Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 580-600 / Aktif Sayfa : 30
?Dünlerim yok anne. Ninem yok. Mustafa yok, Ömer yok, Reis yok, Ercüment yok.. Ramazan Turhan öldü. Remzi Kütükçü öbür tarafta. Hasan Hüseyin Sanlı'nın nişanlısı, şimdi başkasının yavuklusu. Mustafa Pehlivanoğlu'nun mektubunu okuduğu nişanlısı yitik... Nerede olduğunu bilmemekteyim. Dursun Önkuzu'yu unuttu ülküdaşları. Mamak Mahpushanesinde dayaktan ölen Bekir Bağ on yedisindeydi anne... On yedi yaşında, coplanarak öldürüldü. Duydun mu? Gece yarısı yatağından kaldırılıp Ankara Ulucanlar Kapalı Cezaevi'n
Tükendi
Alparslan: - Benden sonra Selçuk tahtına oğlum Melikşah geçecektir! Dedi. Bütün azalar, and içerek söz verdiler. Bundan sonra Alparslan Horasan illerinden topladığı askerlerle Harzem ülkesine yürüdü. Bunların hükümet merkezlerini zapta muvaffak oldu. Harzem ülkesine oğlu Melikşahı vali tayin ederek ordularıyla Rey şehrine döndü. Bir ay kadar hazırlıktan sonra 1064 tarihinde büyük bir ordu ile Horasan taraflarından Azerbaycana hareket etti. Burada Türkmen beylerinin kuvvetleriyle birleşti. Bütün beyleri yanı
Çanakkale, eşi görülmemiş büyük bir destan... Süngünün bombayla mücadelesi, piyadenin zırhlılarla savaşı... Tüm dünya ordularına karşı imkânsızı gerçekleştiren "Türk Askeri"nin eşsiz kahramanlığı... Onlar, düşman karşısında madden güçsüzdü ama asla çaresizlikten başları öne eğilmedi. İnandılar ve başardılar... Yalnız o günü kurtarmakla kalmadılar, dört yıl sonraki Millî Mücadele'nin de temelini attılar. Gelibolu Yarımadası'na ayak basan işgal ordularının başında İngiliz Generali Hamilton, ülkesini savunan
Tükendi
Ve İsrafil Sur'a üfledi... Asırlardır korkuyla beklenen günün şafağı çoktan sök-müş ve Zülkarneyn Seddi'nin yıkılmaz denilen güçlü göv-desi, şiddetli sarsıntıya dayanamayarak büyük bir gürültüyle yıkılmaya başlamıştı... Sarsıntı o kadar güçlüydü ki Ye'cüc-Me'cüc tayfasının uzaktan ürküten bir hayal gibi görünüp kaybolan garabet suratları, seddin gövdesinde açılan çatlaklar sayesinde gittikçe daha belirgin bir hâlde seçilir olmuşlardı... Rüyalar hep kâbus nev'indendi. Kafdağı'nın ötesinde olup bitenler Hal
Tükendi
Tanrı ya yok ya da çok öfkeli işte bize öğretilen bu... Bizi koşulsuz seven Yaradan yerine, sürekli skor takibi yapan bir Tanrıya inandırıldık, "iman" çizgisinden sapıp "Tanrı"yı kızdırmanın sonuçları telafi edilemez işte bu korku ve kuşkuyla şekillenen egolarımızın esiri olduk, oysa O'nun tek arzusu özgür ruhlara sahip olmamız, bizimse özgürlükten ödümüz kopuyor ve korkunun hâkim olduğu bir yerde koşulsuz sevgi tecrübe edilemez... Biz daha soru sormadan cevapların önümüze konduğu bir çağda, belki de artık
ARKA KAPAK: "Keşke ölsem!" dediğinizde bir ses kulağınıza fısıldar; umut biraz uzakta ama hep var ve orada... "Keşke ölsem!" dediğinizde bu kitapta okuduklarınızı hatırlayın, nedenlerinizi yeniden değerlendirin. *** II. Dünya Savaşı sırasında Polonya, Almanya ve Amerika olmak üzere üç farklı coğrafyadan hayatları kesişen üç kadının nefes kesen hikayesi... Kuzey Almanya'daki bir kadın toplama kampı olan Ravensbrück'te 130.000'den fazla kadın ya hastalıktan ya da açlıktan öldü. Ne yazık ki vahşice infaz e
Tükendi
Şair Ahmet Paşa askerlerinin en önünde durmadan kumanda veriyor, dalga dalga hücuma kalkıyorlardı. Silivrikapı kumandanı Haydar Paşa ise düşmana göz açtırmıyordu. Burada Elekli Dede şehit oldu. Hersek Ahmet Paşa ise Eğrikapının tunç kapılarını topla dövdüre dövdüre eğri bir hale sokturdu. Burada Tokmaklı Dede şe­hit düştü. Askerlerle beraber birtakım hocalar ve dervişler de hücum ediyorlardı. Mahmut Paşa topçuları surların üç yerini yıktılar. Nişanî Paşa kale içinde düşmanı sindirdi. Sadi Paşa ise Edirnek
Apaydın, köyden gelen bir yazar olarak Türk Kurtuluş Savaşı'nı konu edinen Toz Duman İçinde ve Vatan Dediler'le birlikte 1920'li yıllar Türkiyesi'ni değişik bir açıdan irdeleyen Köylüler'de savaş öncesi ve sonrası Anadolu köylüsünün dramını ve devletle ilişkilerini roman gerçeği içinde yalın bir dille anlatıyor. Köyden gelen bir yazar olarak Toz Duman İçinde / Vatan Dediler / Köylüler adlı roman üçlemesinin yazılmasını boynuma borç bildim ve yirmi yıl bu ağırlığı içimde taşıdım. Yazmadan bu borçtan kurtula
Tükendi
Anadolu insanının 1918'lerden günümüze kadar devlet içindeki yerini, gelişimini çeşitli katmanlarla ilişkilerini, belki de bunlarla hesaplaşmalarını anlatan bu kitapta Kurtuluş Savaşı'nda kemiği, kanı ve teri bulunan Anadolu insanının özverisi, insanlığı, çabasını ama aynı zamanda yalnızlığını, çaresizliğini bulacaksınız. Köyden gelen bir yazar olarak Toz Duman İçinde / Vatan Dediler / Köylüler adlı roman üçlemesinin yazılmasını boynuma borç bildim ve yirmi yıl bu ağırlığı içimde taşıdım. Yazmadan bu borçt
Tükendi
Roman elbette bir tarih kitabı değil, ama bir tarih kitabı kadar "gerçeğe" sadık kalmak zorundadır. Onun için iyi romanın özelliklerinden biri de "gerçeği" insani yanımızla buluşturabilmesindeki gücüdür. Ülkemiz tarihinin en yakıcı "gerçekliklerinin" yaşandığı savaşları, tarih bilinci ve özenli bir roman kurgusuyla bütün boyutlarıyla günümüze taşıyan yazar Cihangir Akşit bu kez Kore Savaşı'nı bize anlatıyor. 1950'de Demokrat Parti'yi iktidara getiren şartlar, ülkenin yaşam koşulları, NATO'ya girebilmek
Tükendi
Yavuz Sultan Selim, tebdili kıyafet yapmış, Kuşlar Çarşısı'nı geziyormuş. Avcılar avladıkları kuşları, tuzakçılar yakaladıkları maharetli, eğitimli, güzelim kuşları satıyorlar. Bir ara gözü kekliklere ilişiyor padişahın. Bir grup kekliğin üzerindeki kâğıtta, "Satış fiyatı: Tanesi 1 altın" yazıyor. Hemen yanı başlarında asılı, adeta altın kafes içinde bir keklik daha var ki, fiyatı 300 altın. Padişahın gözü 300 altınlık kekliğe takılıyor. "Hayırdır" diyor satıcıya. "Bunun diğerlerinden ne farkı var ki, b
Serinin ilk kitabı olan Osmanlı'yı Yeniden Keşfetmek 150 bin, ikinci kitabı Son İmparatorluk Osmanlı 80 binlik satışa ulaştı. Üç Kıtada Osmanlılar ise serinin üçüncü kitabı. Keşif sürüyor... Türkiye?nin önde gelen tarihçilerinden Prof. Dr. İlber Ortaylı ile Osmanlı?yı keşif sürüyor. Osmanlı?yı Yeniden Keşfetmek ki abıyla 2006 yılında başlayan serüven, Son İmparatorluk Osmanlı / Osmanlı?yı Yeniden Keşfetmek 2 ile devam etmişti. Kısa sürede çok satanlar listesine giren iki kitap toplamda 250 binlik tiraja u
Tükendi
Kitap tanıtım yazısı: Ortaçağ'da , Ortadoğu'da Türkler, Araplar, Farsiler, Karmatiler! Ve... Bir büyük oyun! « O aydınlandı; artık onun gözlerindeki perde tamamen kalktı. » Ebu Yakub el Akta « Sahip olunan her şey çekiciliğini kaybeder! » Kusva bin Hadid "Sarayda yakın akrabalık birinci derece düşmanlık sebebidir evlat!" Komutan Hüseyin bin Hamdan. « Ölüm zaferimizi gölgeleyemez! » Hamdan Karmati « Ateşi orada yakacağız; tohumu orada atacağız; Rakkade'de. » Ubeydullah el Mehdi « Çeliğin kılıca dönmeden, son
Tükendi
Deighton'ın klasik polisiyesi, İkinci Dünya Savaşı hakkındaki ilk ve kesinlikle en meşhur alternatif tarih romanıdır. Şubat 1941'de İngiliz ordusu Nazilere teslim olur. Churchill infaz edilmiş, Kral Londra Kulesi'ne kapatılmış, SS ise Whitehall'a doluşmuştur... Britanya dokuz aydır işgal altındadır ve artık umutsuz, çaresiz ve kasvetli bir ülkeye dönüşmüştür. Ancak SS'in idare ettiği Emniyet Teşkilatı'nda işler eskisi gibi devam etmekte, Dedektif Başkomiser Douglas Archer rutin bir cinayet vakasını çözmey
Tükendi
"Gurur Tahtı Yaratır, Yalan Yazıyı, Kibir ise Aynayı. Aşk Şarkıyı Yaratır, Arzu Öfkeyi Öfke ise Savaşı..." -Eridu Bilgeleri- Sümer ve Akatlardan Sargon milattan önce 2400 yıllarında dünyanın ilk imparatorluklarından birine hükmetmiştir. LUGAL unvanını taşıyordu ve kendisini tanrı ilan etmişti. Ülkenin baş komutanı Daramas, Sargon'un hikâyesini anlatıyor. Kanlı çarpışmalar ve intikam eylemleri Sargon'u egemenliğe taşımıştır. Hükümdarın çıkarları için kadınlar büyük çaba harcamıştır. Tüm bunlara rağmen yüksek
Tükendi
"Biz yedi başlı canavarla yedi yıldır savaşıyoruz. O çok uyuyor, biz az uyuyoruz. Uyurken onu öldürebilirdik, o bizim babamızı öldürdü. Babamız bize ‘Uyuyan birine sakın dokunmayın, uykuyla ölüm aynıdır' demişti. Bu yüzden biz babamızın sözünden çıkamıyoruz. Haydi gidip onu öldür, dönüşte de misafirimiz ol" demiş. Erkam Aydar yedi başlı canavarın uyuduğu yere gitmiş. Canavar uyurken onun yedi başından birini kesince canavar bağırarak uyanmış. Kalan altı başıyla altı gün altı gece dövüşmüş. Erkam Aydar altı
Dünyaya Hükmetme Arzusu, Yol Gösterici Gök Kurt, Altın Yay ve Gümüş Ok, Kara Han Oğlu Oğuz "Geliyor, geliyor" diye bağırıyorlardı şaşkınlık dolu seslerle. Neydi gelen? Yoksa baskına mı uğramışlardı. Hızla doğruldu Oğuz ve eli kılıcına uzandı. O anda çadırının doğu tarafından keçe örtü yırtıldı. Mavi bir ışık yığını daldı içeri. Masmavi olmuştu çadır aydınlıktan. Ya da Oğuz Han'a öyle gelmişti. Işığın içinde gök rengi bir kurt belirdi. Kızıl gözlerini dikti Oğuz'a. Karşılıklı duruyorlardı. Sanki Gök Kurt dil
Tükendi
Her gün biri çıkar, başlar, benim ben demeye, Altınları, gümüşleriyle övünmeye, Tam işler dilediği düzene girer, Ecel çıkıverir pusudan, benim, ben diye... Ömer Hayyam "Kendisine yakıştırılan sarhoş, dinsiz, îmânsız oluşu ile Tanrı tanımazlığı konuşuluyordu. Oysaki Ömer Hayyam çoğu rubaîlerini Tanrı ile konuşur gibi yazmış, devrinde yaşanan akılcı olmayan olumsuz gördüğü tüm saçmalıklarla ince ince alay etmiştir. Zaten sevgiyi tanımayan, sevmeyi anlatabilir mi?" Zeliha Ergün Bir çok romanın ve hikâyenin kon
Tükendi
Günümüz terörünün kaynakları Alamut Kalesine mi dayanıyor? Haşhaşiler devletlerin tüm kademelerine, en güçlü orduların içine nasıl sızdılar? Hasan Sabbah'tan sonra onlar ne yaptı? Alamut'un yıkılması emrini kim verdi? Emri alan Hülagu, Alamut'u yıktı mı yoksa kuşatmanın bedelini canıyla mı ödedi? Haşhaşiler hangi suikastleri yaptılar ve hiç halife öldürdüler mi? Selahaddin Eyyubi onlara karşı ne yaptı, en yakın korumaları fedai mi çıktı? Alamut'un son lideri Rükneddin Hürşah'ın akibeti ne oldu? Haşhaşiler h
Tükendi
Osmanlı'dan Günümüze İstanbullu Bir Ailenin Hikâyesi -2 Osmanlının gözdesi Bosna bir imza ile elden çıkarken, Kulin ailesi Bosna'dan İstanbul'a göç ediyor, çöken imparatorluğun son maliye nazırı Ahmet Reşat sürgüne gidiyordu. Sabahat ile Aram'ın aşkı ise tehcir olaylarının acısına yenik düşmeyecekti. Yeni bir cumhuriyet, yeni bir şehir ve yeni bir yuva kurulurken hayat hep akan bir suydu Sitare, Muhittin ve herkes için... Savaşlar, yıkımlar, sürgünlerin ardından Umut geliyor. Umut "Hayat Akan Bir Sudur"'da
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 580-600 / Aktif Sayfa : 30