Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 607 kayıt bulunmuştur Gösterilen 360-380 / Aktif Sayfa : 19
Max Henning tarafından Almancaya çevrilen Der Koran, Federal Almanya'nın Cezayir ve Fas Eski Büyükelçisi Dr. Murad Wilfried Hofmann tarafından aslına uygun şekilde yeniden yayına hazırlanmıştır. Bu eser, günümüze kadar yayınlanmış Almanca Kur'ân-ı Kerîm meallerinin en güveniliridir ve rahat anlaşılabilir olması bakımından büyük önem taşımaktadır.
Tükendi
Elinizdeki Delâil-i Hayrât kitabı Şeyh Muhammed bin Süleyman el-Cezûlî tarafından hazırlanmıştır. 1293/1876 tarihinde Hattat Hafız Osman Nuri Burdûrî tarafından yazılmıştır. Sultan Abdülhamid Han döneminde basılmıştır. Şeyh Cezûlî Fasta doğmuştur. Ömrünün kırk yılını Mekke, Medine ve Kudüste geçir­miştir. Tasavvuf ve Fıkıhta âlim bir zâttır. Şâzeliyye tarikatının ileri gelen mürşidlerindendir. 1470 m. yılında Fasta vefat etmiştir. Türbesi Merakeştedir. Delâil-i Hayrât beş tertip üzere yani günde bir, iki g
Tükendi
Ruhul Beyan Tefsiri-18 Rûhu'l-Beyân Tefsîri'l-Kurân; Yüce Kitabın özünü anlamak ve gereğini yaşamak için ilmek ilmek dokunmuş müstesna bir tefsir.. İsmail Hakkı Bursevî Hazretleri bu eseri, Bursa Ulu Camii kürsüsünde verdiği vaazlarla oluşturdu... Ki onda rivayet ve dirayet metodlari; gönül sultanlarının ruhlara hayat bahşeden İşarî/tasavvufî yorumları var. Ve bu özelliğiyle tefsirler arasında temayüz ediyor. Gönülller mimarı İsmail Hakkı Bursevî'nin bu kıymetli eseri; 23 yıl gibi bir zamanda vücûda geldi.
Eserde; Al-i İmran suresi(1-200) ve Nisa suresi(1-25) ayetlerinden oluşmaktadır.
Rûhu´l-Beyân fî Tefsîri´l-Kurân; Yüce Kitabın özünü anlamak ve gereğini yaşamak için ilmek ilmek dokunmuş müstesnabir tefsir... Çünkü onu, İsmail Hakkı Bursevî Hazretleri Ulu Camii kürsüsünde verdiği vaazlarla oluşturdu. Onu, tefsirler içinde müstesna mevkie taşıyan husûsiyeti; satırlara yazılmadan evvel, kürsüden mü´min gönüllere arz edilmiş olmasındadır. Ki onda rivayet ve dirayet metodları; gönül sultanlarının ruhlara hayat bahşeden işari/tasavvufî yorumlarıyla zenginleştirildi. Ve Rûhu´l-Beyân bu özelli
Rûhu´l-Beyân fî Tefsîri´l-Kurân; Yüce Kitabın özünü anlamak ve gereğini yaşamak için ilmek ilmek dokunmuş müstesnabir tefsir... Çünkü onu, İsmail Hakkı Bursevî Hazretleri Ulu Camii kürsüsünde verdiği vaazlarla oluşturdu. Onu, tefsirler içinde müstesna mevkie taşıyan husûsiyeti; satırlara yazılmadan evvel, kürsüden mü´min gönüllere arz edilmiş olmasındadır. Ki onda rivayet ve dirayet metodları; gönül sultanlarının ruhlara hayat bahşeden işari/tasavvufî yorumlarıyla zenginleştirildi. Ve Rûhu´l-Beyân bu özelli
Rûhu´l-Beyân fî Tefsîri´l-Kurân; Yüce Kitabın özünü anlamak ve gereğini yaşamak için ilmek ilmek dokunmuş müstesnabir tefsir... Çünkü onu, İsmail Hakkı Bursevî Hazretleri Ulu Camii kürsüsünde verdiği vaazlarla oluşturdu. Onu, tefsirler içinde müstesna mevkie taşıyan husûsiyeti; satırlara yazılmadan evvel, kürsüden mü´min gönüllere arz edilmiş olmasındadır. Ki onda rivayet ve dirayet metodları; gönül sultanlarının ruhlara hayat bahşeden işari/tasavvufî yorumlarıyla zenginleştirildi. Ve Rûhu´l-Beyân bu özelli
Rûhu´l-Beyân fî Tefsîri´l-Kurân; Yüce Kitabın özünü anlamak ve gereğini yaşamak için ilmek ilmek dokunmuş müstesnabir tefsir... Çünkü onu, İsmail Hakkı Bursevî Hazretleri Ulu Camii kürsüsünde verdiği vaazlarla oluşturdu. Onu, tefsirler içinde müstesna mevkie taşıyan husûsiyeti; satırlara yazılmadan evvel, kürsüden mü´min gönüllere arz edilmiş olmasındadır. Ki onda rivayet ve dirayet metodları; gönül sultanlarının ruhlara hayat bahşeden işari/tasavvufî yorumlarıyla zenginleştirildi. Ve Rûhu´l-Beyân bu özelli
Türkçede özgün meal çalışması ne yazık ki çok azdır. Mevcut olan özgün çalışmaların en başında ise Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır'ın meali gelmektedir. Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır'ın meal-tefsirinden önce hazırlanmış meallerin büyük çoğunluğu Elmalılı'nın da işaret ettiği üzere- sırf ticarî kaygılarla ehliyetsiz birtakım kimselere hazırlatılmıştır. Elmalılı Hamdi Yazır'dan sonra hazırlanan mealler ise -genellikle Elmalılı'nın mealini taklit ettiklerinden- Elmalılı'nın kalitesine ulaşamamışlardır. Ancak zam
Tükendi
el-Bahrü'l-Medid fî Tefsiri'l-Kur'âni'l-Mecîd isimli tefsir, zahirî ve bâtınî ilimlerde üstat Ahmed Ibn Acibe el-Hasenî es-Şâzelî (k.s) 'ye aittir. (1124/1809). Bu tefsir, baştan sona yüce Kur-ân'ın zahiri tefsiri ile tasavvufî işaretlerini bir arada sunan; zahirle batını, şeriatla hakikati, ilimle irfanı, nakille tecrübeyi, delille müşahedeyi, amelle edebi, dille gönlü, sözle aşkı kaynaştıran orijinal bir tefsirdir. İbn Acibe, elliye yakın eserin sahibi bir alim ve kâmil mürşit olarak bu tefsirini mürş
Tükendi
Kuran, İslam tarihi boyunca ictimaî, edebî, hukukî, felsefî, tasavvufî ve pozitif bilimler açısından değişik şekillerde yorumlanmıştır. Bu anlama ve yorumlama farklılıkları zengin bir tefsir literatürünün doğmasına neden olmuştur. Modern dönemlerde bu farklı yorumlama tarzlarından birisi de nassların metin-tarih ilişkisi düzleminde ele alınarak yorumlanması şeklinde olan tarihsel yorumdur veya tarihselci yöntemdir. Yazar bu kitabın Kur'ana "tarihselci yaklaşımı" tenkiidî bir metodla incelemektedir. Kuranı
Tükendi
Kur'ân'ın bir tek ayetini veya bir ayet grubunu tefsir eden müstakil eserler, çoğunluğu yazma eser kütüphanelerinde olmak üzere, ciddi bir yekûn tutmaktadır. Bunların araştırılması ve ortaya çıkarılması Tefsir Tarihi açısından önem arzetmektedir. Elinizdeki çalışmada bu faaliyetlere bir katkı olması babında, Kastamonu Yazma Eserler Kütüphanesi'nde bulunan ayet tefsirleri incelenmiştir. Bu tür eserler kütüphanelerimizde bağımsız birer kitap olabildiği gibi, genelde kitapları oluşturan risaleler şeklinde d
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 607 kayıt bulunmuştur Gösterilen 360-380 / Aktif Sayfa : 19