Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 980-1000 / Aktif Sayfa : 50
Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın değeri anlaşılamamış eserlerinden biri olan Son Arzu, temelde bir aşk romanı olmasının yanında, okuyucusuna 19. yüzyıl İstanbul konak ve sosyal hayatına dair önemli ayrıntılar sunuyor. Şehzadebaşı, Direklerarası'nda ramazan gecesi tasvirleriyle açılan roman, bu eğlencelerde karşılaşan gençlerin birbirlerine sevdalanmalarıyla asıl mecrasını buluyor. Nuruyezdan, Zişan ve Vicdan, üç farklı karakterdeki üç genç kız, sevgilileriyle şartların müsaade ettiği ölçüde alakalarını sürdürürler
Tükendi
Ertesi gün Karabibik yatağından sıçrayarak kalktığında güneş henüz doğmak üzereydi.Kalkar kalkmaz dolma gibi bir sigara tutuşturdu. Ocak sönmüş, koru bile geçmişti. Huri hâlâ horul horul uyumaktaydı. Karabibik kızını ayağıyla dürterek: "Hey! Huri! Zıpla görem... Gün çıkıyo be... Dihiy..." diye bağırdı. Huri gözlerini yan açarak bir şeyler homurdandı. Sağ yanından sol yanına dönerek babasına sırtını çevirdi. Karabibik'in bu tembel kızla uğraşacak zamanı yoktu. Eski püskü ceketini arkasına taktığı gibi kapıda
İç içe iki romandan oluşan Billur Kalp cumhuriyetin ilanını takip eden dönemde, İstanbul'da geçiyor. Uzun ve sarsıntılı yıllar, Türkiye toplumunu altüst etmiş; toplumsal ilişkiler yeniden ve başka şekillerde kurulmaya başlamıştır. Erkek nüfusu azalmış ve kadınlar sosyal hayata, bu defa çalışan/işçi konumuyla dahil olmuştur. Kadınların çalışma hayatına girmeleri, erkeklerin kadınları "tuzağa düşürme" girişimlerinin hızlanmasına neden olmuştur. Billur Kalp in ilk bölümü, çalışmak zorunda kalan, ancak "kötü er
Tükendi
Destansı tarihi roman konusunda Conn Iggulden eşsiz bir yazar. Daily Mirror Ben tepelerin toprağı ve kemikleriyim. Ben kışın kendisiyim. Tarihteki en büyük kahramanlardan biri olan Cengiz Han, ezeli düşmanı Çine karşı uzun süren bir savaşın ardından zafer kazanmıştır ve şimdi gözünü Arap topraklarına çevirmiştir. Bu, tarihte geri dönüşü olmayan ve büyük etkiler bırakacak bir savaş kararıydı. Alamut Kalesinden Cengiz Hanı öldürmesi için gönderilen fedailer de Moğolların önünde ciddi bir sorun yaratmaktayd
Tükendi
Realizm ve natüralizm akımlarının etkisiyle eserler yazan Nâbizâde Nâzımın Zehra romanı ilk defa Servet-i Fünun dergisinde tefrika edilerek yayımlanmıştır. Zengin bir tüccar olan Şevket Efendi; sinirli, kıskanç ve geçimsiz biri olan kızı Zehrayı kâtibi Suphi ile evlendirir. Suphinin annesi, gelinine yardımcı olsun diye eve Sırrıcemal adında cariye alır. Bunun üzerine kıskançlık krizine giren Zehra, hem kendisinin hem de çevresindekilerin felaketine sebep olan kararlar alır. Romandaki tasvirler Boğaziçi meht
Elf Ulusları Üçlemesinin ikinci cildi, Ergoth'un yayılma tehdidinin gölgesinde Kith-Kanan'ı sürgününden geri getiriyor. İnsanlar artık elflerin müttefiki değil ve elfler bu fethi durdurmak için birleşmek zorundalar. Kith-Kanan'ın sürgünü, kardeşlerin kendi doğrularına olan inançlarının kuvvetlendirdiği ayrılık, elf ulusunu ikiye bölünmekle tehdit ediyor.
Tükendi
Miras denince aklınıza hemen para mı geliyor? Peki, size kalan miras bir kasa şarap, bir kütüphane dolusu kitap olsaydı ne yapardınız? Kanı kanla yıkayabilir misiniz? İntikam almanın tek yolu tabanca ve şiddet midir? İhanetsiz aşkı bulmak bu kadar mı zor? İntikam; soğuk yenince mi, sıcak yenince mi lezzetli bir aştır? Tüm bu sorular beynine yıldırım gibi düşen Galip, vardığı yol ayrımında ne karar verecek? İstemediği halde kendini ortasında bulduğu bu savaştan aklı mı, duyguları mı galip çık
Tükendi
"Kapılıp gideceksiniz..." Sabrina Jeffries Gizli Bir Kimlik Gemisinin açık denizde korsanlar tarafından ele geçirilmesiyle birlikte, Vikont Steven Ashford uzun zamandır peşinden koştuğu alçak köle tüccarına her zamankinden daha fazla yaklaşmış olur. Fakat zaferinin önünde baştan çıkarıcı bir detay vardır: kendisiyle birlikte tutsak edilen skandallar kraliçesi güzel Leydi Monroe. Şeytanın çağrısı hiç bu kadar baş döndürücü ya da yasak olmamıştır, zira Steven bir Fransız papaz kılığındadır. Eğer gemiden c
Tükendi
Mümtaz bir yandan Dilyar'ın hasretini çekerken diğer yandan da İhsan'ın telkin ettiği yolu takip edip ilahi aşkın cezbesi ile sarhoşluk halleri yaşıyordu. Bu cezbe hallerinin verdiği haz dünyada hiçbir şeyden alınan bu hazza benzemiyor adeta Mümtaz'ı başka alemlere başka boyutlara taşıyordu.
Tükendi
Einstein Faktörü varlığından haberiniz bile olmayan zihinsel yeteneklerinizi ortaya çıkaracak. İnanılmaz! Duncan Maxwell Anderson, SUCCESS Son yapılan araştırmalar, ünlü düşünürlerin başarılarının genetik bir üstünlükten değil, zihnin koşullanması sonucu gerçekleştiğini öne sürüyor. Artık zihninizi eğiterek kendinizi her alanda geliştirebilirsiniz. Dr. Win Wenger, algılarınızı, sezgilerinizi ve genel zekanızı geliştirmek için ihtiyacınız olan her şeyi bu kitapta sunuyor. Bu kolay tekniklerle bilinçaltın
Tükendi
Recaizade Mahmut Ekrem, toplumcu edebiyat ile bireyci edebiyat anlayışı arasında bir yerde durur ve her iki yaklaşımın da izlerini taşır tek romanı olan Araba Sevdası. Roman, aynı zamanda iki farklı dönemin ve geçiş sürecinin toplumsal, bireysel sonuçlarını da görünür kılmaktadır. Türk edebiyatının romantizmden realizme evrilişinin somut nesnesi olan Araba Sevdası, 19. yüzyıl İstanbulunda toplumsal sınıfların ruhsal yapısını, kültür ve düşünce dünyasını eleştirel bir bakış açısıyla serilmemiştir. Kullanılan
Tükendi
Ayşegül Devecioğlu´nun 2007´de yayımlanan ikinci romanı Ağlayan Dağ Susan Nehir, 2008 Orhan Kemal Roman Ödülü´nü aldı. "Yol yorgunudur Çingeneler, yerleşikliğin imkânsız olduğunu bilir, yerleşik hayatı kekeleyerek yaşarlar." Kuş Diline Öykünen kitabının yazarı Ayşegül Devecioğlu´ndan bu kez Çingenelere dair bir roman ...ağaçların toplantı yaptığı kasvetli kırda kocaman bir gökkuşağı belirdi. Öylesine güzeldi ki onu ancak yalan yaratabilirdi. İsmi ve yüzü olanlar adsız ve yüzsüz olana dönüştüğünde cesetle
Tükendi
Kar, Kalplerinde Yanan Ateşi Söndüremeyecekti Treniniz bir kar yığınına saplandığı için gecenin bir yarısı yapmak zorunda kaldığınız soğuk ve ıslak yürüyüş, çekici bir yabancıyla unutulmaz bir öpüşme karesiyle son bulmaz. Kimse iki metrelik karlara bata çıka yaptığı maceralı bir yolculuğun, onu, eski bir dostla büyük bir aşka sürükleyeceğini tahmin edemez. Gerçek aşkın, karlı bir sabahta erkenden başlayan Starbucks mesaisiyle alevlenebileceğine de öyle herkes ihtimal vermez... Günümüzün üç çoksatar roman y
Tükendi
Çıplak ve cansız bedeniyle, döşemenin üzerine bırakılmış korku verici bir natürmort tabloyu anımsatıyordu. Saçları kara bir bulut gibi başının etrafına dağılmıştı. Yüzü porselen berraklığında, teni süt beyazdı. Gül kırmızısı dudakları vardı... vücudundaki kesiklerden sızan kanlar kadar kırmızı. Küçük bir oyuncak bebek gibi yerde uzanıyordu... parçalanmış ve bir kenara atılmış. Kahverengi gözleri buğulu ve ifadesiz... Marissa Fordham sır dolu bir geçmişe sahipti. Herkes onu tanıyordu fakat kimse onun hakk
Tükendi
Yürekleri paramparça eden böyle bir hayat savaşına dayanmak mümkün değildi. Gencecik bedenlerin lime lime doğranışına... Kan revan içinde, akılların çıldırışına... Taptaze umutların yeşermeden sönüşüne... Nasıl dayanılabilirdi? Bu öyle bir savaştı ki; Hasret ateşinde sevdaların tutuştuğu... Gönül ocağında özlemlerin korlaştığı... Kavuşma hayallerinin eriyip, buharlaştığı... Bir kıyametti. Okurlarımdan birisinin anlattığı bu hayat hikâyesi, beni çok etkilemişti. Derhal hikâyenin canlı şahitlerini bulup, bu
Araba Sevdası her ne kadar yazarı Recâizâde Mahmut Ekrem tarafından eğlenmek için yazıldığı söylense de Tanzimat devrinde yetişen alafranga tiplerle alay etmek için yazılmıştır. İlk olarak 1895 yılında resimli olarak Servet-i Fünun dergisinde tefrika edilmiş ve bu tefrika Ressam Halil Paşa tarafından resimlendirilmiştir. Bu roman, Bihruz Beyin Periveş Hanıma olan aşkını anlatıyor görünse de aslında o dönemin toplumu ile ilgili önemli eleştiriler yapmakta ve özellikle gençleri etkileyen Batı etkisinin olums
"Ey sonbahar bu Artık bu kadar letafet ve hararet verdikten sonra! Eylül´den daha ne beklenir. Eylül maluma hüzün ve matem ayıdır. O zaman Suad´da haatının şu devresi kendi ömrünün, kendi kadınlık hayatının eylülü gibi geldi. Eylül Birkaç gün hava ne kadar güzel olsa bu kadarcık fani bir güzelliğe bile minnettar olmak lazım gelen bir ay; içine birkaç günlük kış hücumundan acı düştüğü için, o güzel havaların, devamlı yazın artık nasıl geçmiş, sade bir mazi olmuş olduğunu hissettiren bir esef has
Tükendi
"İyi romanlar eğlendirir, harika olanlar ise onu bulabilecek kadar şanslı olan okuyucular için bir armağandır. Bu kitap bir hazine." -Stephen King- On iki yaşındaki dahi haritacı T.S. Spivet'e, Smithsonian Enstitüsü'nden saygın Baird Ödülü'nü kazandığını bildiren bir telefon geldiğinde, sıradan hayatı ansızın değişir. T.S. kendini, Montana'nın kuzeyindeki çiftlik evinden ülkenin öteki ucundaki müzenin o kutsal salonlarına kadar uzanan bir maceranın ortasında bulur. Çiftlikten uzaklaştıkça bu yolculuğun as
Tükendi
Mevlâna'nın Anadolu'da yaktığı ateş, bugün de etkisinden hiçbir şey kaybetmeden varlığını sürdürüyor. Bir şaheser olan Mesnevi ise bu ateşin harmanlandığı bahçe... Mesnevi bahçesinden derlenen en güzel hikayelerle sevgiyi, hikmeti, adateti, iradeyi, inancı, gerçeği ve doğruyu anlatan Mevlâna, gönüllerimize farklı pencereden aralıyor. Bu eser, Mevlâna'nın Mesnevi bahçesine götürüyor sizleri....
Kaz Dağlarının gölgesinde, tarihin, efsanelerin tam ortasında kendi kaderleriyle yüzleşecek altı insan, derme çatma bir konakta, Merhamet Amcanın hikayeleriyle yoğrulan bir yolculuğa çıkıyorlar. Yavuz Sultan Selimin küpesinin peşinde olan genel yayın yönetmeni Behzat, ona bu yolculuğunda eşlik eden eski bir yol arkadaşının kızı olan Eylem, Mısıratlı Köyüne ölen kocasının anısıyla yüzleşmeye gelen Zeynep, gizemli bir İstanbullu olan Burak Bey ve hikayeye burada katılan Ayla ve Murat. Örselenmiş yaşamların,
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 980-1000 / Aktif Sayfa : 50