Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 120-140 / Aktif Sayfa : 7
Yaşadığınız ''cüce'' kentlere bir de ''devlerin'' gözünden bakın! Hakan Keleş'in koleksiyon değerindeki foto-illüstrasyonlarını sergilediği Liliputlar: Devcücekentler adlı kitabı, kent-kültür ilişkisi bağlamında sürekli değişim ve dönüşüm hâlindeki şehirlere çok yönlü bir bakış getiriyor. Albümdeki her bir çalışma, Türkiye kentlerinden farklı sokak perspektiflerine yerleştirilen ''dev'' karakterlerin, bulundukları ortamla kurdukları ''olağanüstü'' ilişkiye odaklanıyor; zamanı ve mekânı esneten yeni gö
"En berrak, en özenli ve dikkatli zihinler renkleri en çok sevenlerdir." – John Ruskin - Avrupalı casuslar neden Türk kırmızısının peşine düştü? - Naziler ölüme gönderdikleri Yahudileri neden sarı armalarla işaretlediler? - Romantik Dönem'in platonik âşıkları intihar ederken ne renk giyerdi? - Geyşalar yüzünü neden beyaza boyar? - Henry Ford neden yalnızca siyah arabalar üretti? - Kırmızı neden cinsellik ve şehvet ile ilişkilendirilir? - Ortaçağda erkekler neden kırmızı iç çamaşırı giymiştir? - Edebiyatın
Tükendi
Daha önce "Sinemada Yönetmenlik" ve "Sinemada Oyunculuk" kitaplarını yayınladığımız 20. yüzyılın büyük yönetmenlerinden Edward Dmytryk'in bu kitabı, sinematografinin gölgede kalan ama en önemli aşamalarından birisi olan 'kurgu'ya eğiliyor; kurgu yapmanın ve film kesmenin ana ilkeleriyle bütün inceliklerini anlatıyor...
Tükendi
Mehmed Şevki Efendi (ö. 1304/1887) için "fenâ fi'l-hat" mertebesine erdi denir. Büyük bir sanat aşkı ile ömrünü hep yazıya vermiş, sülüs nesihte Hâfız Osman ve İsmâil Zühdü yolundan hiç ayrılmamış; onların güzel yazı ve ruhlarından feyiz almış, her geçen gün yazısını güzelleştirerek 1860'lı yıllardan sonra kendi üslûbunu ortaya koymuştur. Şevki Efendi sanat dünyâsına husûsî koleksiyon, müze ve kütüphânelerde bulunan mushaf, Delâilü'l-hayrât, hilye, levha, kıt‘a, murakka' şeklinde pek çok eser bırakmıştır. C
Sanat nedir sorusuna birbirinden farklı binlerce cevap verilebilir belki de. Üzerinde uzlaşmaya varılamayan, nesilden nesle sürekli güncellenen güzide tanımlardan birine sahiptir sanat. Bu özelliğiyle birçok politik meseleden daha tartışmalıdır kim bilir! Sanat nedir sorusunun cevabı çok kolay olmasa da "Sanat neyi anlatır?" sorusunun cevabı görece daha basittir: Eğrisiyle, doğrusuyla, sevinciyle, hüznüyle, hırslarıyla ve masumiyetiyle insanı... İşte bu yüzden sanat, sadece sanatçıyı ve sanatseveri değil, h
Tükendi
Edward Dmytryk bu kitabında anekdotlara dayanarak ve Hollywood klasiklerinden senaryo örneklerinden yola çıkarak, seyirciyi ‘yakalayan', filme çekilebilir senaryolar kaleme almanın pratik ilkelerini ortaya koyar.
Tükendi
Modernleşme serüveninde zaman zaman tekno-paranoid olarak adlandırılabilecek çapta bir huzursuzluğun yaşandığını biliyoruz. Bu durum sanat ve teknolojinin ilk görkemli kucaklaşması sayabileceğimiz fotoğrafın icadından beri böyle. Teknoloji neye olanak, neye engel oluşturuyor? Kendini var etmenin, yeni ifade biçimleri keşfetmenin, özgürleşmenin yolunu açarak mı ilerliyor yoksa tersi şekilde mi? Bu noktada Black Mirror'a distopik yakıştırmalar yapıldığını da göz önünde bulundurarak, László F. Földényi'nin üto
Tükendi
Paul Waterhouse ve Raymond Unwin tarafından 22 ve 29 Ocak 1912 tarihlerinde verilen Warburton Konferansları. "Kent planlama en iyi ihtimalle cüretkâr bir oyundur; umutsuz hastalıklar umutsuz ilaçlara ihtiyaç duyduğu için oynanması da gereken bir oyundur." "Kent planı gelecekte yaşanacak genişlemeye hazır olmakla kalmayıp, kentin genişlemesini bu önlemlere uygun olarak ana hatlar boyunca denetleyecek ve yönlendirecektir." "Kentin ne kadar büyüyeceğini kimse bilemez. Hangi yöne doğru büyüyeceğini kimse bileme
Tükendi
... Önümüzdeki yüzyılda bilgisayarların ve robotların insanın günlük hayatına daha çok girmesiyle insanoğlu zamanını nasıl değerlendireceğinin hesabını yapmaya çalışacak ve psikolojik bir buhrana sürüklenecektir. Bu durumda insanların önüne çıkacak başlıca faaliyetler din, eğlence, spor, gezi ve sanat olacaktır. Eğer müslümanlar yakın geçmişte olduğu gibi o günlere karşı hazırlıksız yakalanırsa İslam dünyasının problemleri daha da şiddetlenebilir. Bu tesbitlerden yola çıkan Prof. Dr. Nusret Çam, elinizdeki
Son yirmi yıldır Türkiye sinemasında bastırılanın görünür hale geldiği, geçmişteki suçların ve normallik görüntüsünün ardında yatan dehşetin sarsıcı bir şekilde ortaya çıktığı hikâyeler dile getiriliyor. Bu araştırmayı teşvik eden de, geçmişi hatırlamakta kullandığımız ve bize her zaman bir masumiyet, mağduriyet ya da kahramanlık hikâyesinin içinden seslenmiş olan Türklüğe dair imgeleri eleştirel bir perspektifle inceleme arzusudur. Kayıp Hafızanın İzinde, farklı biçimlerde sesini duyuran geçmişle yüzleşme
Tükendi
Dünyanın en sevilen resimlerinden 30 farklı kart! Bu kartlar, çocuklarımızı dünyanın en muhteşem resimleriyle tanıştırıyor. Her bir kartın ön yüzünde resmi incelerken, arka yüzünde resmin hikayesini okuyacak ve sanatçının yaşamı hakkında bilgi edineceksiniz. Kim yaptı, ne zaman, nerede, hangi malzeme kullanılarak yapıldı, eseri nerede görebilirim, sanatçı ve sanat tarzı hakkında ilginç bilgiler... Üstelik kartları, soru ve cevaplarla oyun haline getirebilir, sevdiklerinizle keyifli vakit geçirebilirsiniz.
Sanat tarihçisi, eleştirmen ve akademisyen Cesare Brandi (1906-1988) sanat eseri restorasyonu konusundaki modern yaklaşımın temellerini atmıştır. Benimsediği "eleştirel restorasyon" görüşü, Giulio Carlo Argan ile birlikte kurduğu ve yirmi yıl boyunca yönettiği ünlü Istituto Centrale del Restauro'nun eksenini oluşturmuştur. "Sanat eserinin ancak maddesi restore edilir." "Öyleyse karşımıza çıkan her kırık sütunun, yerden kaldırılıp yeniden kurulmasının meşru olduğunu sanmak yanlış olacaktır; bunun yaşanacağı
Tükendi
"Estetik modernizm" zamanımızda sanat tarihlerinin en kilit kavramı. Modernizmi, Batılılaşmayı izleyerek Avrupa merkezlerinden çevre kültürlere doğru yayılan yekpare bir estetik ve bir tarih olarak gören Batı-merkezli bütüncül anlatılar çoktandır parçalandı. Farklı farklı toplumlarda modernist sanatın doğuş sürecini izleyen çoğul modernizm tarihleri çıktı ortaya. Böylece Asya'dan, Afrika'dan, Latin Amerika'dan değişik kültürlerin, Batı'nın kolonyal tarih dogmalarına saplanmadan kendi sanatlarının ya
Tükendi
Lozan, 1993 yılında Metin Belgin yönetiminde, Timur Selçuk'un beste ve şarkılarıyla Antalya Devlet Tiyatrosu'nda sahnelenmiş, İstanbul turnesinde de başarıyla oynanmıştı. Aradan geçen yıllardaki birikimlerimin ve ulaşılan yeni bilgilerin ışığında, diyebilirim ki baştan sona gözden geçirdiğim bu yeni metni okuyucunun ve tiyatro dünyamızın ilgisine sunuyorum.
Tükendi
Yazar : Hilmi Yavuz, Murat Belge, Ömer Laçiner, Gün Zileli, Y. Gurur Sev, Murat Erşen, M. Ertan Kardeş, Aydın Çubukçu, Celal Abdi Güzel, Aydın Afacan, Kemal İnal, Lale Özgenel, Tansu Türkdoğan, Eyüp Ali Kılıçarslan, Uğur Ekren, Feryal Saygılıgil, Süreyya Karacabey, Ayşen Candaş, Mustafa Kemal Coşkun, Ilgın Salman, Sadık Erol Er, Vefa Saygın Öğütle, Demet Lüküslü, Funda Civelekoğlu, Mehmet Barış Albayrak, Hasan Aksakal, Gamze Keskin, Ömer Küçük, Semih Uçar, Selin Dilmaç, Çağatay Balkaya Romantikler, "Tanrı
"Her senaryo bir ‘tetikleyici olay' ile başlar. Tetikleyici olay ile birlikte karakter bir ‘amaç' için yola çıkar. Çatısı; karakter-amaç-yol bileşeninden oluşacak olan senaryo aslında karakterin yol haritasıdır." İstanbul Kanatlarımın Altında, Ağır Roman, Beyza'nın Kadınları gibi filmlerin yönetmeni ve yazar Mustafa Altıoklar'dan klasik uzun metrajlı film senaryosu yazma tekniği ve karakter yaratma sanatının ortaklıkları üzerine yoğunlaşmış bir kitap: Senaryo: Karakterin Yolculuğu. Kitapta örnek fil
"Doğuştan yetenek" diye bir şey var mı? Oyun yazarlığı için doğuştan yetenekli mi olmak gerekir? Yoksa herkes eğitim yoluyla oyun yazarı olabilir mi? Yaratıcılığın, hayal gücünün, yazma becerisinin doğuştan gelen bir yetenek olduğunu düşünüyor olabilirsiniz. Fakat kimse doğduğunda herhangi bir sanat yeteneğiyle doğmuyor. Kendindeki yeteneği zamanla fark ediyor, üzerine gidiyor, fazlasıyla çalışarak, yeteneğinin bir esere dönüşmesi için zaman ve emek harcıyor. Doğuştan gelen yetenek -eğer varsa- tek başına
Tükendi
Mark ve Mary Willenbrink'in Yeni Başlayanlar İçin kitapları binlerce aceminin içindeki ressamı bulmasına yardımcı oldu. Mark ve Mary bu kitapta da isteyen herkesin yüz resimleri çizebileceğini göstererek yolun başındaki ressamların portre çizimine geçmelerine yardım ediyor; cesaretlendirici, kolay anlaşılır açıklamaları ile öğrenmeyi son derece eğlenceli hâle getiriyorlar. Ne kadar kısa zamanda etkileyici sonuçlar aldığınızı görünce siz de çok şaşıracaksınız. Şimdi bir yeni başlayan olabilirsiniz, ama bu
İnsan merkezli tasarım teorileriyle kentsel mimari, sosyoloji ve yazılım gibi birbirinden farklı alanları etkilemeyi başaran Christopher Alexander, dokuma halıları “olağanüstü yapılar” olarak tarif etmektedir. Alexander, Türk halısını ise “öğretmen” olarak niteler. Yazara göre, Türk halılarında görülen güzellik ve birlik, halı dokuma tarihinde hiçbir zaman aşılamayacaktır ve Türk halısı daima zirveyi temsil edecektir. Ona göre Türk halısı, dokuma alanında, Bach ve Mozart’ın müzik dünyasında işgal ettiği düz
"Bir sanat eseri yaratmak ve kendinizi acımasızca eleştirmeden öğrenmek için gereken çocuksu tutkuyu geri kazanmanızı umut ediyoruz. Sizden eserlerinizi buzdolabına asmanızı isteyecek değiliz, ama onları gene de saklayın; bu şekilde gelişiminizi izleyebilecek ve ilerlerken kendinize güveninizi kazanabileceksiniz." -Mark ve Mary Willenbrink Resim çizmek hiç bu kadar kolay ve eğlenceli olmamıştı. Bu kitabın özünde, kalem darbelerini çalışma ve düzeltmenize yardımcı olacak bir dizi eğlenceli, pratik alışt
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 120-140 / Aktif Sayfa : 7