Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 188 kayıt bulunmuştur Gösterilen 140-160 / Aktif Sayfa : 8
Müellif (yazar) eserini şu şekilde takdim etmektedir : Lozan, muazzam bir imparatorluk mirasının hân-ı yağması (yağma sofrası) dır. Türkün şahsında İslâmdan intikam alınarak, bütün bir İslâm Dünyası'nın başsız bırakılmasıdır !.. Lozan'ın getirdiği; adalarla yunan stratejik çemberine alınmış iktisadî kaynaklardan mahrum, her türlü ünvan ve sıfatı yolunmuş, gayri tabiî hududların çizdiği küçük bir Türkiye'dir. Bu birinci cild, tanzimattan millî mücâdeleye kadar umûmî değerlendirme panoramasını çizer.. Loza
Tükendi
Avrasya felsefesine yaklaşırken yaşamakta olduğumuz küreselleşme çağında, küreselleşmeye toptan karşı çıkarak, Avrasya´yla ilişkilerimizi yeterli görerek Türkiye´yi küreselleşmenin dışında tutmaya çalışmak gerçekçi bir yaklaşım değildir. Önemli olan, ulusal menfaatlere ve ulusal kültürlere zarar vermeden küreselleşmenin içinde yer almaktır. Çağdaşlık ve ilericilik düşüncesi, çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine çıkma doğrultusunda ele alınmalıdır. Günümüzün deyimiyle Avrasya birlikteliğimizde; AB ilişkilerimiz
78 kuşağı, 68 kuşağından teslim aldığı devrim ateşini tam ortasından tuttu. 100 metre koşucusu hızında, uzun bir maratona girişti! Öyle bir koşuydu ki, düşenler gülümseyerek yere yığıldılar. Koşanlar arkalarına bakmadılar. Savaşsız, sömürüsüz bir dünya hayali kurdular. Bu hayalin bedelini; canlarıyla, gelecekleriyle, geleceksizlikleriyle, dışlanmışlıklarıyla ödediler. 12 Eylül terörün kökünü kazırken, gençliğin de kökünü kazıdı. Sonraki kuşaklar, 1977-1980 arasına sıkışıp kalan 78´lileri hep terör s
Tükendi
Bugün devletimizin üniter yapısını ve milli birliğimizi tehdit eden bölücü hareketin tarihini birkaç yılla izah etmek, Cumhuriyet döneminin sorunu olarak değerlendirmek yanlıştır. Zira bu, Türklerin ve dolayısıyla Müslümanların Batı dünyasını tehdit etmeye başladığı ortaçağa kadargötürülebilecek ve nihai hedefi Türkleri Anadolu´dan çıkarmak olan projenin devamı olarak görülmelidir.B uğurda dün Ermeni vatandaşlarımızı acımasızca kullanmaktan çekinmeyen çevreler, bugün başka unsurları kullanmak istemektedirl
Pragmatizm, siyaset ve ABD. Bu üç kavram ve olgu hakkında herkesin az ya da çok bir kanaati vardır. Özellikle pragmatizm, siyasetle yan yana gelince her aracı meşru gösteren bir tür Makyavelizm olarak algılanır. Bu algının oluşmasına, özellikle ABD'nin kurulma süreciyle birlikte içerideki siyasal tercihleri, daha sonra ise uluslararası eylemleri sebep olmuştur denilebilir. Dolayısıyla pragmatizm her türlü çıkarın hile ve güç kullanımıyla kovalandığı bir meşruiyet kaynağı olarak bilinir. Öte yandan pragmatiz
Tükendi
Nazilerin iktidar dönemi tarihte en çok tartışılmış zaman dilimlerinden biridir. Ne var ki dünya üzerindeki Yahudiler dahil insanların çoğu Siyonistler, Hitler ve Mussolini arasındaki karşılıklı ilişkiden habersizdir. Nedeniyse oldukça basittir, çünkü Siyonist belgeleri güvenilmez kaynaklardır. Şebeke Siyonistlerin soykırım öncesinde ve katliam boyunca Nazilerle nasıl işbirliği yaptığını gösteren 51 belgeyi ilk kez kamuoyuna açıklıyor. On yıllar önce İngiltere’de basılan belgelerin bazıları halk arasında
Tükendi
İlk baskısını 2003´te yaptığımız Hatırlıyorum, gayrimüslimlere yönelik olarak cumhuriyet tarihi boyunca sürdürülmüş politikaların bireysel hayatları ne şekilde etkilediğini gözler önüne seriyor. Altmış yaşın üzerindeki Rum, Ermeni ve Yahudi on beş kişinin hayat hikâyeleri ve tanıklıkları yer alıyor kitapta. Yakın tarihte azınlıkların yıkımına ve göçlerine neden olan Varlık Vergisi, 20 Kura Askerlik, 6-7 Eylül gibi olaylara dair yakın tanıklıklar bunlar. Hatırlıyorum, Türkiye´de farklı dil, din ve kültürle v
Tükendi
Krzysztof Kieşlowski, gerçek göz yaşlarından, yani gerçeğin kendisinden korktuğu için belgesel çekmeyi bırakıp sinemaya döndüğünü söylemişti. Biraz ilaç, biraz makyaj işte size göz yaşları ve ağlayan bir yüz… Oysa gerçek göz yaşları korkutucudur, cevaplanması gereken sorularla, dolayısıyla ahlaki bir sorunla karşı karşıya getirir insanı, tarafsız kalamazsınız gerçeğin karşısında, sizi konum almaya zorlar. Bizim Çocuklar Yapamadı böylesi bir konumalışın ürünü. Ve ülkemizin 12 Eylül 1980´de maruz kaldığı
Tükendi
Demokrasiyi Kurmak, Avrupa solunun tarihine bakış, bir hatırlatma kitabıdır. 1800´lerden 2000´e uzanan ikiyüz yıllık zaman dilimindeki demokrasiyi kurmak savaşımının öyküsü yatar burada. Demokrasiyi bir erk değil, yaşamın biçimleyici öğesi olarak almanın, toplumlarda bunun kuruluş savaşımının seyridir anlatılan. Demokrasinin toplumsal belirleyenlerine solun tarihi içinden de baktırır Geoff Eley. İlk demokratik hareketlerden bugüne, sosyalist partilerin durumu, seyri, gelişimi, sendikal hareketlerin, solun
Tükendi
"Bu eser, ´Tarih Boyunca Büyük Mazlumlar´dan sonra beklenmesi ve ona eklenmesi gereken bir bahsi çerçeveliyor. İmân ve ideal uğrunda umumi mazlumluk davasının çok yakından, öz hayatımızdan, yakın tarihimizden ele alınması ve hususi planda gösterilmesi… Bu yakın tarih ve hususi plân, İttihad ve Terakki ile başlayan, Cumhuriyetle yerleştiğini gördüğümüz İslâm nefretinin zeminini çizer ve o zemin üzerinde en kuduz zulüm kılıciyle düşürülen mazlum başların hikâyelerini anlatır." / N.F.K.
Çocuk yaşta devşirilerek İstanbul´a getirilen Arnavut kökenli devlet adamımız Koçi Bey hakkında çok az bilgiye sahibiz. Topkapı Sarayı´nın kalbinde, Enderun´da eğitilip yetiştirilmiş, bilim ve siyaset alanlarında bilgili, zamanının seçkin kişilerinden biriydi. Küçük yaşta tahta çıkan Sultan IV. Murad´a 1631 yılında sunduğu devlet idaresi ve saltanat işlerindeki sorunlara geçmişteki örneklere dayanarak önerdiği tedbirleri içeren ünlü risalenin sahibidir. Bu küçük, ama değerli eserinde sunduğu açıksözlü ve
Tükendi
1 Mart Vakası, Irak´ a askeri müdahale konusunda Türkiye ile ABD arasında yürütülen görüşmelerde Türk heyetine başkanlık yapmış olan Deniz Bölükbaşı tarafından kaleme alındı.
Tükendi
Girit’in uluslararası sorun olduğu 1896-1898 arasında, altı adet renkli kitap yayınlanmıştır. Yunanistan Beyaz Kitap, İngiltere Mavi Kitap ve Fransa da, dört ayrı Sarı Kitap yayınlamıştır. Bu türlü renkli kitapların toplam sayısını, şimdilik 75 olarak belirleyebildik. Elinizdeki kitap, Fransa’nın Girit konusunda yayınladığı Sarı Kitap serisinin sonuncusudur. Burada yer alan belgeler, Fransızların Girit’e nasıl baktığını anlatır ve Fransa’nın; İstanbul, Londra, Petersburg, Roma ve Hanya’daki diplomatları ara
Tükendi
14 Ekim 1960?dan 15 Eylül 1961?e kadar süren Yassıada duruşmaları 592 sanığı, 1068 tanığı ve 150.000 izleyicisiyle, kararlar defterine geçen 18 davası ve 11 ay 1 günlük mesaisiyle 10 yıl 13 günlük Demokrat Parti iktidarının Yüksek Adalet Divanı önündeki ?hesap günleri? olmuştu. 27 Mayıs 1960 günü TSK içinden 38 subaylık bir komite ihtilâli gerçekleştirmiş ve 12 Haziranda 27 maddelik geçici anayasayının, 18 Haziranda ilk Milli Birlik Komitesi?nin ve eski iktidarın yöneticileri, mensupları ve işbirlikçilerin
Tükendi
Türk siyasi tarihinin 1400’lü yıllardan itibaren Divan-ı Hümayun’dan başlayarak 1877 Meclis’i Umumi ve nihayet 23 Nisan 1920’de TBMM ile olgunlaşan “parlamento kültürü”nün kayıtlı olan ya da araştırmalarla ulaşılabilen arşivlerini farklı bir açıdan inceleyerek “ilk”lerini bir araya getiren bu kitapta; - Türk siyasetinin, paramenter sistemin, “ilk”lerini yaşayarak her dönem biraz daha olgunlaştığını, -Bazı dönemlerin yazılı belgelerine ulaşılamasa da parlamentonun “ilk”lerinin bir hafızasının olduğunu, - Mil
Tükendi
Uluslararası ilişkiler alanında ülkemizde birçok akademik yayın çalışması bulunmaktadır, ancak bu çalışmaların çoğunluğu bölgesel alanlarda ve vaka etütleri biçimlerinde karşımıza çıkmaktadır. Ülkemizde bu disiplinin kuramsal altyapısını besleyecek yapıtlar ne yazık ki çok az düzeyde; dolayısıyla akademik çalışmalarımızı gerçekleştirirken yurtdışı kaynaklarına bağımlılığımız çok önemli bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Çetin Öngün, işte bu noktada, kuram ile vaka etüdünün birleştiği bir çerçevede, a
Tükendi
19. yüzyıl Osmanlı imparatorluğu için, İmparatorluğun çözülmeye başladığı, toprakların pervasızca paylaşıldığı; bütün bunların yanında yüzyıllarca Osmanlı hoşgörüsünün koruması altında güvenlik içinde yaşayan halkların ihanetleriyle doludur. Dış güçlerin kandırdığı azınlık milletler birer birer İmparatorluktan ayrılmaya başlamışlardır. Aynı zihniyetin esiri olan Ermeniler, çoğunluk olmadıkları halde Devletin doğusunda bağımsız bir devlet kuracaklarına inandırılarak silahlı mücadeleye başlamışlardır. Ermen
Tükendi
Fransız bir aydının kaleminden Cezayir´deki soykırımın gerçek yüzü. Bir Fransız Yalanı, ikiyüzlülükler, ırkçılık, soykırım ve darbeler üzerine saati saatine kaydedilmiş bir tutanaktır. Georges-Marc Benamou´nun bu detaylı, derin araştırması ve soruşturması, Fransız tarihinin kara deliklerinden biri olan Cezayir Savaşı hakkında aydınlatıcı bir kaynaktır. "Bu kitap doğduğum yerlere yapılmış bir seyahattir. Fransız resmi tarihinin efsaneleri ile gerçek tarihi, bir başka ifadeyle tarihçilerin tarihini yüz
Türk-Ermeni ilişkileri asılsız iddialara cevap olacak şekilde işlenmiştir. Hatırlayacak olursak, 1839 Gülhane Hatt-ı Hümayûnu´ndan sonra, Osmanlı Devleti içindeki Hıristiyanların koruyuculuğunu üstlenen Batılı Devletler, Ermeniler üzerinde etkili olmağa başlamışlardı. 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı sonrası Rusların Doğu Anadolu´ya inmesi ile Ermeni sorunu yeni bir boyut kazanmıştır. Rusya´nın teşvikiyle Rus ordusunda bulunan ermeni asıllı askerler Anadolu´daki Ermenilerle temasa geçmiş ve onları isyana teşvik
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 188 kayıt bulunmuştur Gösterilen 140-160 / Aktif Sayfa : 8