Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 190 kayıt bulunmuştur Gösterilen 60-80 / Aktif Sayfa : 4
Oğuz Kağan Destanı üzerine çok önemli bilim adamları, hiç tartışmasız, ciddi çalışmalar yapmıştır. Ancak Türk kültürünün en kıymetli hazinelerinden biri olan destanın, bütün nüshalarının değerlendirildiği ve ortaya koyulduğu, eksiksiz bir metin biçimi mevcut değildi. Prof. Dr. Necati Demir'in büyük bir titizlikle yayına hazırladığı bu çalışmada pek çok nüsha birleştirilmiş ve tam bir metin elde edilmeye çalışılmıştır. Oğuz Kağan Destanı diğer adıyla Oğuz-name, gerçek ?Türk Kimliği" kitabıdır. Günümüz yazarl
Dünya mitolojisi konusunda kapsamlı ansiklopedik sözlük Dünya Mitolojisi, ansiklopedik sözlük formatında hazırlanmıştır. Türk, İskandinav, Kelt, Yunan ve Roma mitolojilerinin yanı sıra, daha az bilinen Amerika, Asya, Afrika ve Okyanusya halklarının söylence, tanrı, kahraman, doğaüstü varlıklar ve diğer folklorik öğelerini, kimi makale boyutlarına ulaşan alfabetik maddeler halinde içermektedir. Eser, özgün ve kapsamlı içeriğiyle, sadece mitoloji meraklılarının değil, halkbilim, sanat tarihi ve antropoloji al
Tükendi
Efsaneler ilk çıktıklarında sözlü iken daha sonralarda kaleme alınmış ve ölümsüzleştirilmişlerdir. Çoğunlukla geleneksel sözlü anlatım yoluyla ozanlar ve rahipler aracılığıyla günümüze kadar gelmişlerdir. Mitolojiler objektif bir doğruluk taşımazlar. Destanlar, tarihsel olaylara bağlı olmakla beraber, tarih belge ve bilgi olarak sayılmazlar. Daha ziyade Milletleri derinden etkileyen tarihî ve sosyal olayları anlatan çoğunlukla manzum şekilde olan edebî eserlerdir. Mitoloji ve onun Kahramanlarını dini meto
Tükendi
Yunanlıların dini, bizim bugün anladığımız anlamda bir din olarak düşünülebilir mi? Yazarın bu soruya cevabı hayır, vahyedilmiş tektanrıcı dinler ile Yunan çoktanrıcılığı birbirine karıştırılmamalıdır. Tektanrıcı dinler kilise dolayımıyla kişinin bireysel kurtuluşunu sağlamayı amaçlarken Yunan çoktanrıcılığı antik kentin politik sınırlarında hareket eder. Din, kentlerin kurumları içerisine yerleşerek dünyevi bir yaşama yönelir: yurttaşları, kurtuluşları başka bir dünyada sağlanacak insanlar olarak değil, va
Yunanlar mitlerine inanmışlar mıydı? Yunanların, bize aklı anlatan bu bilge ataların, titanlara, kikloplara, kahramanlara inanmaları mümkün mü? Varsayalım ki Minator'u şairlerin uydurması olarak düşündüler, peki Theseus'un varlığından da şüphe ettiler mi? Veyne, bu sorular çerçevesinde hakikatin konumuna dair etkileyici bir soruşturmaya girişiyor. Mitlerin doğasını, onların kabul ediliş şekillerini, doğru kabul edilmeleri için gereken ölçütleri inceliyor. Süregelen bu anlatıların tarihle olan bağlarını sorg
Hesiodos (y. MÖ VIII. yüzyıl): Kullandığı dil, yapıtlarının taşıdığı bazı karakteristik özellikler, hayatı hakkında çok az bilgiye sahip olduğumuz Hesiodos'un Aiol ve İon kökenli olduğunu göstermektedir. Büyük ozana ait olduğu kanıtlanmış iki önemli eserden biri olan Theogonia, evrenin yaratılışı, tanrıların doğuşu, tanrıların ve tanrısal varlıkların soyları gibi Yunan kozmolojisini kuran meseleler ile belli başlı Yunan efsanelerini konu alan epik bir eserdir. Yunan didaktik şiirinin ilk örneği kabul edilen
Tükendi
?Antikçağ'dan Günümüze, Karadenize dair bir başyapıt" Bu kitap, Karadeniz çevresinde beliren ilk yaşam izlerinden günümüze dek gerçekleşen tüm tarihî gelişmeleri, jeopolitik odaklı değerlendiren bir tarih anlayışına sahip olmasının yanı sıra, coğrafya, arkeoloji, etnoloji, folklor, hatta genetik kaynaklar da kullanılarak oluşturulmuş disiplinlerarası bir çalışmadır. Karadeniz kıyısında ortaya çıkan yerleşimler; otokton halklar ile istilacılar arasında doğal kaynakların paylaşımına paralel olarak gelişen ye
Tükendi
Emir Timur, Yalnız Türk- İslam dünyasının büyük hükümdarlarından biri olmakla kalmayıp, tarihin kaydettiği en büyük cihangirlerden biridir. Timur, 1336'da Mâverâünnehir'de Semerkand'la Belh arasında Keş kasabasında doğdu. 1370'te Mâverâünnehir Hâkimi Emir Hüseyin'in ölümünden sonra Mâverâünnehir'e tek başına hâkim oldu ve Semerkand'a gelerek tahta çıktı. ?Biz ki, Mülük-ı Turan Emir-i Türkistanız!" diyen Emir Timur, 35 senelik hükümdarlığı süresince yaptığı bütün savaşları kazandı. Âlim ve iyi bir devlet ada
Cengiz için Avrupalılar ?Barbar" deyip geçerler. İran, Arap ve Osmanlı tarihçileri de bu büyük, çok büyük hükümdar için, ?Zalim, hunhar, dinsiz, kâfir" gibi sıfatlar vermekten ve sıralamaktan geri kalmazlar. Doğru tarihlerinde onun klişe halini alan unvanı şudur; ?Cengiz'i fitneengiz!" Pek açıktır ki Avrupalıların barbar demesi bütün Avrupa'yı yenmesindendir. Eğer Avrupa Cengiz'i yenseydi bu zaferle iftihar edilecekti ve ondan kuvvetli bir insan ve şanlı bir mağlup olarak bahis olunacaktı! Yenilmek acısı A
Bu hayatta kalanların inşa ettikleri bir şehrin öyküsüdür. Büyük bir felakette sıklıkla olduğu gibi, hayatta kalanlar etnik olarak tek bir halk değildi, çok sayıda halkların birleşmesiydi. Onlar yaşam şekillerini olduğu kadar kendi hayatlarını ve mallarını savunmak için bir araya gelmişlerdi. Kendi şehirlerini teslim etmeyi reddetmişlerdi. Yaklaşık bin yıl boyunca bu kararlılıklarını sürdürmüşlerdi. Tarih onlara Bizanslılar adını vermiştir. Onlar hayatta kalma mücadelesinde yalnızdılar. Batıda MS. 200 ila
Eski İran'ın geleneksel öyküleri iyi ile kötü arasındaki mücadeleleri, tanrıların zaferlerini, kahramanların maceralarını, efsanevi kuş Simurg gibi doğaüstü varlıkları anlatır. Bu öykülerin çoğu da İran'ın İslam öncesi dönemi hakkında bildiğimiz başka pek çok şey gibi Avesta kaynaklıdır. Zerdüştlüğün kutsal kitabı olan Avesta'nın kimi bölümlerinin geçmişi, MÖ 1400 ile 1200 arasında bir tarihe kadar uzanır. Avesta, Zerdüşt peygamberin sözlerinin ve Bilge Tanrı Ahura Mazda'nın hikayesinin yanı sıra Zerdüştlük
Tükendi
'Başlangıçta...' Yaratılışla ilgili birçok hikâye böyle başlar. Farklı coğrafyalarda ve tarihin her köşesinde bu sözcüğün yaydığı hikâyelere şahit oluruz. Mitolojilere yaptığımız yolculukta bizi bekleyen 'ilk'ler aslında insanlığımızın kökenlerine uzanma, onunla temas etme hayalinden ve merakından başka bir şey değildir. Böyle bir merak ve istek bizi birçok medeniyetin dinî, kültürel ve sosyal dinamikleriyle yüz yüze getirir. Gönül Yonar, Türk Edebiyatında Fantastiğin Kökenleri kitabından sonra bu yeni kita
Tükendi
Damarlarında yüzlerce cesur askerin kanı dolaşan aslan yürekli Nigel, henüz yirmi iki yaşındaydı. Bugünlerini şahinlerini ıslah ya da aileyle birlikte malikânenin toprak zeminli holünde yaşayan köpeklerini eğiterek geçiriyordu. O dönemlerde, hayat gizemli ve merak uyandırıcıydı. İnsanoğlu hem yukarıdaki cennete hem de ayaklarının altındaki cehenneme çok yakın bir noktada korku ve ciddiyetle yürüyordu. Tanrı'nın varlığı her yerde hissediliyordu: gökkuşağında, kuyruklu yıldızda, fırtınada, rüzgârda... Bu arad
Tükendi
20. yüzyılın en önemli antropologlarından biri olan BronislawMalinowski, özellikle yaptığı saha araştırmalarıyla, ilkel insana karşı beslenen kötü bakış açısını yerle bir etmiştir. O döneme kadar yalnızca vahşi yaratıklar olarak görülen ilkellerin de düşünebilen varlıklar olduğunu göstererek beşerî incelemelerde büyük bir algı kırılmasına sebep olmuştur. Katılımcı gözlem yöntemini geliştirerek araştırmalarını daha güvenilir kılmış ve Viktoryen döneminin ?masa başı filozofları"na ağır bir darbe vurmuştur.
Romantik dönemden bu yana kötü kavramı, edebiyatın anlatmaktan her zaman keyif aldığı, cazibesini hiç yitirmeyen bir konu olmuş ve edebiyat metinleri şeytanlardan vampirlere, hayaletlerden zombilere, hatta satanistlere ve cin çarpmışlara kadar kötülüğün tezahür ettiği çeşitli biçimlerle dolup taşmıştır. İşlenen suçlar, yıkılan tabular, sefahat âlemleri, şeytana tapma ayinleri, şiddet eylemleri, kutsal değerlere hakaret gibi konular metinlerde sürekli tekrarlanmıştır. Peter-André Alt, yedi cilt halinde y
Tükendi
Eski Mısır ile size mimarlık, sanat, edebiyat, siyaset ve din alanlarında ilklere imza atmış bir uygarlığın öyküsünü sunuyoruz. Eski Mısırlılar dünyanın ilk ulus-devletini kurdular. Ölüme çare bulma kaygısıyla piramitleri inşa ettiler. Gize'deki Büyük Piramit MS 1889 yılında Eiffel Kulesi tamamlanana dek, yani 4400 yıl boyunca dünyanın en yüksek yapısı olarak kaldı. Kraliçe Nefertiti antik ve modern güzellik anlayışının oluşmasında rol oynadı. Kral Akhenaton tek tanrılı din fikrini ilk ortaya atan ve böyle
Tükendi
İskender, Yunan Krallıklarının birine taht veliahdı olarak dünyaya gelmişti. Yunanlıların ve Romalıların enerjisine, girişimcilik ve askeri becerilerine büyük ölçüde sahipti. Ordular kurdu, Avrupa ve Asya arasında sınırsız yollar katetti ve kariyerinin 12 senesini Asya ordularını dağıtarak, en görkemli şehirleri fethederek, ilerleyişine karşı çıkan kralları, prensleri ve generalleri alt edip esir alarak, Asya'nın kalbine doğru askeri zaferlerle dolu bir yolculuğa harcamıştı. Bütün dünya bu genç adamın gerçe
Tükendi
"İnsanoğlunun dünyadaki ilk günlerinde, her şeyin güzel ve yeni olduğu zamanlarda hiçbir yerde ne hastalık, ne acı, ne de keder vardı. İnsanlar uzun ve erdemli yaşamlar sürerlerdi; her yerde dünyada benzeri görülmemiş bir mutluluk hüküm sürüyordu." Bu kitap Emilie Kip Baker'in titiz çalışmaları sonucu hazırladığı, Antik Yunan ve Roma dönemlerine ait pek çoğu iyi bilinen ama bir kısmı da az bilinen fakat sürekli atıfta bulunulan öykülerden oluşan bir derleme kitabıdır. Baker, Pandora'dan Afrodit'e; Apollon'
Tükendi
"Türk milletinin sömürgeci devletlere karşı verdiği İstiklal Savaşı, diğer milletlere de örnek oldu." "17. yüzyılın asker, yazar ve coğrafyacılarından Orgeneral Kont Luigi Ferdinando Marsigli ilginç anekdotlar veriyor: 'Avrupalı malını bir Osmanlı limanına getirir. Boşaltır ve parasını alır. Ülke içerilerine taşıyıp satamaz. Osmanlı, bu malları mahirane bir şekilde bütün imparatorluğa dağıtır. Bazı mamullerde Türk işçiliği ile rekabet dahi mümkün değildir." " Padişah adına yayınlanan yasalarda devletin yü
Tükendi
Elmanın üzerindeki yazı, öndeki konuklar tarafından görülmüş, arkada kalan konukların arasında fısıltı şeklinde dolaşmaya başlamıştı bile. Konuyu anlayan kadınların hepsi, elmayı kendilerine layık görüyordu. Fakat ileri çıkmak, herkesin yapabileceği bir şey değildi. Çünkü ister istemez bu olay, güçlerin savaşı haline gelecekti. Ölümsüz tanrıçaların olduğu yerde yarı ölümlü tanrıçalar değil böyle bir iddiada bulunmak, ağızlarını bile açmazlarsa kazançlı çıkarlardı. Üç ölümsüz tanrıça oradaydı ve elma üzerind
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 190 kayıt bulunmuştur Gösterilen 60-80 / Aktif Sayfa : 4