Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 242 kayıt bulunmuştur Gösterilen 200-220 / Aktif Sayfa : 11
Usta mizahçı Muzaffer İzgü, kendine has üslubuyla toplumun çeşitli kesimlerinden kişileri ve olayları ele almakta; salt güldürmek için değil aynı zamanda ülke gündemindeki sorunları da sergilemektedir. Kitaba adını veren Lüp Lüp Makinesi gibi, öteki öyküler de hemen her gün karşılaştığımız olayların gülmeceyle bezenmiş en güzel örnekleridir.
Hüseyin Rahmi Gürpınar, çağının gündeş fikir akımlarına en açık isimlerden biriydi. Benimsesin, benimsemesin, her türlü fikrin tartışılması gerektiğini düşünerek romanlarında mümkün olduğunca tarafsız zeminler yarattı. Türkiye'de 19. yüzyıl sonu ve 20. yüzyıl başının fikir atlası çıkarılmak istense, Hüseyin Rahmi Gürpınar romanları, içinde kolaylıkla iz sürülebilecek, vazgeçilmez belgesel kaynaklar olarak değerlendirilebilir. Ölüler Yaşıyorlar mı? yazarın ustalık dönemi verimi. Daha önceki romanlarında da
Tükendi
Andrey Belıyın Rusya tarihinin felsefesi üzerine tasarladığı epik üçlemenin ilki olan bu romanında, Doğunun okült (gizlicilik) güçleriyle kuşatılmış bir kişilikten yola çıkarak, Rusyanın Doğu ve Batı arasındaki konumu ele alınıyor. Olaylar Rusyanın bir köyünde geçer. Romanın başkişisi Daryalski Batı ve antik kültürü özümsemiş, okült öğretisiyle tanışmış, ama yeni bir gerçekliğin peşinde koşan tatminsiz genç bir aydındır. Sonunda kenti terk edip bir köyde yazlık bir ev kiralar. Güvercinler adlı mistik bir t
Her biri yeni bir akademisyen tarafından baskıya hazırlanmış olan bu divanlar, gerçekten “Zirvedeki Şiir Ustaları”nın eserleridir. Dizide, divanların hem yeni hem de eski harflerle yazılmış hallerinin bir arada bulunması, Edebiyat öğretmenleri, öğrenciler ve araştırmacılar açısından tam bir kaynak özelliği taşıyor.
Necati Beğ, Divan şiirimizin mahallileşme ve millileşme akımının ilk temsilcisidir. Devrinin iki önemli şairi Şeyhi ve Ahmet Paşa ile birlikte Türkçeye çok önem vermiştir.
Tükendi
Türk tefekkür ve ilim aleminin mümtaz simalarından biri olan Erzurumlu İbrahim Hakkı, tasavvufu hal ve kal olarak değerlendirebilmiş ender şahsiyetlerimizdendir. Aynı zamanda Divan edebiyatımızın da önemli bir şairi olarak kabul edebiliriz. Türk dünyasında Marifet-name adlı meşhur ansiklopedik eseri ile tanınan İbrahim Hakkı, kendi ifadesine göre 15 esere sahiptir. Bunlardan 5 tanesini "usul-i hamse" (asli), on tanesini "furu-i aşere" (ikinci derecede, evlat eserleri) olarak değerlendirir. (Arka Kapak)
Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatının en önemli romancı ve hikayecilerindendir. Romanlarında, realist ve naturalist bir çizgide yürüyen Halit Ziya, zaman zaman derin bir idealizmin içinde görülür. Ele aldığı tiplerden hemen hemen hepsi yüksek tabakaya mensup insanımızdan bin parçadır. Özenli bir dil kullanmaya dikkat eden yazar, sıcak, heyecan verdici bir üslup kullanmıştır. (Arka Kapak) Yayınevinin Notu: Eserler Milli Eğitimce tavsiyelidir. Tavsiye kararları, 1825, 1826 ve 1887 sayılı Tebliğler Dergilerind
Tükendi
Hacı Bayram Veli ve Eşrefoğlu Rumi'nin yetiştikleri 1300'lü yılların buhranlı Anadolu'sunda, moral zeminini hazırlayanlar, yalnız Kirmani, Muhyiddin Arabi, Sadreddin Konevi, Hacı Bektaş-ı Veli, Ahi Evran, Mevlana, Yunus Emre değildi. Bunlar Ahmet Yesevi'nin aydınlığını Anadolu'ya taşıyanlar ya da onları izleyenlerden satır başları idi. (Arka Kapak)
Tükendi
Her millet kendi büyüklerine, her dalda eser veren milli değerlerine sahip çıkar. Bütün imkanlarıyla bu kişilerin hayatını, sanatını, eserlerini özellikle genç kuşaklara tanıtmaya, sevindirmeye ve saydırmaya çalışır. Bu kişiler zamanla düşünceleri ve sanat eserleriyle milli sınırları ve çağlarını da aşarak insanlığın malı olurlar. Edebiyat tarihimizin derinliklerinden günümüze kadar gelen, Türk edebiyatının altın çağlarını yaşatan ünlü yazar ve sanatçılarımızı yeterince anlayıp anlatabilmemiz için, Toker Y
Tükendi
Halikarnas Balıkçısı´nın bu kitabı, 1948 yılında 126 gün boyunca gazetede tefrika edilmiştir. Bulamaç´ta deniz kıyısı insanlarının, denizle olan mücadelesini, denizde geçen korkulu anlarını, tekne sahiplerini, geçimini denizden sağlayan balıkçıları ve bunların birbirleriyle olan ilişkilerini, gayet akıcı bir dille kaleme almıştır.
Serveti Fünun dönemi yazarlarındandır. Türk Edebiyatının Avrupalılaşması konusundaki ikinci toplu hareket olan bu dönemin öteki yazarları gibi Mehmet Rauf da, "sanat sanat içindir" ilkesine bağlı kalmıştır. En önemli eseri olan Eylül romanı sebebiyle, Eylül yazarı olarak tanınır. Eserlerinde, özellikle psikolojik tahlillerdeki başarısı ile dikkat çekmiştir. (Arka Kapak) Yayınevinin Notu: Eserler Milli Eğitimce tavsiyelidir. Tavsiye kararları, 1825, 1826 ve 1887 sayılı Tebliğler Dergilerinde yayınlanmıştır.
Tükendi
Türk edebiyatının en özgün kalemlerinden Ahmet Rasim´in (1865-1932) İstanbul´la ilgili anı ve gözlemlerini dile getirdiği yapıtlarını, sayısı 140´ı bulan kitapları arasında özel bir yer tutar. Aynı zamanda çoğunın güftesi kendine ait 60´tan fazla şarkı bestelemiş olan Ahmet Rasim´in ilk kez 1900´de yayınlanan Güzel Eleni adlı öyküsü, günümüz İstanbul sokaklarında geçiyormuşçasına canlılığını koruyor. (Arka Kapak)
Tükendi
Türk milletinin varlığının ve Türk devletinin bağımsızlığının en kutsal sembolü olan bayrağımızın, sahip olduğu yüce değeri, en veciz bir biçimde ve ölümsüz mısralarla anlattığı için, edebiyatımıza "Bayrak Şairi" ünvaniyle anılan Arif Nihat Asya, edebi dünyamızda büyük bir ses, derin iz ve doldurulmaz bir boşluk bırakarak üç yıl önce aramızdan ayrıldı. Arif Nihat Asya´nın, büyük bir vatan ve millet sevgisinin süzgecinden geçirerek meydana getirdiği nazım ve nesir vadisindeki sayısız eserinin, Cumhuriyet Dön
Tükendi
Her biri yeni bir akademisyen tarafından baskıya hazırlanmış olan bu divanlar, gerçekten “Zirvedeki Şiir Ustaları”nın eserleridir. Dizide, divanların hem yeni hem de eski harflerle yazılmış hallerinin bir arada bulunması, Edebiyat öğretmenleri, öğrenciler ve araştırmacılar açısından tam bir kaynak özelliği taşıyor.
Tükendi
SIRLI BİR YOLCULUĞUN KAYITLARI "Ey avare yolcu! Yürü; durma, yürü. Bu geçici âlemin zevkleri seni Allah´a kavuşmaktan alıkoymasın. Bu eşsiz manzaraların, bu güzelliklerin hepsi rüya ve hayalden ibarettir. Ey zavallı ziyaretçi! Yürü; durma, yürü. Yürü ki, Allah´a kavuşmanın gönüle ferahlık veren tazeliğinde yüceliklere eresin. Yürü; kendi aslına kavuş." Aşk ile aklın, iyi ile kötünün, bilgelik ile cehaletin amansız kavgası... ve bu kavganın tam orta yerinde bir Âdemoğlu... Filibeli Ahmed Hilmi´nin ünlü eseri
Tükendi
Divan şiiri, kelime dünyası, edebi sanatar, hayata bakış açısı ve bunu ifade tarzı, kısacası bütün estetik ölçüleri ile değişme kapalı; ancak, derinleşmeye ve yükselmeye açık bir tarzda varlığını yaklaşık beş asır sürdürmüştür. 18. yüzyıldan itibaren ise sosyal olayların da etkisiyle bu şiir geleneğinin şekil ve muhtevasındaki katı kurallar çözülmeye başlamıştır. Bu yüzyılda yetişen şairlerin divanlarının neşir ve incelemesi ile klasik şiirimizdeki değişimin boyutları daha iyi anlaşılacaktır.
Tükendi
Ahmed Midhat Efendi´nin 10 yıllık bir sükut devresinden sonra kaleme aldığı Jön Türk romanı konusu II. Abdulhamid idaresinin zulme dayanan baskılı döneminden alır. Romanın temel yapısı Doğu-Batı çatışması üzerine kurulmuştur. Roman, sevgisine karşılık alamayan Ceylan´ın Nurullah´tan intikam alma planları üzerine gelişir. Çocuklarinda mahalle komşusu olan bu iki genç, batılı fikirleri içeren kitapları okuyarak büyürler. Feminizm, aşk, flört, kadın-erkek ilişkileri konularını sorgularlar. Jön Türk romanı, gü
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 242 kayıt bulunmuştur Gösterilen 200-220 / Aktif Sayfa : 11