Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 520-540 / Aktif Sayfa : 27
Kaosun estetiğini kaleme dökmek üzere işe alınan Antoni ile sözde püriten ahlaka duyduğu nefreti New York sokaklarının duvarlarına çizdiği grafitilerle ifade eden büyüleyici Anca, kimliği meçhul esrarengiz bir yazarın peşinde ABD ve Meksika'yı arşınlar. Bu esnada dünyayı kasıp kavuran yepyeni ve şiirsel bir terörizmin haberleri de bu ayrıksı iki âşığın yol hikâyesinin kilometre taşlarını döşemektedir. Hayallerle gerçeğin iç içe geçtiği, büyülü ezgilerin arka fondan hiç eksi
Kit ve Port Moresby, New York'un aydın çevresinden kaçmak ve sorunlu evliliklerini yoluna koymak için soluğu Kuzey Afrika'da almış Amerikalı bir çifttir. Başta görkemli coğrafya onları etkisi altına alsa da, bu bilinmez dünyanın tehlikeleri çok geçmeden peşlerine düşecektir. Bu iki insan, aralarındaki uçurum genişledikçe değerlerinden ve inançlarından uzaklaştıklarının farkına varır; dahası, yalnız birbirlerini değil, hayatlarını da kaybetme tehlikesiyle karşı karşıyadırlar. Modernizmin aykırı ustalarından
"No plainer manifestation of the modernist trend in contemporary English fiction may be found than in Virginia Woolf's 'Jacob's Room'... The incidents do not so much matter... It is the manner in which these things are revealed that makes the book of importance, at least as an example of what the younger rebels are doing in England." - The New York Times
Tükendi
İran edebiyatının en yetkin kadın yazarlarından biri olarak kabul edilen Simin Dânişver'in kaleme aldığı Siyavuş'un Ölümü, İranlı edebiyat eleştirmenleri tarafından ittifakla Fars edebiyatının en iyi romanları arasında gösterilmektedir. Dânişver bu eserinde, İkinci Dünya Savaşı yıllarında İran'ın tarihî şehirlerinden Şiraz'ın İngilizler tarafından işgal edilmesinden sonra şehirde meydana gelen siyasi, kültürel ve sosyal hadiseleri bir kadının gözünden ustalıkla anlatmaktadır. Roman, Türk okurların konu olar
Tout commence a la fin de la guerre de Secession. Comme chacun sait, la guerre de Secession est la premiere guerre moderne de l'histoire, c'est a dire la premiere guerre ou les prouesses techniques le disputent au courage, ou a la strategie militaire. Nous sommes au Gun Club de Baltimore. Une fois les protagonistes convaincus, le projet est modifie. L'obus est finalement lance, avec trois trois hommes a bord: Ardan, Barbicane, et Nicholl. On perd leur trace, puis on les retrouve: ils sont en orbite autour d
Tükendi
Kuzey Avrupa'nın yaşayan en büyük yazarları arasında gösterilen Dag Solstad ilk kez Türkçede. Ellili yaşlarındaki edebiyat öğretmeni Elias Rukla için sıradan bir gündür: Yıllardır yaptığı gibi, sevdiği bir eseri (Henrik Ibsen'in Yaban Ördeği'ni) bir sınıf dolusu ilgisiz lise öğrencisine heyecanla yorumlamaya başlar. Ne var ki görünüşte küçük bir olay hiç beklenmedik bir krizi tetikleyecek, Elias'ın hayatında derin izler bırakmış bir dostluğun hatırasına dönmesine, evliliğini, kendisini ve içinde yaşadığı t
Tükendi
Adèle Paris'te yaşayan genç ve güzel bir kadındır. Cerrah kocası ve küçük oğluyla, görünürde kusursuz bir orta sınıf hayatı sürmektedir. Görünenin ötesinde ise Adèle, yeniyetmeliğinde Milan Kundera'nın Varolmanın Dayanılmaz Hafifiliği'ni okuduktan sonra engel olamadığı bir bağımlılığın pençesine düşmüş ve kimliğini, sürdürdüğü iki farklı hayat etrafında kurmaya başlamıştır: birinin öznesi sessiz, neredeyse silik eş/anne Adèle iken diğerininki cinsel itkilerini sonuna kadar takip eden, gözü kara Adèle'dir.
Tükendi
Go
Aşk, kayıp ve ırk ayrımcılığı hakkındaki yazılmış bu cüretkar ve sevecen romanda, iki genç için aşık olmak bir değişim dünyası yaratacak. Japon lisesinde bir Koreli öğrenci olan Sugihara, kendini her türden zorbaya karşı korumak zorunda kalmıştı. Ama hiçbir şey, onu Sakurai adındaki Japon bir kıza umutsuzca aşık olduğunda hissettiği kalp sancısına hazırlayamazdı. Klasik müzik ve yabancı sinemaya karşı duydukları ortak sevgiye kapılarak, ikisi gittikçe daha da yakınlaşır. Bir gece, kişisel trajedinin darbes
Tükendi
Yaşlar, her vakit ferahlatıcı değildir. Bunlar göğüste uzun zaman kaynadıktan sonra, nihayet bidayette zorla, sonra da yavaş yavaş ve daha tatlı akıverince, teselli verici ve tedavi edicidirler; sıkıntının verdiği ıstırabı bunlar halleder... Fakat soğuk ve esirgenerek dökülen gözyaşları da vardır; bunları insanın yüreğine hareketsiz ve ağır bir yük gibi oturmuş bulunan acı, yürekten damla damla sızdırır; bunlar teselli getirmez ve kalbe hafiflik vermezler. İhtiyaç bu türlü gözyaşları ile ağlar ve böyleler
Tükendi
Madam Bovary, lüks ve zevk düşkünü bir kadın trajedisinin ötesinde, pek çok konuda insan ilişkilerini kurcalayarak Emma ve diğer karakterler üzerinden bugün dahi içinde yaşam savaşı verdiğimiz "derin toplumun" dinamikleri üzerine gerçekçi ve açıklayıcı bir panorama sunuyor.
Tükendi
Jack London'ın romanları ve inişli çıkışlı özel yaşamı, büyük teknolojik ve tarihi değişimlerin heyecanıyla dolup taşan yirminci yüzyılın zorlu ilk yıllarında Amerika'nın umutlarını, hayal kırıklıklarını ve ideallerini ayna gibi yansıtır. Yazarın maceraperest ruhu, yaşama ve coşkuya duyduğu tutku ve araştırmacı zihni onu Klondike'tan Güney Denizlerine kadar uzanan zorlu bir yolculuğa çıkmaya sevk etmiştir. Bu yolculuklarda edindiği deneyimler ve Darwin, Spencer, Marx gibi düşünürlerin teorilerine duyduğu ha
Tükendi
18. yüzyıl sona ererken iki genç Alman birbirinden habersiz aynı hayali kurar: Bilimin ışığında dünyayı ölçmenin peşindedirler. Coğrafyacı Alexander von Humboldt bu uğurda Güney Amerika'nın balta girmemiş ormanlarında, sarp dağlarda, ilkel kabileler arasında mücadele eder, zehirler tadar, obruklara, mağaralara, maden ocaklarına girer, volkanlara tırmanır. Bulduğu her gölü, her ırmağı, her dağı, her çukuru ölçer. Matematikçi ve astronom Carl Friedrich Gauss ise yaşadığı şehirden hiç çıkmaz; yaşamı formüllerd
Tükendi
Burada, bu tepede yeni bir not defterine başlamam isabet oldu. Yeni çevre, yeni fikirler, yeni bir başlangıç. Temiz hava. Ötede buz mavisi dağların yükseldiği ücra bir tepede, puslu ormanlar arasındaki kiralık bir evde, Gitmeliydin'in anlatıcısının günlüğüne yazdığı ilk satırlar bunlardır. Aralık ayı, Noel yakın. Çocuklu genç bir çift, bu tatil evini kiralar. Amaçları, hayatları üzerindeki baskıdan uzaklaşıp tazelenmektir. Adam senaryosunu yazacaktır; kadın ile çocuk ise onunla daha fazla vakit geçirmeyi ar
Tükendi
Canın sıkkın olduğunda okunacak kitaplar var. Hem de pek çok. Sakin olduğun zamanlar için de bir edebiyat var. Bence bu tür en güzeli. Bir de hüzünlü olduğun zamanlar için bir edebiyat. Ve neşeli olduğun zamanlar için bir başka edebiyat. Bilgiye susadığın zamanlar için de bir edebiyat var. Ve umutsuz olduğun zamanlar için de ayrı bir edebiyat var. Ulises Lima ile Belano'nun üretmek istedikleri edebiyat işte bu sonuncu türden bir edebiyattı. 1975'in son gününde "damardan gerçekçilik" akımının kurucuları Art
Tükendi
Thomas Love Peacock (1785-1866): İngiliz şair, denemeci, opera eleştirmeni ve roman yazarı. Üslubunun hâkim özelliği hicivdir. Yazar en tanınmış eseri olan Karabasan Manastırı'nı ilk kez 1818'de yayımlamış, 1837'deki basımında bazı küçük değişiklikler yapmıştır. Eser roman olarak sınıflandırılsa da Peacock'ın diğer kitapları gibi deneme, oyun, şiir ve roman türlerini harmanlayan farklı bir yapıya sahiptir. Konu alışılagelmiş tarzda bir olay örgüsüyle aktarılmamıştır. Karakterler gerçek kişilerden çok onları
Thomas Love Peacock (1785-1866): İngiliz şair, denemeci, opera eleştirmeni ve roman yazarı. Üslubunun hâkim özelliği hicivdir. Yazar en tanınmış eseri olan Karabasan Manastırı'nı ilk kez 1818'de yayımlamış, 1837'deki basımında bazı küçük değişiklikler yapmıştır. Eser roman olarak sınıflandırılsa da Peacock'ın diğer kitapları gibi deneme, oyun, şiir ve roman türlerini harmanlayan farklı bir yapıya sahiptir. Konu alışılagelmiş tarzda bir olay örgüsüyle aktarılmamıştır. Karakterler gerçek kişilerden çok onları
Tükendi
Lev Nikolayeviç Tolstoy (1828-1910): Anna Karenina, Savaş ve Barış, Diriliş ve Kreutzer Sonat'ın büyük yazarı Tolstoy'un ilgisini çeken başlıca konular arasında tarihsel olaylar ve Rusların başka halklarla ilişkileri de yer almıştır. 1863 yılında yayımlanan Kazaklar genç bir Rus aristokratının askerliği sırasında Kazaklarla tanışmasını ve farklı bir kültürle karşılaşmasını konu alır. Tolstoy'un kendi askerlik döneminde edindiği deneyimlerden yararlandığı bu romanda Rus şehirleri ile Kazak köylerindeki yaşam
Ben nasıl savaşılır bilmiyorum. Tek bildiğim hayatta kalmak! Renklerden Moru önemini her daim koruyan bir Amerikan romanı. — Newsweek Müthiş dokunaklı... — The New York Times Book Review Erkek egemen bir dünyada siyahi olduğu için de ayrıma uğrayan Celie'nin yaşadıkları o kadar ağır veutanç vericidir ki, bunu yüksek sesle Tanrı'ya bile söyleyemez, sadece yazarak anlatır.O ağır hayatın içinde tecavüz, şiddet, çocuk yaşta evlendirilme, çok çalışma vardır. Sevgi ile zulüm, inanç ile kötülük iç içedir. Anc
Tükendi
Tolstoy ilk kez 1852 yılında, 24 yaşında kesin bir şekilde yazar olmaya karar vererek, Yasnaya Polyana'da geçen yıllarının hatıralarından yola çıkan Çocukluk'u yazmaya başladı. Tolstoy 1854 yılında Ergenlik ve 1855 yılında Gençlik'le yazmaya devam etti. Taşrada, bir çiftlikte başlayan bir hayatın şiirsel anlatımı olan bu romanlarda, 19. yüzyıl Rus hayatının canlı bir havası hakimdir. Tolstoy'un yazarlıkta kararlı olduğu ve üstelik Rus edebiyatında daha önce yazılmamış şeyleri yazacağı belli olmuştu.
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 520-540 / Aktif Sayfa : 27