Bu kitap, yazarın Türk kamu yönetiminin değişik kuruluşlarındaki 20 yıllık yöneticilik deneyimleri ve gözlemleri ile gene yaklaşık bir o kadar yıllık kamu yönetimi alanındaki öğretim üyesi olarak akademisyenliğinin birikimlerini yansıtmaktadır.
Amacımız, kamu-özel ayrımı yapmadan, bir yandan yönetimle doğrudan ya da dolaylı olarak ilgisi bulunan üniversitelerin Yönetim Bilimi, Kamu Yönetimi gibi derslerin ders kitabı ya da yardımcı kaynak eksikliğini gidermeye çalışmak, öte yandan gene kamu özel ayrımı yap
Seçim Sistemleri ve Etnik Azınlıkların Parlamenter Temsili
Güneydoğu Avrupa Ülkelerinin Karışlaştırmalı Analizi ve Türkiye'de Kürt Sorunu Üzerine Yansımaları
Yapılan düzenlemelerle yerel yönetimler, daha etkin çalışan, şeffaf, hesapverebilen, çoğulculuğu esas alan ve katılımcı kurumlar haline getirilmiştir. Artık, yerel yönetimler, hemşehrilerini yönetim sürecine katarak sivil inisiyatifleri, yurttaş girişimlerini, gönüllü teşekkülleri, meslek odalarını, sendikaları ve akademik kuruluşları yönetimin paydaşı olarak görmek durumundadırlar.
Bu anlayış doğrultusunda hazırlanan eser yerel yönetimlerin yeniden yapılanması konusunda önemli katkılar sağlayacaktır.
Demokrasinin temeli kabul edilen mahallî yönetimler, demokrasi tarihimiz açısından önemlidir. Yerel yönetimler, toplumun kendi kendini yönetmesi itibariyle demokrasinin ilk basamağını teşkil etmektedir. Bu yönüyle siyasî katılmayı hızlandırıcı bir özelliğe sahip olduğu kabul edilmektedir.
Güçlü bir yerel yönetim, sadece şehirlerin ve köylerin bayındırlığını ve sağlıklı yaşamını sağlayan bir teşkilat değil; aynı zamanda sağlam bir demokratik terbiyenin yerleşmesini hazırlayan toplumsal bir sürecin önemli b
Kıbrıs, meseleye taraftar olanlar için neden önemlidir?
Gerçek şu ki bu retoriğin problematik olarak sunulmadığı veya sorgulanmadığı bir ortamda, bu meselenin anlaşılması mümkün değildir. Dolayısıyla bu meseleyi, sadece ulus-devlet ve ulusal çıkar literatüründen hareketle çözümlemek mümkün olmadığı gibi, geçmişten ziyade geleceğin hızla değişen şartları içinde değerlendirmek daha doğru olacaktır. İşte bu gerçekten hareketle kitapta, Kıbrısta iç ve dış güvenliği, garantiler ve asayişi, askersizleştirme ve si
İşçi hareketlerinin Osmanlıda algılanış şekli çok farklı olmuştu. Komünizmi memleketin tek kurtuluş reçetesi olarak görenler, onu herkese sevdirmek zorunda idiler. Milliyetçiye de dindara da köylüye de işçiye de
Kapitalist Avrupa karşısında yalnız olan Rusya için Osmanlı -sadece ortak düşmandan dolayı olsa bile- iyi bir strateji ortağıydı. Yine Kapitalist Avrupayla bütün imkânsızlıklara rağmen mücadele eden Türkler için de Rusya tutunulacak tek dal durumundaydı.
Milli Mücadele yıllarında Osmanlı-Rus yakınla
KALICI BİR ORGANİZASYON, TOPRAK, ANAYURT, NÜFUS, HÜKÜMRAN YETKE TÜRÜNDEN KAVRAMLARLA DOĞRUDAN İLİNTİLİ OLAN DEVLET DÜŞÜNCESİ, İNSAN TOPLULUKLARININ KURUCU BİR EYLEMİ OLARAK HEP TARTIŞILDI. DEVLET KAVRAMIYLA İLGİLİ TEMEL ÖNCÜLLER VE TANIMLAMALAR, DEVLET ÖRGÜTLENMESİNİN EVRİMİYLE EŞZAMANLI BİÇİMDE DÖNÜŞTÜ VE BU ALANDAKİ BAŞAT TARTIŞMALARI DA DÖNÜŞTÜRDÜ. TEMEL OLARAK DEVLETLE HUKUK ARASINDAKİ İLİŞKİ ÜZERİNE ODAKLANAN BU ÇALIŞMA, DEVLETLE YURTTAŞ İLİŞKİSİNDEN KAMU HİZMETLERİNİN DÜZENLENMESİNE, ÇALIŞANLARIN HAKL
Sivil toplum ve politik toplum
Merkez ve merkezkaç
Yukarıdan ve Aşağıdan diyalektiği
Türk toplumunu devlet mi yarattı?
Osmanlı devleti ve ordusu sınıflar üstü müydü?
Türk Ordusunun tarihsel kaynakları
Fetih ve işgal
Fatihlerin Gök Tanrısı
Osmanlıda ve Kemalist Devrimde hoşgörü
1908 Devrimi ve İttihatçılık
Osmanlıda ve Cumhuriyette Bürokrasi egemenliği teorileri
Kemalizmin devlet ve devrim felsefesi
Kuruculuk ve yıkıcılık
Neo-liberal ve Neo-Osmanlıcı Sivil Toplum teorilerinin rolü
Gelinen noktada, AB'nin çevre politikalarına ülke çapında uyumun uzun ve külfetli bir yol olduğu görülmüştür. Ankara'dan yazılan çevre yasalarının ve AB tarafından dikte edilen yönlendirmelerin yerel çevre yönetimi işleyişinde sorgulanmadan kabul edilmesi, yerel yönetimleri daha şimdiden sancılı bir sürece sokmuştur. Yönetsel, teknik ve finansal açılardan olduğu kadar demokratik açılımlar yönünden de zayıf olan taşranın, AB'nin çevre alanındaki fon fırsatlarını kullanmada inisiyatif sahibi olduğu da söylene
Sanayi toplumundan bilgi toplumuna doğru yaşanan süreçte devlet kavramı merkezli tartışmalar ve gelişmeler, yönetim anlayışlarını, yapılanmalarını, bu alanda oluşmuş ilkeleri ve kurumlaşmaları, yönetim yapısını oluşturan örgütlerin konumunu ve ilişkilerini önemli ölçüde ve köktenci bir şekilde etkilemektedir. Bu etkilerin en hızlı ve etkili biçimde görüldüğü alanlardan biri de, hem demokratikleşme eğilimleri bağlamında hem de kamu yönetiminin işleyişi ile ilgili olarak, yerel yönetimlerdir. Bu anlamda ortay
Ayşe Buğra, Cumhuriyet döneminde yerli burjuvazinin ortaya çıkışını ve devletin hem çok korunan hem de siyasi söylemle ürkütülen bir çocuğu olarak gelişmesini anlatıyor. Buğra`nın temel tezi, piyasa ekonomisinin kurumsal çerçevesinin ve girişimcilik davranışlarının, evrensel bir rasyonel davranış tarzını izleyerek kendiliğinden oluşmadıkları ve ekonominin işleyişini anlayabilmek için kurumları ve davranışları belirleyen toplumsal özelliklere bakılması gerektiği. Bu toplumsal özellikler dört temel konu çerçe
Çeteler, devletin örtülü pratikleri ve insan hakları ihlalleri, hızla ve sürekli değişen Türkiye gündeminin maalesef değişmeyen unsurları. Mithat Sancarın makalelerinin biraraya getirilmesinin ardındaki nedenlerden biri de Türkiyede her gün yeni bir olayın bu unsurların sürekliliğini pekiştirmesi. Susurlukla başlayıp Hizbullahla devam eden olaylara her gün bir yenisi ekleniyor. Görünen o ki, Sancarın kitapta tartıştığı meseleler, daha uzun bir süre Türkiye gündeminin başlıca konularını oluşturacak. F
Karamsar olmak yakışmıyor Türkiyeme... Umudumuz ayakta, Fikrimiz bilinçli olsun ki Bizim içimizi kemirmeyi sürdürmesinler...! Halkımızdan beklentimiz var. Türkiye´de her zaman alternatif var..
Bu çalışma, Yeni Kamu Yönetimi anlayışı doğrultusunda bazı ülkelerin yönetim yapısında meydana gelen değişimleri ile almaktadır. Çalışmada teorik konulardan uzak durulmuş, özellikle bu değişim sürecinde ortaya çıkan uygulamalar üzerinde durulmuştur. Çalışmada, Anglo Sakson geleneğinde yer alan İngiltere, Amerika ve Yeni Zelanda ile Kıta geleneğinde yer alan Fransa incelenmiştir.
Çalışma, bu ülkelerden uygulamaları ortaya koyması bakımında, Yeni Kamu Yönetimi ile ilgili teorik tartışmaların daha sağlam bir
Bu ülkelerin silahlı kuvvetleri, siyasetin temel paradigmasını yani "oyunun kurallarını" bizzat tayin edecek bir konumdadır."
Yönetmeden Hükmeden Ordular, 'iktidar' denildiğinde "Sadece" Bakanlar Kurulunun gelmediği üç Akdeniz ülkesini inceliyor. Kitap, Türkiye, Mısır ve Cezayir ordularının siyasal sistem içinde sahip oldukları ayrıcalıklı pozisyonu koruma ve yeniden üretme araçlarına "zoom" yapıyor.
Mısır ve Cezayir'in deneyimleri; kışlasından 'gerektiğinde' çıkan ya da her an için çıkabilme ihtimali ola
Yoksulluk ve daha doğru bir deyişle kaynak ve imkânların eşitsiz dağılımı belki de dünyamızın en önemli sorunudur. Dünyada terör ve muhtemel çevre felaketleri dâhil pek çok sorunun altında adaletsiz kaynak paylaşımının büyük payının olduğunu söylemek yanlış olmaz. Günümüzde, yoksulluk, yalnızca gelir ve tüketimden yoksun olma olarak tanımlanamakta, hayatın her alanını kapsayan bir olgu olarak ele alınmaktadır. Bununla doğrudan ilişkili olarak yoksullukla mücadele stratejileri de sadece ekonomik imkânların g
Gazali´nin önemli siyasi çalışmalarından biri olan elinizdeki kitap, Selçuklu Sultanı Melikşah´ın oğlu Sultan Muhammed Tabar´a hitaben yazılmıştır.
Kitap, devrin sultanına seslenir ve ona öğütler verir. Allah´ın sıfatlarını özlü biçimde anlatarak başlayan kitapta, yöneticide bulunması gereken özellikler, devlet yönetiminde nasıl bir yol izlenilmesi gerektiğine dair açıklamalar ele alınarak, tarihten örnekler verilir.
Alimlerimiz, yaşadıkları çağlarda, ibadet ve günlük yaşantılarında toplumun her kesimine kılavuzlık ettikleri gibi, siyaset alanında da onlara öncülük etmiş, toplumsal refah ve mutluluğu sağlayan bir devlet yönetiminin temel prensiplerini ortaya koymuşlardır. Onlar zaman zaman bizzat devletin çeşitli organlarında da aktif olarak yer almış, düşünce, görüş ve uygulamalarıyla siyasetin sağlam kriter ve değerini belirlemişlerdir.
İslam düşüncesinde insanın toplumla ilişkilerini inceleyen ilk alimlerden olan Ma
'Siyasal görüşleri dinsel simgelerle yansıtmanın en etkili yolu olarak seçilen türban (ki bilerek yanlış kullanılan adlardan biri oldu, doğrusu sıkmabaş demek gerekiyordu) aylardan beri şeriatçıların gündeminden düşmüyor' demişti Orhan Erinç 1998 yılında.
Gündem maddesi olarak aradan aylar değil yıllar geçti. Gelinen noktada dinsel bir kural olduğu bile tartışılan 'sıkmabaş' ı parmak çoğunluğuna dayanarak anayasanın çok sayıda maddesine karşın yasalaştırmaya çalışır oldular.
Napoleon ve Clausewitz´in Hocası, Entelektüel Bir Asker, Çağının İlerisinde Bir DüşünürKont Guibert (1743-1790) Yedi Yıl Savaşları´nın pek çok askeri seferine katıldı. 1785´te askeri akademide hocalık yaptı ve bundan üç yıl sonra da mareşal oldu. Şöhretini savaşlardaki başarılarından çok, bir kuramcı olarak yaptı. Kendisinden önceki dönem ve yaşadığı yüzyılın savaşlarını çok iyi irdelemiş ve bunlardan pratik sonuçlar çıkarmıştır. Öngörüleri ve önerileri başta II. Federic ve Napoleon Bonaparre olmak üzere bi
Toplam 173 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 100-120 /
Aktif Sayfa : 6
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.