Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 227 kayıt bulunmuştur Gösterilen 200-220 / Aktif Sayfa : 11
"Günümüzün çelişkisine göre, her anlam yokluğu bir anlama çağrıda bulunur, tıpkı her tek biçimleştirmenin farklılığa çağrıda bulunması gibi. İşte antropolog, bugün yeni düşünüm konularını bu karmaşık çağrılar ve yanıtlar destesinin içinde bulmaktadır." Antropoloji genel geçer düşüncemizde "ilkel" toplumları inceleyen, buradan hareketle insanı irdelemeyi hedefleyen bir bilim dalıydı. "Onları" inceleyerek kendimizi düşünebilirdik. Ama, Marc Augé antropolojinin alanını gezegenimizin bütünüyle çakıştırıyor. Çün
Tükendi
Edebiyat bir sanattır. Şiirse tutkudur kimileri için, yazmak var olmak, yazmak yaşamak, yaşatmaktır. Yazan herkes için. Biz kırk şiir sevdalısı bu yola baş koymuş emek vermiş kırk arkadaş, sanat adına edebiyat adına ve bir şeyleri birlikte yapmak adına toplandık. Eserlerimizi siz şiir sevenlerin beğenilerine sunmaktayız. Ben kitabın derleyeni olarak ve yazar kırk arkadaşımdan desteğini esirgemeyen başta Sn. Cüneyt Arkın Beye ,Sn. Erkan Kızılaslana ön sözümüzü yazan çok kıymetli hocam Zübeyir Yiğit Beyef
Tükendi
Tabiî rubâi deyince bunların tercemelerinin de o vezinle yazılmış, o havayı veren şeyler oluşunu kastediyorum. Yoksa başka vezinlerle yapılan tercemeler benim zevkime göre, hatta mensur tercemeler kadar olsun muvaffakiyet kazanamamıştır. Madem ki rubâinin kendine has bir vezi vardır, o vezinle ülfet etmiş ve o zevki tatmış olanlara göre onu başka şiirlere has kalıpların içinde görmek, yadırgamaktan daha nahoş bir tesir bırakıyor. Nesirde nazma ait şekiller olmadığı için hiç olmazsa daha rahat ve serbest bir
Tükendi
EDESİN RABBİM Kimler aleyhime dönerse benim O'na hiç yoksulluk gösterme rabbim Her kim bana yanlış yolda der ise Dü cihanda mutlu edesin Rabbim Bütün yanlışımı gören canlara Yüz çevirip dönüp gitmiş olana Dolandırıp dahi hor bakanlara Evladıyla mutlu edesin Rabbim Kim ki beni hakirg örüp yererse Aleyhimde tüm suçlarım sererse Dua dursun beddua da ederse Malla mülkle mutlu edesin Rabbim Oğlu kızı mutlu yaşasın dursun Bu dünyada bolca sefalar sürsün Ahirette Firdevs cennete girsin Benim aleyhimde olanlar
Tükendi
Kitapname'nin merkezinde kitap'lar bulunuyor. Prof. Dr. Nazım H. Polat'ın farklı zamanlarda farklı kitap ve süreli yayınlarda yayımlanan kitaba dair yazıları bu eserde bir araya geldi. Yirmi altı yazıdan oluşan Kitapname'dekl yazıların kimi kitap eleştirisi kimi kitap tanıtımı kimi de kitaptan hareketle edebi eser tahlili niteliğinde. Titiz bir akademik dikkatle kaleme alınan yazılar okura ayrıntıda saklı bilgiler veriyor. Polat ele aldığı kitapları objektif bakış açısıyla mercek altına alırken yeri geldiği
Tükendi
Kırgız bozkırlarında dünyaya gözlerini açarak birbirinden güzel roman ve hikayeleriyle dünyaya kendini kabul ettiren Cengiz Aytmatov'dan, dünyanın en önemli İslam bilimcilerinden Annemarie Şimmel'e; Türkçe'nin en önemli şairlerinden Yavuz Bülent Bakiler'den, son dönemler Doğu Türkistan'ın sesi olan Rabiye Kader'e kadar onlarca önemli şahsiyet ve kitapların hikayesini Orhan Aras'ın coşkulu kaleminden okudukça tanıdık ve geniş bir coğrafyayı da adım adım gezmiş gibi olacak ve kendi dünyamızın kültür sütunları
Tükendi
Yüxexes Karakalem olarak yayın hayatına atılıp Mayıs 2009da okurlarına ve yazarlarına veda eden Karakalem dergisinin, onlarca kişiyle birlikte gördüğü ortak rüya, sonunda gerçek oldu! Karakalem merkezi edebiyatın, merkezi dilin dışında kalmayı tercih edenlere kapılarını sonuna kadar açan, gençlerin sırtlayıp götürdüğü bir dergi olmuştu. Sayfaları karaydı ama karalığı kendiliğindendi ve sesini duyuramayanların bir araya geldiğinde çok güçlü bir ses oluşturduğunun kanıtıydı. Her okur yazardır, her yazar zaten
Tükendi
Köy Kaframı, Selçululardan Osmanlı İmparatorluğuna, hatta Cumhuriyet'e kadar zihinlere oturmuş değildi. Köylümüz kendi kabuğu içinde kendi kaderini dövüyordu. Özellikle Osmanlı'nın işgalci politikası nedeniyle arka arkaya girilen savaşlar, büyük ölçüde kuvvet, insan ve toprak kaybına neden olmuş, bu durum köy yaşamını sefillik boyutuna indirmişti. Birinci Dünya Savaşı sonunda işgale uğrayan Türkiye, Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde başlattığı Kurtuluş savaşını zaferle bitirip Cumhuriyeti ilan etti. Halk
Tükendi
Aslında dil, alıntılar toplamıdır. Dilde, varlığın evinde, dunyamızın sınırlarında, benlik bulunacak, keşfedilecek bir nesne değildir; o, salgıladığımız içrek bir aşkınlıktır. Gözümüze kaçan bir kıymığın, bakışımızın ufkunu eşiğe taşıyan büyüteç işlevi görmesi gibi, aforizmalar büyük düşünürlerin ve düşüncelerin ihtişamından parçalar sunar bizlere. Artık, kaynağı aramak, ardına düşmek habercinin, okuyucunun meşrebine kalmıştır. Aforizmalar adlı bu derlemede yer alan sözlerin her biri, sanat, edebiya
Tükendi
Ben bir barış çocuğuyum ve kendi kendimle barış yaptığım için, bütün dünya için de barış istiyorum (Goethe) Sevgi sözünden daha tatlı söz duymadım. Ah o söz k, gökkubbede kalan tek anı.... (Hafız)
Uluslararası Çalışma Örgütünün verilerine göre 2009 yılı itibariyle dünyadaki işsiz sayısı 2 milyar 52 milyonu, güvencesiz koşullarda çalıştırılanların sayısı ise 1 milyar 528 milyonu (toplam istihdamın %50.1i) bulmuş durumda. Öyle ki bazı bölgelerde güvencesiz koşullarda istihdam, toplam istihdamın dörtte üçünü (Güney Asya: %78.5, Sahra Altı Afrika: %75.8) bulmaktadır. 632 milyon kişi, günde 1.25 dolardan az (toplam istihdamın %20.7si); 1 milyar 193 milyon kişi ise günde 2 dolardan az (toplam istihdamın %3
Tükendi
Piştî sala 1970ê, êdî dergehên xwendin ûnivîsînê vebûn, lê wek min berê xuya kirî, ew jî bi kurmanciya jêrî bûn. Kovar,rojname, dezgehên belavkirin û çapkirinê li devera Badînan nebûn, lê dîsan jî,di wan salan de, xortên kurmanc xwe berdane qada nivîsînê û bi wê rewşê çendînnivîskarên kurd peyda bûn. Her çende li parçên din yên Kurdistanê, çendînromanên serketî belav bûne, lê mixabin heta niha yek roman jî li devera Badînanronahî nedîtiye. Mirov dibîne ku, astengên bizava edebiyata kurmanciya jorî gelekin û
Tükendi
"Yalnız birimize, kendimize olmak ümidiyle o tarafa ihtiyatla, aramızda konuşur, alınacak eşya üzerinde münakaşa eder gibi yaparak yaklaştık, yanaştık. Cesaret, cüret neredesin? Halbuki daha o devirde, Abdülhamit saltanatının son günlerinde ben Fransa İhtilali'ni okumuş, "Cüret, cüret, daima cüret!" cümlesinin Fransızcasını ezberlemiştim. Yüreğim yine güm güm atıyordu; sesim, kendimin bile tanıyamayacağım kadar boğuk ve değişik; bacaklarım, başkalarının bile farkına varacağı derecede sarsak ve titrekti. Yan
Fikir ve mücadele adamı Mehmet Şeref Aykut'un iki elyazmasını bir ciltte toplayan bu kitap, siyasi tarihimizin en fırtınalı dönemlerinden, sonun başlangıcı sayılan, tarihin kırılma noktası olan Mondros Mütarekesi'nin imzalanmasıyla başlayan Milli Mücadele döneminin karanlıkta kalmış olaylarını içermektedir. Milli Mücadele sırasında Trakya'da yaşanan siyasi olaylara açıklık getirilmiş ve aynı zamanda Trakya - Paşaeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'nin de kurucusu olan yazar, bu cemiyetin nasıl örgütlendiğini de a
Mehmet Emin Yurdakul'un "Bırakbeni haykırayım, susarsam sen matem et Unutma ki şairleri haykırmayan bir millet Sevenleri toprak olmuş öksüz çocuk gibidir" mısralarına nazire dercesine kitapta yer alan şiirlerde; Afganistan Türkmenlerinin duygu ve düşüncelerini, çektikleri sıkıntıları, uğradıkları zulümleri ve haksızlıkları, din ve dünya görüşlerini, genel anlamda Türklük özel anlamda Türkmenlik ile ilgili kaygılarını velhasılı her yönüyle yaşayan Afganistan Türkmenlerini, yine onların haykıran sesi şairleri
Tükendi
Kafkas dağlarının en yüksek zirvesi Elbruz (Mingi Tav) ve çevresindeki yüksek dağlık arazide yaşayan Karaçay-Malkarlılar, tarih boyunca Kafkasyada hâkimiyet kuran Kimmer, İskit, Hun, Bulgar, Alan, Hazar, Kıpçak gibi proto-Türk ve eski Türk kavimleri ile çeşitli Kafkas halklarının etnik ve sosyo-kültürel bütünleşmesinden ortaya çıkmış bir Kafkasya halkıdır. Günümüzde Karaçaylılar Rusya Federasyonuna bağlı Karaçay-Çerkes Cumhuriyetinde, Malkarlılar ise Kabardin-Balkar Cumhuriyetinde yaşamaktadırlar. Dil bil
Tükendi
Erdoğan Alkan bu çalışmasında Klasik Akımın kökenini ve sonraki yüzyıllara uzanan gelişimini ayrıntılarıyla anlatırken; antik Yunandan Homeros, Sapphô, Solon, Pindaros, Plutarkos, antik Romadan Catullus, Vergilius, Ovidus, Jouvenalis gibi şair ve yazarların yanı sıra, Malherbe, Descartes, Pascal, Villon, Marot, Cornéille, La Fontaine, Racine gibi pek çok önemli ismin ürünlerine yer veriyor. Klasik Akımın Türk yazınındaki yeri ve etkisini; Şinasi, Namık Kemal, Muallim Naci, Abdülhak Hamit Tarhan ve neoklasik
Tıp Fakültesi´nden doktor dışında her şey çıkar derler. İfadedeki abartı bir yana, tıp eğitimi ile beslenmiş bilim insanlarının edebiyatta, sanatta ve bilimin diğer dallarında verdikleri ürünler ruhumuzu okşuyor, ufkumuzu açıyor, dolayısıyla beden sağlığımızı tamamlıyor. İşte bir göz hastalıkları uzmanının el emeği, göz nuru ile derlediği bu antoloji, göz hakkında aklınıza gelebilecek her konuya ışık tutuyor. Tabii bu arada hiç aklınıza gelmeyecek noktaları da bilgi dağarcığınıza ekliyor. Bu kitabın sayf
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 227 kayıt bulunmuştur Gösterilen 200-220 / Aktif Sayfa : 11