Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 174 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2
Muhteşem Günümüzde demokrasiyi konu alan en iyi araştırma kitabı. Malcolm Mackerras, American Review of Politics Böyle bir kitabı ancak Lijphart kadar donanımlı ve yetkin bir bilim adamı yazabilirdi. Kendisi konuyla ilgili literatüre hayret verici hakimiyeti yanında, kıyaslanamaz ölçüdeki verileri bir araya getirmiş bulunmaktadır. -Robert A. Dahl, Yale Üniversitesi
Tükendi
Din, inanç, dînî hayât, dînî haklar, laiklik, bilim din ilişkisi, dünyâda ve Türkiye'de din devlet ilişkileri... Anayasa hukukçusu Ord. Prof. Dr. Ali Fuad Başgil, Cumhuriyet'in ilk dönemlerinden itibaren üzerinde en çok tartışılan, istismar edilen bir meseleyi bu kitabında ayrıntılı bir biçimde ele alıyor.
Bu kitaptaki yazılar, 1999 seçimlerinin hemen öncesinde PKK liderinin yakalanmasıyla başlayan, Ahmet Taner Kışlalı`nın ölümü ile süren, Hizbullah`ın ortaya çıkarılması ve Uğur Mumcu`nun katil zanlılarının ele geçirilmesiyle sonuçlanan garip bir dönemin tanıklığıdır. Dönem gariptir; çünkü bir yandan Soğuk Savaş sonrası yeniden yapılanma ve Avrupa ile bütünleşme gündemdedir, öte yandan da bu gelişmelerin farkında olmayan siyasal, sosyal ve kültürel koşulların tortuları yani Soğuk Savaş artığı ideolojiler ve
Tükendi
Türkiye`de ve dünyada "Demokrasi" tartışmaları özellikle Sovyetler Birliği`ndeki çözülmeden sonra, yeniden bir ivme kazanmış bulunuyor. İşte "Kültür ve Demokrasi" Türkiye`deki "Demokrasi Kültürü"nü inceleyen ve irdeleyen bir kitap. Kongar bu kitapta ayrıca "edebiyat incelemelerine" örnek okuyucuya. 12 Eylül`ün getirdiği "siyasal karanlık" içinde kalemem alınmışbu yazılarda, edebiyat ve kültürün aydınlatıcı ışıltılarını arıyor Kongar.
Tükendi
Demokrasinin günümüzde ağır bir kriz içinde bulunduğu konusunda size katılıyorum. Bununla birlikte modernlik yolunun her köşesinde bir kriz teşhisinde bulunanlardan da değilim. Her yeni başlangıç noktasında bir sondan -demokrasinin veya tarihin sonu gibi- bahsedenlerin naifliğini de pek paylaşmıyorum. Bu nedenle, sözcüklerimi dikkatle seçiyorum... Daha önce olduğu gibi şimdi de klasik demokrasinin ilkelerine inanmama ve onun yılmaz bir savunucusu olmama rağmen, demokrasinin anayasal temellerini asla nihaye
Tükendi
Medya ve Demokrasi yirmi yılı aşkın bir süredir de baş döndürücü bir hızla gelişen medyanın, toplumların kültürel ve siyasal hayatında yol açtığı değişimler üzerine yayımlanmış en kapsamlı çalışma. Sivil toplum ve devlet ilişkileri alanındaki araştırmalarıyla ün kazanmış bir siyaset kuramcısı olan John Keane, akademik çevrelerin ele almaktan titizlikle kaçındığı medya sorunun siyasal analizin korunusu haline getirerek bir yandan siyaset teorisini "medyatik"leştirirken öte yandan da medyayı "politik"leştiriy
Tükendi
Her şey değişmek zorunda; dünyayla beraber Avrupa ve Tür­kiye de. Sorunların bir kesimi ortak; hele de Avrupa ve Türki­ye'ninkiler. Dolayısıyla çözümleri de bir arada düşünmek akılcı ve anlamlı. Gerçekten de Türkiye'de gözlemlenen sosyoekono­mik olgular Avrupa'dakilerle ilinti halinde veya ülkemizde de Av­rupa'dan kısa süre sonra gerçekleşmeye aday. Öte yandan, tüm dünya sosyal demokratları da aynı anda veya kısa süre aralıkla­rıyla benzer sorunlarla karşılaşıyorlar. Toplumsal konularda sorunların belirme
Tükendi
Liberal olsun, cumhuriyetçi olsun, bu yüzyıla damgasını vuran demokrasi anlayışlarının temeli erkektir. Cinsiyetten arınmış gibi sunulan "insan" ve "birey" kavramları kuramda da, pratikte de erkeğe işaret eder. Feminizm bu aldatmacaya meydan okudu; politikanın alanı sayılan kamusal alanla, politika dışı tutulan özel alan arasındaki sınırları sorguladı. "Özel olan politiktir" savıyla, en azından kuramsal düzeyde demokrasinin alanının genişlemesine çok önemli bir katkıda bulundu. Ama pratikte nereye varıldı?
Tükendi
MERAK EDENLER İÇİN DEMOKRASİ'nin iki hedef kitlesi var. İlki sosyal bilimler alanında çalışan öğrenciler. Diğeri demokrasi konusundaki bilgilerini derinleştirmek isteyen okurlar. Yani demokrasiyi merak edenler. Çağdaş demokrasinin temel ilkeleri dediğimizde ilk elde hemen halk egemenliğini, katılımı, genel oy hakkını, erkler ayrılığını, hukuk devletini, insan haklarını, eşitliği ve özgürlüğü sayıyoruz. Halkın halk tarafından halk için yönetimi diyoruz. Bunlar bilinen ilkeler. Bu ilkeler nerede, ne zaman ve
Tükendi
Soğuk Savaş sonrası dönemde yaygınlık kazanan yönetim biçimi Batı tipi liberal demokrasi oldu. Bu durum demokrasi kavramının tekdüzeleşmesini, tek bir demokratikleşme tecrübesinin genel-geçer farz edilmesini beraberinde getirdi. Halbuki birbirinden farklı sosyal yapılar üreten her bir ülke siyasal sistemin de kendilerine has biçimlerini üretti. Türkiye'de 1960'lı ve 70'li yılların en fazla tartışılan kavramı demokrasi için özellikle kemalist sol çevrelerde "cici demokrasi" ya da "Filipin tipi demokra
Tükendi
Edip Yüksel bu kitabında kendi düşünce yapısına ters olmasına rağmen Refah partisinin kapatılmasını özgürlüğe vurulmuş bir darbe olarak görmüş ve Anayasa Mahkemesini eleştirmiştir. Fakat bana kalırsa Edip Yüksel burada hata etmiş. Çünkü eğer özgürlük kanlı veya kansız gibi sözlerle sağlanacaksa kusura kalmasın "Hiçbir ideoloji bir çocuğun gözyaşlarından değerli olamaz." - Galaksi - 29.10.2001 Yiğidi öldür ama hakkını yeme diye boşuna dememişler. Sanki bir Edip Yüksel yok da bir kaç tane Edip Yüksel varmış
Özerklik, Türkiye'ye mahsus tartışılan bir konu değil. Dünyada etnik-ulusal sorunların yaşandığı, tanınma ve kimlik taleplerinin, kolektif grup haklarının, selfdeterminasyon talebinin olduğu ve de neoliberal küreselleşmeye karşı kurucu direniş pratikleri bağlamlarında konuşulan konulardan biri. Türkiye'de ise demokratik özerklik adıyla Kürt sorununun çözümü için radikal bir demokratikleşme programı olarak yakın zamandır tartışılıyor. Çetin Gürer bu çalışmasında, hem Avrupa ve Latin Amerika örnekleri üzerind
Tükendi
"Turgut Özal, 31 Ekim 1989'da Türkiye'nin sekizinci cumhurbaşkanı seçildi. Artık ANAP'ın genel başkanı olmadığı için, partiyle birlikte Türkiye'nin siyasi kültürü de dağılmaya başladı... Aynı dağılma, Demirel Türkiye'nin dokuzuncu cumhurbaşkanı olunca DYP'nin de başına geldi... AKP ise 2002'den beri iktidarda ve Türkiye'nin demokrasi deneyinde yeni bir sayfa açmış bulunuyor... Peki, bu demokrasi deneyi nereye doğru gidiyor?" Feroz Ahmad Demokrasi Sürecinde Türkiye, Feroz Ahmad'ın 1945-1980 arası dönemin
Tükendi
Türkiye'de İslamcılık, çeşitli merhalelerden sonra büyük bir değişim ve dönüşümden geçerek bugünkü hâline gelmiştir. Şüphesiz bu değişim ve dönüşümde dış faktörlerin olduğu kadar İslamcı entelektüellerin de büyük bir katkısı vardır. Bu entelektüellerden biri olarak Mehmet Metiner'in, kendi değişim ve dönüşümüyle beraber Türkiye'deki İslamcılık üzerinde büyük bir etkisi olmuştur. İslamcı çevreden önemli kişilerle kurduğu dostluklar, siyasal İslam'daki rolü, İslamcılığın kültürel boyutundaki katkısı, çıkardığ
Tükendi
"21. yüzyılın ilk 15 yılını geride bırakıyoruz ama Türkiye hâlâ temel sorunlarını güven verici bir çözüm yoluna koyabilmiş değil. Küreselleşme çağında sadece ekonomide ve dış politikada değil, hemen her alanda müthiş bir rekabet yaşanıyor. Toplumların ve kültürlerin birbirlerini etkileme gücü arttı. Bir taraftan da dünya baş döndürücü bir ivmeyle değişiyor. Bu koşullar aynı zamanda, sorunlarını çözemeyen ülkelerin ağır bedeller ödeyeceği anlamına geliyor. Kaçış yok." Bu kitap çoğulcu toplum, özgürlük, e
Tükendi
Söyleşiler: Alper Taş - Ayşe Buğra - Burhan Şenatalar - Çağlar Keyder - Ercan Karakaş - Gürsel Tekin - Hurşit Güneş - Kemal Derviş - Mehmet Ö. Alkan - Melda Onur - Oğuz Oyan - Ruşen Çakır - Sencer Ayata - Taha Akyol "Küresel çevre" ülkelerinde 1980'li ve 1990'lı yıllarda yaşanan demokratikleşme ve pazar reformları; iktisadi kalkınma, adalet ve iyi yönetim için büyük bir iyimserlik yaratmıştı. Bu gelişmeler birçok ülkede sosyal demokrat hareketlerin başarıları ile mümkün olmuştur. Demokratikleşme ve toplumsa
Tükendi
28 Şubat Süreci'nden paralel" tartışmalarının yaşandığı günümüz Türkiye'sinde acaba ne zaman siyaseten "normalleşeceğiz?" Demokrasimiz darbe/irtica fobilerinden tamamiyle sıyrılabilecek mi? Ülkemizde son on yıllarda yaşadığımız sadece bize özgü bir sendrom değildi. Cuntalar/Cemaatler salıncağında bir o yandan, bir öte yana savrulan yegane siyasal coğrafya bizimki değil. Fundamentalizm, dinci terör benzeri temalar gerçi İslam Alemi için kullanılıyordu; ama aslında Küresel Toplum'un farklı kültürel havzaların
Onur Okyar'ın saha araştırmalarına dayanan İran ve Demokrasi başlıklı çalışması, İran gibi Safevilerden itibaren kendini diğer devletlerden itinayla ayrıştıran ve toplumsal bünyesini Şiiliğe dayandıran kadim bir devletin mensuplarının mezhep, gelir, siyasi görüş, yaş, cinsiyet, dindarlık ve etnik grup gibi farklılıklarının demokrasi, insan hakları, güven ve güvenlik gibi algılamalar üzerindeki etkilerini ölçmektedir. Bu sayede İran'ın hem milli hem de milletlerarası arenada güttüğü amaç ve hedeflerin daha i
Cumhuriyet Halk Partisi, Atatürk tarafından bağımsız bir ülke, laik bir devlet ve çağdaş- Batılı bir toplum yaratmak üzere kuruldu. CHP devrimci ve ilerici bir ruhla kurulmakla beraber, çok partili yaşama geçildiğinden bu yana, varlığını sürdürebilen tek parti olsa da, hiç tek başına iktidar olamadı. 1970li yıllarda sol bir parti olmaya dönüşen CHP, giderek toplumun yoksul kesimlerinden daha az oy almaya başladı. CHP Kocaeli Milletvekili Prof. Dr. Hurşit Güneş, Adalet Çağrısında bunların nedenini tartışma
Tükendi
Michael Mann günümüzün en etkili sosyologlarından biridir. Son cildi yeni tamamlanan 4 ciltlik İktidarın Kaynakları dizisi iktidar mefhumuna yaklaşımları dönüştürmüş ve insan toplumları tarihini yeniden yazmıştır. Modern dünyanın nasıl şekillendiğini, bugüne nasıl geldiğimizi ve nereye doğru gittiğimizi anlamak isteyen hiç kimse bu modern klasikleri göz ardı edemez. John Hallun oldukça yerinde deyimiyle, Michael Mann günümüzün Max Weberidir. Bu kitapta Michael Mann çalışmalarının tamamının anlamı üzerine dü
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 174 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2