Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 220-240 / Aktif Sayfa : 12
Ülkemizde daha çok bir ad olarak tanınan Hollanda kökenli Fransız yazar Joris-Karl Huysmans (1848-1907), disiplinli memur yaşamını iflah olmaz bir yazın tutkusuyla beslemiş ve XIX. yüzyılın son çeyreğinin en özgün ve en çok tartışılan yazarlarından biri olmuştur. Hem yazın tarihi için büyük bir önem taşıyan, hem de dönem yazınında temel bir tarih oluşturan başyapıtı Tersine´yle (1884) doğalcılığın sonunu hazırlarken, "çöküş" okulunun muştucusuna, Baudelaire´in, Mallarme´nin yapıtlarında bulacağımız o ünlü "
Tükendi
"Bir insan, bir gölgenin düşüdür." Saplantılı bir koleksiyoncu olan tarih profesörünün beklenmedik ölümüyle kurmayı düşündüğü Savaş Müzesi yarım kalır. Ondan geriye kalan karmakarışık malzemeyi nasıl bir kurgu içinde sergileyeceğini düşünen, siyahi bir baba ile beyaz bir Yahudi annenin kızı olan Luisa sadece müze kurgusuyla değil, kendi aile geçmişinin de kurgusuyla baş başa kalır. Ne de olsa, yazarın dediği gibi "tarih kurumuş kandır", aynı zamanda "tarih bir tapu sicilidir", "birbirini öldüren kardeşlerle
Tükendi
Londra'da yaşayan, Yüksek Divan Aile Hukuku Dairesi'nin en başarılı ve ünlü hâkimlerinden Fiona Maye, özel hayatındaki kriz karşısında çaresizdir: Kocası Jack onu genç bir kadın için terk etmektedir. Fiona tam bu sırada kendini Adam Henry davasının hâkimi olarak bulur. On yedi yaşında bir lösemi hastası olan Adam, tedavisi için elzem olan kan naklini günah olduğu gerekçesiyle reddetmektedir. Onun kişisel haklarına saygı göstermekle bu hakları çiğneyerek hayatını kurtarmak arasında kalan Fiona, bir sonuca va
Dünyaya bir ressamın gözünden bakmak, ayrıntılarda gizlenenleri keşfetmemizi sağlar. Masuji Ono, İkinci Dünya Savaşı'nda harabeye dönmüş şehrini ve artık sonuna geldiği yaşamını betimlerken, her bir cümlesi öyküsüne yeni boyutlar katıyor. Anıların değişken aynasında kâh büyüyüp kâh küçülen, sürekli biçim değiştiren imgesinde Japon toplumunun geçirdiği değişimi özetleyen Ono, bu süreçte üstlendiği rolü günahıyla sevabıyla paylaşırken, gelenekle yeniliğin sonsuz bir çevrim içinde birbirini doğurup yok edişini
İber Yarımadası anlaşılmaz bir şekilde anakaradan ayrılmıştır. Dunyanın her yerindeki gazeteler Yarımadanın o tarihi fotoğrafını kocaman manşetlerle yayınlarken birbirinden ilginç rastlantılarla bir araya gelen beş kişinin her biri de bu kopuşun kendi davranışlarının sonucu olduğunu duşunmektedir. İki atla bir köpeği de yanlarına alarak koyuldukları seruvende, bir karaağaç dalı ile toprağa şekiller çizen Joana Carda, yerin sarsıldığını duyan Pedro Orce, surekli sığırcıklar tarafından takip edilen José Anaiç
"Italo Calvino'nun Bir Kış Gecesi Eğer Bir Yolcu adlı yeni romanını okumaya başlamak üzeresin. Rahatla. Toparlan. Zihnindeki bütün düşünceleri kov gitsin. Seni çevreleyen dünya bırak elirsizlik içinde yok oluversin" cümlesiyle başlayan, Calvino'nun yazarlık dehasını konuşturduğu, Calvino'nun Calvino'yu okuduğu, okurluk ve yazarlık üzerine bir başyapıt olan Bir Kış Gecesi Eğer Bir Yolcu, ilk kez özgün dilinden apılan çevirisiyle Türkçede... Tadımlık: "Bu kadın için," diyor sözlerini kaçırmadan dinleyişimi
"Pek çok insanın hakkında konuştuğum için üzgünüm. Bildiğim tek şey; size anlattığım herkesi biraz özlüyorum. Bizim Stradlater'ı ve Ackley'i bile, sözgelimi. Sanırım o lanet Maurice'i bile özlüyorum. Sakın kimseye bir şey anlatmayın. Herkesi özlemeye başlıyorsunuz sonra." Çavdar Tarlasında Çocuklar", Salinger'ın tek romanı. Ergenlik çağının içinde, yetişkin dünyanın düzenine karşı isyankar bir çocuğun, bir Noel öncesi başına gelenler... Bu sürecin bir psikiyatri kliniğinde noktalanışı. Holden Caulfield'in m
"Böyle bir kitabı yazmayı başaran kişi ne kadar mutlu olurdu! O kitabı yazmak ne büyük emek gerektirirdi! Bir fikir verebilmek için, en yüce, biririnden en farklı sanatlarla karşılaştırma yapmak yerinde olur; çünkü böyle bir kitaptaki karakterlere hacim kazandırabilmek için her birinin farklı yönlerini göstermek zorunda olan yazarın, kitabını titizlikle, birliklerini sürekli yeniden gruplandırarak, tıpkı bir saldırı gibi hazırlaması, bir yorgunluk gibi ona tahammül etmesi, bir kural gibi kabullenmesi, bir k
" 'Mademoiselle Albertine gitti!' Istırap, insan psikolojisine, psikoloji biliminden çok daha derinlemesine nüfuz eder. Daha bir dakika önce, hislerini tahlil ederken, Albertine'le son bir kez görüşmeden, bu şekilde ayrılmanın, en çok istediğim şey olduğuna kanaat getirmiş, Albertine'in bana verdiği hazların vasatlığıyla beni mahrum ettiği hazların bolluğunu karşılaştırıp kendimi çok zeki bulmuş, onu artık görmek istemediğim, sevmediğim sonucuna varmıştım. Oysa, 'Mademoiselle Albertine gitti' sözleri, kalbi
Marcel Proust'un dev yapıtı Kayıp Zamanın İzindenin tümü Delta Dizisinde bir arada... Delta Dizisi, şık tasarım ve baskısıyla edebiyatın önemli isimlerinin birden fazla kitaba yayılan büyük külliyatlarını ve önemli eserlerini bir arada okura sunuyor. Zaman'ın peşi sıra sürdürülen yolculuğun tüm halkaları Swann'ların Tarafı'yla, Çiçek Açmış Genç Kızların Gölgesinde, Guermantes Tarafı, Sodom ve Gomorra, Mahpus, Albertine Kayıp ve Yakalanan Zaman bir arada. Yirminci yüzyıla modern romanın başyapıtlarından b
Deliliğe Övgü Kitap Açıklaması Kuzey Avrupa Rönesansı'nın büyük ustası Desiderius Erasmus; Hollanda'da doğmuş, eski kilise metinleri ve klasik edebiyat araştırmaları yapmış, Yunanca Yeni Ahit'in ilk derlemesini hazırlanmış hümanist ilahiyatçı bilginlerdendir. Dostu Thomas More'a adadığı en ünlü yapıtı, kutsal kitap yorumcularına, ve tutuculara yöneltilen bir yergi niteliğindeki Deliliğe Övgü, salt klasik ortaçağ dünyasının düşüncelerini değil, kendi kavrayış ve yaratıcılığını da ortaya koyduğu, yapıtlarınd
Tükendi
Yılın en çok beklenen kitabı. Olağanüstü gerçekten muhteşem! Publishers Weekly Merak uyandıran, hayat dolu ve son derece ustalıkla yazılmış, nefes kesen bir roman; aynı zamanda harikulade ve sürükleyici. The Guardian Ödüllü yazar Markus Zusakın akıllara kazınacak kadar etkileyici ve şiirsel bir dille yazdığı bu roman, okuyucuya sunulan benzersiz bir hediye gibi Hayatınızı böylesine derinden etkileyen başka bir kitaba daha rastlamamışsınızdır. Muhteşem! GoodReads Bu unutulmaz hikâye kalbini
Beyaz Gemi, romanının kahramanı yedi sekiz yaşlarında bir çocuktur. Çocuk; saflığın, bozulmamışlığın ve geleceğin sembolüdür. Aytmatov, çocuğun saf ve temiz dünyasından, hayatın acı ve çıplak gerçeğine uzanan bir roman kurgusu oluşturmayı başarır. Ona göre; çocukluk, gelecekteki insan karakterinin tohumudur. Çocukluk kişinin dilini öğrenmeye ve çevresindeki insanlarla, tabiatla ve özellikle kültürle bağlarını hissetmeye başladığı dönemdir. Aytmatov, Beyaz Gemi'de destan, efsane ve masal gibi bir çok şifahî
Cengiz Aytmatov, Toprak Ana romanında erkekleri askere alınan bozkırın ortasındaki bir Kırgız köyünde geride kalanların çektiği sıkıntıları anlatıyor. Eldeki yetersiz yiyeceğin muhtaç olandan başlanarak dağıtılması, dört gözle beklenen hasat zamanları, umutların hasat zamanına ertelenmesi, savaş yüzünden ürünün hemen hepsinin merkezden istenmesi, boşa çıkan umutlar, yine açlık, sefalet, bir yandan cepheden gelen ölüm haberleri, umutsuz bekleyişler, savaşın uzun sürmesi üzerine aşağı çekilen cepheye çağrılma
DÜNYANIN EN GÜZEL 1984'Ü "George Orwell'in bugüne kadar tüm dünyada yüzü aşkın farklı basımı yapılmış romanı Bin Dokuz Yüz Seksen Dört'ü bu benzersiz tasarımıyla sunmaktan gurur duyuyoruz. "
DÜNYANIN EN GÜZEL 1984'Ü "George Orwell'in bugüne kadar tüm dünyada yüzü aşkın farklı basımı yapılmış romanı Bin Dokuz Yüz Seksen Dört'ü bu benzersiz tasarımıyla sunmaktan gurur duyuyoruz. "
Bir usta. Sainte Colombe. Çalgısıyla insan sesindeki tüm tınıları çıkarabildiği söyleniyor. Karısının ölümüyle iyiden iyiye içine, müziğine kapanan bu adam, köşesinde iki kızıyla birlikte yaşıyor. Bir öğrenci çalıyor bir gün kapısını. Öğrenci dediğimize bakmayın, adam Marin Marais, ama daha gencecik. Sainte Colombe'dan müziğinin gizini öğrenmek istiyor. Sainte Colombe onu yanına alacak. Büyük kızı da vurulacak çocuğa. Dünyanın Bütün Sabahları gölgelere övgüdür, gölgelere ağıt. Ulu bir dut ağacının dalları
İnsanların zihinlerine ve düşüncelerine müdahale edilen Gerçek Bakanlığı'nda partinin ihtiyaçları doğrultusunda tarihi yeniden yazmakla görevli olan Winston Smith, her tarafı kaplayan ekranlardan, sürekli gözetlenmekten, partinin sembolik başkanı Büyük Birader'e itaat etmekten bunalıp isyan eder. Totaliter topluma karşı isyanında yalnız olmadığına inanan Winston, Julia'ya âşık olur ve ikisi birlikte bir çıkış yolu aramaya başlar. Winston Smith'in kişisel tecrübeleri ve Bin Dokuz Yüz Seksen Dört'ün mesajı ba
Tükendi
Hawaii'yi tüm yönleriyle ele alan yedi kısa öykü bulacağınız bu kitap, Jack London'ın dünyaya insandan ve emekten yana bakışını çarpıcı bir biçimde gözler önüne seriyor. Adaların bu kısacık öykülerinde bazen aşk, bazen macera, bazen de mizah çıkıyor karşımıza. London'ın Pasifik denizi anlatımlarını sevenler için yine Hawaii'nin sıcak esintili havasına karışmış dokunaklı öyküler Makaloa Hasırı Üzerinde'de. ?O, acımasızlığı anlatmakta başarılı bir yazar; ana temasıysa Doğanın acımasızlığı ya da çağdaş yaşam
1958´de Leopoldo Alas Ödülünü kazanmış olan Elebaşılar, saldırgan bir çevre karşısında ortak bir tepki ya da dayanaksız bir başkaldırı biçiminde ortaya çıkan şiddet ögesini işliyor; buradaki altı öyküde Mario Vargas Llosanın daha sonraki büyük romanlarından tam olarak açımlanan konular ve kişiler ortaya çıkıyor.Hergeleler ise, Lima sosyetesindeki gençliğin dünyasına gerçekçi bir bakış. Perulu büyük yazar, bu kısa romanına, anlatım tekniği açısından tam bir başyapıt niteliği kazandırmış: olayları, tümüyle ko
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 220-240 / Aktif Sayfa : 12