Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 332 kayıt bulunmuştur Gösterilen 260-280 / Aktif Sayfa : 14
Âşık Tarzı Edebiyat ve Kültür Geleneği: 16. yüzyıldan 19. yüzyıla kadar kahvehane odaklı olarak sözlü kültür ortamında sürdürdüğü hayatiyetini, 19. yüzyılda İstanbul Cağaloğlu-Babıâli´de gerçekleşen "yazılı kültür ortamı" ve 20 yüzyılda da İstanbul Unkapanı Müzik Çarşısı ile de "elektronik kültür ortamı"na taşıyarak ülkemizin en geniş yerli ve kitlesel popüler kültür kategorisini oluşturmuştur. Görülüyor ki, İstanbul her üç kültürel üretim kategorisinde de bu geleneğin oluştuğu merkez konumundadır. O halde,
Tükendi
Bu destan, VII.-VIII. yüzyılda Kerbela olayının ardından Müseyyeb Gazi´nin şahsında Yezid ve çevresindekilerden intikam almayı anlatır. Destanda, Yezidîlerle yapılan mücadeleler akıcı bir üslûpla sunulur. Müseyyeb Gazi Destanı, yazıya geçirilirken anlatıma müstensihin ağız özelliklerinin fazlaca nüfuz ettiği görülür. Destanın bu niteliği, onu, Eski Türkiye Türkçesi ağızları açısından bir hazine durumuna getirir. El yazma metnin çevirisi ortaya konurken giriş, dil incelemesi ve dizin kitaba dahil edilmişti
Erzurum, Türk kültür ve sanat hayatının önemli merkezlerinden biridir. Yetiştirdiği edebî ve tarihî şahsiyetlerle adından sık söz ettiren şehir, Âşık şiiri geleneği içerisinde özellikle Sümmânî tarafından temsil edilmektedir. Sümmânî, Âşık şiiri geleneğinin mihenk taşlarından biri olduğu için; bu edebiyat türünde onun ayrı bir yeri vardır. Ne var ki o, son yıllara kadar araştırmacılar tarafından hep göz ardı edilmiş ve gerekli ilgiyi görmemiştir.Sümmânî hakkında zamanında geniş bir çalışıma yapılmadığı için
Tükendi
Bir Başkadır Bizim Eller'de Ömer Osman Erendoruk'un hâtıraları, gözlemleri, Bulgaristan Türklerinin örf ve adetleri ayrı ayrı başlıklar altında anlatılmaktadır. Ömer Osman Erendoruk Kimdir? Bulgaristan'ın Kırcaali şehrine bağlı bir köyünde doğan Ömer Osman Erendoruk (1934-2006) 1955'te Türk Pedagoji Okulu'ndan mezun oldu ve Türkçe öğretmeni olarak görev yaptı. 1952'den itibaren Türkçe gazete ve dergilerde şiir ve hikâyeleri yayınlandı, ilk kitabı 1965'te basıldı. Bulgaristan'da Türkçe eğitimin ve yayın
Tükendi
Baukis ve Filemon çok eski bir Ege söylencesidir. Mitolojinin gizemli ortamında Anadolu insanın sevgi, erdem, adalet, masumiyet, ahlak gibi kendi yarattığı kavramlar karşısındaki duruşunu sorgular. Ege topraklarında yeşermiş bu söylence Anadolu kültürünün ulaştığı yüceliği yansıtır. Bugün sahip olduğumuz kültürün derinliğini gösterir. Anadolu kültürünün kaynaklarına ilişkin değişik çalışmaları olan Sefa Taşkın bu yapıtta, Baukis ile Filemon söylencesini güzel dilimizin inceliklerini kullanarak, şiirsel b
Tükendi
Türkmenlerin "Köroglı" Özbeklerin "Göroğli", Kazakların "Köruğlı", Azerbaycan Türklerinin "Koroğlu" Anadolu Türklerinin ise "Köroğlu" olarak adlandırdıkları destan, uzun tarihî süreç içinde Osta Asya'dan Tuna Boyları'na, Sibirya'dan Kuzey Afrika'ya kadar geniş bir coğrafi alana yayılmıştır. Türk boyları ile birlikte Arap, Ermeni, Tacik, Gürcü vb. halkların sözlü kültür geleneğinde yer alan destanın yayıldığı her yeni bölgede, sosyal, kültürel tesirlerle bir takım değişikliklere uğradığı görülmektedir. Köroğ
Tükendi
Türk Dil Kurumu tarafından yürütülen Türk Dünyası Destanlarının Tespiti, Türkiye Türkçesine Aktarılması ve Yayımlanması Projesi kapsamında hazırlanmış bir çalışmadır. Dört destan metninin (Kubıkul, Dotan Batır, Kulamergen-Joyemergen, Karabek Batır) aktarımını içermektedir. Destanlar Kazakistan coğrafyasının değişik bölgelerinden farklı anlatıcıların dilinden derlenmiştir.
Tükendi
Türk Dil Kurumunca yürütülen Türk Dünyası Destanlarının Tespiti, Türkiye Türkçesine Aktarılması ve Yayımlanması Projesi kapsamında hazırlanan bu çalışmada dört destan ve bunların Türkiye Türkçesine aktarılmış biçimleri yer almaktadır. Bunlardan Er Eşim destanı kahramanlık destanı olup Kırgızların Kalmuklara karşı verdikleri kahramanca mücadeleyi anlamaktadır. Bu destan Kırgızların ünlü ozanı Togolok Moldo tarafından 1941 yılında meydana getirilmiştir. Yine bir tarihî kahramanlık destanı olan Şırdakbek desta
Tükendi
Kitap, Kırgız kültürünün zenginliğinin ortaya konması, ona ışık tutulması konusunda destanların büyük rol oynadığı düşüncesinden hareketle 1939'da Cumagul Noruzbayev tarafından söylenip yazıya geçirilmiş olan "Eşimkul Menen Zuura" adlı 7062 mısralık kahramanlık destanını konu almaktadır. Destan ayrıca çocuk sahibi olmak için mücadele etme, şeyh, evliya, halk hekimliği gibi unsurlar ile evlenme ve evlenme merasimi, miras, doğum sonrası kutlamaları ve sevgi konularını da içinde barındırmaktadır.
Tükendi
Eski halklardan sayılan Kırgızlar'ın atalarından kalan edebî mirası halkın gurur kaynağı Manas Destanı, dünya medeniyetinde önemli ve değerli bir yere sahip olan büyük bir eserdir. Ünlü bilim adamları içinde Manas'ı araştıranlar, destanın Kırgız halkının hayat tarzını yansıttığını belirterek ona "hayat ansiklopedisi" adını vermektedirler. Manas çok varyantlı bir eserdir. Eser, Sagımbay varyantının birinci kitabının yayına hazırlanmasında Manasçının 1922 yılında yazıya geçirilmiş olan metninin aktarılmasıyl
Tükendi
Destanlar, milletlerin geçmiş yaşayışlarının aynası olmakla birlikte aynı zamanda edebi mahsul ve tarihi belge niteliği taşırlar. Geçmiş zaman içinde yaşanan olayları genel hatlarıyla destanlarla öğrenebiliriz. Destanlar varlık yokluk mücadelesinin çarpıcı bir şekilde anlatıldığı; destan kahramanlarının üstün cesaret ve zekalarıyla zor durumların üstesinden nasıl geldiğinin etkili bir üslupla anlatıldığı sözlü ürünlerdir. Tarihi, kahraman ve kahramanlıklarla dolu Türk milletinin zengin destan hazinesinin
Bir milletin yönelimlerini, tepkilerini, korkularını, istek ve beklentilerini, direnç ve karşı koyuşlarını tanımanın en kestirme yolu o milletin destanlarını okumak ve bilmektir. Çünkü destanlar oluşum sürecine bütün bir halkın katıldığı yüzyıllarca süren uzun bir oluşum evresinden geçerek ortaya çıkar. Milletin her ferdi kulaktan kulağa aktararak destanın oluşumuna düşleri, hayalleri ve beklentileriyle katkıda bulunur. Bu yüzden destanlar milletlerin ortak ürünleridir ve bunun için her hâliyle milleti yans
Es war einmal, es war keinmal... Es war einmal ein fuchs, der hatte ein Glöckchen am Schwanz. Der Fucnhs musste austreten. Er überlefgte sich das sehr gründlich und fasste den Entschluss, zur Verrichtung seiner Nortdurft einen Weg von sieben Jahren zurückzulegen. Sein Glöckchen hangte er an einen Nadelbaum. "He du, Nadelbaum! Dieses Glöchen soll bei dir bleiben, bis ich zurückkomme. Wenn ich wiederkehre, dann hole ich es ab!" sagte er. Sieben Jahre ging er hin, und sieben Jahre ging er wieder zurück... G
Tükendi
Geçmişini yeterince algılayıp değerlendiremeyen toplumların geleceğe ilişkin açılımları da olamaz. Geçmişin kültür birikimini özümsemeden günümüzün anlaşılması olanaksızdır. Çağdaş yazarlarımızın yapıtlarını hakkıyla değerlendirebilmek, geçmişte yaratılan yapıtların tanınıp özümsenmesine bağlıdır. Kuşaklar arasındaki bağın sağlıklı bir biçimde kurulması, kültür ve edebiyatın geleceğe taşınabilmesi için geçmiş ve şimdi arasında kopukluk olmaması gerekir. Türk dilindeki gelişim ve değişim, yüz yıl önce yazıl
Tükendi
Mânileri okumak kadar yeni mâniler üretmek bu tür varlığını devam ettirmesini sağlar. Herkesin içinde şiir yazma duygusuna çoğu zaman şahit olmuşuzdur. Mâniler bu bakımdan yazılması en kolay tür olarak düşünülebilir. Dersin bir bölümünde verilecek bir ayağa veya konuya uygun mâniler yazdırılabilir. Böylelikle öğrencilerin bu türü daha iyi kavramaları ve benimsemeleri sağlanır. Türk edebiyatı tarihi ve Türk kültür tarihi için temel kaynaklardan biri olan mâni gelenek ve göreneklerimizde önemli bir yer tutar
Tükendi
Evde ışıklar söner ninni, Gökte yıldızlar yanar ninni, Dağdan iner kuzular ninni, Kararır coşkun sular ninni, Gökte ay dede güler ninni, Uyu yavrum uyu der ninni, Gece göklerden indi ninni, Bu akşam öbek öbek ninni, Yıldızlar birer çiçek ninni, Rüyânı süsleyecek ninni, Ninni yavrum ninni
Tükendi
Mitoloji, bizim Ergenekon’dan çıkışımızı anlattıktan sonra yerini efsaneye bırakır. Artık, göç haritasının yönlerine doğru uzanan nice efsane bizleri beklemektedir. Sadece ayın yüzeyindeki gölgelerin oluşumuyla ilgili efsaneler bile yayılışın zenginliğini göstermeye yetecektir. Geniş bir coğrafyada, küçüklü büyüklü onlarca aynı devletin vatandaşı olan soydaşlarımız nice güzel efsaneyi yaşadığı ortamla birleştirivermiştir. Anadolu efsanelerini okuduğumuz zaman Türkistan´dan gelirken boş gelmediğimizi anlayac
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 332 kayıt bulunmuştur Gösterilen 260-280 / Aktif Sayfa : 14