Yüzlerce yıl boyunca, Çin den Kuzey Afrika ya uzanan ve Çin, Çin Hindi, Hindistan, İran, Irak, Türkiye, Suriye ve Mısır ı kapsayan bir alanda anlatılan Binbir Gece Masalları, ilk kez Antoine Galland tarafından düzenlenip Fransızcaya çevrilerek (1704-17, 12 cilt) dünyaya tanıtıldı. Bugüne kadar bellibaşlı bütün dillere çevrilen bu masallar, Galland dan çok daha öncesinden başlayarak, edebiyattan müziğe, sinemedan baleye kadar bütün alanlarda pek çok sanatçıyı derinliğine etkiledi, defalarca işlendi, yeniden
Masallar, toplumların belleklerinden sözlü olarak intikal eden edebi eserlerdir. Yüzyıllar boyunca değişik coğrafyalarda insan
malzemesinin dimağında vücut bulan ve dilden dile dolaşarak nine ve dedelerimiz yoluyla yeni nesillere ulaşan masallar, toplumsal
hafızanın bellekleri olagelmiştir. Toplumların belleklerini ve yaşamlarını belirlemede etkin rol oynayan masallar vesilesiyle genç
dimağlar hayal gücü gibi bir kuvvetle bezenerek büyümüşlerdir. Ulaşılması ve gerçekleşmesi güç olan amaçlar doğaüstü kuvvetl
Evet masal denildiğinde genellikle akla çocuklar
gelir ama bu kitabı elinize aldığınızda biz büyüklere
daha uygun olduğunu görürsünüz. Birçok masalda
verilmek istenenin eksikliğini kendi
yaşadıklarımızda
ya da bir yakınımızın dile getirişinde hala
duymaya devam ediyoruz.
Masal denildiğinde hep mutlu son gelir akla
ama bu kitapta birçok masalın bazen sonu havada
kalmış ve sizin hayal gücünüz devreye giriyor.
Masallarda en sevilen özellik mantık aranmaması
ve
herhangi bir nesnenin dile gelmesi ve onların kend
Evet masal denildiğinde genellikle akla çocuklar
gelir ama bu kitabı elinize aldığınızda biz büyüklere
daha uygun olduğunu görürsünüz. Birçok masalda
verilmek istenenin eksikliğini kendi
yaşadıklarımızda
ya da bir yakınımızın dile getirişinde hala
duymaya devam ediyoruz.
Masal denildiğinde hep mutlu son gelir akla
ama bu kitapta birçok masalın bazen sonu havada
kalmış ve sizin hayal gücünüz devreye giriyor.
Masallarda en sevilen özellik mantık aranmaması
ve
herhangi bir nesnenin dile gelmesi ve onların kend
Çocuklar evde Anka kuşu besleyemeyeceklerini bilirler ama onun güzelliği hep hafızalarındadır;
MASAL, HAYAL ETMEKTİR.
Kaf Dağı'na tırmanmaları imkânsız olsa da bir gün oraya ulaşacaklarını düşünürler;
MASAL, UMUDA TUTUNMAKTIR.
Bu büyülü dünyaya istedikleri zaman kaçıp gidebilirler;
MASAL YARATICILIKTIR.
Anlatılan tüm güzelliklerin gerçeğe dönüşmesi, kötülüklerin ise masallarda kalması dileğimizle;
PEDAGOG AYŞEN OY
Rus kültürü, soğuk havası, çar ve çariçeleri, yiğit kahramanları, güzel prensesleri, fakir
köylüleri ve zengin tüccarlarıyla Rus Masalları'nda canlanıyor!
Dürüst insanların başına hep iyi şeyler mi gelir? Kötüler her zaman cezasını bulur mu? Peki, bir
turna kuşunun hayatını bağışlamak size neler kazandırır? Ya da hayatınızın aşkı hangi uzak
diyardadır ve onun için hangi dağları, denizleri, karlı vadileri aşmanız gerekir? Masallar bir
halkın kültürünü öğrenmek, nelerin takdir edildiğini nelerin ayıplandığını
Avrupa tarihinin en eski ve en savaşçı halkı olan Keltlerin masalları...
Edebiyat ve kültürleriyle Avrupa uygarlığının gelişiminde büyük rol oynayan Keltlerin sözlü
geleneği çok güçlüdür. Başta Kral Arthur olmak üzere pek çok anlatının kökeni Kelt kültürüne
dayanır. Elbette ki bu geleneğin en önemli ürünlerinden biri de masallardır.
Kelt efsanelerinin engin dünyasından beslenen ve Keltlerin ince mizahıyla
yoğurulmuş masalların en iyi 24 örneği bu kitapta bir araya getirildi.
Dilden dile aktarılarak yüzlerce
Grimm Kardeşler olarak da bilinen Jakob Grimm (1785-1863) ve Wilhelm Grimm (1786-1859) tarafından derlenen masallar Alman edebiyatının en önemli eserlerinden biridir. Külkedisi, Parmak Çocuk ve Cesur Terzi gibi dünya çapında ün salmış ve günümüzde hemen her çocuğun dinleyerek büyüdüğü bu masallar aslında Alman halkının gelenek ve göreneklerinin temelini oluşturan hakikati içeren tarihi belge niteliği taşıdığı düşünülerek derlenmiş ve Alman halkına sunulmuştur. Başlangıçta Grimm Kardeşler'e sözel olarak anla
"Güneşin Doğduğu Ülke" Japonya'dan mistik masallar... Masallarda karşımıza çıkan mucizeler, fıkralar, efsaneler ve fabllar, eşsiz Japon kültürünün dünya görüşünü özetliyor.
Japonların fantezi dünyasının en iyi örnekleri olan 22 masal, bu kitapta bir araya getirildi.
Bu masallar bizleri azizler, sahtekârlar, hortlaklar, şifacılar, cinler, ifritler, sihirli kuşlar, ejderhalar, samuraylar, tanrılar ve şeytanlarla dolu, uzak ama olağanüstü bir dünyaya davet ediyor.
64 renkli sayfada, her biri bir hayat bilgisi dersi içeren özlü ve şiirsel 22 masal. Özgün resim ve çizimlerle süslü. Masalların bazıları artık yöresellikten çıkıp Türkiye genelinde klasikleş-miş.
40 Gün 40 Gece Gaziantepde doğup, 90 yıl sonra, hayatını İstanbulda tamamlamış bir NİNEnin anlattığı masalların, TORUNLARI tarafından derlenip düzenlenmesiyle ortaya çıkmış bir kitap. Çocukların yanı sıra büyüklerin de bir çok açıdan ilginç bulabileceği kap-samda.
Bir yandan masallar okunurken; bir yandan da
Aisopos (M.Ö VI. yüzyıl): Yoksul bir ailenin çocuğu olduğuna inanılan Aisopos bilinmeyen bir nedenle esir düşüp köle tüccarları tarafından satılmıştır. Zekâsı ve mizah yeteneği ile sahibinin takdirini kazanmış, söylediği masallar sayesinde özgürlüğünü kazanmıştır. Doğadaki hayvanlar, bitkiler ya da cansız varlıkların insanlar gibi düşünüp konuştuğu, tanrılarla insanların bir araya geldiği Aisopos masallarının özünde halk kitlelerinin yöneticilere üstü kapalı eleştiri ve itirazları saklıdır. Edebiyat eserler
Sabah ışığının ülkesi Kore'den masallar...
Kore'nin kuruluş efsaneleri, komşu imparatorluklarla ilişkileri, halkının ortak kişilik özellikleri, inanışları ve
Kore'ye dair daha pek çok şeyi konu edinen bu masallar, sizleri Kore kültürü ve tarihinde keyifli bir
yolculuğa davet ediyor.
Özenle seçilmiş bu 24 masal, antik metinlerde "Doğu'nun nazik milleti" olarak söz edilen Korelilerin
dünyasını gözler önüne seriyor.
Kuşaktan kuşağa aktarılarak günümüze kadar gelen bu masallarda şakacı peri Tokgabi'den Hapşıran
Derbeder Bey on yıldır bir çağrı merkezinde çalışmaktadır. Mesai boyunca, her çağrıyı
cevaplamaktadır. Her günü, bu şekilde tükenmektedir. Konuşmaktan dili bir yılanınki gibi uzamış ve
çatallanmıştır. Müşterileri dinlemekten kulakları, fil kulağı kadar olmuştur. Başarılı kariyeri kafasını
değiştirmekte fakat hayatı hiç değişmemektedir. Çünkü cevapsız bırakmaması gereken tek çağrıyı
işitmemekte, ruhundan habersiz yaşamaktadır.
Derbeder Bey terfi edeceği günün sabahında kulaklarından birini kaybeder. Evin alt
1961 yılında İstanbul'da doğdu. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümünden 1984
yılında mezun oldu ve aynı yıl Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı'nda çalışmaya
başladı.
2005 yılında emekli olduktan sonra eğitimci olarak çalışmalarını sürdürdü. Şu anda Psikoterapi ve Psikoloji Uygulamaları Enstitüsü çatısı altında eğitimlerine devam etmektedir. Eğitimini verdiği test ve terapilerle ilgili pek çok kitabı bulunmaktadır ancak etik kaygılar nedeniyle bu kitapların piyasa satı
Anlatılan çoğu masallarda çocuklara büyükler tarafından hep şu mesaj verilmiştir: "İyilik, fedakârlıktır...". Peki, verilmek istenen mesaj ne kadar doğru? İyilik, gerçekten fedakârlık mıdır? Masalları yeniden yazıp onları yeniden hayata, okuyucu karşısına çıkaran yazarlar, kendilerine gelen tuhaf bir notla neye uğradıklarını şaşırırlar. Ve o anda bazı gerçeklerin farkına varırlar. Gerçek yazarlar tarafından devreye sokulan sihirli mühürlü kalem sadece masal kahramanlarının değil onların da hayatını değiştir
Bir varmış, bir yokmuş. Zamanın birinde, masallara inanmayan bir cadı yaşarmış ve bir gün, öpüldüğünde kurbağaya dönüşecek bir prensle karşılaşmış.
Bazen, beyaz atlı prens aynı zamanda bir şeytan olabilir. Bal kabağından bozma at arabanız bazen sizi ummadığınız yerlere götürebilir. Bazen cadılar aşka inanıp ondan korkabilirler.
Hayat bir masal değilse bile çoğu zaman ona çok yakın bir şeydir. Bilinenin aksine, kendinizi bir masalda bulmanız için mutlaka prenses olmanız gerekmez. Bazen sıradan bir köylü kı
Bildiğim bir gerçek var ki ben de sizin gibi yaşlandığımda ‘Bu hayattan hiçbir şey öğrenmedim. Boşuna tükettim ömrümü.' demek istemiyorum. İster kızın ister bağırın ben düşündüklerimi söylemekten sakınmayacağım. Bu derenin bir avuç suyu içinde sıkıştım kaldım. Her gün bu daracık yerde adına gezinti dediğiniz şeylerden bıktım artık.
Evvel zaman içinde kalbur saman içinde, cinler
cirit oynar iken eski hamam içinde, bir varmış bir yokmuş.
Aydınlık bir göğü, parıltılı bir denizi, verimli toprakları olan güzel mi güzel bir ülke varmış...
Bu kitaptaki masalları annemden dinledim. Annem de küçükken bir masalcıdan dinlemiş. Dedem kızının gönlünü hoş tutmak için bir masalcı tutmaktan çekinmemiş anlaşılan. Annem daha pek çok masal dinlemişti ama hepsini anımsamıyordu. Bana da anlatmış, ben de anımsamıyordum. Aslına bakarsanız bu kitaptaki ma
Bu masallarda mutlu sonu kadınlar yazacak!
Ay halkı, yüzündeki yara izlerine aldırmadan zarafeti ve nezaketiyle hepsini büyüleyen Prenses Winter'a hayrandı. Herkes, genç Prenses'in, üvey annesi Kraliçe Levana'dan çok daha nefes kesici bir güzelliği olduğunu düşünüyordu.
Winter, üvey annesinden pek hoşlanmıyordu. Eh, bunda Levana'nın, genç ve güzel Prenses'in çocukluk arkadaşı ve yakışıklı saray muhafızı
Jacin'e duyduğu hisleri onaylamamasının da etkisi vardı tabii. Ancak Winter, Levana'nın sandığı kadar
Ne güven kadınlara ne de itibar et sözlerine
Gül geç vaatlerine
İtibar etme kalplerine
Onların neşeleri de kederleri de
Bağlıdır şehvetlerine.
Yalan söylerler, inanma
"Seni seviyorum." dediklerinde
Bu onların ihanetlerini gizleyişidir
Düzenbazlıktan vazgeçmezler.
Yusuf'a bak mesela
Mahvetmedi mi onu Züleyha?
Kovuldu Âdem cennetten.
Havva'nın yüzünden.
Görmüyor musun hâlâ
Kalplerinde eser yok iyilikten.
Çocukların hayal dünyasının başkahramanlarından olan Denizci Sinbad, Alâeddin ve Ali Baba'yı modern kült
Toplam 163 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 20-40 /
Aktif Sayfa : 2
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.