Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 715 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3
Yazar adıları: Prof. Dr. Oğuz Adanır Prof. Dr. Battal Odabaş Prof. Dr. Şükran Kuyucak Esen Doç. Dr. Meral Özçınar Dr. Öğr. Bülent Yıldız Dr. Öğr. Üyesi Behçet Güleryüz Dr. Öğr. Üyesi Doğan Aydoğan Tanıdık bir imge o; bize hem uzak hem de yakın. O imge taşradır. En azından 1990 sonrası Türk sinemasından söz ettiğimizde epey tanıdık ve baskın bir estetik imge olarak yükselen taşra olgusu zihin filmografimizi kuşatıyor. ‘90 öncesi Türk sinemasında, merkezden uzak olduğu için dışarda ve dışarda olduğu için ‘öt
Eric Morris, önceki çalışmaları Rol Yapmayın Lütfen ve Fütursuz Oyunculuk'la tiyatro dünyasının önde gelen yenilikçilerinden biri haline gelmiştir. Mutlak Bilinçle Oynamak'ta ise Stanislavsky'nin metodunu temel alan ve geliştiren Morris, bilincin keşfi ve aktörün enstrümantal ihtiyaçlarıyla başlayarak aktörün yeteneğinin tamamını kullanabilmesini sağlayan pratik teknikleri ele almaktadır. "Karakterizasyon" ve "Prova ile Uyum" üzerine eksiksiz bölümleriyle bu kitabı –kariyerinin hangi aşamasında olursa olsun
"Zanaatlarını tamamen sinemanın içinde ve halkın gözü önünde öğrenen yönetmen Edward Dmytryk ile oyuncu Jean Porter Dmytryk, kırk yılı kapsayan bir zaman diliminde neredeyse 100 filme imza attılar. Elinizdeki bu kitap ikilinin zengin deneyimleri ve müthiş yeteneklerinin bir yansıması; oyuncu yönetme sanatı ile sinema oyunculuğunun öğretmenleri olarak eşsiz niteliklere sahip olduklarının bir göstergesidir."
Tükendi
Film çevirisi sayesinde, dünyanın başka bir yerinde tamamen yabancı kültürlerden insanları, mekânları, olayları kendi ortamımızda ve kendi dilimizde izleyebiliriz. Olaylar ya New York'ta, ya Paris'te, Berlin'de ya da çok daha farklı yerlerde geçer, ancak konuşulan dil bizim dilimizdir. Bunu sağlayan ise dublajdır. Film çeviri yöntemlerinden olan dublajda, kendi dilimizde bir filmi izliyormuşuz izlenimini yaşayabilmemiz için birçok etken dikkate alınmak zorundadır. Bunların başında eşleme gelir. Eşleme ka
Tükendi
Agnès Varda'nın 1950'lerden günümüze kadar işlerini inceleyen bu derleme, onun farklı sanatsal gelenekler üzerinden feminist, fenomenolojik, estetik, kuramsal ve politik tartışmalara açılmasına odaklanıyor.
Tükendi
UNUTULMAZ REPLİKLER (1. HAMUR TAMAMI RENKLİ VE AFİŞLİ)
Tükendi
Korona Virüs çağı aniden bastırdığında, Atillâ Dorsay dönem gereği iki sinema kitabına birden başlamak üzereydi: sinemamızın yakından izlediği o son ve parlak 2010-2020 yıllarının filmleri. Ve de 2015-2020 arasının yine çok önemli bulduğu dünya sineması. O arada özellikle "65 yaş üstü"lere reva görülenler bu zor dönemi kolaylaştırıcı değildiyse de, yazarımız görevini yaptı. Doğrusu bu yılın Ağustos ayında birden ortaya çıkan kalp hastalığı ve o "6 by-pass birden" ameliyatı hiç hesapta yoktu. Ama o da aşılmı
"Onlarca film çekip sinema işinin birçok alanında film çalışan Edward Dmytryk bu klasikleşmiş kitabında film yönetmenliğinin temel ilkelerini sıralar; çok sayıda süreci ve insanı idare eden bir şef olarak gördüğü yönetmenin beyazperdeye 'hayat'ı yansıtması gerektiğini vurgular."
Tükendi
20. yüzyılın anlatısı sinemadır. Çok kısa bir zaman içinde hükmünü tüm kıtalara yaymış, anlatı türünün eski ve saygın ürünlerini bile kendisine ram etmiştir. İnsanın anlatıyı "görmek" iştiyakı, her direnci kırmış, "talep" kendisini herkese dayatmıştır. Üstelik bu süreçte başlangıçta salt eğlence olan bir sektör, evrimi içinde "Yedinci Sanat"lığa terfi etmiştir. Çünkü sinema, her anlatı gibi, öyle ya da böyle insanlık durumuyla yakından ilişkilidir. İnsan ve onun tüm bağıntıları, her zaman sinemanın merkezin
Âlemin Aydınlığına Adanmış Onurlu bir Ömür Komutan Che «Nereye gidersem gideyim, Kübalı bir devrimci olmanın sorumluluğunu duyacağım.» Bu sözleri Ernesto Che Guevara, 1965 yılı başlarında, Fidel Castro'ya gönderdiği veda mektubunda yazıyordu. İki buçuk yıl kadar sonra, 8 Ekim 1967'de, Che Guevara yaralı olarak, Bolivya askeri birliklerince tutsak alındı. Bolivya'da, komuta ettiği küçük gerilla birimi tuzağa düşürülmüştü. Ertesi gün, Bolivya yüksek komuta merkezinin ve CIA'nın emriyle, Che'yi tutsak edenler
Tükendi
"Bütün sanatlar şiire dayanır, hatta şiirin kendisi bile..." diyor, Alman romantizminin öncü şairi Novalis. Hakan Savaş, bu sözden hareketle sinemada ve edebiyatta şiirin yüzünü arıyor. Bu yüz, en güzel karşılığını kimi zaman bir filmde, kimi zaman bir yönetmenin ya da bir yazarın yaşamında, dünya görüşünde, insan ve sanat anlayışında buluyor. Yılmaz Güney'in trajedisinde, gülüşünde; Çirkin Kral'ın kendisiyle savaşında; John Berger'ın "saudade"sinde, sıla özleminde; isyancı baharın kuş ağacındaki serçede (
Tükendi
Dijital saatler, dijital gözlükler, bilgisayar, tablet, kitap okuyucular, kağıt menü yerine ekran menülerin tercih edilmesi, bir mağazanın vitrini yerine mağaza önünde bulunan ekranlara bakılarak ürünlerin incelendiği kiosklar, bankaların uzun bekleme kuyruğu yerine numara alınan ekranlar (numaratör), apartman kapısına konulan kameradan kapının çalınmasıyla bakılan ekran ziller ve artık yaşamın ayrılmaz bir aracı olan akıllı telefonlar... Ekran teknolojisi ürün yelpazesini genişlettikçe yaşamın her alanına
Tükendi
Sinema, yaşamın tutkusunu perdeye yansıyan görüntülerle anlatır, bazen insanla ilgili gerçekleri bazen de insanların dülşlerini yansıtır karelere. Bir Film yapmak çoğu zaman hayatımızda yüz yüze gelmeye cesaret edemediğimiz ne varsa hepsiyle yüzleşmek demektir. Ya da ideolojik ve kabul görmüş egemen algıların dışına çıkmak onlara karşı çıkmak demektir. Sinema, aslında tüm aşamalarıyla uzun ve sancılı bir süreçtir. Elinizde tuttuğunuz bu kitap kendi filmlerinin yapım, yapım öncesi ve yapım sonrası süreçleri
Tükendi
Günümüzde herşey çok çabuk tüketilmekte ve daha da hızlı bir şekilde yeniden üretilmektedir. İmgesel sinema da bu üretim ve tüketim döngüsünde üzerine düşeni yapmaktadır. Filmler aracılığıyla, belli kalıplarla üretilen, düzenlenen insanlık hallerine özellikle de kadın temsiline karşı belgesel sinema başka türlü olabileceğini göstermektedir.
Tükendi
Film festivalleri ve festival bünyesindeki seçici kurullar tıpkı iletişim sürecinde olduğu gibi, içeriğin seçilmesinde, sunulmasında ve seyirciye ulaştırılmasında, belirleyicidir. Festivalleri düzenleyen organizasyonlar ve bu organizasyonları destekleyen finans kaynakları, bir yönüyle izleyiciye sunulan filmlerin içeriğini de belirlemektedir. Çalışma, bu organizasyonların bir parçası olan film festivalleri seçici kurullarının, film üretimi, gösterimi ve tüketiminde etkili aktörler olduğu gerçeğinden hareket
Tükendi
Kadının Kamerasından, sinemamızdaki kadın yönetmenlerin seslerini duyurmak, anlatılarında yer bulan temel uğrakları tespit etmek ve okuyuculara sinemamızın yeni eğilimlerini aktarmak için ortaya çıkmış bir çalışma. Önceki çalışmalara eklemlenerek ve sonrakilere de ilham vererek, güçlü kadınların seslerini duyurmayı amaçlıyor.Alanında uzman akademisyen ve yazarların desteğiyle ortaya çıktı. Her bir yazı kadın yönetmenlerin filmlerine dair yazarların bakış açılarını ortaya koymanın yanında yönetmenlerin sinem
Tükendi
Amerikan sinemasının önde gelen oyun ve senaryo yazarlarından, Pulitzer ödüllü David Mamet, aynı zamanda kendine has bir yönetmen. Film Yönetmek Üzerine, Mamet'in Columbia Üniversitesi'nde verdiği beş dersten oluşuyor. Onun ‘film görüşü' Hemingway'in "[ö]yküyü yaz, tüm güzel güzel satırları çıkar ve öykünün hâlâ işe yarayıp yaramadığına karar ver," sözleriyle açıklanabilir. Film Yönetmek Üzerine kitabının omurgasını oluşturan diyaloglarda, Mamet'in o zamana dek "güzel ve betimleyici olan" tarafından ele ge
Tükendi
"Sinemanın bana uzak anlamlarda tartışıldığı bir dünyada Rüya Sineması yorumunu önemserim ve de samimi bulurum. İnsanların sinema üzerine tartışılabilir de olsa saf ve çıkarsız yorumlar yapması beni her zaman sevindirir. Sadık Yalsızuçanlar'ın Rüya Sineması kitabında Said Nursi'nin bir sözü bu çerçevede beni etkiledi." Zeki Demirkubuz "Yalsızuçanlar heyecanla eğildiği konuda kendi geleneğimizden olduğu kadar dünya sinemasının mistik-metafizik yönelişlerinden de yararlanmaya çalışıyor." Mustafa Kutlu "Sinema
Film ve seyirci ilişkisi, dinamik, düşünümsel ve duygusal keşiflerle dolu sonsuz bir yolculuğa benzetilebilir. Sadece filmin ve yıldızlarının kahramanlaşmadığı, bizzat izleyenin, seyir edenin de kahramana dönüşebildiği, sürprizlerle dolu bir deneyimdir. Bu ilişkiyi anlamak, sorgulamak ve yorumlamak amacı ve merakıyla yola çıkan seyirci çalışmaları, filmler ve film izleme deneyimleri ile sınırlı kalmaz, kalamaz. Bunun yanında sinemanın farklı alanlarla olan ortaklığı sonucu, toplumsal ve kültürel olgu, olay
Tükendi
Suç Estetiği, Hollywood suç filmlerinin hangi sosyo-ekonomik, kültürel, siyasi ve teknolojik gelişmelere bağlı olarak dönüşüm geçirdiğini ve bunun seyirciyi nasıl etkilediğini mercek altına alıyor. Etik anlamda kötü ya da estetik açıdan çirkin sıfatlarıyla eşleştirilen suç eylemlerinin, Hollywood suç filmlerinde ne tür bir içerik ve biçim yapılanmasıyla estetiğin alanına dâhil edildiğini, bunun sonucunda da seyirciye iyi ve güzel gelerek nasıl haz sağlayabildiğini tartışmaya çalışıyor. Şimdiye kadar pek çok
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 715 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3