Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 188 kayıt bulunmuştur Gösterilen 160-180 / Aktif Sayfa : 9
Gerek tarihte çeşitli zamanlarda, gerekse günümüzde çeşitli ülkelerde propaganda, bazen de özgürlük aracı olarak kullanıldığı dönemleri ve olayları ele almaktadır. Televizyonu olmadığı zamanlarda özellikle radyonun, özellikle soğuk savaş yıllarında başta Almanya olmak üzere bazı Avrupa ülkeleri ve daha çok dönemin iki süper gücü ABD ve SSCB tarafından zaman zaman tarihin akışını bile değiştirecek kadar nasıl ve hangi biçimlerde kullanıldığı çeşitli olaylarla aktarılmaktadır. Sovyet Bloğunun yıkılmasıyla ber
Tükendi
"Akis - Devrim - Yankı alelade yayın organları değillerdi. Yayıncıları Metin Toker, Doğan Avcıoğlu, Mehmet Ali Kışlalı gazeteci-dergici sıfatlarının yanı sıra yönetici sınıfın mensupları olarak, iktidar mücadelesinde etki ve güç sahibiydiler. Araştırma konusu olarak seçtiğimiz üç derginin hikayeleri, fondaki bu dekor göz önünde bulundurularak okunursa; sadece basın tarihine ilişkin teknik metinler olmaktan sıyrılacaklar." Akis Güneri Civoğlu: " Gazeteci tarihin tanığıdır derler. AKİS ise bu tanıklıklard
Tükendi
Tarih sanılanın aksine olduğu yerde durmaz, insanların zihninde hiç durmadan yeniden yapılanır/yapılandırılır. Bu yeniden yapılanma/yapılandırma kimi zaman “icat” boyutuna bile varabilir. İcatlara karşı durabilmek için reaksiyoner olmak yetmez, ideal olan proaktif olmaktır. “Misyonerin Soykırım Oyunu” konusunda Türkiye, uzun bir zaman reaksiyoner bir politikadan çok garip bir ilgisizliği seçilmiştir. Bu ilgisizlik politikası, yalnızca uluslararası kamuoyu önünde değil Türk kamuoyu önünde de geçerli olmuştur
Bu eser, alışılmış anlamda bir tarih kitabı değildir. Tarih, genellikle geçmişin, yani ölünün incelenmesi demektir. "Milli Kurtuluş Tarihi"nde ise, bugün karşı karşıya bulunduğumuz ve yarın karşılaşabileceğimiz sorunlara yanıt aranmıştır. Daha açık bir deyişle, yeryüzünde ilk bağımsızlık savaşını veren ülkenin milli kurtuluş hareketi, günümüzde ve gelecekte Türkiye´mizi bekleyen sorunlar açısından sorguya çekilmiştir. Bu niteliğiyle "Milli Kurtuluş Tarihi", Kıbrıs olayları ve ABD silah ambargosuyla ortaya ç
Tükendi
Bu kitapta anlatılanlar Osmanlının son 100 yılında batı sınırından bir karış toprak vermemek için savaşlar açtığı sırada durmaksızın el değiştiren Elvile-i Selase`nin (Kars, Ardahan, Batum) onurlu, direngen öyküsüdür.... Bu toprakların aydınlanma hareketinin gönüllü neferleri olan gençler, bütün engellemeleri aşarak ve kendisine dayatılan medrese eğitimiyle yetinmeyerek Rusçayı öğrenerek ve Rus İmparatorluğunun büyük kentlerinde üniversite eğitimi yaparak bölgenin kaderine el koyabilecek, hükmedebilecek si
Tükendi
Sovyetler birliği`nden Rusya Federasyonu`na geçiş, Rus milli kimliğini yeni bir krizle karşı karşıya getirmiş durumda. Bugün Ruslar kimliklerini yeniden tanımlama arayışı içerisindedirler ve Rus azınlıklar sorunu da Rus kimliği probleminin en önemli boyutunu teşkil etmektedir. Sovyetler birliği dağıldıktan sonra yaklaşık 25 milyon Rus, kendisini bir anda azınlık konumunda, Diasporada buluverdi. Sovyetlerin mirası üstüne oturan Rusya federasyonu, bu bölgelerde yaşayan Rusları "yakın çevredeki Ruslar` olarak
Tükendi
Yeniden Türkleşmek; bireysel ve toplumsal ölçüde fikri ve fiziki bilumum kirliliklerden ayıklanmayı içerdiğinden; ilmi, milli ve insani bir kimliğin olduğuna, milli ülkü ile insanlık ideali arasında bir tezat değil aksine ahengin bulunduğuna, hatta birinci olmayınca, ikincisinin mümkün olamayacağına ve milletlerin birbirlerinin hak ve ideallerine karşılıklı saygı göstermek suretiyle tekâmüllerinin insanlığın mutluluğu için zaruri kıldığını savunur. Yeniden Türkleşmek derken yeni bir icatta bulunuyor değili
Tükendi
Bu Eserde, yirminci yüzyılın önde gelen tarihçi ve tarih felsefecilerinden Arnold J. Toynbee nin bizzat kendisinin yakından tanıma fırsatı bulduğu, hem siyaset dünyasının hem entelektüel camianın pek çok meşhur siması hakkındaki hatıralarını bulacaksınız. 1889-1975 yılları arasında ömür süren Arnold J. Toynbee, uzun yıllar İngiltere Kraliyet Enstitüsü Uluslararası İlişkiler bölümünde yöneticilik yapmış, Birinci ve İkinci Dünya Savaşı esnasında İngiltere Dışişleri Bakanlığı İstihbarat Dairesi nde görev al
Tükendi
1977 yılında Türkiye 11ler Olayıyla yankılandı. Ecevit, güvenoyu almak için ihtiyacı olan 11 milletvekilini APden transfer etmek için onları bakan yapıyordu. Türk siyasi tarihinin bu ilginç olayının içyüzünü sadece üç kişi biliyor: Ecevit, dönemin Adalet Bakanı Mehmet Can ve dönemin BAĞKUR Genel Müdürü Ünal Yaltırık. 11ler olayı sırasında Bakanlık pazarlığını inkar eden Ecevit, olayın tanıklarından bu konu hakkında 25 yıldan önce açıklama yapılmamasını istemişti. Bu isteği yerine getiren Ünal Yaltırık, olay
Tükendi
Mustafa Balbal´ın kaleme aldığı bu çalışmayı ilgi ile okudum. Kitap, 1930 yıllarında meydana gelen Ağrı İsyanı´na katılan Kürt şahsiyetlerinden Şeyh Zahir´i tanıtmaktadır. Sözlü tarih çalışmalarının önemini göz önüne alan Mustafa Balbal, bu ayaklanmaya katılan ve ayaklanmanın canlı bazı tanıklarına ulaşarak, büyük bir iş başarmış. Şeyh Zahir bilindiği gibi bu isyan sırasında dört kardeşini yitirir. Kendisi de isyanın final safhasında şehit düşer. Sadece kardeşi Şeyh Abdurrahman yaşamda kalır. Uzun yıllar zo
Tükendi
Milli Kurtulu? Hareketinin s?n?fsal niteli?i ve onu öteki kurtulu? hareketlerinden ay?ran özellikleri ele al?nmakta, Varga?n?n ?milli feodal aristokrasi? diye adland?rd??? Anadolu egemen s?n?flar?na ve bürokrasiye dayal? bir milli hareketin s?n?rlar? çizilmektedir.
Tükendi
1917 Rus Devrimi ile Türk Devrimi aras?ndaki ili?kiler, millici d?? politika ve Türkiye?de sol ak?mlar üzerindeki etki aç?s?ndan incelenmekte, Rus Devrimi ve Komünizm kar??s?nda Atütürk?ün ve lider kadronun tutumu tam bir aç?kl??a kavu?turulmakta ve Yeni Türkiye?nin kan ve ate? çemberi içinde d?? politikas?n?n biçimleni?i anlat?lmaktad?r.
Tükendi
Celse başladı. Ben korkuyorum. «Bu adamlar çok yüksektir.» diyorum. Bunlar ile karşılaşmaktan, müzakereden fena çekiniyorum. Beş on gün müşahede ile geçirdim. Şahısları birer birer tetkik ettim. Bana cesaret geldi. Doğrusu evvelce bu Frenklerden çok korkuyordum. Kendimi onlara nisbetle hakir görüyordum. Vakıa Rusyada böyle müzakerelere alışmış idim. Ama burada Avrupanın seçme diplomatları vardı. Mesaîyi tanzim etmek lâzım. Biz de buna karışmak istedik. Bizi karıştırmadılar. İtilâf Devletleri herşeyi yapmış
Tükendi
Son zamanlarda gelişen siyasi stratejiler ve partiler ele alnıyor
Tükendi
1894 Aralık 1956`da, öldürülmesinden 18 yıl sonra mahkeme kararının yok sayılıp 96 doğumlu, 1916`dan itibaren devrimci mücadele içinde yer alan, 1917`de Rus Sosyal Demokrat İşçi Partisi`ne giren, Aul-Atin Meclisi Yürütme Komitesi Üyeliğine seçilen ve Başkan Yardımcısı olan, Türkistan Milli Seçim Komitesine seçilen, Türkistan Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığına atanan, Birinci Doğu Halkları Kurultayı`ma katılıp konuşma yapan, Komintern`ce Orta Asya Bölümü Başkan Yardımcılığına getirilen, Türkistan Komünist Partis
Tükendi
LOZAN KONFERANSININ NEDEN OLDUĞU DARGINLIK Lozana gidecek murahhaslar heyetimize benim başkanlık etmemi istiyorlardı. Ben ise, karşımıza gelecek olan devletlerin murahhas heyetlerine hariciye vekilleri başkanlık ettiğinden, bizim de aynı şekilde bu işe Hariciye Vekilimiz Yusuf Kemal (Tengirşek) Beyi memur etmemizi muvafık buluyordum. Fakat Yusuf Kemal Bey, başkan olarak gittiğim taktirde bana refakat edebileceğini ileri sürerek, bu vazifeyi kabul etmedi. Yusuf Kemal Beyin rahatsızlığı sebebiyle istifası
Tükendi
Otorite, toplumun çeşitli düzeylerinde, okulda, ailede, işyerinde ya da devletin elinde aslında uzun bir zamandır krizde. Bu krizin ne olduğunu ya da nasıl aşılacağını anlayabilmek için öncelikle otoritenin ne olduğunu ortaya koymak gerek. Gerard Mendel, bu sorunun cevabını bulmak için tarihe dönmemizi öneriyor. Hindistan`dan Afrika`ya, Antik Çağ`dan bugüne, Mendel`e göre her yerde ve her zaman otoritenin temelinde ortak bir antropolojik zemin vardı. Bütün toplumlar hayatta kalmakla ilgili bilincil korkula
Tükendi
Ermeni Meselesi, neredeyse bir buçuk asır önce kucağımızda bulduğumuz, bugüne kadar da taşımak zorunda olduğumuz bir meseledir. Muhataplarının dışında pişirilen ve geliştirilen bu mesele, bin yıldır birbirine el kaldırmamış iki milleti bıçak sırtı gibi ikiye ayırmış, sönmeyen bir kin ve düşmanlık ateşini yakmıştır. Bu eserin telif edilmesi, çok önemli sebeplere dayanmaktadır. En önemlisi ve birincisi. Ermeni meselesinin bir Müslüman Devlet olan Osmanlı devletindeki hukuk sistemi yani İslam Hukuku açısından
Tükendi
Avrupa sınırları içinde yapılmış bir Dünya Savaşı olarak bilinir İspanya´daki İç Savaş, Cumhuriyetçi´lerin yenilgisi, tüm dünyayı ateşe atacak olan daha büyük bir felaketin eşiğinde, totaliter ve faşizan hareketlere karşı tutulmuş son mevzinin de düşmesi anlamını taşır. Ardından başlayan II. Dünya Savaşı´nın yarattığı benzersiz yıkım, İspanya topraklarında vuruşan insanların dramını başka bir gözle okumanın da yolunu açar böylece. Kalplerdeki İspanya o amansız taşkının önündeki son benttir ve yıkılır. Tarih
Tükendi
Yeniçeri´yi dünyanın ilk teşkilatlı ve meslekî ordusu olarak gören ve gösteren Necip Fazıl´a göre, Yeniçeri, kuruluşundan sonraki ilk iki asır içinde ideal askerdir ve devletinin gayesine ve ahlakına bağlıdır. Tanzimata kadar sürecek olan sonraki üç asır içindeyse bizzat devlet süikastçısı bir âsidir. Yeniçerinin bu çöküşü, ruhî ve sosyal bir müessire, iman vecd ve aşkının gönüllerden uçup gitmesine bağlıdır ve Yeniçeri, bu korkunç ve hazin tecelliyi göstermekte sadece bir vesiledir. Bu eser, müellifin
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 188 kayıt bulunmuştur Gösterilen 160-180 / Aktif Sayfa : 9