Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 80 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2
Türkiye'de özellikle 1980 sonrası Özal döneminde yoğunlaşıp hissedilmeye başlanan piyasa olgusunun zihinsel-teorik-kurumsal-işleyişsel mahiyet ve yansımalarının, söz konusu dönem itibariyle siyasal muhafazakârlıkla girdiği etkileşim ve bu etkileşimden çıkan sonucun yönü, bu eserin ana tartışma eksenidir. Eser popüler tartışmaların tuzağına düşmeden, piyasa-muhafazakârlık-ahlâk üçgeninin dünya gündemine girişinden günümüze değin uzanan tartışmaları, hem küresel ölçekte hem de yerel ölçekte değerlendirerek ok
"Etiğin işlevi insanın kusurları üzerine ısrar edip onu 'günahlar'ı yüzünden azarlamak değil, insanın en iyi içgüdülerine hitap ederek olumlu yönde hareket etmektir. Etik, onlarsız ne hayvanların ne de insanların toplumlar halinde yaşayabileceği birkaç temel ilkeyi belirler ve açıklar ama sonra bunlardan daha üstün bir şeye başvurur. Sevgi, cesaret, kardeşlik, kendine saygı, kişinin idealleriyle uyumu."
Tükendi
Şimdiye dek bize cennetin kapılarını açacağını düşündüğümüz anlatılar, uzaktan göründükleri gibi pratik bilgiler sunuyor mu? Acaba günümüzün insanlığımızı sorgulatan, çelişkilerle dolu dünyasında yaşanan sorunların köküne yeterince iniliyor mu? Aklın egemenliğinde olduğu düşünülen modern dünya, gerek doğaya gerek insanlara adil muameleyi olanaklı kılıyor mu? Fred Harrison bu çalışmasında uygarlıkların sonunu hazırlayan meselenin kökenine değiniyor ve bu konuyu somut veriler üzerinden inceliyor. İnsanlar ar
Tükendi
Hangisini takip edeyim; aklımın söylediklerini mi, duygularımın taleplerini mi? Kritik kararlar karşısında bocalayan her insanın kendisine bir kez bile olsa sorduğuna tanık olduğumuz bir soru Varoluş mecburiyetine maruz kalan kişinin benliğini kıskaca alan pratik çatışmalar ile kafasını fena halde yoran teorik paradokslar Dünya içinde deneyim depolamak üzere harekete geçen insan yolunun sanıldığı denli açık olmadığını sezince, sorularıyla, çelişkili söylemleriyle, kararsızlıklarıyla kendini aramaya çıkar. G
Tükendi
Ünlü Fransız filozof Henri Bergsonun düşünce tarihinde özgün bir yeri vardır. Bergsona göre, gerçekten varolan şey madde, cansız varlık değildir; gerçeklik süredir ve bunu yalnızca sezgi kavrayabilir. Zaman bir birikimdir. Gelecek hiçbir zaman geçmişin aynısı olamaz, zira her adımda yeni bir tecrübe ortaya çıkar. Bergson, bilinçli bir varlık için var olmanın değişmek olduğunu kabul eder, zira değişmek olgunlaşmak demektir; olgunlaşmak ise, sonsuzca kendi kendini yaratmak demektir. Bu, yalnızca bilinçli insa
Ahlâk felsefesi deyince ilk akla gelen eserlerden biri İbn Miskeveyh'in Tehzibu'l - Ahlâk'ıdır. İslâm dünyasında kaleme alınan bir çok ahlâk kitabı için bu eser, bir "ilkörnek eser" olmuştur. "Gazzâlî'den Kınalızâde Ali'ye varıncaya kadar birçok düşünür, ahlâk sahasına Miskeveyh'in lambası olduğu halde girmiştir. Nasıl ki Gazzâlî, mantığı islâm ilim dünyasının ayrılmaz bir parçası haline getirmişse, İbn Miskeveyh de aynı şeyi felsefî ahlâk konusunda yapmıştır." Günlük dilde kullandığımız sevgi, fazilet, er
Tükendi
Utanma veya haya duygusu hem izzetinefsin, hem de şeref ve haysiyetin bizdeki bekçisidir. Onunla hem kendi izzetinefsimizi koruruz, hem de başkalarının izzetinefsine saygı duyarız. İnsanlara sevgimiz yüzünden onların şeref duygularını da incitmekten utanırız. Utanmayan, hem sevgisi, hem de insanlık değeri olmayan kişidir. İnsanın sahip olduğu değerler ruh yapısına bağlandıklarından, temelde öbür hayvanlardan farklı beden yapısı bulunmayan insan, kendi ruhunu vücuduna üstün tutar ve insan olarak ruhuna bağla
Tükendi
"Bilim adamları doğruluğu arıyorlar, ara sıra buluyorlar da, sanatçılar doğruluğu aramıyorlar, bu nedenle buldukları da yok; felsefenin ise bilim ve sanat arasında paradoksal bir yeri var, çünkü filozoflar doğruluğu arıyorlar, ama bir türlü bulamıyorlar." Felsefenin doğruluğu ya da hakikati arama çabası olduğu yaygın bir kanıdır. Aranılan, yüzyıllardır izi sürülen bu hakikat nedir, nerededir, neden bir türlü ona ulaşılamamaktadır? Doğruluk nedir, doğru bilgiyi yanlıştan ayırabileceğimiz bir ölçüt var mıdır?
Ayrımcılık, yoksulluk, şiddet, adaletsizlik, küresel iklim değişikliği gibi sorunlar günümüzde etik sorunlar olarak da ele alınmaya başlandı. Çoğu zaman insan haklarının çiğnenmesine yol açan bu sorunları etiğin görmezden gelmesi de beklenemezdi zaten. Tıp etiği kökenli biyoetiğin ve bununla birlikte farklı 'meslek etikleri'nin ortaya çıkıp gelişmeleri ve şiddet, ayrımcılık, yozlaşma, adaletsizlik vb. etik sorunları ele alan çalışmaların sayısının artması, 'pratik etik' veya 'uygulamalı etik' olarak adlandı
Günlük hayattaki bir çok eylemimizde ahlâkî karar verme anlarıyla karşı karşıya kalırız. Böyle durumlar ahlâkı insan açısından kolaylıkla anlaşılır ve konuşulabilir hâle getirir. Bunun daha ötesinde yapılacak olan şey, ahlâkî eylemin altında yatan anlamın ve ilkenin araştırılmasıdır. Sözkonusu eylem ise ancak ahlâkı, felsefî olarak soruşturan bir çabanın sonucunda ortaya çıkabilir. Ahlâkî tercihlerin kaynağını oluşturan ilkeleri, iyinin doğasını, değerlerin anlamını sorgulamak ise ahlâkın temeline dair yap
Tükendi
İlk sözcüğün üstü niye çizili? Çünkü bu kitabın amacı, Tanrısız ahlak konusunda bir sorun olmadığını göstermektir. Felsefe profesörü Walter Sinnott-Armstrong, dini ele alırken esasen ahlakın neden hiçbir anlam taşımadığını göstermek amacıyla bu kitabı yazdığını belirtir. Dostoyevski'nin roman kahramanı İvan Karamazov, ?Tanrı öldüyse, her şey mubahtır" der. Bu dogmayı kabul eden ateistler, ahlakın sübjektif olduğuna hükmederler. Bu dogmayı kabul eden teistlerse, ateistlerin tehlikeli olduklarına inanır. Bu ç
Tükendi
Bu kitap, Fransız filozof Henri Bergson'un 1891-1893 yılları arasında Paris'in ünlü Henri-IV Lisesinde etik ve politika üzerine verdiği dersleri kapsar. Bergson bu derslerle öğrencilerini École Normale Supérieure sınavlarına yani Jean-Paul Sartre, Michel Foucault ve Jacques Derrida gibi dünya çapında birçok filozof yetiştiren yüksekokulun sınavlarına hazırlıyordu. Tarihsel bir perspektif sunmanın yanında onları güncel felsefi tartışmalardan da haberdar kılıyordu. Tabii bunun yanında ilerdeki eserlerinin de
Teknoloji-etik ilişkisi çok geniş kapsamlı bir irdelemeyi gerektirmektedir. Toplumsal yapının altyapısal unsurları içerisinde yer alan teknoloji, bir taraftan toplumun vazgeçilmez parçalarından biri olarak toplumsal gündelik hayatta işlevsel olurken, öte yandan, toplumsal değişmeyi oluşturan en önemli öğelerden biri olma niteliği taşımaktadır. Bu bağlamda, teknolojinin etik üzerinde çok güçlü etkisi olduğu açıktır. Bununla birlikte bu ilişki tek yönlü değildir. Bir toplumun etik değerleri de teknolojinin ni
Tükendi
Spinoza'nın Etika'sı modern etik karakteri çözümlemeye yönelik bir girişimdir - usun, özgürlüğün ve istencin terimlerinde, ve "geometrik" tanıtlama yöntemi yoluyla. İnsanı kültürel geriliğin, göreliliğin, yerelliğin ve tarihselliğin ötesinde ele alarak, onda ussal ve dolayısıyla özgür ve evrensel olanı, insanın tam gelişmiş etik kişiliğini çıkarsamayı amaçlar. Törel yaşam bir özgür istenç sorunudur, ve Spinoza için özgürlük ussallıktır. İnsanın etik-dışı karakteri bir bozulma değil, ama yalnızca bir gerilik
Tükendi
"İnsan daima zorunlu olarak tutkulara tabidir." (Etika) "...Eldeki bu kitabın yazarı bir 'Spinoza sarhoşu'dur. Evet bu çalışma tarafsız değildir; değer yargılarından muaf değildir; cinsiyetsiz değildir; gayrı şahsi bir dil ile yazılmamıştır; soğuk kanlı değildir... Spinoza benim için 'nesne' değildir; benim karşımda durmuyor; o, benim için bir tutku ve böylece eldeki kitap tutkulu bir dil ile yazılmıştır; bilgi ile olduğundan daha çok tutku ile yazılmıştır. Hatta bir kitap olmasından çok bir mektup gibi ya
Tükendi
İnsanlar, ahlaki düşünce ve yargıları toplumsallaşma süreci içinde kazanırlar. Bilim ve teknolojideki gelişmelerin yanı sıra, kitle iletişiminin daha etkin ve yaygın hâle gelmesi hem insanları ve toplumları değiştiriyor hem de çözülmesi gereken yeni ahlaki sorunlar ortaya çıkarıyor. Bu nedenle, zaman içinde insanların ahlaki düşünce ve yargıları da değişiyor. Değişimi takip edebilmek, ortaya çıkan yeni sorunları çözebilmek ve yeni toplumsal şartlara uyum sağlayabilmek, ahlak alanındaki araştırmaların devaml
Tükendi
Ahlaka neden/niçin ihtiyaç duyuyoruz sorusu, ahlak üzerine düşünmede ve ahlaki gerekçelendirmelerde olmazsa olmaz bir sorudur. Bu sorunun bir yanıtı var elbet: İnsan olmak için! Çünkü ahlak, kişinin kendini gerçekleştirmesidir ki bu metnin/kitabın temel tezi budur. Ahlak, eylemlerimiz için temel ölçüdür. İnsan olma ölçüsü... Eğer ölçüyü kaybedersek ahlakı da kaybederiz. Ahlakı, bizi insan yapan değerlerin sınırlarını belirleyen çizgiyi aşıp, sınırlarımızı kaybedersek, insanlıktan çıkarız. İnsanlığa girmek,
Tükendi
Ahlâk felsefesine dair kaleme alınmış eserleri yedi temel mesele üzerinden okuma girişimi olan bu çalışma, ahlâk felsefesini Problematik olarak gözler önüne sermeyi amaçlamaktadır. Problemleri ana hatlarıyla anlaşılır biçimde ortaya koymayı amaçlayan giriş yazılarının peşinden, konuya ilişkin farklı filozofların can alıcı pasajları seçilmiş ve tercüme edilmiştir. Çalışmada, Antik Yunan filozoflarından Batılı Ortaçağ düşünürlerine, İslâm filozoflarından çağdaş filozoflara kadar çok farklı düşünürlerin eserle
Tükendi
Peter Singer, yayımlandığı günden itibaren büyük ses getiren Pratik Etik'te, gündelik hayat ve etik konusunu çarpıcı başlıklar altında tartışıyor. ?En önemli etik meseleler her gün karşımıza çıkanlardır: Aşırı yoksulluk içinde yaşayan insanlara yardım edebilecekken, eğlencemize para harcamak doğru mu? Hayvanlara, sadece bize yememiz için et üreten makinelermiş gibi davranmamız haklı gösterilebilir mi? Yürüyebiliyorsak, bisiklet kullanabiliyorsak ya da toplu taşıma araçlarına binebiliyorsak, bir yandan geze
Tükendi
Eskiçağ felsefeleri bilgi ve siyaset sorunlarındaki derinlikleri kadar kılı kırk yaran ahlak görüşleriyle de bugünün düşünce dünyasında çok önemli bir yer tutuyor. Eskiçağ ahlakları günümüzde insanla ilgili pekçok sorunu tartışmak ve çözmek konusunda bize kolaylıklar sağlayacaktır.
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 80 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2