Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2
Herman Melville’in ünlü yapıtı Moby Dick, Fransızcada eksiksiz olarak ilk kez 1941’de yayımlandı. Çeviride üç kişinin imzası vardı: Antikacılıkla uğraşan Joan Smith; İngilizceyi iyi bilmeyen şair, ressam, dansçı Lucien Jacques ve 20 yüzyıl Fransız edebiyatının önde gelen isimlerinden Jean Giono. Kitabın yayıncısı Gaston Gallimard, Giono’dan bir de önsöz istedi: Melville’e Selam Olsun, bu önsözün başlı başına bir kitaba dönüşmüş halidir. Metnin merkezinde Melville ve hayatından bir kesit vardır, ancak Giono
Kolombiya’nın günlük hayatın çetin doğa şartlarıyla mücadele anlamına geldiği, hemen her şeyin şansa kaldığı Pasifik kıyısı. Kocasıyla birlikte denize bakan derme çatma bir kulübede yaşayan orta yaşındaki Damaris, anne olma arzusu içindedir. Bir gün büyük bir hevesle yavru bir köpek edinir. Ancak bu sahiplenme şefkatten çok daha farklı duyguları beraberinde getirir. Her bir köşeden gerçek ya da duygusal fırtınaların patlak vermesine karşın tutumlu ve özlü bir dille yazılmış Köpek yayımlandığında birçok dil
David devamlı soru soran bir çocuktur. Simón ve Inés ise onu okula göndermez, Estrella’daki yeni evlerinde yetiştirirler. David oranın dilini öğrenir, arkadaş edinmeye başlar. Onu koruyan büyük köpekleri Bolívar da yanındadır. Fakat David yedi yaşına geldiğinde okula yazılması gerekir. Böylece Dans Akademisi’ne kaydolur. İşte tam da burada, altın dans ayakkabılarının içinde gökten sayıları nasıl indireceğini öğrenir. Yetişkinlerin ne kadar korkunç şeylere muktedir olduğunu da yine burada öğrenecektir.
“Biz ölürken dünya suskundu.” Chimamanda Ngozi Adichie, sinemaya da uyarlanan bu olağanüstü romanında farklı sınıflardan, farklı kesimlerden insanların savaş ve yoksullukla kesişen hayatlarını büyük bir hünerle anlatıyor. Milliyetçiliğin, savaşın ve gelenekçiliğin karşısında aşkı, bedenlerini, özgürlüğü savunmaya çalışan kadınların hüzünlü ve ilham verici öyküleri kara kıtayı evrensel olanın orta yerine taşıyor. Feminist Manifesto’nun yazarından Baileys Kadın Edebiyatı Ödülleri’nde “En İyinin En İyisi” seçi
Tükendi
Frankfurt Seyahatnamesi, Ahmet Haşim’in İstanbul’dan tedavi amacıyla Almanya’nın Frankfurt şehrine gitmesi ve bu seyahatinde edindiği gözlem ve izlenimlerini konu alan kitabıdır. Yazar, seyahatinde; müzecilik, mimari, yemek kültürü, insan ilişkileri ve insana verilen değerden bahseder. Batıya yapılan bu seyahatle, Batı’dan ve batılılaşmadan övgü ile söz ederken, Doğu ile de kıyaslama yaparak Doğu’ya yönelik hayalini ve eleştirisini de dile getirir. Kısa gezi hikâyelerinden oluşan bu kitap, bir anlamda dönem
Tükendi
İngiliz aristokrasisinin pek muhterem üyelerinden Lady L., sekseninci yaş gününde şehvete, hırsa ve tutkunun tüketici karanlığına dair bir hikâye anlatmaya karar verir. Mezara götürülmesi gereken büyük sırlar ortaya saçılır; mücevher kutuları, kilitli kasalar ve mühürlü kalplerde unutulmaya yüz tutan ihtimaller bir bir su yüzüne çıkar. Soylu unvanlardan, şatafatlı giysilerden deri değiştiren bir yılan misali soyunan bu geçmişte, Paris sokaklarını yarı aç yarı tok, yalınayak arşınlayan âşık bir genç kadın t
Tükendi
FBI’ın kadın ajanlarından Odessa Hardwicke’ın yaşamı, azgın bir katilin peşindeyken başına gelen akıl almaz bir olayla tamamen değişir. Saha görevinden alınan Odessa, emekli ajan Earl Solomon’la şans eseri tanışınca, yaşadıklarına açıklama getirecek kişinin avukat Hugo Blackwood olduğunu öğrenir. Manhattan’ın finans merkezindeki garip bir posta kutusu aracılığıyla ulaşılabilen bu gizemli avukat, ya tamamen delidir ya da insanlığı tehdit eden şeytani bir gücü durdurabilecek tek kişidir. Duydukları ve gördükl
Hayallerin yükü ne kadar ağırdır bir kadının omuzlarında? 1950’li yılların Hindistan’ındaki ücra bir köyde, daha çocuk yaşta sevmediği bir adamla zorla evlendirilen Lakshmi, ona hayatı zindan eden eşinden kaçmayı ve bir gün kuşlar kadar özgür olmayı aklına koymuştur. Annesine ve ondan önceki tüm kadınlara kader olan bu yıkıcı düzeni bozmaya kararlıdır. Nihayet bir gün, yanına sadece hayallerini alarak yalın ayak çekip gider ve kendini Jaipur’daki Pembe Şehir’de bulur. Kayınvalidesinden öğrendiği becerile
Mekân, kendisi ve doğduğu topraklar arasında döne döne dans edercesine kaçarken, zamana özgü sanılan güçten çok daha fazla gücü olduğunu kanıtlıyor; saatler geçtikçe mekân, zamanın oluşturduklarına çok benzeyen ama bazı açılardan onları da aşan değişimlere neden oluyordu. “Turizmin altın çağı” olarak kabul edilen modern yüzyılda diğer sanatlar gibi edebiyat da dünyayla yeni bir bağ kurmaya başlamıştı. Thomas Mann da birçok çağdaşı gibi hayatı boyunca seyahat eden, defterlerinde ve mektuplarında bu seyaha
1920’li yıllarda dünyaya gelen Trần Diệu Lan, ayrıcalıklı bir ailenin tüm imkânlarına sahip olarak eğitimli ve güçlü bir kadın olarak yetişmiştir. Büyük fikirleri, idealleri, hayalleri ve tüm bunları hayata geçirebilecek sarsılmaz bir iradesi vardır. Günün birinde sadece gözlerine bakarak bile aklını okuyabilen, yüreğinin derinliklerine yavaşça sızıp orada kendine taht kuran Hùng ile yolları kesiştiğinde ise, hayatı daha da masalsı bir hâl alır. Artık kesinlikle çok şanslı olduğuna, hayatın ona hep güzel yü
Dünya edebiyatının en önemli yazarlarından biri olan Stefan Zweig'ın eserleri arasından sizler için seçtiğimiz 8 kitap set halinde bir araya getirildi. Zweig'ın bu setteki kitaplarını zevkle okuyacaksınız. SATRANÇ Kendi şahsi deneyimlerimden, bu "kral oyununun" gizemli cazibesini biliyordum. Geçmişteki insanların icat ettiği oyunlar arasında satranç, olağanüstü bir şekilde şansın despotluğundan sıyrılıp sadece zekâyı ya da daha doğrusu, özel bir tür zihinsel kabiliyeti mükâfatlandıran yegâne oyundu
Tükendi
“Onun yazdıklarının tonu kitaplarındakini yansıtıyordu; kişisel ve dostaneydi; satırların arasında yatan mizahı ve bariz çaresizliği hissedebiliyordun.” Dan Moller, diş hekimi karısıyla yaşayan başarısız bir yazardır. Kendisi de bir diş hekimi olan Moller’ın aklında edebiyat dünyasında kabul görmek dışında hiçbir şeye yer yoktur. Bir gün iki Amerikalı, gizemli yazar J. D. Salinger ile Dan Moller arasında geçen filozof Kierkegaard üzerine yaptıkları yazışmaları satın almak için başarısız yazarın kapısına gel
Tükendi
MUSSOLİNİ, İtalyan politikacı, öğretmen ve gazetecidir. Ayrıca faşizmin en önemli kişilerindendir. “Faşizmin bayrağını yıldızlara dikeceğiz” idealindeydi, kendini ve yandaşlarını yenilmez sanıyordu. Ama bu ideali gerçekleşmedi. Mussolini ne yapmak istiyordu? Nasıl bir ailesi ve çocukluğu vardı? İdealleri nelerdi? 1932 yılında 23 Mart-4 Nisan tarihleri arasında faşist diktatör Mussolini ile yapılan bir dizi röportajın yapılmasıyla ortaya çıkan bir kitaptır. Bir solukta okunacak ve Mussolini’nin bir insan ve
Tükendi
Güneybatı Anadolu´nun küçük bir kasabasında, Müslüman ve Hıristiyan toplumu yüzyıllardır barış ve huzur içinde yaşamaktadır. Kasabada süregelen gizli karasevdalar, farklı inançlardaki iki din adamının bakış açıları, birbirine karışmış ve kaynaşmış iki toplumun ilginç karakterleri Anadolu´nun bu kıyısını dünyanın birçok yerinden ayırmaktadır. Ne var ki kısa bir süre sonra o büyü bozulur. Savaş korkunç yüzünü din ve milliyetçilik uğruna işlenen katliamlarla gösterir. Artık açlık ve düşmanlık ortalıkta kol gez
Benim hayatım bir dizi deniz yolculuğuyla geçti, bu dünyada oradan oraya dolaştım. Derin köklerim olduğunu bilmeden hep bir yabancı oldum… Ruhum da denizlerde yolculuk etti. Ama bunların üzerine düşünüp taşınmanın yararı yok gibi geliyor bana; bunu çok önce yapmalıydım. İspanya İçsavaşı sırasında genç doktor Víctor Dalmau ile piyanist Roser Bruguera, Barselona’dan kaçarak Şili’nin yolunu tutarlar. Avrupa savaşların pençesinde kıvranırken Víctor ile Roser ülkelerinde bir türlü kavuşamadıkları huzur ve ba
İnkâr ve kaçışın, kefaret ve deliliğe uzanan hikâyesi… Çocuğunu bakımevine teslim etmek zorunda kalan Mitsu ile ABD’deki hayatından kaçan kardeşi Takaşi, Tokyo’da buluşup çocukluklarını geçirdikleri köye dönerler. Hem bir süreliğine şehir hayatının etkisinden kurtulma hem de aile evlerini satma niyetindedirler. Ancak bu süreçte kendilerini aile geçmişleriyle yüzleşirken bulur ve yıllar içinde birbirlerine ne denli yabancılaştıklarını anlarlar. Oe’nin bu başyapıtı insanlık durumunu, aile psikolojisi ve ka
DENİZ “Şimdiye kadar yazdığı en iyi roman... İnsanı kendinden geçiren o ne tadına doyum olmaz cümleler öyle.” –Daily Telegraph 2005 MAN BOOKER ÖDÜLÜ John Banville, aşk, kaybetmek ve belleğin öngörülemeyen gücü hakkındaki bu zekice kotarılmış romanında okurunu orta yaşlı İrlandalı Max Morden ile tanıştırıyor. Yakın zamanda kaybettiği, aralarında mesafeli bir ilişki olan karısının ölümüyle baş edebilmek için çocukluğunda tatillerini geçirdiği sahil kasabasına geri dönmüştür Max Morden. Orada, gençliğinde tanı
Tükendi
Dünyayı keşfetme hevesiyle yanıp tutuşan Van, Terry ve Jeff, varlığından tesadüfen haberdar oldukları Kadınlar Ülkesi’ne bir keşif gezisine çıkarlar. Sadece kadınlardan oluşan bir toplumun yapısıyla ilgili yürüttükleri tahminler ve halihazırda kafalarında bulunan eril kalıplar gördükleri manzara karşısında yerle bir olur. Jeff kadınları hizmet edilmesi ve korunması gereken varlıklar olarak görürken, Terry onların fethedilmesi ve kazanılması gerektiğini düşünmektedir. Ama mantık, eşitlik ve sevgi üstüne kuru
Dünyayı keşfetme hevesiyle yanıp tutuşan Van, Terry ve Jeff, varlığından tesadüfen haberdar oldukları Kadınlar Ülkesi’ne bir keşif gezisine çıkarlar. Sadece kadınlardan oluşan bir toplumun yapısıyla ilgili yürüttükleri tahminler ve halihazırda kafalarında bulunan eril kalıplar gördükleri manzara karşısında yerle bir olur. Jeff kadınları hizmet edilmesi ve korunması gereken varlıklar olarak görürken, Terry onların fethedilmesi ve kazanılması gerektiğini düşünmektedir. Ama mantık, eşitlik ve sevgi üstüne kuru
İÇERİK TANITIMI: “Uzun, çok uzun zamandır sıkışmış olan göğsüme usul usul boşluk pompalıyorum, içimdeki sessizlik etrafımı saran sessizlikle uyum sağlayana dek. Sırtımı çam iğnelerine vererek tekrar uzanıyorum ve buz gibi soğuk havayı solumak iyi geliyor. Ağaç gövdelerinin arasından, tamamen açık ve yıldızlarla dolu gökyüzüne bakıyorum ve o yavaşça dönüyor, tüm dünya yavaşça dönüyor ve muazzam bir boşluk oluyor. Sessizlik her yerde, yıldızlarla benim aramda hiçbir şey yok ve bir şey düşünmeye çalıştığım zam
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2