Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 199 kayıt bulunmuştur Gösterilen 60-80 / Aktif Sayfa : 4
Marksizm açısından sınıf bilinci, sınıfın toplumsal mücadele içinde ortaya çıkan, gelişen ve en nihayetinde kendi siyasi hedefine, toplumsal kurtuluş yoluna bağlanan bilişsel ve pratik var oluş halidir. Proletarya için bütün bunlar sosyalizm doğrultusunda anlam kazanır. Dolayısıyla Marksizm'de sınıf bilinci konusu sınıfların, kapitalist üretim ilişkileri içinde birbirlerine karşı konumlanışlarında tezahür eden, birbirleriyle ilişkilenme biçimidir. Marksizm sınıf bilinci olgusunu başlı başına bir inceleme al
Tükendi
Yasa, Bilgi, Doğruluk, Değer, İnsan, Varlık, Toplum, Mutlak... Bu başlıklar felsefe dediğimiz düşünsel uğraşın en temel soru(n)ları. Bochenski'nin Felsefece Düşünmenin Yolları adlı kitabı işte bu temel sorunları ve bu sorunların tarih boyunca nasıl işlendiğini karşıt görüşleri yan yana getirerek tanıtıyor bize. Felsefece Düşünmenin Yolları bir çırpıda okunabilecek bir kitap olmasına karşın okuyucuya uzun ve zahmetli bir yolun, felsefenin kapılarını açıyor; yalnızca kimi görüşlerine değinerek tanıttığı filoz
Mark Kelly, Türkçedeki bu ilk kitabında daha önce dokunulmamış bir alanı kuşatmak için şu soruların peşine düşüyor: Genellikle iç siyaseti anlamakta kullanılan biyopolitika ve biyoiktidar kavramları, uluslararası ilişkileri anlamakta kullanılabilir mi? Küresel bir biyopolitikadan veya küresel bir nüfustan söz edilebilir mi? Emperyalizm halen varlığını sürdürüyor mu? Karasal sınırların giderek ortadan kaybolmaya yüz tuttuğu, birinci ve üçüncü dünya arasındaki makasın daralmaya başladığı iddialarının aksine
Tükendi
Herodotos "Tarihin Babası" ismiyle anılıyorsa Thukydides de "Tarih Biliminin Babası" olarak kabul edilmektedir. Atinalılar ile Spartalılar arasındaki Peloponnesos Savaşları'nı çok ayrıntılı bir biçimde aktaran Thukydides öncülerinden farklı olarak sadece belli bir konuya yogunlaşması, kronolojiye önem vermesi, olayların neden-sonuç ilişkilerini ortaya koyması ve doğaüstü güçlere eserinde yer vermemesi sayesinde yepyeni bir tarih anlayışının kurucusu olmuştur. "Atinalı Thukydides, Atinalılar ile Pelopo
Tükendi
Bu kitap, bir bütün olarak düşünüldüğünde, "İNSAN"ı anlama üzerine yoğunlaşmaktadır. Bu nedenle, bu kitaptaki her bir bölüm insani varoluşun özüne ait sorunları, onun toplumsal bir varlık olarak konumlandırılmasına olanak sağlayan ilişkiler ağını da gözeterek, siyaset, etik ve eğitim açılarından ele alıyor ve insanı anlamaya yönelik yeni kapılar aralıyor.
Etraflı ve zaman zaman içinden çıkılmaz bir felsefi soruşturmaya dönüşmeden önce, siyaset felsefesi gayet esaslı ve temel bir soruyla yola koyulur: Bir toplumda hep birlikte, uyum içinde yaşamamızın yolu nedir? Soruya verilecek kolay bir yanıt olmaması bir yana, efsunlu bir hal çaresi ise hepten olanaksızdır. Ne var ki, siyasi yetkenin çözümlenmesi, temelde siyasete neden ihtiyaç duyduğumuzun irdelenmesi, hayatın tamamen siyasetin dışında kalabilen alanları olup olmadığına dair bir sorgulama, nihayet, siyas
Tükendi
"Yaşayabileceğimiz bir toprağı nasıl bulacağız? [...] Nereye gideceğimizi de, nasıl yaşayacağımızı da, kimlerle birlikte yaşayacağımızı da bilmiyoruz. Bir yer bulmak için ne yapmalıyız? Yönümüzü nasıl bulacağız?" Toprak mefhumunun yapısı değişiyor, tüm aidiyetler dönüşüm sürecinde, herkes evrensel anlamda paylaşılabilir bir dünyanın, içinde yaşanabilir bir toprağın eksikliğiyle karşı karşıya ve yerküre direnmeye başladı; tarihte ilk defa insan toplumları, yer sisteminin insan eylemine verdiği tepkileri
Spinoza hukukçuya ne söyler? Hukuk literatürüne göz atılırsa, birkaç istisna hariç, yukarıdaki sorunun cevabı bellidir: Hiçbir şey! Yine de biraz gayretle literatürdeki boşluğun gerçek bir yokluğu karşılamadığı ve Spinoza felsefesinin hukuk kuramında önemli bir yeri, daha doğrusu yerleri olduğu görülebilir. Buna karşılık, felsefeciler de çoğunlukla hukuk konusunda tabii hukukçu bir yol izlerken hukuk kuramcılarına pek ilgi göstermezler. Oysa hukuk kuramı hukuk hakkında idealist yaklaşımlar ya da ezberlerden
Tükendi
Kant Dersleri organik bir bütünlük arz eder. Ele alınan temaların hepsi birbiriyle yakından ilişkilidir: İnsan yaşamına anlam ve değer verenin tam olarak ne olduğu sorunu; yaşamın hoşlanma ve hoşlanmama duyguları bakımından değerlendirilmesi; temaşa insanlarının insani ilişkiler dünyasına beslediği husumet; metafizik hakikatlerden yoksun oluşumuz ve eleştirel düşünme ihtiyacı; ortak duyu ile anlama yetimizin savunusu; insan onuru kavramı; tarihsel düşünümün doğası; İlerleme fikri ile bireyin otonomisi arası
Tükendi
J. Derrida çağımızın en özgün düşünürlerinden biri kuşkusuz. 1950'lerde özellikle Fransız kültüründe etkili olan yapısalcılık ve sonrasındaki Marksist, eleştirel, özeleştirel tartışmalarda doğrudan taraf olmadı Derrida. Platon, Rousseau, Kant, Hegel, Nietzsche, Husserl, Heidegger, Freud okumaları sonrasında kendi adıyla birlikte anılan "yapıçözüm"le çıktı düşünce sahnesine. Bu karmaşık kavramsal düzenek, Batı düşünce tarihinin ve buna bağlı kültürel, siyasi, teknik pratiklerin, tavır alışların mekanizmasını
Tükendi
Bu kitap Leo Strauss'un Chicago Üniversitesi Siyaset Bilimi Bölümünde Platon'un Politeia (Devlet) adlı diyaloğu üzerine 1957 bahar döneminde verdiği seminerin dökümünden oluşmaktadır. Platon'un Devlet'i, bu seminerin çok öncesinden Strauss'un düşünsel yaşamında öncü bir rol oynamaya başlamıştı. Strauss Platon'un mağara imgesinde, sadece Platon'un felsefe ve politika arasındaki ilişkiye dair görüşüne emin bir rehberi değil, aynı zamanda filozofların her zaman her yerde karşılarına çıkan felsefe yapmanın doğ
Macit Gökberk, sadece Türkiye'nin kurucu felsefecilerinden değil aynı zamanda Türkçenin büyük ustalarından... Gökberk, Türkiye'de ve Türkçede felsefenin yer etmesi için, felsefe dilinin yalınlaşması ve Türkçe felsefe terimlerinin türetilmesi alanlarında önemli çalışmalarda bulunmuştu. Türkçenin "kültür dili" olması için de çalışan Gökberk, 1954-60 ve 1969-76 yılları arasında Türk Dil Kurumu başkanlığı yapmıştı. Felsefeci kimliğini, dil tutumunu ve Atatürkçü düşünceyi bir potada eriterek kaleme aldığı
Jean-Jacques Rousseau (28 Haziran 1712 Cenevre, Cenevre Cumhuriyeti ve Kantonu - 2 Temmuz 1778 Ermenonville, Fransa), Cenevreli filozof ve yazar. Siyasi fikirleri, Fransız Devrimini etkilemiştir. Düşünceleri özellikle, Devrim´den sonra kurulan yeni devletin kalkınmasında, toplumun sosyal yapısında ve eğitim sisteminde etkili olmuştur. Jean – Jacques Rousseau'nun yapıtlarındaki karmaşıklık onun; doğal hukuk kuramcısı, doğal hakları yadsıyan biri, aydınlanmacı, aydınlanma ilkelerini yerle bir eden biri, demo
Tükendi
İslâmî dönem tercüme faaliyetleri (9. ve 10. asır) kapsamında Aristoteles'e atfedilen siyasete dâir ilk eser Sırru'l-Esrâr'dır. Bu eserin Ortaçağlarda Doğu'da ve Batı'da sıkça başvurulan ve bilinen bir eser olma hüviyetine sahip olmasında Aristoteles'e atfedilmesi ve İskender'e hitaben yazılması önemli bir rol oynamıştır. Ortaçağdaki yaygın kullanımına ve bilinilirliğine rağmen bu kitabın menşei üzerine sorunlar günümüze kadar gelmiştir. Her ne kadar bir sözde-Aristo metni olduğu kesinse de eserin girişind
Tükendi
Max Weber, Alman sosyo-kültürel yapısı içinde yetişmiş ve buiklimin etkisi ile eserlerini kaleme almıştır. Buna rağmen yazmış olduğu eserler tesir bakımından Alman sınırlarını çoktan aşmıştır. Sanayi sonrası yakın dönemin toplumsal değerlendirmesini yapan Weber küresel diye nitelendirilen bu zamanlarda hala tartışılan ve metinlerine baş vurulan bir klasik olma özelliğini sürdürmektedir. Bu da sosyolojisinin özgünlüğünü ve tespitlerinin önemini göstermesi açısından dikkate şayandır. Weber derin bir bilgi, ay
Tükendi
Birinci ve ikinci ciltte Hint Vedaları'ndan Kadim Çin'e, Antik Yunan, Roma ve Rönesans Avrupa'sına kadar getirdiğimiz seçki, üçüncü ciltle sürdürülüyor. Kadim çağlarda başlayan felsefi arayış; yani maddenin özünün ve hareketinin yasalarının ne olduğu tartışmasıyla başlayan süreç, artık, insanın ve toplumların doğasının ve değişiminin sosyal yasalarının saptanmasıyla taçlanıyordu. Aydınlanma Çağı ve özellikle de Fransız materyalizmiyle tarih sahnesine çıkan baldırı çıplaklar, o güne kadar tarihte eşi görülme
SİYASETTEN FELSEFEYE 1- Siyasetin Doğası: Bir İlişki Olarak Siyaset - Bir Pratik Olarak Siyaset - Bütünün Yönetimi Olarak Siyaset 2- Siyaset-Felsefe İlişkisi: Siyaset, Olgu, Değer - Siyaset-Etik İlişkisi - Siyaset-Ontoloji İlişkisi - Siyaset-Epistemoloji İlişkisi - Siyaset Felsefesi 3- Siyaset Felsefesinin Sınırları: Siyaset Felsefesi ve Tarih - Siyaset Felsefesi ve Siyasal İdeoloji - Siyaset Felsefesi ve Siyaset Teorisi FELSEFENİN IŞIĞINDA SİYASET 1- Klasik Siyaset Felsefesi: "İyi"nin Otoritesi 2
Tükendi
1. Nihilizm 2. Nihilizm Sorununa Bir Cevap Olarak Nietzsche'nin Etiği 3. Modern Politika ve Nihilizm
Tükendi
İlk gençlik heyecanlarıyla okunan kitapların etkisini, o ilk okumanın verdiği benzersiz hazzı unutmak mümkün mü? İletişim ve bilgi edinme imkânlarının son hızla arttığı bir çağda, gençlerimizi ve çocuklarımızı kitapların dünyasıyla buluşturmak eskisi kadar kolay olmasa gerek. Bu anlamda, Millî Eğitim Bakanlığının ilköğretim ve ortaöğretime yönelik 100 Temel Eser seçimi; öğrencilere, velilere ve öğretmenlere, kısacası kültür dünyamıza katkıda bulunacak herkese yararlı olacak niteliktedir.
Tükendi
"Bir olay tam olarak bir farklılığı kurar ve ikamet ettiğimiz dünyada birdenbire belirerek dünyanın egemen güçleri açısından olanaksız gibi görünen şeylerin yolunu döşer; mevcut duruma karşın bir yenilik olanağını açığa çıkarır... Olay ve fark, siyasi mücadelelerde yeniliğin yaratıcı gücüdür." Aralarındaki tüm farklılıklara rağmen, Michel Foucault, Antonio Negri & Michael Hardt, Alain Badiou, Jacques Rancière, Jacques Derrida ve Jean-Luc Nancy'nin düşünceleri, değerini özgürleşmeden alan bir siyaset üzerin
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 199 kayıt bulunmuştur Gösterilen 60-80 / Aktif Sayfa : 4