Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 60-80 / Aktif Sayfa : 4
Işığa ihtiyaç duyduğun her gün için bir yıldız karala gökyüzüne. Umut’un hayatında her şey yolunda giderken, yaşadığı bir kaza sonrasında her şey değişir. İç dünyasında kendiyle hesaplaşmaya çalışırken hiç beklemediği bir gerçekle karşı karşıya kalır. Artık önünde iki seçenek vardır: Ya bu gerçeği kabul edip hayatına kaldığı yerden devam edecek ya da bu gerçeğin acısına kendini mahkûm edecektir. Umut her şeyin düzeldiğini düşündüğünde ise yakınlarıyla ilgili öğrendiği acı gerçekle yeni bir yol ayrımına gire
"İnsanları insanlar öldürür, silahlar değil. Bu devirde sözler işliyor cinayetleri, katiller değil." Romanlarda hep ikinci kız rolünü üstlenen, başroller için güzel sahneler çıkaran ve kendinden başka herkesin mutlu sona sahip olmasını sağlayan o kenardaki, gölgedeki, düşünceleri önemsenmeyen, kimsenin ne yaşadığını bilmediği sarışınları merak ettiniz mi hiç? Bir kalp, bir ömür boyunca ortalama 3 milyar kez atar. Sen kaç kez atışını duydun onunkinin, kaç kez okudun ki? İşte bu hikâye, kalan o ka
Daha karanlık, belki biraz da mavi; ama asla yeteri kadar aydınlık değil. Siyah Kuğu serisiyle karanlıkta kalmış kapılardan birini aralayan Beyza Aksoy, Açık Yaralar ve Dikiş İzleri ile çok daha fazlasının anahtarlarını elinde tutuyor. Önce hayaller ölür. Ve unutmayın, karanlığın içindekileri bir kez gördüğünüzde bir daha asla eskisi gibi olamazsınız. “Pencereleri kapatsan da dışarıdaki kötülüğün içeriye sızacak bir yol bulduğunu biliyorum ama yine de ışıkları söndürüp onlarla körebe oynayabilirsin,” di
NEW YORK TIMES çoksatan listesinin bir numarası, Sen’le başlayan serinin merakla beklenen yeni kitabı İkimiz’de, muhteşem Joe Goldberg soluk soluğa bir aşkla karşınızda! Joe Goldberg'in artık şehirlerle işi bitti. Şimdi şirin bir adada doğaya ve basit bir hayata merhaba demek istiyor. Adanın kütüphanesinde bir iş buluyor ve onunla işte burada tanışıyor: Mary Kay DiMarco. Kütüphaneci. Joe, bu kez ona kancayı falan takmayacak. Mary Kay’in kalbini tıpkı eski aşklarda olduğu gibi kazanacak. Bekleyecek, üm
Tükendi
Ekmekçi Kadın; iyi kalpli, yardımsever ve namuslu insanlar ile kötü kalpli ve vicdansız insanların çarpıştığı bir romandır. Jeanne Fortier, bir kaza sonucu ölen kocasının çalıştığı bir fabrikada gece bekçiliği yapan namuslu bir kadındır. Fabrikada ustabaşı olan Jacques Garaud ise maddi zevklere ihtirasını kurban etmiş kurnaz bir insandır. Bir gün Jacques, Jeanne’e evlenme teklifi eder. Bu teklifin arkasında Jeanne’e bir mektupla iletilen fabrika sahibini soyup kaçmak fikri yatar. Jeanne bu teklifi reddeder
Tükendi
Son seksen yıl boyunca, Lübnanlı-Amerikalı şair Halil Cibran’ın güzel sözleri, tebrik kartları ve düğün davetiyelerinden ilham verici duvar örtüleri ve kurumsal motivasyonel literatüre kadar her köşeyi süslemiştir. Bir kaynağa göre Cibran, Shakespeare ve Lao-Tzu’dan sonra gelmiş geçmiş en çok satan üçüncü şairdir. Bu kitapta sevginin ne anlama geldiğine dair temel bilgeliği keşfedecek ve Cibran’ın aşka dair hikâyelerinden, aforizmalarından, şiirlerinden kesitler bularak kalbinizi besleme fırsatı yakal
Aşkın elleri dokundu kadının kaderine. Kadın sarsıldı. Göğsünde kor bir ateş. Tüm kâinatı kuşattı. Matem çadırı aşkla sarsıldı. “Ben bir çöl kızıyım.” dedi. Sevdiği adam önünden savrulup geçti. Adamın aşkı ömründen geçip gitmedi. Kadın onun ardından yürüdü matem çadırına. Kulağına ilk anlatıcının sesi ilişti. Bu, sevdasına hayran olduğu Aişe’nin sesiydi. Asırlar öncesinden ona yetişti. Ölesiye aşk dolu, ölesiye şefkatliydi. Dizlerine koydu başını. Aişe’nin ellerinde saçları tel tel çözüldü. Sakinleşive
İnsanın en büyük savaşı kendi iç dünyasıyladır ve hayat, göz açıp kapayıncaya kadar geçen zaman aralığında, gerçekle hayal arasında biriktirdiğin anılardan ibarettir. Anıların seni geçmişe bağlar da bazen bunlar ruhunu sıkar, bedenin dar gelir. Ölümün soğuk kollarına atlayacakken bir seçimle tekrar her şey değişir. İşte Liva, tam da bu ince çizgide gidip gelirken derin okyanuslarında yok olduğu Pars'la karşılaşır ve kendisini çok bilinmeyenli bir denklemin ortasında buluverir. Çıkış yolunu buldum d
Tükendi
İki kuşak… Serra ve Selin… Anneler ve kızları… Serra ve arkadaşları, artık genç kadınlara dönüşmekte olan kızlarıyla ilgili yaşananları tartışıyor, paylaşıyorlar. Selin ve arkadaşlarıysa… Hayatı ve değerleri tanımaya, duyguları ve aşkı anlamaya çalışıyorlar. Gençler için kaleme aldığı romanları, kişisel gelişim ve yaşama kültürü kitaplarıyla nesillerdir hem gençlere okuma sevgisini aşılayan hem de aileleriyle iletişimlerinde yol gösterici bir köprü kuran İpek Ongun’un yeni romanı Yeni Bir Aşk raflarda yerin
Sanki çocukluğunda arkadaşlarıyla maç yaparken köşede, kaldırım kenarında oturup onu izliyormuşum gibi, düşüp dizi kanadığında benim canım yanmıştı. İlk hayal kırıklığını yaşadığında hüzünlenip gittiği o banktım. Bir deniz kıyısıydım, bir kulübeydim. O ise nefesti bana. Bir çocuk gülüşündeki heyecandı, sevinçti. Umuttu kaybolmuş hislerime. Baharın çiçeklendirdiği dallardaki taze yasemin kokusuydu. İlkbahar mevsiminde açan, yaz mevsiminde güzelliğini ruhuma saçan, sonbahar mevsiminde solmasına izin vermeyece
Tükendi
Pencerenden seni seyrediyor, ayağına kapanamıyor, yakından seni izleyemiyor, saçını koklayamıyor, eline bir öpücük konduramıyordum. Üstat, Raci, Feyyaz, Ezgi, Eda, Eylem farklı karakterlerde yaşanan ortak hikâyeler… Yazar, gözlemci bir ruhla hikâyesindeki gerçekliği, geçirdiği atakları, yaşadığı çaresizlikleri, içindeki yalnızlığı, hataları, telafi çabaları ve pişmanlıkları, yolunun kesişmesini beklediklerini etrafında olanları tüm akıcılığıyla yansıtıyor.
Tükendi
Bir tarafta insan genomunu değiştirerek üstün insanı elde etmek üzere 2025 yılında cüretkar bir keşfe atılan bir grup bilim adamı, öte yanda ilmin ateşinde çılgın gibi yanarak 2054 yılında ilk yapay genel zekayı icada kalkışan genç bir dahi ve onun ilhamla dolu arkadaşları… Göz kamaştıran düşleri, zihinlerinin sınırlarını aşıp gerçeğe dönüşen, kendilerini bilime adayan bu muhteşem ruhların esin veren tutkulu serüveni… Doğa ötesi bir gelecek, inorganik zekâ, robotlar ve sıradan insanların ufkunu aşan
Tükendi
“Bu; aşkı kovalayan kelebeklerin kendini bulma hikâyesi…” Verona sokaklarında âşık olduğu adamı bekleyen Sahra, hiç ummadığı anda Romeo’sunu karşısında bulduğunda, sonunda mutlu sonlarına kavuştuklarını düşünür. Fakat çok geçmeden ortaya çıkan sırlar, Sahra ve Emir’in aşklarının bir kez daha sınanmasına sebep olur. Âşık olduğu kadından uzaklaşıp inzivaya çekilen Emir Hanzade, bir düğüne davetsiz misafir olarak katıldığında aşırdığı tek şeyin düğündeki ikramlar olduğunu düşünürken, günün sonunda kendini
“Bu; aşkı kovalayan kelebeklerin kendini bulma hikâyesi…” Verona sokaklarında âşık olduğu adamı bekleyen Sahra, hiç ummadığı anda Romeo’sunu karşısında bulduğunda, sonunda mutlu sonlarına kavuştuklarını düşünür. Fakat çok geçmeden ortaya çıkan sırlar, Sahra ve Emir’in aşklarının bir kez daha sınanmasına sebep olur. Âşık olduğu kadından uzaklaşıp inzivaya çekilen Emir Hanzade, bir düğüne davetsiz misafir olarak katıldığında aşırdığı tek şeyin düğündeki ikramlar olduğunu düşünürken, günün sonunda kendini
Göğsümün hemen ortasında bir yangın vardı, alevler sardı ve biz içinde kaldık. Yandım, yanarken yaktım. Onun o güne yüklediği anlamla benim yüklediğim anlam birbirini katletti. Her şeyin başladığı o yerde ikimizin kıyameti koptu. Şimdi aramızda yanan ateşin bir tarafında ben, diğer tarafında o vardı. Alevler yükseldiğinde avucumdaki yüzükleri attım o ateşe. Bu bizim kesin olarak bitişimizin en büyük göstergesiydi. Biz bitmiştik. Ona ev olan kırık, yıkık, dökük kalbim artık bir yangın yeriydi ve o yangın sön
Menfaat uğruna babası tarafından hayatı başka birinin ellerine bırakılan Devin, hayattaki yegâne varlığı kızı Alya için yıllarca süren zulme boyun eğer. Genç kadının tahammülü tükenir; artık o hem bir katil hem de bir kaçaktır! Devin, kadere boyun eğmekten vazgeçip kendi yolunu çizmeye karar verir. Hayatının en büyük adımını atarak aşkın gerçek anlamını günden güne keşfederken şüphesiz hayatının en çaresiz savaşını verir. Kızı Alya ölümcül bir hastalığa sahiptir. Yaşanan her şeyle mücadele eden genç anne, k
Sırlarla örülmüş, acımasız gerçeklerin arasında doğan tutku dolu bir aşk. Berim Toralı, başarılı ve kendi doğrularından asla şaşmayan bir avukattı. Gözleri karmakarışık duygular barındıran ela rengi gözlere değdiğinde kalbinin artık o adama ait olduğunu fark etmişti. Ummadığı gerçekler bir tokat gibi yüzüne çarparken heyecan dolu kalbinin anbean solup zehirlendiğini hissetmişti. Berim hayal kırıklığının getirdiği öfke ile tehlikeli bir yola sapacak ve kendi hırslarına yenik düşerek korkunç sonuçlara yol
1926 yılında tefrika edilmeye başlanan ve bizzat Mehmet Rauf tarafından “Eylül ’den bile kuvvetli ve şahsiyetli bir eser” olarak değerlendirilen Son Yıldız, edebiyatımızın büyük aşk romanlarından... Geçirdiği felç sonucu sağ kolu tutmaz hale gelen ve bu yüzden büyük bölümünü eşine dikte ederek yazdırdığı bu romanında Mehmet Rauf, Şehrâh gazetesinin sahibi Fahri Cemal, Avukat Şefik Bey, onun eşi Perran ve Perran’ın gençlik aşkı Fuat İlhami arasındaki sevgi, merhamet ve çıkar dolu i
Tükendi
“Sevgilim, o kadar gece ki neredeyse sabah...” Tehlikeli sular; Ancak sen yüzmeyi bilmiyorsun. Seni var eden her şeye sırtını dönüyorsun. Gece daha vahşi, güneş daha ölü şimdi... Hazan Yakut Demirkıran için hayat bir örüntüden ibarettir. Henüz küçük bir çocukken ayırdına vardığı ve teninde izlerini taşıdığı reddediliş onu tek kurtuluşu olan müziğe iter. Babasının kaybının ardından da hayatın onu annesi gibi bir kenara attığına emindir artık. Hayat tüm acımasız yüzlerini teker teker gösterirken Hazan, ruhunu
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 60-80 / Aktif Sayfa : 4