Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 190 kayıt bulunmuştur Gösterilen 180-200 / Aktif Sayfa : 10
Kuruluşu, Yönetmelikleri ve Yetiştirdiği Ünlü Kişiler - Mezopotamya Kitaplığı "Makedonyalı İskender´in (İ.Ö. 356-323) Asya ve Afrika kıtalarını fethetmesi Helen kültür ve uygarlığının Doğu´da yayılmasına neden oldu. İskender´in siyasi amacı, Helen kültürü ile yeni fethedilen memleketlerin kültürleri arasında bilim, kültür, mimari ve yazın eklektizmi sağlamaktı. İskender bu amaçla, fethedilen memleketlerde kentler kurarak Helen yazar, filozof ve bilimadamlarını, fethedilen bu kentlere bilgi ve birikimlerin
Tükendi
Her geçen gün ziyaretçisi artan Olympos ve Khimairaya iliskin derli toplu bilgi veren bir kilavuza gereksinim duyuluyordu. Bu gereksinimi karsilayacak bir kitap hazirlamak ve uzun süreden beri ilgi duydugumuz Khimaira, Olympos ve yakin çevresini tanitmak düsüncesiyle elde edebildigimiz bilgileri toplamaya yöneldik. Her iki antik sit üzerine çok az yayin yapildigini gördük. Mevcutlar içerisinde Felix von Luschan ve George E. Beanin makalelerinden yararlandik.
Tükendi
Geçmiş dönemlere ışık tutan tarihçi Harold Lamb ?Theodora ve İmparator" kitabıyla Bizans Döneminde Konstantinapol'e, İstanbul'a dair tarihi gerçekleri canlı betimlemelerle anlatıyor. Geçmişi şaibelerle dolu Theodora'nın Bizans İmparatoru Jüstinyen ile yaşadığı dönem çağının önemli olayları, entrikalar, savaşlar, ayaklanmalar, veba salgını ve politik stratejiler eşliğinde okuyucuya sunuluyor. Tarih içinde pek çok dönem üzerine baş yapıtlar ortaya koyan Lamb, tarihi olayları bir roman havasında vererek okuyu
(...) Tapınak Şövalyeleri, Haçlı Seferleri Tarihi içinde kısmi bir bölümdür. (...) Kitabın ana konusu, Haçlı Seferleri değildir. Ancak Tapınak Şövalyelerinin daha iyi anlaşılabilmesi, konuyla ilgili olarak yapılan çoğu yüzeysel ve ideolojik yorumun deşifre edilebilmesi açısından Haçlı Seferlerine değinmenin kaçınılmaz olduğu noktalar vardır. Tarikatın özellikle Haçlı Seferlerinin gidişatında oynadıkları rollerin, neredeyse papa ve krallar düzeyine çıktığı zamanların yoğunluğu düşünüldüğünde bu kaçınılmazlık
Tükendi
Mitolojinin Masalı Bulduk Ata dediğinde erkekler Turak´ın öğrettiği gibi onu diz vurarak selamladılar, doğrulmaları için izin vermesini beklediler. Kızlar ise ayakta durup sadece başlarını eğdiler. Bulduk ata, çocukların hepsini görebileceği bir kayanın üzerine oturdu. Uzaktan tanıdığı, adlarını bildiği ama ilk defa konuşacağı yüzleri teker teker, sıra ile gözden geçirdi... (Arka Kapak´tan)
Tükendi
Evet, işte, yaşlı Şaman birkaç adım ötesindeydi. Uluğ Bige o gece üzerine binlerce farklı kumaş parçasından yapılmış, kaftan benzeri giysisini giymişti. Etekleri ve yakası rengarenk kuş tüyleriyle süslüydü. Attığı her adımla birlikte, elbisesine iğnelenmiş olan yüzlerce küçük çıngırak tatlı sesler çıkartarak çınlıyordu. Elinde o gece kurban edilmiş bir koyunun bembeyaz kürek kemiği vardı. Kara Han ayağa kalkarak yaşlı Şaman´a yer gösterdi, fakat Uluğ Bige onu görmemiş ve duymamış gibi davranıyordu. Han ve a
Tepegöz, kollarını göğsünde kavuşturmuş, dudaklarında zalim bir gülümsemeyle ona bakıyordu. Tek gözü yuvasında yine fıldır fıldır dönüyordu. Demek beni kovuyorsun! dedi sonunda takır tukur bir sesle. Sen bilirsin! Gidiyorum! Ama Oğuzun başına büyük bir bela getirdin, bilmiş ol! Daha ne belası getireceğim be canavar! diye bağırdı Aruz Koca öfkeyle. Asıl belayı, bulduğumuz gün seni gebertmelerine engel olmakla getirdim! Zaten yapacağını yaptın, daha ne yapacaksın? Görürsün! dedi Tepegöz ve arkasını dönüp gitt
Tükendi
Dirse Hanın oğlu da işte bu ânı bekliyordu. Toparlanmasına fırsat vermeden boğanın sırtına atladı, gözle görülemeyecek bir hızla belindeki hançeri çekti, hayvanın kocaman başını gövdesinden ayırdı... İşte o an obada büyük bir uğultu koptu. Bu gürültünün etkisiyle çadırlarından dışarı koşturan Bayındır Hanın, Dirse Hanın ve diğer Oğuz beylerinin gözleri yuvalarından fırlayacak gibi olmuştu... O korkunç canavarı bu adsız oğlancık mı öldürmüştü? Gerçek olabilir miydi bu? Oğuz eli bunca zamandır böyle güçlü, b
Tükendi
Yazar, bu çalışmada, Nart (Türk) mitolojisinin diğer mitolojilere oranla daha az tanınmasının nedenlerini, Hunların tarihi bilgileri ezberlemiş olmalarına ve yazıya dökmemelerine bağlamakta; bu nedenden dolayı Nart Boyu Hun Kültürünün karanlıkta kalarak, dünya toplumuna ulaşmadan, ancak halkın hafızasında korunarak günümüze kadar geldiğini ileri sürmektedir. Hunlar her tür tarihi ve kültürel bilgiyi, sözle melodiyi (makam) birleştirerek, "şarkı-efsane" denilen halk kültürü yoluyla halkın hafızasına yerleşt
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 190 kayıt bulunmuştur Gösterilen 180-200 / Aktif Sayfa : 10