerden biridir. Bu dil, Anadoluyu mesken tutan batı Türklüğü ile, anayurtta kalan doğu Türklüğünün ortaya koyduğu sayısız edebi zevk, heyecan ve fikir mahsuleriyle, bu mahsullerin mü
Tükendi
Kuzeydoğu Afrika'dan kökenlenip daha sonra tüm dünyaya yayılmış olan eşekler tarih boyunca yük taşımakta kullanılmış, zorlu işlerde çalıştırılmış, çilekeş hayvanlardır. Hiçbir hayvan onun kadar insanoğlunun yükünü taşımamış, onun kadar da aşağılanmamıştır. Eşek Anadolu'nun en çok kahrını çeken hayvan olmuş ve bu kapsamda kavun, karpuz, üzüm; değirmenlere un; inşaatlara tuğla, kum taşımışlar; şehirlerimizin sokaklarında belediye için çöp toplamışlar; cepheye su, yiyecek hatta silah taşımada kullanılmışlardır
Tükendi
Alphan Akgül, Güneş Yalnız Dirileri Isıtır'da Oktay Rifat'ın şiirlerini anlamaya basit ama anlamlı bir soruyla başlıyor: İnsan nasıl düşünür? Bulduğu ilk yanıt: "Benzetme ve kıyas yaparak!" İster ilkel ister modern çağlarda olsun, insan benzetme ve kıyas yapar, varlıkları sınıflandırır. Oktay Rifat'ın şiirlerinin ağırlık merkezi de işte burasıdır: Güneş kimi zaman bir tanrı, kimi zaman bir hükümdar, kimi zaman da sadece güneştir ama bir bisiklet tekerine, bir şamdana, bir köpeğe benzeyen bir güneş... Kitap
Gündelik yaşantımızın gereksinimlerinden uzak, bugünün ideolojilerinden muaf, başka başka dertleri olan, türlü türlü hikâyesi olan kelimeler. Artık cümle içerisinde pek kullanılmadıklarından, vakur bir sessizlikle kaderlerini bekliyorlar. Hayatlarımızdan tümden ellerini ayaklarını çekmezden evvel, son bir saygı duruşu bizimkisi. Çünkü gidiyorlar; gidecekler. Emoji devri yaklaşıyor. Kelimeler ise hikâyeleriyle, geçmişleriyle, melodileriyle, anlamlarıyla ve zenginlikleriyle fazla ağır geliyorlar gündelik yaşa
Tükendi
"Birkaç dakika sonra top, atışa hazır hâle gelince, zihninden bir hesap yaptı Seyit. Bu hesaplamaya dayanarak ve göz kararıyla, namluyu biraz daha sağa kaydırdı. Yine bir dua okuyup Allah'a yalvardı. ‘Bismillah!' diyerek ateşledi topu. Savaş gemisi Ocean'ı dümen tertibatından vurmuşlardı. Koskoca savaş gemisi, şimdi daireler çizerek suyun üstünde dönüp duruyordu." İşgalcilerin bu savaşta Türk askeriyle ilgili bilmediği bir şey vardı: Canını bile feda etmekten çekinmedikleri vatan sevgisi. 1. Dünya Savaşı
Yaşayan, nefes alan, kapital çarkın dışında üretim yapan ender kültür nesnelerimizden underground poetix 10 yılı geride bırakan kısa yaşamında farklı form ve formatlarda toplam 35 sayı üretti ve sayısız proje, sahne vs organize etti, kitaplar yayımladı. Son 17 sayısını aylık süreli yayım olarak geçiren underground poetix 2000li yılların kitleleşmiş eski sayılarını 2017 şubatında antoloji kıvamında ciltleyip 1. Cildi yayımlayarak yeni bir forma daha imza attı. Lakin bu cilt antolojinin 2 diğer cildi gibi se
Tükendi
"Farklı dönemlerde, türlerde yazmış, yaşamış, üretmiş yazarları birbirinden farklı yaklaşımlarla, yeni okumalar etkisiyle ele almaya gayret ediyorum. Bununla birlikte düşününce, eleştiri, deneme, inceleme bence bir anımsatma türü olarak tanımlanabilir. Türk şairleri üzerine yazılarımda, Türk edebiyatının önemli adlarını seçtim. Edebiyat tarihinde sarsılmaz yerleri var. Seçtiğim adlar arasında bazen bir karşıtlık bazen de bir uyumdan söz edilebilir. Kemal Tahir, Mehmet Âkif, Necip Fazıl gibi adlar yalnız ede
Tükendi
Bu kitaptaki yazıların büyük çoğunluğu, ele aldıkları metinlerdeki dili, daha çok da dilin kullanımını incelemekte, bu açıdan saptanan sorunları sergilemekte, değerlendirmektedir. Doğal olarak bu işlem, metinlerin sanatsal ya da düşünsel değerlerini ortaya çıkarma, belirleme çabasıyla karşılaştırıldığında, son derece teknik bir çalışmayı gerektirmektedir. Bunları bir teknik okuma olarak tanımlamamızın nedeni budur. Kendimizi bildik bileli, okuma, birincil iş ve uğraşımız oldu. Yazıyı da okuma uğraşımızın d
Tükendi
Mehmet Emen Erişirgil'in İslâmcı Bir Şairin Romanı: Mehmet Âkif isimli eseri, Âkif hakkında bugüne değin yazılmış en iyi kitaplardan birisidir. Âkif'le şahsi dostluğu ve iş arkadaşlığı da bulunan yazar bu incelemesinde Âkif'e ilişkin şahsi gözlem ve kanaatlerini objektif verilerle birleştirmiş, kitap ilk defa Türkiye'de yeni bir dönemin başladığı yıllarda (1956) yayımlanmıştır. Prof. Dr. Aykut Kazancıgil ve Prof. Dr. Cem Alpar tarafından yayına hazırlanan bu eser Âkif hakkında birinci el gözlemleri yansıtan
Tükendi
Şiir nedir? Cevabı en zor sorulardan biridir. Pek çok tanımı yapılır, yapılabilir. Belki de en kısa ve şair Gürkan Doğan'ın tanımıyla şiir "imbikten süzülmüş felsefedir." Rahmetli Mehmet Kaplan da şiirin de dâhil olduğu sanat eserini tanımlarken "... o bir ‘yapıt'tır..." öyleyse "kendi içlerinde bir yapı olarak incelenmelidir" diyor. Hilmi Yavuz ise Edip Cansever'in "Kaybola" adlı şiirinde geçen "yapılan bir şeydir şiir" dizesinden hareketle Batı dillerinde "şiir" karşılığı olarak kullanılan "poiema"nın
"Burkert, Yunanların kendilerine özgü yeteneklerini yadsımaksızın, yarattıkları mucizenin büyük bir kısmının, diğer kültürlerin etkisine açık olmaktan ileri geldiğini gösteriyor." -Carol G. Thomas- "Burkert'in arkeoloji ve filolojiye hakimiyeti, son derece değerli bir kitap ortaya çıkarmasına imkan sağlıyor." -Peter Krentz- Walter Burkert, göz kamaştıran "Yunan mucizesi"nin Semitik Yakındoğu'ya borcunu titiz bir araştırmayla ortaya koyuyor. Walter Burkert, Yunan dini, Pythagoras ve takipçileri, Yakındoğ
Tükendi
Orta Malı yahut 1920'ler Istanbul'unun fettan kenar mahalle güzeli Fikriye nasıl kibar fahişe Şadan'a dönüştü? Şimdiye kadar Zaniyeler ve Bataklık Çiçeği eserleriyle tanınan Selahattin Enis'in 1926'da Son Saat gazetesinde tefrika edilen bu romanı, 1. Dünya ve Kurtuluş Savaşları'nın ardından, hâlâ imparatorlukla cumhuriyet arasında sıkışmış bir Istanbul'da zenginlerle yoksulların eşitsiz yaşamlarını güzel bir kadına yönelen arzu üzerinden anlatıyor. Fikriye kaçınılmaz ve kaçınmadığı kaderine doğru yürürken,
Umberto Eco'nun ölmeden önce hazırladığı son seçki olma özelliğini taşıyan ve 2000-2015 yılları arasında kaleme aldığı yazılarından derlenen bu kitap, içinde yaşadığımız dönemin akışkan doğasını yansıtıyor. "Toplum kavramındaki krize paralel, insanların birbirini bir yol arkadaşı değil de, aksine sakınılması gereken rakipler olarak gördüğü frenlenemeyen bir bireysellik doğar. Bu ‘öznelcilik', modernitenin temellerine bomba döşemiş ve onu kırılganlaştırıp hiçbir referans noktasının bulunmadığı, her şeyin bir
Tükendi
"Beyefendi, Firdevsî destanı yazdı, Türkler destanı yaptılar; Cermenlerin, Cenup İslavlarının, Fers'in, Ehl-i Salîb'in menkul ve muharrer destanlarında muhasım kahraman dâimâ Türk'tür. Türk onlara bihakkın Tarihi yapan benim, yazan siz! diyebilir. Avrupa'nın nice milletleri gibi Türk'ün de bir Şehnâme'si yoktur. Bunun sebebi de arz ettiğim gibi Türk'ün son zamanlara kadar şanlı tarihini hasretle yâd edecek bir esârete düşmediğidir." Yahya Kemal'in siyasetten; felsefeye ve sosyal hayata kadar her mevzûda ya
Latin Amerika edebiyatının önde gelen eleştirmenlerinden Gerald Martin, Cambridge Üniversitesi yayını olarak basılan Gabriel García Márquez'e Giriş adlı bu kitabında, Márquez'i ve yapıtlarını hem tanıtıyor, analiz ediyor hem yer yer sertçe eleştiriyor. Ama tüm sert eleştirilerine rağmen García Márquez'in usta yazarlığı önünde şapka çıkarmadan da yapamıyor. Kitabı da aşağıdaki övgü dolu paragrafıyla noktalıyor. "İnsanın yalnızca bir hayatı vardır. Bunun anlamı, doğduğumuz andan itibaren adaleti hak ettiğim
Ağlamaya sebep olan temel duygunun "kaybetme" olduğunu söyleyebiliriz. Ölüm haberi, yakınların hastalanması, yakınların kaza geçirmesi, yakınları kaybetme korkusu, ayrılık, fiziksel acı, fiziksel acı çekme korkusu, ölüm korkusu, evcil hayvanların ölümü, tehlike karşısında, kaybolma, endişe, sinirlenme, kendini ifade edememe, sözlü karşılık verememe, kendini savunamama, acıma, şefkat duyma, empati, başkasının ağlaması, sevdiklerinin ağlaması, duygulanma, hüzünlü müzik, başkalarının duyarsızlığı ve acımasızlı
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 900-920 / Aktif Sayfa : 46