Émile Durkheim, sosyolojinin kurucusu olduğu kadar, Marcel Mauss, Claude
Lévi-Strauss, Louis Dumont, Pierre Bourdieu gibi adlarla gelişen bir antropolojik geleneğin kaynağındaki düşünürdür. Yapısalcılığın da son aşamada Durkheim düşüncesiyle bağları vardır. O, tabii hukukçu her türlü çözümlemeyi radikal biçimde reddeden pozitivist ve determinist yaklaşımıyla, yaygın bir yelpaze içinde, bazı siyaset bilimcileri ve hukukçuları da belirlemiştir. Léon Duguit, Durkheim yöntemini bütünüyle benimseyerek, Hans Kel
İnsan ne oranda biyolojik genetik ve ne oranda sosyo-kültürel bir varlıktır? Bedenler toplumsal ve kültürel olarak olarak nasıl dizayn edilmektedir? Çağdaş toplumlarda insan bedeni neden metalaştırılmakta ve bedene ne tür müdahalelerde bulunulmaktadır? Siyasal iktidarlar kadar dinler ve ideolojiler neden insan bedenine çekidüzen vermek isterler? Modernleşme, özgürlük politikaları neden kadın ve kadın bedeni üzerinden yürütülüyor? Beden sosyolojisinin diğer disiplinlerle ilişkileri ve farklılıkları nel
Sosyoloji, insanın yaşamıyla ilgilenen geniş kapsamlı bir alandır. İnsanlar başkalarıyla toplumsal bağları olmadan, çocuk olarak gelişemez ya da yetişkin olarak varlıklarını sürdüremezler. Bu nedenle tüm insanlar bir topluma aittir ve toplum insanın var olabilmesinin en belirgin koşuludur. Anthony Giddens
Çağdaş sosyolojinin en ö
Bu kitabın ana tezi, sosyolojide toplumsal dünyaya ilişkin bilgilerde önemli ilerlemeler sağlandığıdır. Çoğu kez sosyolojinin kümülatif bir bilim olmadığı ve klâsik dönem düşünürlerin günümüzdeki teorisyenler ve araştırmacılardan önemli, hatta daha önemli olmayı sürdürdükleri iddia edilse de, bu kitapta klasik sosyolojiden modern sosyoloji türlerine kadar bazı önemli gelişme çizgilerinin bulunduğunu göstermek istiyorum. Ancak burada modern sosyolojide teorik görüşler arasında bazı temel bölünmeler olmadığın
İnsan düşünen, anlamlı eylemler gerçekleştiren ve çevresiyle sosyal etkileşim içinde olan bir varlıktır. Birey, toplumsallaşma sürecinde içinde bulunduğu toplumun kültürünü ve diğer insanların kendisi hakkındaki beklentilerini öğrenir.
İnsanlar toplumda neden uyum içindedirler?
Bazı insanlar neden suç işler?
Toplumda sınırsız nasıl belirlenir?
Özgürlüklerin sınırı nasıl belirlenir?
Sosyal çatışmaların nedenleri nelerdir?
Sosyal dünyamıza nasıl bir gözlükle bakıyoruz?
Çevremizdeki sosyal sorunların ne derec
Vatandaşlık ve vatandaşlıkla ilgili konular, globalleşen günümüz dünyasının tartışma konularının ilk sıralarında yer almaktadır. Vatandaşlık konusuna ilişkin tartışmalar, hemen hemen tüm toplumlarda, demokratik bir bakış açısıyla ele alınmaktadır. Bu nedenle, vatandaşlık eğitimine ilişkin konuların, demokrasi eğitimi kapsamında da irdelendiği dikkati çekmektedir.
Özellikle, Avrupa Birliğine katılım sürecine hazırlanan ülkemizde, vatandaşlık ve vatandaşlık eğitimine ilişkin konuların uluslararası bağlamda i
1973'teki ilk baskısından bugüne kadar 100 Soruda Sosyoloji El Kitabı ülkemizin yetiştirdiği pek çok sosyolog ve sosyal bilimci için bir başucu kitabı olmuştur. Türk sosyal bilim camiasında bir klasik olarak nitelendirilen bu kitap, sosyoloji eğitiminin her aşamasında faydalı temel bir kaynak, toplumsal bilimlerle ilgilenenler için ise önemli bir eser olma özelliği taşımaktadır.
Kitapta, gerek sosyolojik kavram, kuram ve yöntemler; gerek sosyolojinin kurucuları, dalları ve diğer toplumsal bilimlerle ilişki
Bilgi sosyolojisi bilginin toplumsal boyutlarını anlama çabasıdır. Batı'da Durkheim, Weber, Marx, Scheler, Mannheim, Sorokin, Gurvitch, Mills, Bourdieu, Berger ve Thomas Luckmann gibi birçok sosyolog bilgi olgusuyla ilgilenmişlerdir. Türkiye'de Gökalp, Türk Mantık Yapısı ve Ülgener Zihniyet Meselesi kapsamında Konuyu tartışmışlardır. Bu çalışma öncelikle sosyologların katkılarının ürünü olmakla birlikte Levy-Bruhl ve Claude Levi-Strauss gibi antropologların, Popper, Kuhn gibi bilim yöntemi ve bilim tarihçil
Her toplum problemlerle ve meydan okumalarla karşılaşır. Bunlara nasıl karşılık vermek gerekir? Tarihin, tecrübenin ve teorinin gösterdiği gibi barış içindeki, özgür ve müreffeh toplumların ortaya çıkmasına katkıda bulunan ilkelerle... Bu kitap eylemlerimize kılavuz olmak üzere on iki ilke sunmaktadır.
Nigel Ashford, okuyucuya kendi ilke ve değerlerini belirlemede yardımcı olmaya çalışarak her gün pek çok karar vermesi gereken kişiler olarak doğru tercihi yapmada ihtiyaç duyduğumuz temel ilkeleri sağlamakt
Ahlaklı kişiler toplum için kesinlikle birer servettir. Ama bu kişiler eğer kurum ve rollerin teknik analizinden habersizlerse, süreç ve işlevleri bilmiyorlarsa ussal olarak gerçekleştirilen sosyal ilerlemeye muhtemelen çok az katkıda bulunacaklardır. Sosyal olgulara ilişkin güvenilir bilgi, daha iyi bir toplum için özsel ve temel bir ön gerekliliktir. Nitekim bu kitapta da böyle bir bilgi verilmeye çalışılmıştır. Sosyolojinin ne olduğunun tartışıldığı bu kaynak yeni baskısıyla okuyucuya sunulmaktadır.
Siyasal toplumbilimin en tanınmış adı olan Maurice Duverger'in Toplum Bilimlerinde Araştırma Yöntem ve Teknikleri kitabı, temel eserlerindendir. İnsan ve toplum bilimlerinin yöntem ve yordamları üzerine yazdığı bu kitabın Fransızca aslından tam metin çevirisi ilk kez Cem Yayınevi tarafından yayınlanmaktadır.
Duverger bu kitabında insan bilimleri yöntemlerinin de doğal bilimlerin yöntemlerine benzediğini belirtmektedir. Duverger'e göre, insan ve toplum olaylarını anlamak ve açıklayabilmek için bilimsel geçe
Bu kitapta incelenen 19. yüzyıl sosyologları, kapitalizmin üretim ve yaşam organizasyonunun uzun bir geçiş döneminden sonra artık tüm çıplaklığıyla yaşanmaya başlandığı Batı toplumlarında insan-toplum ilişkisini inceleyen büyük düşünürlerdir. Bu ilişkiyi çok yönlü düşünsel ve maddi değişkenleri, etkileşimleriyle adeta bir keşfetme heyecanıyla incelerken, bizi içinde yaşadığımız toplumda da bu heyecana katarlar. 19. yüzyıl sosyologlarının ortak temel özelliği, toplum teorisi kurmadaki farklı çıkış noktaların
Bu kitap Hukuk Felsefesi ve Sosyoloji ders notlarından oluşmuştur. Felsefenin tanımı, büyük felsefe akımları Felsefe Yöntem ilişkisi gibi konuları içermekte aynı zamanda Hukuk Felsefesi ve Devlet arasındaki bağı açıklamak bu alanda öğrencilere düzgün bir kaynak olması amacıyla yazılmıştır.
Sosyoloji tarihi hakkında yapılan incelemeler ve yayınlar gözden geçirildiğinde, belirli
düşünürler ya da olaylar üstüne yapılmış, aydınlatıcı birçok inceleme olmasına karşın;
sosyolojinin düşünsel bir disiplin olarak biçimlendirildiği yolları, sosyolojik
çözümlemenin nasıl geliştiğini, çeşitli kuramsal tasarımların nasıl oluşturulup
değiştirildiğini, bunların birbirleriyle ilişkilerini, kuramsal tartışmaların nasıl çıktığını,
nasıl yürütüldüğünü ve sonunda nasıl bir çözüme bağlandığını ya da bir yana
bırak
Sosyoloji kelimesi, ilk defa Fransız düşünür Auguste Comte tarafından 19. yüzyılda kullanıldı.
Sosyolojinin konusu, sosyal olaylar ve sosyal varlıklardır. Sosyal varlıkların en önemlilerinden ve şüphesiz en süreklilerinden biri ise toplumdur.
Bu kitap, bir öğretim yöntemiyle hazırlanmış ve konular, mümkün olduğunca bu yönteme uygun olarak ele alınmıştır. Daha önceki çalışmalarımdan yararlanarak hazırladığım bu kitapta, okuyucunun gerekli sosyolojik bir alt yapıya sahip olması, sosyolojik tartışmalar ve aşır
Sosyolojinin bütün konuları genel olarak üç noktada toplanabilir; Sosyal kişilerin ne oldukları (sosyal alan), sosyal kişilerin ne yaptıkları (kültürel olan ), sosyal kültürel bütünün tanınması.
Birincisi salt toplumsal, ikincisi kültürel, üçüncüsü ise ikisinin birlikte işleyişini ifade eder. Sosyal kişiler genel olarak kategori, yığın, grup, birlik, topluluk ve toplumlardır. Kültürel olan ise örüntü, roller, sosyal süreçleri ve kurumları ihtiva eder. Bu alanın en belirgin sosyolojik birimi ise, kurumdur.
Toplumsal dünyada bireyler, gündelik yaşamdaki öznel deneyimlerinin, yaşam algılarının ve bireysel
gözlemlerinin sonucu olarak gelişen fikirlerinin doğru olduğu varsayımıyla yaşarlar. Oysa Marxın ifade ettiği gibi, her şey göründüğü gibi olsaydı, bilime ihtiyaç kalmazdı. Her şey göründüğü gibi değildir elbette. Sosyolojide kavramsal analizler ya da teorik temellendirmeler, üzeri örtük biçimde sunulan ve toplumsal alandaki faillerin hakkında pek düşünmediği gerçeklikleri ortaya koyma amacındadır.
Elinizdeki
Gittikçe karmaşıklaşan dünyamızda sosyal olan'ın doğası yeni birleşme, çatışma, mücadele alanları da oluşturuyor. Bugünü doğru anlamak ve yorumlamak sosyolog için ne kadar kritik ise bir o kadar da zordur. Öncelikle bunun için geçmişin bilgisine de sahip olmak gerekir. Neticede sosyologlar olarak güç bir uğraşının içinde olduğumuzun farkında olmak zorundayız. Özellikle bu zorlu yolun başında olan genç sosyolog adayları; dâhil oldukları bu bilim alanının temel kavramlarını, kurucu fikirlerini, sosyoloğun top
sınıfların Durumları başka başkadır.
sınıfların Çıkarları başka başkadır.
Modern toplumda İşveren sınıfların durumu: Üst ve Güdücü sınıf olmak;
İşçi sınıfının durumu: Alt ve Güdülen sınıf olmaktır.
Gene modern toplumda, İşveren sınıfının çıkarı: Elinden geldiği kadar çok Artı - Değer koparmak, yani sömürmek; İşçi sınıfının çıkarı ise; elinden geldiği kadar az Artı - Değer koparttırmak, yani Sömürülmemek´tir.
Toplam 272 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 40-60 /
Aktif Sayfa : 3
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.