Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 880-900 / Aktif Sayfa : 45
Prof. Dr. Mehmet Özmenin Türk dili üzerine yazmış olduğu makalelerin toplamı olan bu kitapta, söz diziminden Anadolu ağızlarına, sözlük biliminden köken bilgisine, dil bilgisinin farklı sorunlarından mizah diline değişik alanlarda yazılmış makaleler yer almaktadır. Yazılı metinlere dayalı bin üç yüz yıllık tarihsel derinliğe sahip olan ve çok geniş coğrafyalarda kullanılan Türkçenin incelenme ve araştırılma bekleyen pek çok sorunu bulunmaktadır. Bu makalelerde, Türkçenin yeterince incelenmemiş veya tartışma
Türkiye'de alıp okunabilecek Türkiye dünyası yazarlarına ait romanların sayısı elliyi geçiyor. Bu birini kitapta on dokuz yazarın on dokuz romanı inceleniyor. Tarih kitaplarında bulmanın mümkün olmadığı kadar değerli bilgilerle dolu on dokuz roman. Kitapların hemen hepsi tarihi konuları anlatıyor. En eski çağları, Gazneliler dönemini, Moğol devrini ve Cengiz Han'ı, Timur ve çağını, 18. yüzyıl Hive Hanlığı ve Nadir Şah dönemini, Birinci Dünya Savaşı yıllarını, Sovyetler Birliği'nin kuruluş yıllarını, Kolhoz
Prof. Dr. Kamil Veli Nerimanoğlu Türk Halk Bilimi - Türk Dili ve Poetikası - Türk Fikir Hayatı adlı bu kitabında -lingvo-folkloristik, Altayistik, Semantik, Poetika konularında yapılmış bilimsel araştırmalarla birlikte dil bilgisinden etnografiye, dilbiliminden kozmolojiye, halk biliminden sanat müziğine, folklordan dil tarihine , mitolojiden mimarlığa, destan poetikasından kültürolojiye, halı sanatından halk musikisine, sanat tarihinden sosyolojiye, edebiyat tarihinden seimotiğe, edebiyat teorisinden muğam
Roman ve felsefenin en temelde ortak paydası dildir. Felsefe söylemini oluşturmak için güçlü bir edebiyat tarafından ortaya çıkarılan hem söz varlığı hem de sözlerin içyapıları bakımından zengin bir dile ihtiyaç duyar. Bu çeşit bir edebi dil de üstün bir imgelemle donanmıştır. Böylesine bir dilin canlandırma gücü en üst seviyededir. Felsefe edebi dildeki bu imgelem gücünü en aza indirmeye böylelikle de kavram diline ulaşmaya çalışır kavramlar elde etmek için edebi olanı dilden ayrıştırır. Edebi dilin ayrışt
"Yavaş yavaş hudutları çiziliyordu. Nurcay Hanım'ın Ses dergileri, Resimli Roman''ları, hanımlarıyla beraber evden çekildi. "Maniniz yoksa annem size gelecek" lafları işitilmez oldu, tek mani(a) Nergis'ti. Yalnızca kendilerinin "Hayat'ı vardı. Hayat mecmuası. Ve pek acılaşmış, sönmüştü. Sonra o da çekildi. Okuyacak kimse yoktu. Sokak, evler koca bir silgiydi, üzerlerinden geçmişti. Mahallenin kuşları başka diyarlara göç ettiler. Beyazlar, yeşiller, maviler hicret ettiler. Sadece kara sarı vardı; karas
Tükendi
Tragedya yazarı olan ve trajik unsurun ortaya çıkması için en elverişli zemin olarak bireyin var olma çabasını iktidar mücadelesi şeklinde kurgulayan Turan Oflazoğlu'nun en önemli cephesi sloganik söylemelerden uzak durmak suretiyle sanattan taviz vermeden millî benliği yüceltme çabası olarak kendini gösterir. Yazar, millî benliğin yaratıcısı olarak toplumların geçmişlerini dolayısıyla tecrübelerini gördüğünden olsa gerek oyunlarının önemli bir kısmının konusunu Türk tarihinden almıştır. O, konusunu tarihte
Her toplum, siyasal, sosyal ve ekonomik şartların tarihe yön veren büyük şahsiyetlerin belirlediği değişim ve dönüşümlerle yaşayıp gidiyor. Bu değişim ve dönüşümlerin resmi belgelere yansımasını gözden uzak tutmadan basılı ve görüntülü iletişim araçlarındaki görüntü ve yorumlarını bir kenara bırakıp edebiyat eserlerine nasıl yansıdığını görmek ve göstermek edebiyat bilimcinin işidir. Edebiyat bilimci, sosyologun, sosyal psikologun, tarihçinin ve siyaset bilimcinin peşine düştüğü meraklardan birçoğunun cev
Yunanistan`da saka Türkü Üç Filozof, eşine ve benzerine rastlanmayan bir felsefe tarihidir; hem de felsefenin başlangıcının tarihidir. Çünkü kitapta, Atina`da MÖ. 7. ve 6. yüzyıllarda bulunmuş ve Solon ile arkadaşlıkları olan Toharis ve Anaharsis, bizzat Yunanlılara göre, felsefeyi başlatan sakalı bilginler olarak tanındığı anlatılıyor. MS. 2. yüzyılın ortalarında İskenderiye`de meşhur olan, Yeni Eflatunculuğun kurucusu kabul edilen ve Plotinu`un hocası olan Ammonius Saka (Sakkas), bir üçüncü Sakalıfilozof
Tükendi
Her toplum, siyasal, sosyal ve ekonomik şartların tarihe yön veren büyük şahsiyetlerin belirlediği değişim ve dönüşümlerle yaşayıp gidiyor. Bu değişim ve dönüşümlerin resmi belgelere yansımasını gözden uzak tutmadan basılı ve görüntülü iletişim araçlarındaki görüntü ve yorumlarını bir kenara bırakıp edebiyat eserlerine nasıl yansıdığını görmek ve göstermek edebiyat bilimcinin işidir. Edebiyat bilimci, sosyologun, sosyal psikologun, tarihçinin ve siyaset bilimcinin peşine düştüğü meraklardan birçoğunun cev
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 880-900 / Aktif Sayfa : 45