Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 242 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2
Mutlu aileler hep birbirinin aynıdır. Mutluluğu kaybeden ailelerin de kendilerine göre bir mutsuzluğu vardır. Oblonskiler de mutluluğunu kaybetmek üzereydi. Bayan Oblonski, kocasının, kendisini bir zamanlar evlerinde hizmet etmiş eski bir Fransız dadı ile aldattığını öğrenmiş, kocasına bundan sonra aynı çatı altında yaşayamayacaklarını söylemişti. Karı koca üç günden beri birbirleriyle ilişkilerini koparmış, bu durum ev halkına yansımıştı. Evde artık tam bir cehennem azabı yaşanıyor, kimsenin yüzü gülmüyord
Türk dünyasında, Divânü Lugat-it- Türk ölçüsünde adından çok söz edilen ama okuru olmayan ikinci bir yapıt bulunmaz. Okunması bir yana, içeriği bile yeterince bilinmez. Bu daha çok yapıtın topluma sunuluş biçiminden kaynaklanır. Çünkü, yapıt günümüz Türk okuru için kullanışsızdır. Bu yüzden, Divân bulunduğu günden bu yana, iki elin on parmağını aşmayan uzmanların yararlandığı bir kaynak olarak kalmıştır. Böylece bu büyük anıt, Türk okuruna yabancı kalmıştır. Oysa, Batı'da bu tür kitaplar geniş bir okur kit
Divan Edebiyatı, geçmiş kültürümüzün eşsiz ve engin hazinelerinden biridir. Divan edebiyatını anlarsak kültürümüzü, neler kaybettiğimizi ve neleri kazanabileceğimizi çok daha iyi anlarız. İşte bu eser bu konuda tam bir rehber. "Can Veren Pervaneler" unutulmaya yüz tutmuş muhteşem mirasımız Divan Edebiyatı'nı küllerinden yeniden doğurmaya namzet ve okuyan herkese can verecek bir eser Bir sebeple o kadar iltifat ettiği şair Bâkî'ye öfkelenen Kanuni merhum, şiir kudretini konuşturarak onu memleketine sürgün y
Sevgili Peygamberimizin âşıkları, O'nun güzel ahlakını asırlar boyunca saf, temiz hislerle kaleme aldıkları; mana içinde mana yüklü beyitlerle, kıtalarla anlattılar. Eskiden olduğu gibi bugün de, yarın da bu aşk, bu muhabbet hiç bitmeyecek. Edebiyatımızın ilk öncülerinden günümüze kadar gelmiş, geçmiş söz ustalarının eserlerinden seçilen çok hususi numuneler bu kitapta paylaşılarak; istikbâlimizin ümidi evlatlarımıza bu hususta destek olmak amaçlandı. Bu vesileyle, bu müstesna eserlerin sahipleri bir daha h
Aslen Arnavut kökenli olan Şemseddin Sami Türk milliyetçiliğinin ilk biçimlerinden olan Osmanlıcılığın önemli isimlerinden biriydi; Osmanlı devletinin güçlenmesi için modernleşmesi gerektiğini savunmuş ve bunu başarmanın yollarından biri olarak geniş imparatorluğun ortak dili olan Türkçenin önemini öne çıkarmıştı. Bu uğurda da Türkçeyi inceleyip modernize etmek ve geliştirmek amacıyla epey çaba harcamıştır. Dilin sadeleşip Türkçeleşmesini savunan, bunun için gerekirse Türkçenin en eski kaynaklarına ve Doğu
Tasavvuf ve İslâm düşünce tarihinde büyük etkileri olan Muhyiddin İbnü'l-Arabî tarafından kaleme alınan İnşâu'd-Devâir'in Türkçeye ilk tercümesi, Ekberî düşüncenin önemli kaynaklarından et-Tedbîrâtü'l-İlâhiyye fi Islâhi'l-Memleketi'l-İnsâniyye isimli eserin de mütercimi olan Ali Salâhaddin Yiğitoğlu tarafından yapılmıştır. Bu eserde ahsen-i takvim sûretinde yaratılan insanın bir taraftan Hakk'a, diğer yandan ise mahlûkâta olan benzerliği özelinde insanda insan olmak hasebiyle neler bulunduğu; varlık türler
Âşık Paşa, 14. yüzyıl irfânî geleneğin en önemli isimleri arasındadır. Dedesi, Anadolu Türk-İslâm kültür tarihinde önemli yeri olan Türkmen Babası Baba İlyas el-Horasânî'dir. Âşık Paşa, Anadolu'da siyâsî faaliyetlerde aktif rol alan Karamanoğlu Beyliği'nin kuruluşunda etkili olan Muhlis Paşa'nın ise oğludur. Âşık, dedesi Baba İlyas ile birlikte Anadolu'ya gelen Şeyh Osman'ın gözetiminde yetişmiş ve onun kızı ile evlenmiştir. Meşhur sûfî-şâir Elvan Çelebi bu evlilikten doğmuştur. Osmanlı Tarihçisi Âşıkpaşazâ
İran’ın ilk büyük şairi ve Fars şiirinin kurucusu olarak kabul edilen Ebû Abdullâh Cafer b. Muhammed Rudekî, gençliğinin ilk dönemlerinden itibaren hem şiirleri hem de musiki dalındaki yeteneğiyle ün kazandı. Rudekî, Deri Farsçasında olgun şiirler söyleyen ilk şair, Farsça şiiri olgunluğa eriştiren ilk yetenektir. Yaşadığı dönemde Fars edebiyat dünyasında sadece bir tek şairin, Rudekî’nin adı egemendi. Çağdaşları arasında da kendisine yaraşır ve hak ettiği bir üne sahip “şairlerin hocası” ve “şairlerin sul
"Mutluluk Bilgisi" anlamına gelen Kutadgu Bilig, Yusuf Has Hacib adıyla bilinen Balasagunlu Yusuf tarafından, 11 yüzyılda mesnevi tarzında yazılmıştır. Tarih boyunca pek çok devlet kurmuş; imparatorluk yönetmiş; neredeyse dünyanın üçte birini yönetme gücüne erişmiş Türklerin sahip olduğu manevi değerleri; devlet kurma ve yönetme ilkelerini açık ve anlaşılır bir dille anlatır. Hukuki, dini, ahlaki, toplumsal ve felsefi sorunları ele alırken, aynı zamanda yöneticiler için bir rehber niteliği taşır.Yaşadığı dö
Tükendi
Dîvân Şiirinde İstanbul Avnî mahlasını kullanan Fâtih Sultan Mehmet'ten 19 yüzyıla uzanan dört asırlık dönemin biriktirdiği cilt cilt dîvânlardan, şairlerin doğrudan İstanbul'la ilgili kaside, gazel, şarkı, mesnevi türlerindeki şiirlerini bir araya getiren son derece önemli bir antoloji çalışması. İstanbul hakkında bir mısra, beyit bulabilmek için kütüphaneleri tek tek dolaşmayı, yazma eserlerin peşine düşmeyi, yüzlerce sayfalık dîvânları satır satır elden geçirmeyi, yanlışlık ve eksiklikleri düzeltmeyi göz
Ahıska, Anadolu Türklüğünün Kafkasya'ya uzanan coğrafî ve demografik bir halkasıdır. Tarihi milattan öncesine dayanan Türklerin kadim bir yerleşim bölgesidir. Bu bölgede iletişim dili olarak kullanılan Türkçe, 1944 yılına kadar ortak dil olma gücünü korumaktaydı. Bu dil, Ahıska Türkleri bu bölgeden sürüldükten sonra da, onlarla bir arada yaşayan ve bu dili onlardan öğrenen Gürcülerin hafızalarında hala orijinal haliyle hatırlanmakta ve konuşulmaktadır. Bu kitap işte o dilden derleme ve ağız özelliklerini in
Tükendi
Mevlânâ Celaleddin Rumî (1207-1273): Yapıtlarının bütünü düşünüldüğünde yalnız 13. yüzyılın en büyük tasavvuf şairlerinden biri değil, dünya şiirinin de en önemli adlarındandır. T. İş Bankası Kültür Yayınları, içinde bulunduğumuz 2007 yılında, doğumunun 800. yılı UNESCOnun girişimiyle bütün dünyada "Mevlânâ Yılı" olarak kutlanacak şairin 107 rubaisini Hasan Âli Yücelin çevirileriyle kendi dizisinde okura sunuyor. Hasan Âli Yücel (1897- 1961); Klasiklerden Köy Enstitülerine,1938 sonundan 1946 Ağustosuna dek
Tükendi
Hani, ilk gün otomobilin kapı tarafına büzülerek, dimdik, acemi ve ürkek, yarı ayakta duran Ayşen nerede? İsterseniz Ayşe olurum, diyen, gözleri dolan, Düzceli kız gitmiş, yerine bu gelmiş. Bu? Rüştüyü, Faruk Senaiyi, Mister Thoması, milyonerleri emir kulu vaziyetine sokan şu durgun, duygusuz fettan Bugünün Saraylısı, kendi halinde ve orta yaşını geçmiş olan Ata Efendinin Gedikpaşadaki mütevazı evine, ilk defa göreceği yeğeninin gelmesiyle başlayan, saklı bir aşkın hikâyesini anlatıyor. Refik Halid Karay,
Tükendi
Daha şiirlerinin en başında,Ey gönül gel gayrıdan geç aşka eyle iktida diyerek gönlünü ve okuyucusunu aşka çağıran Niyazi-i Mısrî, şüphesiz ki Türk tasavvuf edebiyatının en çok okunan, dinlenen, Divan’ı âşıkların elinden/dilinden düşmeyen şairlerinden biridir. Tıpkı üstadı Yunus Emre gibi İlâhî aşkla coşan, dolup taşan Niyazî’nin şiirlerinde coşku, lirizm ve âhengin zirvede olduğu da bilinen bir husustur. Zaten bu yüzden de birçok ilahisi bestelenmiş, yüzyıllar boyu insanımızın dilinden düşmemiştir. Ayrıca
Tükendi
Eroğlu Nuri’nin Yetiştirdiği Ümmî Sinân, İslam İrfanı­Nın Ve Yunus Tarzı ÂşıkâneÂrifâne Şiir Geleneğinin Seçkin Bir Adıdır. Yetiştirdiği Niyazı Mısrî Adlı Evrensel Değerle De Özel­Likle Anılmalıdır. ‘Niyazi’nin Dilinden Yunus Durur Söyleyen / Herkese Bir Can Gerek Yunus Durur Can Bana’ Diyerek Basarak Yürüdüğü İzi De İma Eden Niyazi Mısrî İle Türk Şiir Dilinde Düşünme Geleneği Büyük Bir İrtifâ Kazanmıştır.
Üç büyük Sümer kralını konu alan destan ve hikâyeler III. Ur döneminde yazıya geçirilmiştir. Enmerkar ve Lugalbanda'nın destan ve hikâyeleri Sümer Kral Destanları, Enmerkar-Lugalbanda başlığıyla Hasan Âli Yücel Klasikler Dizisi'nde okurla buluşmuştu. Gılgamış Hikâyeleri ise çeşitli metinlerde "tanrı" olarak anılan üçüncü büyük Sümer kralının hikâyelerini içeriyor. Bu hikâyeler Gılgamış Destanı teşekkül etmeden önce yazıya geçirilmiş, yer yer ona kaynaklık eden kısa Gılgamış hikâyelerinden oluşmaktadır. Süme
Tükendi
Türk halk edebiyatını gerek bilimsel bir çalışma alanı olarak benimseyenler, gerekse bu edebiyat alanını entelektüel merakla tanımak isteyenler için Grafiker Yayınlarının "El Kitapları" dizisi içinde yer verilen bu yayınla, okuyucuya, Türk halk edebiyatının genel hatlarıyla kuramsal açılımlarının sunulması hedeflenmiştir. Halkbilimi ve Türk halk edebiyatı çalışmalarının tarihçesi, halk edebiyatı metinlerinin yorumlanması süreçlerinde ortaya çıkan veya başvurulan kuramlar, Türk halk edebiyatının bireysel ve
Tükendi
Fuat Köprülü'nün "Terazinin bir Kefesine Türk Edebiyatının tümünü, diğer kefesine de Dede Korkut'u koysanız yine de Dede Korkut ağır basar" dediği yüce ozanının, Türk boylarını ve geleneklerini destansı bir dille anlattığı hikâyeler, okundukça iç açıcı duygular aktarıyor. On iki hikaye ve Dede Korkut'un kendi önsözaünden oluşan eser, yüz yıllarca şifahen bütün Anadolu topraklarında dolaştı. Bu en eski Türk destanları, önemli bir kültür mirasını oluşturmak üzere yazıya döküldü. Aile hayatından savaş meydan
Tükendi
Bu kitaptaki yazılarda ,Türk milletinin yüzyıllar içindeki adetlerinin,inançlarının,zaferlerin, sevinçlerinin ve acılarının aşkının,mahalle ve eğlence hayatının;hatta siyaset dünyasının divan şiiri iklimi içerinde nasıl yansıtıldığını ve işlendiği gösterilmekte; böylelikle bugünkü yaşayışımızın ,duyuşumuzun ve kimliğimizin köklerine işaret edilmektedir. Dünyavı tasavvufi boyutlarıyla bu şiirin kavramları ,ifade imkanları bir dil ve sanat hadisesi olarak yer yer eleştirel yaklaşımlarla ele alınırken aslında
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 242 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2