Prof.Dr.Ufuk Esin´in yayın Listesi-Mehmet Özdoğan-Nezih Başgelen
Yaşamının anahtar kelimeleriyle Ufuk Esin-Nezih Başgelen
Ufuk Esin´e-Halet Çambel
Ein Leben Für die Archaologie in Anatolien-Harald Hauptmann
Ufuk Esin bir hoca bir dost bir bilm insanı-Mehmet Özdoğan
Pour L´Hommage a Ufuk Esin de Marie Claire Cauvin
Bir dosta, bir bilim insanına-Edibe Uzunoğlu
Some Observation on Equating Troia with the "Atlantis Myth" -Manfred Korfmann
Kim bu Neandertal´ler: (Kökleri Kurumuş) uzak soydaşlarım
Bu kitap, Türk Sosyal Bilimler Derneğinin 21-23 Kasım 2001 tarihinde düzenlediği 7. Ulusal Sosyal Bilimler Kongresinde sunulan bildirilerden 3 ana konu etrafında yapılan seçmelerden birini oluşturmaktadır.
Toplumsal değişmeyi etkileyen temel faktörlerden biri çevredir. İnsanlık tarihinde insanın yaşadığı çevreyi köklü olarak değişriren iki büyük devrimin yaşanmış olduğunu görmekteyiz. Bunlardan biri tarım devrimi , diğeri ise sanayi devrimi dir. Bu her ili devrim sonucunda da insanoğlunun yaşamı derinden değişmiştir. Tarım devrimi sonucunda yerleşik hayat ve bunun sonucu olarak köy yerleşim yerleri ortaya çıkmıştır.
Ümraniye, araştırmayı zahmet olarak görmeyen bir anlayışın ürünü; geniş çaplı bir alan araştırmasının bulgularına dayanan bir kitap. Ümraniye: Gecekondulaşma, iç göç, kentlilik, yerellik, hemşehri dayanışması, arazi mafyası gibi olguların, tipik parçalar üzerinden özgün bir bütün oluşturduğu yeni memleket... Kimi daha zengin kimi daha yoksul mahalleleriyle; kimi daha sosyal kimi daha yalnız haneleriyle; kimi daha güçlü kimi daha bitkin insanlarıyla bir kent-kondu...
Tarih Vakfı, üç yıldır yürütmekte olduğu Yerel Tarih Grupları Projesi kapsamında, Türkiye´nin mümkün olduğunca geniş bir kesiminde, yaşadığı bölgenin tarihi ve kültürel mirasını koruma duyarlılığına sahip olan, çevresindeki tarihi araştırmak isteyen, farklı uzmanlık alanlarından ve mesleklerden kentlilerin yerel tarih grubu oluşumu içinde birlikte çalışmalarını destekliyor. İki senedir İstanbul´da gerçekleştirdiğimiz proje değerlendirme toplantılarında Türkiye´nin farklı kentlerinden yerel tarih grubu temsi
Bu kitapta, insan hayatını, birey-toplum ilişkilerini çok geniş bir açıdan kapsayan kentler ve kentleşme olgusu ele alınmaktadır. Batıda ve doğuda kentleşme kuramları ve kent algısı, Avrupa ve Afrika'da kentleşme politikaları, kentsel dönüşüm ve sosyolojik boyutu, kentleşmenin ortaya çıkardığı kişisel ve sosyal sorunlar kitapta incelenmektedir. Eserde çalışılan konular arasında kentsel dönüşümün sosyolojik boyutu, farklı ülkelerdeki kentleşme politikaları, Endülüs kentleşmesi gibi konular alışılanın dışında
Günümüzde yaşamın her alanında olduğu gibi kentlerde de neoliberal anlayış ve sermayenin sınır tanımaz müdahaleleri fazlasıyla hissedilmektedir. Gerek dünyada gerekse ülkemize sermayenin yeni - yeniden yalıtım alanı olarak yöneldiği kentlerde kamusal aktörler ve büyük sermayenin talep ve beklentileri doğrultusunda kentsel alanlara yönelik müdahaleler artmaktadır. Bu müdahalelerin temelinde ekonomik ve siyasal ranta sahip olma ve bu rantı arttırma çabaları yatmakta; kentler günümüzde birer meta olarak algıla
Bugünlere olup-bitenlere bakt¤mda onbefl yl önce seçilen
konunun önemli oldu¤unu düflünüyorum. 1980´li yllarda
askeri darbenin etkisi/psikolojisi ile gündemi devlet ve sivil
toplum karfltl¤ ve daha da kötüsü modernizmin en kaba hali
olan ve epey çeviri kokan merkez-çevre üzerinden yaplan analizler doldurdu. Daha da kötüsü solun belirli bir
kesiminde de farkl kavram ve anlamlandrma ile bu tarz açklamalar belirleyici oldu. Yenilen flamarn etkisinden
olsa gerek, flamar atan devlet toplumu anlamada temel belirl
Çevre sorunları son yılların en çok tartışılan konularından ve belki günümüze kadar insanlığın karşılaştığı en büyük sorunlardan birisidir. Özellikle son otuz yılda boyutları giderek büyüyen ve bütün insanlığı tehdit eder hale gelen sorunun çözümüne yönelik yeterli çabaların sarfedildiği söylenemez. Gerçi geçtiğimiz yıllarda sorunun çözümü konusunda uluslararası düzeyde bazı somut adımlar atılmış ve ülkeler bazında ciddi girişimlerde bulunulmuştur ama, bunlar sağlıklı bir çevrede yaşamak ve bu çereyi gelece
Henri Laborit, canlı varlığı, o arada insanı kavrayıp anlatmaya büyük katkılarda bulunmuş bir bilimadamı, bir dirimbilimci.
Cansız maddeden canlıya geçişteki evrimi, özellikle 1950`den sonra elektrikli aygıtların sağladığı araştırma kolaylıklarıyla, derinlemesine ve geniş olarak ele alan dirimbilim, tek hücreli canlıyla çokhücreli arasında tartışılmaz benzerliklerin yanında çok asal bir ayrılık saptamış: karmaşıklık ve örgütlenme biçimi. Amiple insanoğlunu birbirinden ayıran yalnızca işte bu örgütlenme. Örg
Kudüs 19. yüzyıl başında, surlarla çevrili dar yerleşiminde, az miktardaki nüfusuyla geleneksel bir kent olarak karşımıza çıkar. Hiç şüphesiz ki Müslümanlar için dini önemi dolayısıyla, Osmanlı saltanatı şehre belli bir önem atfetmektedir. Ancak bu dönemde kenti eyalet ekonomisi için önemli bir merkez olarak görmek, ya da bir bölge gücünün veya Osmanlı iktidarının siyasi merkezi olarak kabul etmek mümkün değildir. Öte yandan, yüzyılın ikinci yarısı Kudüs´ün tarihi evriminde tümüyle yeni bir safhadır; kentin
İlhan Tekeli, Türkiyenin ondan en çok yararlanabileceği yaşamının en verimli döneminde Orta Doğu Teknik Üniversitesindeki görevinden emekliye ayrılıyor. Bilimin, felsefenin ve giderek aktifleşen sivil toplumun katkılarının artacığı, Türkiyenin demokratikleşme ve çağdaşlaşma yolunda önemli dönüşümler yaşayacağı önümüzdeki yıllarda İlhan Tekeli gibi bilim insanlarının katkılarına daha fazla gereksinim duyacağız.
Yaşamının bir bölümünde İlhan Tekeli ile birilikte çalışan, varolan bizler, İlhan Tekelinin dostl
Bu klasik önemdeki çalışmada, Modern Türkiyenin karakteristik olgularından biri olan gecekondunun oluşum süreci, belki de en çarpıcı bir biçimde yaşandığı yerde, Ankara örneğinde inceleniyor. Çarpıcı; çünkü başkent Ankara, Cumhuriyetin kuruluşundan itibaren numunelik olmak üzere planlanmış bir kent. Kitapta, siyasal-ekonomik ortamdaki ve kentsel yaşantıdaki dönüşümlerin ve toplumsal farklılaşmaların, mekâna nasıl yansıdığına dair çok boyutlu bir bakış açısı sunuluyor.
Son derece ayrıntılı bir bakış bu: Yas
1998 El Ninonun felaketleriyle geçti; binlerce insan yaşamını yitirirken milyonlar evsiz kaldı, ekonomik kayıp milyarlarca dolardı. Bilim çevreleri son yıllarda doğal felaketlerin doğal olmayan bir sıklıkta tekrarlandığına dikkat çekiyor. Kapitalist egemenlerin dostlar alış verişte görsün sözdeliğini aşamayan çevre zirvelerine karşın bir türlü azaltılamayan emisyonlar, ozon tabakasını inceltip, dünyanın damını deliyor; gezegenimizin ateşini yükseltiyor. Orman alanlarındaki azalma hızlanarak sürüyor. Doğal k
İzmir, işgalden önce Doğu Akdeniz´in en güzel kentlerinden biriydi. XVI. Yüzyıldan itibaren Ege Bölgesinin canlı ve işlek bir limanı haline gelmişti. XIX. Yüzyılın ortalarında döşenen demiryolu hatları İzmir´i geniş bir ekonomik havzaya bağlamış, yapılan yeni yapılar İzmir´i bir Avrupa kenti konumuna getirmişti.
Bu gelişmeler ne yazık ki işgalle birlikte bitti ve kent üç buçuk yıl süren bir "kabus" içinde yaşadı. 13 Eylülde başlayan yangın İzmir´i harabeye çevirdi.
Cumhuriyet yönetimi, her alanda olduğu g
Kentlerin kraliçesi, Hakan Senbir´in ilk romanı. Bizans ve Osmanlı tarihine duyduğu ilgi daha da derinleşince, gizli kalmış hikayelerin peşine düşen yazar, tarihin bilinmeyen sayfalarında neler yaşanmış, neler olmuş bulmaya, anlamaya çalıştı ve anlattı.
29 Mayıs 1453 Salı
Mehmed Han Konstantiniye´nin surlarını topçu ateşiyle döverken
surların içinde bir Türk kızı Esma; şehrini savunuyor.
Kendi milletine karşı?
Deliler gibi sevdiği Bizanslı Yüzbaşı Kantakuzenos´un bebeğini
karnında taşırken Konstan
Şehir orada, insanın bağrına bıçak gibi saplanan, çaresiz bırakan güzelliğiyle, erguvan, alev rengi, lacivert hareleriyle, karanlık bastırdıkça yükselen yedi kollu muhteşem şamdanıyla, karşımda duruyor. Bu kadar güzel olmasa, içim bu kadar acımayacak. Ona yeniden sahip olacağıma inansam, yeniden "Bekle Bizi İstanbul" deme gücüm olsa, böyle kederlenmeyeceğim. Belki binlerce yıl önce de, Septimus Severus´un askerlerinin kılıcından ve şehri yutan alevlerden kurtulmuş bir Bizantionlu tapınakların ve tanrı heyke
Dünya, yaklaşık son yirmi yıldır hızlı bir değişim sürecinden geçmektedir. Küreselleşme ile ortaya çıkan ve 20´nci yüzyılın son çeyreğine damgasını vuran çok yönlü değişim dinamikleri, 21´inci yüzyılın başlaması ile birlikte yeni bir çehre kazanan dünya düzeninin de temel dayanaklarını oluşturmuşlardır. Yaşanmakta olan küresel değişim, sadece belirli bir coğrafî bölge veya toplumla sınırlı değil, tüm dünya ölçeğinde; teknolojik, ekonomik, toplumsal, siyasal, yönetsel ve kültürel olarak tüm alanlarda sürmekt
Kentler Kapitalizm ve Uygarlık batı uygarlığının niteliği ve farklılığına ilişkin genel tarih araştırmalarına yeniden bir bakıştır. R. J. Holton, kentlerin ve kentlerdeki toplumsal sınıfların, uygarlığın ilerlemesindeki başlıca öğeyi ve batı kapitalizmin asıl itici gücünü oluşturduğu yolundaki yaygın görüşe karşı çıkıyor.
Bu incelemede, toplumbilim, tarih ve arkeoloji disiplinlerini birbirinden ayıran geleneksel bölünmeler arasında bir köprü kuruluyor ve batının gelişmesinin kentsel yorumundaki kuramsal v
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.