Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 140-160 / Aktif Sayfa : 8
Alman edebiyatının dünyaca ünlü, en önemli yazarlarındandır. Hukuk eğitimi alan ve resim sanatına da ilgi duyan Goethe, doğa bilimleriyle de uğraşmış, araştırmalar yapmış, yazılar yazmıştır.Dünya görüşünü ve sanat anlayışını aktardığı Şiir ve Hakikat en dikkati çekici eserlerinden biridir. Ayrıca Roma Ağıtları, Faust ve pek çok eseri yayımlandığı dönemde büyük ilgi görmüş, yazarın yüzyıllar süren edebi ününü pekiştirmiştir. 1774 yılında yazdığıGenç Werther'in Acıları daha önce şiirleri ve oyunları yayımlana
"Taksitle kitap sattığı bir kız vardı. Ona ha bire kitap götürüyordu ama o hiç ödeme yapmıyordu. Bir sabah Aleka'nın, yirmi bin drahmiden fazla tutan kitap alışverişi yaptığının farkına vardığında durumun ciddiyetini anladı. 'Aleka neler oluyor? Babana birkaç kuruş vermesini söylesene,' dedi. 'Benimle evlen, ödeşelim. İster misin?' dedi Aleka da. Bu dünyada her şeyi doğal karşılayan Luis kabul etti. 'İsterim,' dedi." 14 yıl önce Türkçede ilk yayımlandığında kısa sürede en çok okunan kitapların başına yer
"Bir yolunu bulup ikiliği dile getirmek isterdim; öyle bölümler ve cümleler kaleme almak isterdim ki, melodi ve karşı melodi aynı zamanda kendisini açığa vursun içlerinde, her çeşitliliğin yanıbaşında ´bir´lik, her şakanın yanıbaşında bir ciddilik sürekli yer alsın. Çünkü beni yaşatacak budur yalnızca, iki kutup arasında dalgalanmadır, dünyanın her iki temel direği arasında gidip gelmelerdir. Dünyanın o mutlu renkliliğine durmadan hayranlıkla işaret etmek, yine durmadan bu renkliliğin temelinde bir birlik v
"Senden korkuyorum. Seni hiç yokluktan zorla çekip alan, gövdeme ekleyen rastlantıdan. Seni çok beklediysem de karşılamaya asla hazır olmadım. Ama kendi kendime hep o kötü soruyu sordum: Ya doğmak hoşuna gitmezse? Ya günün birinde haykırıp suçlarsan beni: `Sana kim dedi beni dünyaya getir diye? Neden dünyaya getirdin beni, neden?´" İtalyan yazar Oriana Fallaci böyle diyor derin izler bırakan kitabı Doğmamış Bir Çocuğa Mektup´un başlarında. Erkeğinden ayrılmış bir kadının, gebe olduğunu anladığı andan başlay
Milena’ya Mektuplar, Franz Kafka’nın en önemli ve en çok okunan eserlerinden biridir. Diğer kitaplarında olduğu gibi hayatının bir yansımasıdır. Kafka, yazdığı öykülerin Çek diline çevrilmesi için arayış içindeyken, bir dost meclisinde Milena ile tanışır ve o andan sonra bütün hayatı değişir. Romantizm denilince en başa konulması gereken bu kitap, her satırında büyük ve imkânsız bir aşkın sancılarını, yalnızlık girdabının onu “yoksunluğa” nasıl çektiğini, başka hiçbir yerde göremeyeceğiniz bir dilde a
Tanıl Bora çevirisi, Johannes Pfeiffer'in önsözü, Idris Parry'in sonsözü, Yazar ve dönem kronolojisiyle, Kitaba dair görsellerle. Kafka'nın absürd ve dehşet dolu başyapıtı Dönüşüm, modern bireydeki suçluluk, yetersizlik ve yalnızlık duygularının kendi felaketine nasıl sebep olabileceğini anlatan bir ahir zaman masalı. Kafka'nın Dönüşüm'ü, insanın yabancılaşma deneyiminin modern edebiyattaki en etkili hikâyelerinden birini, belki de en güçlü mecazını sunar. Pazarlamacılık yapan bir genç adamın saba
Tükendi
8 Ekim 1908’de ressamlar, gravürcüler, tasarımcılar ve mimarlardan oluşan jüri, Adolf Hitler’in dosyasına tereddüt etmeden neşteri vurmuştu. Çizgisi beceriksiz. Kompozisyonu anlaşılmaz. Tekniklerden bihaber. Hayal gücü sıradan. Bütün bunlar sadece bir dakikalarını almış ve vicdansızca ilan etmişlerdi: Bu genç adamın hiçbir istikbali yoktu. Ya jüri başka türlü karar verseydi ve Adolf Hitler’i Güzel Sanatlar Akademisi’ne kabul etseydi neler olacaktı? Bu karar sadece bir hayatın seyrini değil, dünyanın seyrini
Tükendi
Beyler, Zamanımızın Bir Kahramanı bir tek kişinin portresi değildir; kuşağımızın gittikçe artan kötülüklerinden yaratılmış bir portredir. Bana bir insanın bu kadar kötü olamayacağını söyleyeceksiniz yine; ben de diyeceğim ki, madem bir sürü trajik ve romantik haydutun varlığına inandınız, neden Peçorin gerçeğine inanmıyorsunuz? Yoksa bu kişideki gerçek payı sizin istediğinizden daha mı fazla? Henüz yirmi yedi yaşındayken bir düelloda yaşamını yitiren Lermontov'un tek romanı Zamanımızın Bir Kahramanı, bugün
Tükendi
“Bilin ki korkunç olan, artık onda köpek değil, insan kalbi olmasıdır. Hem de doğada bulunan en berbatından!” Şarik, bir sokak köpeğidir. Bir gün yaralanınca onu bulan cerrah evine götürür ve iyileştirir. Ancak ameliyat ederken ona bir insanın hipofiz bezini ve bir erkeğin testislerini de nakleder. Bu deneyin sonucunda Şarik yavaş yavaş insanlaşmaya başlar. Hatta zaman içerisinde Sovyet devletinde iş bile bulur, ideal sosyalist bir vatandaşa dönüşür. Bu komik ve grotesk Frankenstein öyküsü Bolşevizmi ve Sov
Amerikan edebiyatının yaşayan en büyük ustası Philip Rothtan yaşlılık, hastalık ve insanın ölüm karşısındaki çaresizliği üzerine son derece içten, yoğun ve büyüleyici bir kitap. Fuentes ve García Márquezle birlikte dünyanın en iyi üç romancısından biri olan Philip Roth için yaşlılığa rağmen cinsellik arzusunun artışı, insanın kendi yaratısına, ölüme karşı koyması anlamına geliyor... Georg Lukacs yazarın, hayatın bütününü kapsamasının imkânsız olduğuna hükmetmişti, Philip Roth Sokaktaki Adamda bu tezi gör
Tükendi
Çocukluğumun oturma odasında tek başımayım. Eskiden burada annem şarkı söyler, babam yıllardır görmediğim yasak kitabı okur, ağabeyim ise bir tahtaya çivi çakardı. Bunların hepsi asırlar evveldi ve o zamanlar, çocukluğun sonsuza dek süreceğini acıyla hissetsem de, daha mutluydum gibime geliyor... Bundan sonra evde uyumaya devam etsem de, bu gece oturma odasıyla vedalaştığımı hissediyorum. Yatmak içimden gelmiyor, uykum da yok. Derin bir hüzün içindeyim. Sardunyaları cam kenarından kaldırıyorum ve gökyüzüne,
Patrick Süskind, Türkiye’deki okurların yakından tanıdığı, sevdiği bir ad. Unutulmaz romanı Koku, kısa romanı Güvercin ve Herr Sommer’in Öyküsü’nün ardından bu kez de öyküleriyle karşınızda. Süskind, insan doğasını, zayıflıkları ve erdemleriyle iyi bilen bir yazar. Derin bir gözlem gücü, kendini hissettiren dozunda bir ironi, fantastik bir kurgulama bu öykülerin ortak özelliği. Resimlerinde yeterli derinliğin olmadığını söyleyen bir eleştirmen yüzünden yaşamı altüst olan genç bir kadın ressam; şaşırtıcı bir
Düzenli bir yaşam süren, içine kapanık, sıradan biri olan Jonathan Noel, yıllardır bir bankanın bekçiliğini yapmaktadır. Bütün işi banka müdürünü karşılayıp arabasının kapısını açmaktan ibarettir. Paris’te bir çatı katında yaşamakta, ileride bu katın sahibi olmayı hayal etmektedir. Ancak bir gün karşısına çıkan bir güvercin, bu sıradan insanın tekdüze yaşamını altüst edecektir. Patrick Süskind, dünyanın en çok satan romanları arasına giren Koku’nun ardından kaleme aldığı Güvercin adlı eserinde, bir şehir
Modern Sovyet edebiyatının başyapıtlarından Usta ile Margarita'nın yaratıcısı Mihail Bulgakov'dan otobiyografik bir taşra panoraması: Morfin... Taşrada zorunlu hizmetini tamamlayıp kente atanan Dr. Bomgard bir süre sonra halefi Dr. Palyakov'dan bir mektup alır. Elindeki yalnızca bir mektup değil, tayga sendromuyla morfin sayesinde başa çıkmaya çalışan genç bir hekimin adım adım yıkıma sürüklenişinin çarpıcı anlatısıdır. Aynı coğrafyadaki iki meslektaşın haleti ruhiyeleri arasındaki uçurum, toplumsal bir
Dostoyevski, evet, bu oydu! Suç ve Ceza’sıyla beni çarptı, felç etti. Bana kahramanı Raskolnikov’un kaderini izlemeyi yasakladı: İkinci bir kadını öldürmek, bu kez masum birini; bana suçumu hatırlatacak olan parayı ve mücevherleri almak... Kendi pişmanlıklarıma yem olmak, bir suçluluk çukurunda kararmak ve sonunda zindanlara düşmek... O zaman? Kaçmak daha iyi, zavallı bir enayi, aptal bir suçlu gibi. Kanlı eller ve boş ceplerle. Ne saçmalık! Kahrolsun bu Dostoyevski! Kahrolsun Dostoyevski, daha
Gençliğinde cesur bir muhabir olarak ünlenen Marco Rosedale eski bir meslektaşı tarafından cinsel saldırıyla suçlanınca hem sönmeye yüz tutmuş kariyerini yeniden canlandırma hayalleri hem de New York’ta kurduğu düzen yıkılmanın eşiğine gelir. Marco hikâyesini gençliklerinde Londra’da aynı ayrıcalıklı çevreyi paylaştığı bir yazar arkadaşına romanın isimsiz anlatıcısına aktarmaya başlar. Anlatıcı bu karanlık hikâyenin içine daha çok çekildikçe, arkadaşına olan sadakati ile iddianın sahibi kadını tanıma ve hak
Tükendi
Elli beş yaşındaki saygın edebiyat profesörü Pal Andersen, evinde yalnız başına geçirdiği bir Noel akşamı pencereden dışarıyı seyrederken karşı binada işlenen bir cinayete tanık olur. Cinayeti polise ihbar etme konusunda yaşadığı ve nedenini bir türlü açıklayamadığı kararsızlık Profesör Andersen’i inandığını sandığı birçok şeyi sorgulamaya itecektir: Kendisinin toplum içindeki rolünden edebiyat ve sanatın önemine, alışageldiği inançsızlığından ahlak ve adalete dair düşüncelerine, artık hiçbir şey eskisi kad
Aşk birden çıkar insanın karşısına, yakalamak ya da ıskalamak size kalmış. Bazen "aşk" olduğunu anlamazsınız, bazen de anlasanız bile onu tutmak, kendinize saklamak zordur. Adınla Çağır Beni delikanlılık çağındaki bir gençle, ailesinin yazlığında kısa süreliğine kalmaya gelen bir konuk arasında gelişen beklenmedik, bir o kadar da güçlü aşkın öyküsü. Sevdiği kişiyi sadece bedeninin değil ruhunun da bir parçası kılmanın etkileyici bir tasviri. Saf tutkunun dönüştürücü etkisini olağanüstü bir üslupla kal
BAZI KAPILARIN ARDINDA YENİ BAŞLANGIÇLAR YOKTUR. Dill, lisede çok popüler biri sayılmazdı ancak inancını yılanlarla sınayan babasının skandal suçları yüzünden artık ayaklı hedef hâline gelmişti. Berbat hayatına sadece en yakın arkadaşları Travis ve Lydia sayesinde dayanabiliyordu. Mezuniyet yaklaştıkça, tek tutkusu olan müzikten ve yıllardır içinde tuttuğu aşkından kaçmaya çalışıyordu çünkü geleceğin bilinmezliğiyle yüzleşecek cesareti yoktu. Ne Lydia gibi hayallerine sahip çıkabiliyor ne de Travis
Tükendi
II. Dünya Savaşı’ndan sonra Nazileri ezen Sovyet Sosyalizmi en şanlı günlerini yaşamaktadır. Tito Yugoslavya’sında da sosyalist devrimin tamamlanması adına herkesin işçi sınıfına katılımı sağlanmalıdır. Unutulmuş çağlardan beri Balkanları arşınlayan keçi çobanlarının devletleri, iktidarları, zamanları aşan ve aşındıran  varoluşuna devrimin tamamlanması için bir son verilmesi zaruridir. Keçi çobanları, tarihin sonunu getirmek için sosyalizmin emrivakisine iştirak ettiler, ama keçileriyle!Adı sanı olmaya
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 140-160 / Aktif Sayfa : 8