Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 920-940 / Aktif Sayfa : 47
"...Şu anda bir delikanlı, berber aynası karşısında güveylik traşına oturuyor. Bir genç kız, sevdiği adamın kendisini terk etmek mecburiyetinde olduğunu bildiren mektubunu okuyup isyan çığlığı atıyor. Bir yaşlı kadın,yarım yüzyıllık hayat arkadaşının tabutu ardında, geçmiş yıllara yürüyor. Bir öğrenci, çalışma odasının penceresinden sokağa bakarken bütünlemeli olduğu derslerin beynindeki uğultusunu dinliyor. Bir çiftçi, tarlasının başında oturmuş, başağa duran ekinlerin bire kaç vereceğini düşünüyor... Kır
Ahmet Hikmet Müftüoğlu'nun, dil, edebiyat ve kişilik özelliklerini bulabildiğimiz eserlerinden birisi de Gönül Hanım romanıdır. Gönül Hanım'da Ahmet Hikmet Müftüoğlu, Orta Asyayı tanıtarak, Türklerin orada önemli bir hâkimiyet ve medeniyet kurdukları düşüncesini anlatmaktadır. Gönül Hanım romanının konusu, I. Dünya Savaşında Kafkas cephesinde Ruslara esir düşen Türk subayı Mehmet Tolun, Macar esir subaylarından Kont Bela Zichy, Tatar gençlerinden Ali Bahadır Kaplanoğlu ve kız kardeşi Gönül Kaplanoğlu'nun Or
Tükendi
"Güzel Ölüm", aşkı ve acıyı yaşayan, çağımızdaki yerini düşünen insanımızın romanı. Geçmişle gelecek, iç ve dış dünya çıkmazları, değişik bir duyarlıkla ortaya konmaktadır. "Güzel Ölüm", aşk duygusunu bütün boyutlarıyla sergileyen, konusu ve anlatımıyla insanımızı derinliğine kavrayan bir roman...
Tükendi
Halkın geleneğe bağlı maddi ve manevi kültürünü kendine özgü yöntemlerle derleyen ve bunu yine bilimsel yöntemlerle inceleyen bilim dalına folklor denilmektedir. Nesilden nesile geçmesi, sözlü ve anonim olması folklorun akla gelen başlıca özellikleridir. Kitapta, geçmişten günümüze devamlılık gösteren yağmur duası, ant, taş ve göçü konu alan makale ve bildirileri bulacaksınız. Büyük ölçüde kaynak kişi adını verdiğimiz insanlardan derleme yapılmak suretiyle toplanan bu ürünler aynı zamanda diğer edebi türle
Türküler, başlangıcından bu yana Türklerin sosyal, siyasal, kültürel ve dini hayatının her safhasında varlığı kabul edilen ir birikimdir. Bu birikim, yaşanılan tarihi süreç içinde önemli izler bırakmış, Türk insanı ve Türk toplumu üzerinde etkili olmuş, her türlü kültürel değişim ve baskıya rağmen günümüzde de bu etkisini güçlü bir biçimde sürdürmektedir. İnsanımız çoğu zaman türkülerde kendini aramış ve onda kendini bulmuştur. İçini türkülere dökmüş, sevincini, heyecanını, hüznünü, acısını türkülerle dile
Tükendi
Üsküp-Saraybosna-Berat-Strassbourg-Şam-Prizren-Bahçesaray-Debre-Selanik-Sivastopol-Hama-Serez-Belgrad-Sancak-Gümülcine-Dubrovnik-Manastır-Dimetoka-Halep-Struga-Mostar-Ohri-İpek-Bakü-İşkodra-Drama-Humus-Tiran-İskeçe-Priştine-Uppsala-Kalkandelen-Yalta-Dubrovnik-Titograd-Kavala-Elbasan-lagay
Tükendi
Son Uşşaki şeyhlerinden Hüseyin Vassaf (1872-1929), Türk irfan hayatına Sefine-i Evliya, Gülzar-ı Aşk gibi hacimli eserleri başta olmak üzere otuz civarında eser bıraktığı halde, araştırmacılardan gereken ilgili görememiş birşahsiyettir. Bu çalışmada, Vassaf'ın hayatı ve eserleri ayrıntılı olarak ortaya konduktansonra, Divan'ı üzerinde durulmuştur. Vassaf Divan'ında, na't, münacat, medhiye, mersiye türünde yazılmış şiirler, tarih manzumeleri ve silsile-nameler çoğunluktadır. Son devir edebiyat tarihimiz içi
Elinizdeki bu kitabın yazılmasında birçok amaç göz önünde bulunduruldu: Öncelikle, bireylerin sözlü ve yazılı olarak kendilerini rahatça ifade edebilmelerine katkı sağlaması hedeflenmiştir. İkincil amaç; toplumumuzun ve tüm insanlığın içine düştüğü iletişimsizlik sıkıntısına kendi kültürel kodlarımız zemininde çözümler sunmaktır. Bilimsel anlamda ise; hem iletişim alanına hem de Türklük bilimine katkı yaparak disiplinler arası bir geçiş sağlamaktır. Bu amaca hizmet etmek üzere, dil(ler)in iletişimdeki yeri
Namık Kemal'in İntibah'ı Türk edebiyatında roman türünün ilk kitabı olarak kabul edilmektedir. Namık Kemal, bu romanını Magosa zindanında, sürgünde iken 1873-1875 yılları arasında yazmıştır. İlk önce "Son Pişmanlık" olarak yayımlanan bu romana sansür konunca, daha sonraki baskısında romanın adı "İntibah -Sergüzeşt-i Ali Bey-" olarak değiştirilmiş, daha sonraki baskılarında da sadece İntibah adıyla yayımlanmıştır. İntibah romanı, biraz halk hikâyesi, biraz da batılı tarz roman etkisi içerisinde, divan edebiy
Bu eserde Türkiye'deki diller ve etnik gruplar belirlenerek incelemeye çalışılmıştır. Birinci bölümde, Türk, Türkçe ve Türkiye terimleri açıklanmış, etnisite ve etni grup kavramları üzerinde durulmuş; Türkiye'deki etnik gruplar çalışılmış. İkinci bölümde, dil ve dil türleri hakkında genel bilgiler verilmiş, Türkiye'de ana dili olarak kullanılan yerel ve azınlık dilleri tespit edilerek değerlendirilmiştir. Üçüncü bölümde, Türkiye'deki ana dilleri, 1967 yılı Genel Nüfus Sayımı sonuçlarına göre ele alınmış;
Hakaslar Güney Sibirya'da yaşayan bir Türk topluluğu. Hakasya toprakları üzerinde Eski Türklerden kalan yüzlerce yazılı taş var. Çoğu tarihçi Türklerin tarih sahnesinde çıkıtğı yer olarak Hakasların yaşadıkları bu bölgeleri göstermekte. Aynı şekilde Hakasların ataları Orhun abidelerinde sık sık adı geçen Kırgızlar, daha sonra Uyguların egemenliğine son veriyorlar...
"Yıllardır aynaya baktığında gördüğü güçlü kadın profilini tanıyamadı. Kırık dökük yansımalar vardı sadece. İçindeki ses haykırıyordu; kaç buralardan onu hatırlatan her şeyden ona benzeyen ona aşina insanlardan kaç artık..." - Rana "Sana ne diyebilirim suçluyum demekten başka. Geç kaldım demekten başka keşkelerim var işte. Bir ses bir haber ver ne olur. Seni öyle özledim öyle merak ediyorum ki..." - Adam İlk gün ilk oraya geldiği gün neler hissetmişti. Ayrılığın soğuk nefesi odanın içinde karanlık tutku
Tükendi
Her toplum, siyasal, sosyal ve ekonomik şartların tarihe yön veren büyük şahsiyetlerin belirlediği değişim ve dönüşümlerle yaşayıp gidiyor. Bu değişim ve dönüşümlerin resmi belgelere yansımasını gözden uzak tutmadan basılı ve görüntülü iletişim araçlarındaki görüntü ve yorumlarını bir kenara bırakıp edebiyat eserlerine nasıl yansıdığını görmek ve göstermek edebiyat bilimcinin işidir. Edebiyat bilimci, sosyologun, sosyal psikologun, tarihçinin ve siyaset bilimcinin peşine düştüğü meraklardan birçoğunun cev
Zambaklar Üşümesin, daha hayatının baharında okulundan çekilip koparılan, hayatı çilelerle geçmiş gencecik bir kızın hayat hikayesidir. Çilekeşler diyarı Anadolu'mda daha böyle nice hikayeler vardır bilinmez.
Tükendi
Yedi Meşale topluluğunun en genç şairidir. Bütün şiir ve hikayelerinde kendi yaşayışından sevdiklerinden yola çıktı. Büyük ihtirasların değil, küçük mutlulukların, ev ve aile hayatının, çocukluğunun şiirini söyledi. Sosyal doktrinlerle yabancı ideolojilerden olduğu kadar yaygın modadan da uzak kaldı. Çocukluğunun ve ilk gençlik yıllarının saadetlerini şiirlerinde olduğu kadar, hikayelerinde de canlandırdı. Son yıllarda Ziya Osman Saba hemen hemen unutulmuş gibiydi. Mustafa Miyasoğlu'nun çalışması, bu kendin
Türk edebiyatının önemli türlerinden biri olan Şu'ara Tezkireleri, konu olarak şairi ve onun eserini ihtiva etmektedir. Biz bu eserlerde şairin eserinden hareketle kendisini tanıma fırsatı buluruz. Şairin doğum yeri veya nereli olduğu, mesleği, öğretim ve yetiştirme durumu, ölümü, yaptığı diğer işler, evlilik ve benzeri konuları içeren biyografiler, çağının anlayışlarını yansıtır. Elinizdeki bu çalışma bu türe ait dört eserin biyografiye nasıl yaklaştığını göstermektedir. Tezkirecilerin üslupları kullandıkl
Tükendi
Türk milletinin tarihi geçmişini belirleyen önemli izler ve işaretlerden biri de Orhun Abideleri'dir. Bu abidelerin bulunuşu, Türk dili ve tarihi açısından önemli bir dönüm noktasıdır. Şemseddin Sami'nin büyük bir özenle hazırlanan ve günümüze kadar gelen bu çalışmanın basılmamış olması, bu anlanda yapılan çalışmalar için eksik sayılabilir. Tamamlanmamış olmamakla birlikte bu haliyle bile önemli ve dikkat çekicidir. Bilinmezlikler her zaman her zaman gizemli olmuştur. Şemseddin Sami'nin bu çalışmasının gün
Bu yıl, dünyada pek az topluma nasip olacak bir büyükhadiseyi, Osmanlı Devleti'nin 700. Kuruluş yıldönümünü gurur ve mutlulukla kutluyoruz. Uzunbir süre, zorbir coğrafyada yaklaşık otuz altı ayrı toplumlarının daha çok ilgisini çekiyor. Geçmiş yıllarda onun idari ve siyasi konumu daha çok ön planda tutulurken, son yıllarda böyle bir uygarlığın kültür ve medeniyeti üzerine de eğilmek gerektiği düşüncesiyle, bu alanda da ilginç çalışmalar başladı. Son yıllarda yayınlarını büyük ölçüde Türk Edebiyatı alanında
Tükendi
Örneklerle 20. Esr Azerbaycan Edebiyyatı, Azerbaycan'daki edebi ve kültürel canlılığı yansıtan bu eser, büyük Türk dünyasının bir parçası olan Azerbaycan'daki edebi faaliyetlerin ülkemiz okuyucularına tanıtılması amacıyla hazırlanmıştır. Bölgeden yetişen Mir Celal ile Firidun Hüseyinov'un üstün gayreti ile Azerbaycan'daki edebi ve kültürel durum, 20. Esr Azerbaycan Edebiyyatı olarak kaleme alınmış ve Kiril harfleri ile 1982 yılında neşredilmişti. Eser tarafımızdan, 2000 yılında Latin harfleri ile neşre hazı
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 920-940 / Aktif Sayfa : 47