Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 301 kayıt bulunmuştur Gösterilen 160-180 / Aktif Sayfa : 9
İslâm'ın Avrupa'da kamusal görünürlüğü arttıkça gerçek kendisini göstermeye başladı: Avrupa ve Avrupa değerlerinin taşıyıcısı olduğunu iddia eden ülkeler ve toplumlar farklılıklar konusunda din savaşları dönemindeki asabiyetinden ve öfkesinden hiçbir şey kaybetmemiş durumdalar. Onyedinci yüzyılda Avrupa'daki vahşet sahnelerinin motivasyon kaynağı ile bugün Müslümanlara yönelen öfkenin, daha doğrusu nefretin motivasyon kaynağı arasında özne dışında belirgin bir farklılık olduğu söylenemez: Farklı olanı yok e
Tükendi
Prof. Dr. İlhan Arsel'in beş yıllık araştırmasının ürünü olan Aydın ve "Aydın" ilk kez 1993 yılında yayımlandı. Prof. Dr. İlhan Arsel, bu kitabında, "akılcılığın" ve "imancılığın" tarihini inceleniyor: Halk yığınlarının köhne geleneklerden ve ilkel din anlayışından kurtulup özgürlüğe ve akılcı düşünceye ulaşmasında aydının rolü... Ulusları aydınlığa çıkaran ya da karanlıklardan tutan güç: "Aydın" ve "aydın acubesi"... "Akılcı aydın" yetiştirme açısından Batı dünyası ve şeriat dünyası... Şeriat dünyasının Ak
Tükendi
Hac ibadeti insanlığın bilinen en eski ibadetlerinden biridir. Kutsal mekânların ziyaret edilmesi, o mekânların manevi cazibesine kapılarak kutsal bir yolculuğa çıkmayı gerektirmektedir. Kutsal mekânlar, kendisini ziyaret eden hacıyı dikey bir ilişki ile metafizik bir âlemle irtibata geçme tecrübesini yaşatır. Bu nedenle, dinlerde hac merkezleri aynı zamanda Tanrı ve ilahî varlıklarla doğrudan irtibata geçilen yerlerdir. ?Îlahî tecellilere' mazhar olan bu merkezlerin ziyareti, genellikle Güneş'in gökyüzünde
Tagore, Her doğan çocuk Tanrı'nın insanlardan ümidini kesmediğinin bir işaretidir. der. İslam coğrafyasında uzun zamandır bir huzursuzluk ve buhran hâli hüküm sürmektedir. Gittikçe derinleşen bu hâl, inananı bugünün insanı yapamamaktadır. Dahası insanı, yaşadığı çağın yabancısı hâline getirmektedir. İnsanın hak ve özgürlük alanını daha da genişleten, bireyi baskılayan otoritelere karşı onu koruyacak mekanizmaları geliştiren bir yapıya her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyulmaktadır. Bu kitap, dinin, çağdaş
Tükendi
Bacı'yı tanımlarken Cihan Aktaş, "Anadolu insanı için sosyal hayatta akraba veya akrabalık dışı kadın ve erkek ilişkilerinin sıcak, masum ve güvenilir yönü" diyor. En sağdan en sola kadar, Anadolu'daki eylemci hareketliliğinde her türlü mahremiyet sorununu ortadan kaldıran sihirli bir kelime. Aktaş bu kitabında, İslâmcı kadınların geçirdiği evrimleşme sürecini masaya yatırıyor ve İslâm âleminin iki önemli merkezi olan İran ve Türkiye'nin farklı ve zıt modernleşme modellerinin Müslüman kadınları nasıl etkile
Tükendi
Diyanet İşleri Başkanlığı, gerek cami içinde gerekse cami dışı din hizmetlerinin yürütülmesinde vaizlerden yararlanmaktadır. Bununla birlikte değişen toplumsal, ekonomik ve teknolojik şartlar daha çok cami içi din hizmeti olarak ve sözlü geleneğe dayalı olarak yıllarca yapılan vaizliğin işlevlerini ve vaizlerin görevlerini yeniden sorgulamayı gündeme getirmiştir. Bu kitapta. Türkiye'de din hizmetini yürüten vaizlerin gözüyle, vaizlik mesleğinin sorunlan ve vaizlerin bu sorunlara çözüm önerileri ele alınmışt
İlk olarak, "Cahiliye Araplarının İlahları" konusu anlaşılmadan Kur'an'ın inşa etmek istediği tevhidî düşüncenin tam olarak kavranması mümkün görünmemektedir. Bir diğer nokta ise adına "cahiliye" denilen yaşam biçiminin İslam öncesi döneme sıkıştırılamayacağı ve her bir zaman diliminde kendini sürekli tekrar ettiği gerçeğidir. Bir başka ifadeyle "cahiliye" her ne kadar İslam öncesi dönemde kalan tarihsel bir evrenin adını teşkil ediyorsa da aslında tevhidin zıddı olan bir yaşam biçiminin de özel ismi olarak
Din deyince neyi anlamalıyız? İnsan ile insaüstü kudret arasındaki münasebetin mahiyeti nedir? Dinler tarihi'nin muhtevası nedir? Din fenomenolojisi, Din sosyolojisi, Din psikolojisi, Din felsefesi, Din metafiziği bize neyi anlatır? Beşerî dinler ve ilahî dinlerin kesiştiği noktalar nelerdir? İsveçli büyük episkopos Nathan Söderblom, vefatından birkaç dakika önce demişti ki: ?Biliyorum ki, Allah yaşıyor. Bunu din tarihinin verdiği malumatla ispat edebilirim." Schimmel'in Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakülte
Tükendi
Babil Kralı Nabukadnezar, saltanatının ikinci yılında bir düş görür ancak ertesi sabah uyandığında rüyasında ne gördüğünü hatırlamaz. Bunun üzerine ülkesinde ne kadar kâhin varsa hepsini huzurunda toplar ve gördüğü rüyayı yorumlamalarını ister. Ne var ki, kâhinlerden hiçbiri bu rüyayı yorumlayamazlar çünkü rüyanın aslını bilmemektedirler. Aynı rüya, o vakitler Babil'de sürgünde olan Danyal'a da gösterilir. Danyal kendisine gösterilen bu rüyayı krala bildirip yorumlayınca, hem kralın gözünde itibar kazanır h
Tükendi
Tarîkat sırlarının lâmbası, hakikat nurlarının anahtarı, kutublar kutbu Seyyid İbrâhîm ed-Desûkî Hazretleri, İslâm âlimlerinin büyüklerinden ve ulu tarîkat ricalinin önde gelenlerinden olup, "Aktâb-ı Erbaa"dan (dört büyük kutuptan) birisidir. Seyyid İbrâhîm ed-Desûkî Hazretleri'nin tam adı, Burhâneddin İbrâhîm b. Ebi'l-Mecd ed-Desûkî el-Kureşî'dir. Aşağı Mısır'daki Markus yahut Reşid kasabası civârında Kûd adlı beldeye yakın Nil nehrinin batı sahilinde bulunan Desûk'ta dünyâya geldiği belirtilmektedir. Do
Kendisine, ?Niçin ilâhî sırlara ve diğer ilimlere dair kitap yazmadınız?" diye soru soranlara, ?Benim kitabım, dostlarım ve müritlerimdir" diye cevap veren eş-Şâzelî Hazretleri'nin, Hakîm Tirmizî'nin Hatmü'l-evliyâ, Nifferî'nin Mevâkıf ve Muhûtabât, Ebû Tâlib Mekkî'nin Kûtü'l-Kulûb, İmâm Gazzâlî'nin İhyâ, Kuşeyrî'nin Risâle, Kâdî İyâz'ın Şifâ, İbn Atıyye Endelüsî'nin Muharrerü'l-Vecîz'i gibi eserlere özel ilgi göstererek bunları derslerinde şerhettiği, Humeysera'da iken bir akşam müridlerine öğütlerde bulun
Hazret-i Hüseyin Efendimizin, Hazret-i Peygamber'in (sallallahu aleyhi ve sellem) torunu, Hazret-i Ali'nin (kerremellahu vecheh) oğlu, Kerbelâ'da Yezîd tarafından 10 Muharrem 61/10 Ekim 680 tarihinde hunharca öldürülerek Şehîdlerin Efendisi olduğunu ve O'nun şehîd edilişinin Müslümanların gönlünde kapanmaz bir yara, sönmez bir ateş, tarifsiz bir acı ve hüzün bıraktığını biliyoruz. Geçmişten bugüne kadar bu elim hadiseyi yüreklerini dağlaya dağlaya dile getiren, gözlerinden kanlı yaşlar akıta akıta mısralara
Mevlid'in dinî bakımından meşruiyeti ve faziletleri hususunda eser kaleme almış olanlardan birisi de son dönem Osmanlı âlim, müderris, sûfî ve şâirlerden olan ?Edirne Müftüsü" diye meşhûr Mehmed Fevzî Efendi'dir. Ona göre Mevlid Hazret-i Peygamber'e olan muhabbeti artırır. Bunun karşılığı ise Cennet'te alınacaktır ki; O'nu seven kişiler Cennet'te aynı zamanda diğer peygamberler, sıddîkler, şehitler ve sâlihlerle de beraber olacaktır. Mevlid-i şerif okunan belde ve evler Allah tarafından bereketlendirilir.
Tükendi
Ali'nin Ailesi, Muhammed Peygamber'in en yakınlarının, Ehlibeyt'ten doğan soyun izini sürüyor adım adım. Bu hususta belirlenen şecereleri, çıkarılan soyağaçlarını ve yapılan tüm ilmî çalışmaları dikkate alarak titiz bir araştırmayla beraber sorular da koyuyor önümüze. Şecereler sadece soy sınırlarını belirlemek üzere mi çizilmişti? Belirli bir sülalenin çıkarlarını korumaları da isteniyor muydu? Bu sayede İslam kültürü içerisinde gerçekten ayrıcalıklı bir zümre oluşmuş muydu? Bu gibi soruların da peşinden
Tükendi
Kuran'daki birçok ayet insanları hem kendi benliklerindeki hem de dış dünyadaki yaratılış delilleri üzerinde düşünmeye davet eder. Aynı zamanda anne rahmindeki oluşumlardan uzayın derinliklerine kadar birçok konuda insanı kendine hayran bırakan açıklamalar yapar. Evren'i Allah yarattıysa, yaratılışın izlerinin Evren'de görülebilmesi gerekir. Dolayısıyla bilim, Allah'ın sanatını daha iyi anlamanın önemli bir aracı olarak görülmelidir. Bu çalışma ile din ve bilim arasında çatışma olduğu iddiasının gerçeği yan
Tükendi
Ayine Tuttum Yüzüme, her şeyden önde sınırlı hacime rağmen, Aleviliğin kökenine ilişkin bütünlüklü ve doyurucu bir tarih çalışması olarak öne çıkıyor. İslam'ın ortaya çıkış ve yayılmasını inceleyerek başlayan çalışma, sırasıyla Muhammed, dört Halife ve Emeviler dönemlerini ele alıyor. İslam öncesi Arap toplumunun yapısı, toplumsal sınıflar ve çelişkilere ilişkin net tespitlerde bulunan çalışma, İslam devletinin Emeviler'e uzanan gelişimi sırasında yaşanan dinsel iktidar çatışmalarını başarılı biçimde tartış
Tükendi
Gelinen eşikte alışıla gelmiş denge siyasetiyle, devletin üniter yapısıyla, millet tanımıyla ve hukukla oynanmaması gerektiği açıkça görülmüş, anlaşılmış olmalıdır. Anlaşılmadıysa daha büyük felaketler kapıdadır. Türkiye, "köprüden önce son çıkış" olarak nitelendirilebilecek bir noktada bulunmaktadır. 30 yıl önce millet daha Müslüman'dı, fazla teorik bilgisi yoktu ama samimiydi, İlmihal'le işini görürdü, tekfir bilmezdi, din adına teröre arka çıkan, din üzerinden rant elde eden kimse yoktu. İnsanlar her şey
Tükendi
Hz. Peygamber (s.a.v)'i ve sünnetini anlamamak ve tanımamak. Mahşerde Peygamber şefaatine sarılmayı ve Sırat-ı Müstakimde yürürken şeytanın tuzağına düşmeyi gerekli kılacaktır. Hz. Peygamber (s.a.v): Size iki şey bırakıyorum; Bunlardan biri Allah'ın kitabı Kur'an-ı Kerim, diğeri ise benim sünnetim, kim bunlara yapışırsa dalalete düşmez. Yani hakikat üzerinde demektir. Kur'an-ı Kerim'in tefsiri olan sünnet, Allah'ın rızasını kazandıracak ve cehenneme düşmekten kurtaracak bütün formülleri içinde taşıdığı içi
Tükendi
Bin Yıllık Tanrı Krallığı'nın kurulması için uğraşan Evanjelik inanca göre; Tanrı'nın Evanj lik Hristiyanlar için olan uhrevi ve Yahudiler için de dünyevi olmak üzere iki planı vardı Öteki dinlere mensup insanlar ise Tanrı için önem taşımazlar. İşte bu yüzden Evanjelizm denen inancı incelemeye karar verdik ve şu satır başlarına ulaştık: * Hristiyanlar ile Museviler birbirlerine düşman mı? * Papalığa ve Kiliseye savaş açan Luther kimdir? * Kıyamet, Türkiye topraklarında mı kopacak? * Evanjelist Hristiyanlar,
Tükendi
Efendi, Evliyâullah'tan en yaşlı ve en bilgelerindendir. Aşim ise ona var olma sebebini söylemesi için evrenden bir işaret bekleyen toy bir delikanlı. Nasıl ki yolları ona sahip olması mümkün olmayan tarafından mührün çalınmasıyla kesişti, işte o vakitte zaman çoktan durmuş ve yeniden akmaya başladığında, evren kötülükleri doğuran iblise teslim olmuştu. Laneti başlatan ise mühre engel tanımayarak sahip olmak isteyen iblisin, ?Al onu!" demesine uyan bir Hizmetli idi. Boynuna takmaya çalışmasıyla mühür topra
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 301 kayıt bulunmuştur Gösterilen 160-180 / Aktif Sayfa : 9