Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 190 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2
Onlarca yıl süren gerçek ve çetin bir göç serüveni... Kazak Türkleri, Çin zulmüne karşı verdikleri kanlı mücadeleler sonrasında ata yurtları Doğu Türkistan'ı terk etmek zorunda kaldılar. 1904-1970 yılları arasında, Altay Dağları'ndan kafilelerle yola çıktılar. Keşmir üzerinden dünyanın damı Tibet Platosu'nu, Himalayaları, Taklamakan Çölü'nü aştılar ve nihayet Türkiye'ye ulaştılar. Hızırbek Gayretullah, bu meşakkatli göçün canlı tanığıdır ve bugün Sincan adı ile anılan, yaklaşık 160 yıldır Çin işgalinde olan
Tükendi
Çok sorulan bir sorudur: Acaba evrende yalnız mıyız? Dünyada hala balta girmemiş ormanlar ve ayak basılmamış topraklar varken bu soru: Acaba dünyada yalnız mıyız? Şeklinde olmalıdır. Hiç merak ettiniz mi, neden Türkçe ile Kızılderili dilleri arasında ortak kelimeler vardır? Dünyadaki köklü medeniyetlerin inanç ve kültürlerinde neden bu kadar çok ortak nokta vardır? İnşa edilmesi günümüzde bile zor ve yıllar alabilecek olan piramitler, neden yapılmıştır? Birinci Dünya Savaşı dediğimiz savaş gerçekten de ilk
Tükendi
Köken aranılır. Köken anlatılır. Köken merak edilir. Köken öğrenilmek istenilir. Kökensizlik, köksüzlük, temelsiz ve asılsız olmaktır. Kişi için soysuz olmaktır ki kabullenilmesi zordur ve en kötü hakaretlerden biri olarak kabul edi-lir. Kökensizler bile kendilerine köken icat ederek, uydurma yollar tutarak bir köke dayanmak is-terler. Türkler, köklü bir millettir.
Tükendi
Budunları anlatırken onların yaşantılarından yansımalar sunar destan. Kültür dokularını açığa çıkarır. Kişi ilişkilerini, kişi yaşantılarını anlatır. Budunların yakın uzak komşuları ile olan bağlarına yer verir. Yağılarından, dostlarından onlarla ilişkilerinden söz eder. Bu yapısı ile tarihe ışık tutar. Destanları tarih doğurmuştur ve bugün tarih destanlardan yararlanır.
Tükendi
Günaha batan Hristiyanları cezalandırmak için Tanrı'nın gönderdiğine inanılan Attila'nın hayat hikâyesi... Batılılar tarafından Tanrı'nın kılıcı/kırbacı olarak isimlendirilen Attila, başta Macaristan olmak üzere Turan coğrafyasında en büyük Hun-Türk hükümdarlarından biri olarak kabul görmektedir. Efsanelerle örülmüş hayatı birçok millet tarafından benimsenerek destanlarına alınmıştır. Kimine göre adil, kimine göre gaddar olarak tanımlanan Attila'nın üzerindeki sis perdesi her geçen gün aydınlanmaktadır. Att
Kalabalık insan topluluklarının kısıtlı alanlarda bir arada yaşamasını mümkün kılan hizmetler nedir diye sorsak, "su tesisatı"ndan mutlaka söz etmemiz gerekir. Oysa temiz suyu evlerimize kadar ulaştırıp atıklarımızı tahliye eden sistemin modern yaşam için taşıdığı anlam genellikle gözardı edilir. MÖ 3000'de Harappalılar'ın inşa ettiği ilk su tesisatı sisteminden başlayıp Roma hamamlarına, Ortaçağ manastırlarına, saraylardaki tuvalet âdetlerinden kanalizasyon sisteminin var olmadığı Londra'nın zor zamanları
Yunan ve Roma mitolojisinin okurla en etkin buluşması 1855`te Thomas Bulfinch sayesinde olmuştur. Bulfinch`in en büyük dileği, üstün bir yaratıcılığın eseri bu muhteşem öyküleri herkes için keyifli kılmaktı, çünkü ona göre "mitoloji bilgisi olmadan, kendi dilimizdeki o zarif edebiyatın bile çoğu ne anlaşılır, ne de takdir görür." Buradan hareketle, yazarın mitolojik hikâyeleri tutarlı bir bütünlük içinde, şiir ve resim sanatından örneklerle süsleyerek ahenkli bir üslupla anlatması, eserinin nesiller boyu ge
Dünden Bugüne İnsan ve Irklara Veda gibi antropolojik çalışmalarıyla tanınan Prof. Dr. Metin Özbek, bu defa kurmaca bir eserle karşımızda. Özbek; duru, akıcı ve sade diliyle, insansız bir dünyadan Sapienslere kadar, insanlık tarihini kadın karakterlerle anlatıyor. Günümüzden 7 Milyon yıl öncesinde Doğu Afrika'da başlayan insan ailesi tarihinin, mücadelelerle dolu milyonlarca yıl süren evriminin sonrasına odaklanan hikâye, 3.3 Milyon yıllık iskeleti Etiyopya'da bir göl yatağında bulunan Lusi Hanım'la başlı
Mitler dünyanın, insanın ve hayatın doğaüstü bir kökeni ve tarihi olduğunu ve bu tarihin de önemli, değerli ve ibret verici olduğunu muhteşem bir şekilde gösterirler. Eliade bu eserinde, mitlerin varlıklarını son zamanlara dek sürdürdüğü dünyanın değişik yerlerine dağılmış çeşitli toplumları ele alıyor. Bu geleneksel toplumlarda mitlerin yapısını ve işleyişini anlayabilirsek, insan düşüncesinin tarihinin bir aşamasını aydınlatmış olacağız. Çünkü mitler insan davranışları için model oluştururken hayata an
Tükendi
"Crystal, yaşayan dillerin sınır tanımadığını ve yeni koşullara seve seve uyum sağladığını bize hatırlatıyor. NTüm dünyadaki dillerin ve kelimelerin zevkini eğlenceli bir üslupla ortaya çıkartıyor." Iain Finlayson, The Times "Dilin Kısa Tarihi, dil için yazılmış bir zafer şarkısı. Her zaman açıklayıcı ve merak uyandırıcı." David B. Williams, Seattle Times "Hepimizin kanıksadığı mucizeler ve konuşup anlaşabilme yeteneğimiz hakkında düşünmeye başlayacak herkesin eline tutuşturulacak mükemmel bir kitap."
Kudretli Oğuz beyleri asla yalan söylemezlerdi. Uykuları ağır olur, yanlarında kara kılıç şakırtısı olsa yine uyanmazlardı. Savaşmak, dövüşmek, avlanmak, bahadırlık göstermek âdetlerindendi. Yiğitlik yapmadan ad alamazlardı. Deli Dumrul, Azrail'e meydan okur; Basat, Tepegöz'ü devirir, Uruz babasını kurtarmak için yollara düşerdi. Bamsı Beyrek'in yüzü pe-çeli, Burla Hatun'un boyu uzun, Banı Çiçek'in kara gözleri çekikti. Dedem Korkut derler bir er vardı; Oğuz'un bilicisiydi, gaipten türlü haberler söylerdi.
Alevilik nedir? İslamiyetle ilişkisi ne? İslamın özü veya bir mezhebi mi, yoksa özgün bir inanç örneği mi? Alevilik İslamın ilk ayrışmasında mı oluştu, yoksa zorla Müslümanlaştırılan halkların geleneksel inançlarının sentezi mi? Aleviliğin tarihsel ve teolojik kaynakları nelerdir? Aleviliğin gerçek inanç önderleri kimdir? Aleviliğin temel kavramı olan Ali gerçekte neyi ifade ediyor? Geleneksel veya modern dönemlerin bütününde egemenler Aleviliği niye sevmedi, niçin asimile ediyorlar? Alevilik tarihi boyunca
Tükendi
Fatih Serisi'nin ikinci romanı FATİH'İN GİZLİ SİKKESİ, serinin ilk kitabı olan FATİH'İN GİZLİ MABEDİ'ndeki büyük maceranın devamı niteliğinde, aynı hız ve heyecanla akıyor. Geçmişle yirmi birinci yüzyılın arasında dolaşmaktan soluk soluğa kalacak, serinin üçüncü romanını dört gözle bekleyeceksiniz. Büyük Kitap'ın satır aralarına gizlenmiş ikinci sır, Fatih'in özel olarak darp ettirdiği eşsiz güzellikteki yirmi dört ayar bir sikkenin üzerinde yazılıydı. Bu sır öğrenilmedikçe Fatih'in gizlediği üçüncü emanete
Tükendi
Mitoloji yaşanılan bir geçmişin dilde, ritüelde ve tasvirlerde (mağara, kaya üstü, duvar resimleri, ağaç oyması, minyatür, heykelcikler vs.) gerçekleşen diyalektiğidir. Her toplumun millî tefekkürünün, millî psikolojisinin, kendine has özelliklerinin ilk ve esaslı kaynağı mitolojidir. Mitolojinin öğrenilmesi kültürümüzü, ideolojimizi öğrenmek demektir. Başlangıç için Türk mitolojisinin bildiri, makale, kitap halinde araştırılması doğal sayılsa da 21. yy. küreselleşen dünyasında millî kimliğimizi korumak ve
Tükendi
Aiskhylos (MÖ 525?-456): Eski Yunan'ın en önemli tragedya yazarlarındandır. Mitolojik konuların hemen hemen hepsini eserlerinde işlemiştir. Yazdığı 90 tragedyadan sadece 7 tanesi günümüze kalmıştır. Aiskhylos özellikle adaletin gerekliliği üzerinde durmuş, eserlerinin çoğunda hak meselesini konunun ağırlık merkezine yerleştirmiştir. Zincire Vurulmuş Prometheus'da da farklı kuşaklardan tanrılar arasındaki anlaşmazlığı ele almıştır. Tragedyanın kahramanı Olympos tanrılarına başkaldıran titan Prometheus ateşi
Troya Savaşı, Oidipus'un yazgısından kaçışı, İason'un altın postu arayışı, Theseus'un Girit boğasını öldürüşü, Zeus'un kuğu kılığına girmesi, Aeneas'ın Roma kentini kurması... Bunlar ve diğer klasik mitler genellikle karşımıza ayrı ayrı öyküler olarak çıkar, fakat hepsi bir araya gelince, efsanevi savaşları, garip dönüşümleri, ölümsüz kahramanları ve neredeyse her şeye gücü yeten tanrıları konu alan tek bir uzun öykü, okura son derece gerçekçi gelen bir fantezi dünyası oluşturur. Yunan ve Roma Mitolojisi he
Tükendi
Türk mitoloji, destan ve efsanelerindeki "Şifreler" diyebileceğimiz, "Arketipler ve Motifler", olabildiğince bilimsel kaynaklar referans alınarak çözümlenmeye çalışılan bu eserde, Türk evren tasarımı ve Türk düşünce ve mantık sistemi, Türk yaratılış mitolojileri dediğimiz Altay ve Yakut Türklerinin söylence kültüründeki anlatıları ve bu anlatılarda adı geçen Tanrı ve Tanrıçalar, Göktürk ve Uygur Türeyiş mitolojilerindeki ayrıntılar, bir kozmoloji mit'i olan ve evrenin yaratılışı alegorik bir dille ve şifrel
Tarihten edebiyata birçok alanda, Ortaçağ'dan günümüze kadar etkisi devam eden Nesir Edda Viking mitolojisinin temellerini atmıştır. Nesir Edda'da Viking kozmogonisi, panteonu ve mitleri yüzyılları aşan bir edebi yetkinlikle aktarılmıştır. İskandinavya'nın coğrafyasıyla yoğrulan ve kadim bir bilgeliğin içsel derlemesi olan Nedir Edda, Viking mitolojisinin olduğu kadar kuzey edebiyatının da en önemli eseridir. Viking coğrafyasının en bilinmeyen köşelerini, Ortaçağ Avrupa'sını korkulara sürükleyen kuzeyin esr
Tükendi
Kişiye budun gerek ki ona bağlansın. Kişiye yurt gerek ki sahiplenip yaşasın. Kişiye töre gerek ki ona uysun. Hem içinde yaşadığı çadırın adıdır yurt, hem de çadırı üzerine kurduğu toprağın adıdır. Göğün altında olması, sahiplenilmesi yeterlidir Türk için. Acun yaratıldı. Türk var oldu acunda. Birçok Türk budun sırası geldiğinde varlık gösterip devlet oldular. Uygur budun, Türk budunlardan biridir. Güçlü, yurt ve töre sahibi bir budun...
Destan dili hızlı olur. Destanlarda zaman hızlı akar. Oğuz büyüdü, gelişti. Yiğit bir delikanlı oldu. Adı dört bir yanda duyuldu. Budunu onu umut belledi. Ustalardan aldığı derslerin hakkını verdi. At bindi. Yay gerip ok saldı. Kılıç, kargı kullandı. Güreş tuttu. Hepsini de en iyi o yaptı. Bileğini bükecek, atını geçecek, okuyla yarışacak, kılıcına denk gelecek kimse çıkmadı karşı-sına. Budunun övüncü oldu.
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 190 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2