Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 252 kayıt bulunmuştur Gösterilen 200-220 / Aktif Sayfa : 11
Bilimin Dünyasından Bilginin Dünyasına, İsmet Özel - Bilim Felsefesi, Doç. Dr. Şafak Ural - İslamiyet’te İlim, Prof. Dr. Ahmet Yüksel Özemre - İlim- İslam Münasebeti, Prof. Dr. Mehmet S. Aydın - Zihniyet ve Bilgi, Doç. Dr. Ahmet Tabakoğlu - İslam ve Bilim Tartışmalarında Temel Yaklaşımlar, Dr. İlhan Kutluer - İslam ve Pozitivizm, İsmail Kara - Müslüman ve Bilgi, İsmet Özel - Sosyal Bilimlerin Evrenselliğine Yönelik Metodolojik Bir Kritik ve Sosyal Bilimlerin İslamileşmesi Meselesi, Dr. A. Davutoğlu - İktisa
Tükendi
Değişen Toplum ve Değişmeyen Değerler, Doç Dr. Mahmut Kaya - Sosyal Değişme ve Dini Hayat, Doç Dr. İ. S. Sırma - Sosyal Değişme ve İslam Hukuku, Dr. Mehmet Erdoğan - İslami Hayatımız İçinde devlet Yapımızın Değişimi, Dr. M. Niyazi Özdemir - İnsan-Kültür ve Türkiye’de Kültür Meselesi, D. Mehmet Doğan Sosyal Değişmenin Dini Hayat Etkisi, Doç Dr. Sami Şener
Tükendi
"İslam Davetinin Esasları" kitabı İslam dini ve onun mümtaz kurumları hakkında doyurucu bilgi içermekte ve ona muhatap olan mü'minlerin durumuna bir bütün olarak yaklaşmaktadır. Bu bakımdan eser; "İslam dini nedir, müslüman kimdir, sorumlulukları nelerdir, İslam'ın oluşturduğu kurumlar ve işlevleri nelerdir" sorularına cevap teşkil etmektedir. Kitapta bu konu, "Kendisine davet edilen İslam dini", "Bu dine davet eden davetçi", "İslam'a davet edilenler" ve "Sünnette sabit olan davet, vasıta ve üslupları" olar
Dinlerin özgürlük teolojisi teorikten ziyade pratiğe önem verir. Çünkü amaç statükoyu korumak değil, onu değiştirmektir. Buna göre metnin mutlak bir anlamı olmayıp esas olan onun kendisini takip edenlere sağladığı pratik faydalardır. Müslüman Hıristiyan diyaloğu ışığı altında bu ilke şu şekilde ifade edilebilir. Müslüman-Hıristiyan diyaloğu sürecinde Hıristiyanların yapmaları gereken şey, İsa´nın eşsizliği ve sonluluğu konusunda mutlak ve dışlayıcı iddialarda bulunmak yerine onun mesajını uygulamaya çalışma
Tükendi
Kredi Kartı, Beyin Ölümü, Kadın Sekreter çalıştırmak, kader, özür ve sakatlık, intercafe açmak, teminat mektubu.... Bu ve benzeri konularda günlük hayatta karşılaştığınız sorulara ve sorunlara açık ve net çözümleri bu kitapta görecek; zorlandığınız yerlerde en kolay çıkış yollarını bulacaksınız. (Arka Kapak´tan)
Tükendi
Beni bu konuya iten neden, İslam Aleminde zekanın neden gerilediği? Sebebinin ne olduğunu bilincine erdiğim için, bu olumsuz olguyu hatırladıkça içime bir hüzün çöküyor, bir yanardağ için bu satırları içime bir hüzün çöküyor, bir yanardağ gibi içim yanıyor. Bu içimdeki yanan yangını söndürmek için bu satırları yazmayı kendime bir görev bildim. İslam alemi bu yanlış törelerden mutlaka kurtulmalıdır. -İmam Oral-
Tükendi
Bilindiği gibi medeniyet projesi bir bütündür. Ama her bütünsel inşanın bir projesi vardır. Hayatı, eşyayı, insanı ve darlığı yeniden anlamanın/yorumlamanın yolu, yeni paradigmalar ve yeni bilgi sistemleri oluşturmaktan geçer. Bilgi sistemlerinin inşası için oluşturucu bir akla ihtiyaç vardır. Oluşturucu aklın ihya ve inşası ile ancak yeni bir kültür ve medeniyet sıçraması gerçekleştirilebilir. Arka Kapak Yazısı Bilindiği gibi medeniyet projesi bir bütündür. Ama her bütünsel inşanın bir projesi vardır. H
Tükendi
De Lacy OLearynin bu kitabı, İslâm düşüncesinin felsefe tarihindeki yerini göstermesi bakımından okuyucunun ufkunu aydınlatan, ilk ve orta çağ düşünce tarihlerini birbirine bağlama imkânlarını veren bir eserdir. Yazar, yalnızca İslâm Felsefesinde derinleşmek isteyenlere hitab etmek gibi mahdut bir hedefi gözönüne almamış, umumiyetle felsefe meraklılarının bu konudaki ihtiyaçlarını da düşünmüştür. Bu kitab, boşluk hâlâ tamamen doldurulmamış olmasına rağmen, şimdiye kadar yapılan araştırmalardan faydalanmak s
Tükendi
Bu kitap, Asrısaadet´te (Hz. Peygamber ve sahabesince) tanınmış ve daha sonra kitlelerin elinden alınmış bir hakkın savunmasını yapmak amacıyla yazılmıştır. Bu hak, anadilde ibadet hakkıdır. İnsan kadar gerçek, insan yaradılışı kadar doğal, ana sütü kadar ak ve berrak bir haktır bu: Anadilde İbadet Hakkı... Kitap, iki ana bölüm ile bir ek bölüm içermektedir: Birinci bölümde, Anadilde İbadetin Anlamı, Önemi ve Çerçevesi üzerinde durulmuştur. İkinci bölümde, İslam Mirasının Anadilde İbadetle İlgili Verileri
Tükendi
Tarihi, ideolojik olarak okuma eğiliminde olan tarihçilerin genelde kendisine yabancılaşmış, dününü iyi tanımayan veya dünü bilinçli olarak tahrif eden bireylerden oluşması, bu insanların yarınlarını ideolojik olarak kurgulamak istemelerinin bir göstergesi olarak değerlendirilebilir. Burada haklı olarak "tarih kurgulanabilen bir ilim midir?" sorusu akla gelmektedir. Gerek Taberî ve ondan yaklaşık dört asır yaşayan İbnu´l-Esir´in "Hz. Osman ve Ebû Zer ile ilgili rivayetleri hoş görmediğimiz için kitabımıza a
Tükendi
Düşünce sorunu, varlık ile bilgi sorunları kadar köklüdür. Çünkü düşünce, varolduğu kabul edilen bir şey üzerinedir ve üzerine düşünülen her şey hakkında bir görüş ortaya çıkar. Görüşler, düşünülen şeyler hakkında bir tür bilgi verirler. Bilgi sürecine girildiğinde, bilimsel sistem ile eleştiri sorunları baş gösterir. Bunlar da, düşünce sorununun uzantıları arasında yer alırlar. Bu yüzden, felsefe ile bilimlerin ilişkili olduğu düşünme sürecini biçimsel olarak ele alıp inceleyen mantıkta iki sorun birlikte
Tükendi
Sekülerizm, gezegen çapında ve aynı zamanda de; dini yalnızca insanların vicdanlarına. ölüm ve ölüm ötesine, cenazeye, kiliseye, havraya, camiye, namaza, kut-sal(!) birkaç geceye hapsetmiş bulunmaktadır. Öre yandan, katı muhafazakarlık da ed-dînin form kazandığı sun tecrü­beyi. (Kitap/Sünnet) ve hatta onun üzerine binmiş bir tarih­sel yorumsal yükü evrensel/nihai, genel geçer bir sistem addetmektedir. Böyle bir kültürel ortamda, Allah katındaki ed-dinin sosyalist ve liberal toplum teorilerinde olduğu gi­bi,
"Manevî Gelişim Dinamikleri" dizisinin bu beşinci kitabı, sevgi ve arkadaşlık konularını ele almaktadır. Sevgi ve arkadaşlığın, manevi gelişimin yönü ve gücü üzerindeki etkisi inkar edilemeyecek kadar açıktır. İki grup arkadaşlıklarında samimi olan iyi niyetli arkadaşlardır. Bunlar arkadaşlarının erdemini geliştirir, hatalarını önler, kusurlarını örterler. İnsan bu nitelikteki arkadaşlarının sayısını artırmalıdır. İkinci grubu oluşturanlar, arkadaş gibi görünenlerdir. Bunlara güvenmemeli; ancak yine de o
Tükendi
İnsanlar vardır dünyaya gelir, bir zaman yaşar, sonra burayı terk edip gider. Sanki hiç gelmemiş gibidir onlar, kimse onlardan pek haberdar olmaz. Kimi insanlar vardır, yaşadığı bölge ve ülke insanına çok şey vermiştir. Belleklerde onların isim ve eserleri hep tutulur ve şükranla yad edilir. Kimileri de vardır ki onları, yaşadığı bölgenin sınırları tutamaz, sınırlan aşar ve dünyanın en kuytu yerlerine kadar uzanır. Bunlar sadece kendi dini, dili, ırkı ve vatandaşlarının değil bütün insanlığın malı olmuştur.
Batıda ilmi zihniyet, kilisenin zihniyetine reaksiyondu ve başarıya ulaştı. İslam dünyasında "Kilise", yani ruhban sınıfı olmadığı gibi, 13. Asırdan itibaren de ilmi zihniyet kalıplaşmıştı. İslam, şimdi Batı´nın ilmi zihniyetine karşı cevabını vermek, onun sınırlarını tespit etmek borcundadır. İslam dünyasında bu konuda yazılmış eserler arasında en ciddi ve seviyelilerden bir tanesi bu tenkidi eserdir.
Tükendi
Ahlak veya ahlakı nitelik, insanın kendi dışında başka bir varlık ile girdiği ilişkide ortaya çıkar. İnsanın girdiği ilişki, ya Yaratıcı Allah ile ya da yaratılmış başka varlıklar ile olur. Her iki ilişki türünde de insan için birtakım görev ve sorumluluklar doğar. Sözünü ettiğimiz bu görev ve sorumluluklar, klasik ahlak kitaplarımızda şu şekilde sınıflandırılmıştır: İnsanın Allah'a karşı görev ve sorumlulukları İnsanın kendisine karşı görev ve sorumlulukları İnsanın başka insanlara karşı görev ve sorumlu
Niceleri Benim Sandı, diyor Neslihan Nur Türk. Emaneti sahiplendi... Saçlarıyla hava atardı, ipek gibi cildim var derdi. Malı m ülküyle pek ovunurdu.... Neslihan NurTürk, insanın serencamını anlattığı kitabında okuru tefekküre davet ediyor
Şii ulemanın otoritesini sağlıklı bir şekilde değerlendirmek için, yaşadıkları dönemdeki siyasi otoritelerle nasıl bir ilişki içerisinde olduklarını çok iyi analiz etmek gerekir. Bu konuda Şii ulemanın Sünni meslektaşlarından farklı davranmaları, imamet ve bununla bağlantılı olarak siyaset anlayışlarındaki farklılıktan kaynaklanmaktadır. Şii ulema, otoritelerinin on ikinci (masum) imama dayanması konusunda hemfikir olmakla birlikte sözkonusu otoritenin mahiyeti konusunda farklı tavırlar ortaya koymuşlardır.
Yıllar boyu emek verilerek değişik yerlerde çıkan makalelerin birsıraya getirilerek yayınlanması, batıda sık rastlanan bir uygulama olmasına karşın, ülkemizde pek yaygın değildir. Araştırıcının değişik yerlerdeki telif ve tercüme yazılarının toplu bir şekilde değerlendirilmesi imkanını verdiği gibi, tüm araştırma yazılarının geniş okuyucu kitlesine ulaştırılması da önemli bir husustur. Elinizdeki kitap işte bu hedeflere yönelik düşünce sonucu oluşmuştur. Kitap üç bölümden oluşmakta olup, birinci bölümde kel
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 252 kayıt bulunmuştur Gösterilen 200-220 / Aktif Sayfa : 11