Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 100-120 / Aktif Sayfa : 6
“Siyasal strateji ve taktiklerin hareket sınırları, onların uygulama alanı: Proletarya hareketinin objektif ve sübjektif olmak üzere iki yönü olduğu kabul ediliyorsa, strateji ve taktiklerin hareket alanı şüphesiz ki, hareketin sübjektif yönünde sınırlandırılır. Objektif yön proletaryanın ve onun partisinin isteğinden bağımsız olarak, onun çevresinde ve dışında yer alan gelişme sürecini teşkil eder ve son tahlilde bu süreçler tüm toplumun gelişmesini tayin eder.” Komünizmin iktidarda değil, muhalefette oldu
Tükendi
Esrâr-ı Siyâsiyyât, on dokuzuncu yüzyılda Diyarbekir Mülkî İdâdî Mektebi’nde çalışan bir muallim olan Mahmud Hamdi Efendi tarafından yazılmış ve devrin sultanı II. Abdülhamid’e ithaf edilmiştir. Onun, eserini sultana ithaf etmesi, İstanbul’dan nispeten uzak bir vilayet olan Diyarbekir’deki bir alt düzey memurun siyasete müteallik konulardaki görüşlerini sultana duyurmaya ve eseriyle ona yardımcı olmaya çalışması açısından dikkate değerdir. Elinizdeki çalışma, elyazması halindeki bu eseri, Latin harflerine a
“Toplumun kılcal damarlarına virüs gibi işleyen ve zaman-mekân tanımadan ‘Her an her yerde dibinizde bitebilir’ hissiyatıyla tasvir edilen komünist için, ‘Okulda, işçi birliğinde, camide ve kulüp vb. her yerde bulunur’ denilmişti. (…) âdeta insandan bir hayalet yaratılarak komünist heyulası icra edilmişti.” “Komünistin Eşkâli” esas olarak antikomünizmin eşkâlini çizen bir çalışma. İslâmcı, milliyetçi ve başka sağ çevrelerin antikomünizm tarifleri ve antikomünist ideolojik seferb
Tükendi
“Doktora için gittiğim Paris’te doğrudan deneyimler yaşayarak çok daha derin bir okuma ve öğrenme sürecinde bilgimi geliştirmem mümkün olmuştur. Fransa’ya dair okumamı gerektiren çok şey vardı ama aynı zamanda Fransa’da okuyacaktım. Kısacası, Fransa’da Okumak ve Fransa’yı Okumak yaşantımı önce biçimlendiren, sonra önemli ölçüde yönlendiren bir etmen olmuştur. Kimi zaman zorluklarla dolu ama aynı zamanda keyifli bir süreçti. Umarım bu incelemeyi okuyacaklar da Fransa’yı siyasette farklı kılan temel bir öğe v
Cennet, cehennemin içindedir; düzen ve uyum kaosun içinde. Ütopya, gerçeğin içindedir; gelecek geleneğin, ilericilik tutuculuğun içinde. Başka hiçbir yerde değil… Altın tepsiyle sunulacak bir cennet yoktur; cennet söke söke elde edilir. Buna Curie yöntemi de diyebiliriz: Bir ton balçık içindeki bir gram radyumu ayrıştırmak. Emek yöntemi. Çoğumuz o balçığa baktığımızda, doğal olarak kocaman bir çamur yığını görürüz. Ama Curie’ler o bir ton balçığa baktıklarında bir gram radyumu görebilmişlerdi. Ve radyum baş
Bu eser esasen Gürsel Dönmez’in Kozmik Mesele -Devlet ve İstihbarat Metodolojisine Giriş- isimli, devlet felsefesi ve istihbarat üzerine yazılmış önemli eserini okurken alınan notlardan oluşuyor. Gerek Kozmik Derkenâr gerekse Kozmik Mesele, modernist ve insanlık düşmanı bir dünya görüşü karşısında inşâ edilmesi mecbûriyet kesbetmiş olan “Devlet Felsefesi”nin ve “Dünya Görüşü”nün nasıl inşâ edilmesi gerektiği sorusuna verilmiş metodolojik bir cevap olarak telâkkî edilmelidir.
Bu çalışmayla amacımız Türkiye'nin AB üyelik sürecinin önündeki en önemli engellerden biri olduğunu düşündüğümüz kültürel ve dinî farklılıkların Türkiye-AB ilişkilerini siyasi ve sosyal alanda etkileme düzeyini ortaya koymaktır. Bu bağlamda Türkiye'nin Avrupa normlarına uyumu konusunda kültürel faktörlerin özellikle de dinin üyelik sürecinde oynadığı rolün ortaya konması ilişkilerin seyrini anlamak açısından gerekli görünmektedir. Bu gereklilikten dolayı Türkiye-AB arasındaki ilişkilerde "tarafların sahip o
İnsanlık tarihinde ilk defa, dünya tek bir ekonomik sistem tarafından yönetiliyor. Kapitalizm, Tek Başına’da öncü iktisatçı Branko Milanovic, feodalizmin ve ardından komünizmin hâkim olduğu günlerden bugüne kadar gerçekleşen keskin ve tarihi kaymanın sebeplerini açıklıyor. Kapitalizmin çeşitlerini irdelerken; “Kapitalizm tek sistem olarak hüküm sürerken, daha adil bir dünya ihtimali ne kadar mümkün?” sorusunu soruyor. Milanovic’in çözümleri kaderci değil, aksine aydınlatıcı. Kapitalizmin birçok yanlışı var;
Tükendi
Gene W. Heck, uzun ve zahmetli bir çalışmanın ürünü olan bu kapsamlı eserinde, Henri Pirenne’nin ortaya attığı ana teze karşı çıkmaktadır. Ona göre İslam fetihleri Avrupa ekonomisinin, dolayısıyla da Roma Avrupası’nın çöküşüne sebebiyet vermemiş, bilakis İslam’ın yükselişi, yayılışı ve iktisadi alanda ortaya koyduğu teknikler, Avrupa’yı büyük bir yıkımdan kurtarmıştır. İslam dünyasının yükselişi sırasında kadim medeniyetlerden devraldığı miras ile geliştirdiği bilim ve metotlar, Avrupa ile olan ticari ilişk
Alman idealizmi 1781’de Kant’ın Saf Aklın Eleştirisi’nin yayınlanmasıyla başladı ve elli yıl sonra Hegel’in ölümüyle son buldu. Bu dönemin filozofları ve geliştirdikleri fikirler felsefenin bütün alanlarını kökten değiştirdi ve hem beşeri hem de sosyal bilimlerde hâlâ hissedilen bir etkiye neden oldu. Kant’tan sonraki bütün Alman idealistleri Kantçı projeyi kendisinin yaptığından daha titiz ve başarılı bir şekilde gerçekleştirmeye çalıştılar; özgür ve rasyonel bir yaşamın anlamını belirlemek ve imkanını tem
Çin’i hem biliyor ama hem de bilmiyoruz; çünkü Çin bize Batı medyası üzerinden haberlerle tanıtılıyor daha çok. Türk basınındaki Çin haberlerinin çoğunluğu Batı ajanslarının servis ettiği haberler. Bu durum Batı’nın Çin’e karşı psikolojik savaşına maruz bırakıyor kamuoyunu. Haliyle bu da Çin’in taraflı bilgilerle öğrenilmesine ve yanlış tanınmasına, sonuç olarak da Çin’e dair hatalı değerlendirmeler yapılmasına neden oluyor. Uzun yıllar Çin’de gazetecilik yapan Kamil Erdoğdu, “Bildiği Çin”i ve “Bilmediğimiz
Tükendi
Asrının şahidi bir alim olan Şeyhülislam Mustafa Sabri Efendi farklı vesilelerle Kemalist diktanın din üzerinde yaptığı tasarrufları ifşa etmiş saray alimlerinin aksine etkileyici kalemiyle hakikati meydan yerine haykırmıştı. Elinizdeki bu kitap da merhum müellif tarafından çıkarılan Yarın gazetesinde tefrika edilen ve 16 Eylül 1927-11 Mayıs 1928 tarihli sayılar arasında yayınlanan yazıların biraraya getirilmesiyle oluşturulmuş bir eserdir. Eserin sonuna Yarın gazetesinin 60 sayısında neşredilen aralarında
Bir etnik kimliğin savunusu diğerlerinde nasıl bir tehdit algısı oluşturur? Gruplar arasında çatışmaya neden olacak etmenler nasıl doğar ve yükselişe geçer? Son tahlilde bu durum kendisini nasıl şiddet ve savaş olarak gösterir? Filistinli ve Yahudi kimlikleri nasıl şekillenmiş ve birbirlerini tehdit olarak algılar hale gelmiştir? Hangi olay ve düşünce biçimleri iki topluluğu güvenlik ikilemi sarmalının içerisine hapsetmiştir? İsrail’de Çatışan Kimlikler, bir kimlik meselesi olarak Filistinliler ve Yahud
Tükendi
"Pakistan'daki uzun ikametimde Ruslara karşı yapılan Afgan cihadından beri oraya gitmemede Taliban zamanında ve sonrasında Afganistan'daki İslam İmaretinin Amerikalılar ve Pakistan hükümetinden onlarla olan mürtet yardımcılarının eli ile yıkılmasından sonra da oradan kalma müddetimde beni bu risaleyi yazmaya iten önemli bir mesele dikkatimi çekti. Bu konu: Pakistan'daki sadık mücahidlerden ihlaslı talebelerden ve hayırlı alimlerden müminler ve salihler Pakistan hükümetinin emniyet ve istihbarat birimleri
Özgünlüğün ancak poetika ile şiir arasında devam etmekte olan soru-cevap yapısında ilerleyen ve bir geleneği olan diyalogda açığa çıkabilen zamansal bir imkân olduğunu ileri süren Mimesis, İfade ve Gösterge: Şiirin Özgünlüğü Bağlamında Poetika Sorunu isimli bu kitap şiirin ne olduğu veya olması gerektiği sorusu etrafında tarihsel süreçte belirginleşen üç merkezi kavramın, mimesis, ifade ve gösterge’nin modern düşüncede ifade ettiği semantik sınırların ötesine geçmeyi amaçlamaktadır. Elbette bu aşma, bu kavr
Bu kitap Sanayi Devrimi’nden (1760’lardan) beri, dünyada ortaya çıkan teknolojik değişim ve onun da etkisiyle oluşan demokrasi, milliyetçilik ve sosyalizm akımlarının belirlediği küresel gelişmeleri ve onlara tepki olarak doğan bir siyasal hareket olarak popülizm olgusunu, küresel salgın ortamında inceleyen bir çalışmadır.On sekizinci yüzyıldan itibaren dünya giderek artan oranda yönetme hakkının halkta olduğu savına göre düzenlenen siyasal sistemler ve hükümetlerle yönetilmiştir. Ancak, bu sava dayanarak y
Tükendi
Jean Jaurès: Cumhuriyetçi Sosyalizmin İmkânı, 19. yüzyıl sonu ile 20. yüzyıl başlarında yürütülen toplumsal mücadelelere ve teorik tartışmalara, Türkiye’deki okurların pek aşina olmadığı önemli bir militan ve entelektüel aracılığıyla kapı aralıyor. Selman Saç, modern Fransız sosyalizminin kurucularından ve günümüzde Fransız aşırı sağından radikal soluna kadar tüm önemli politik aktörler için referans kalmayı sürdüren Jaurès sayesinde hem dönemin sosyalist dünyasının (Marksist ve Revizyonist) belli başlı tar
Tükendi
“Sınıfta neredeyse herkes uzaylı görmüş gibi benimle konuşmaktan çekiniyordu, konuşanları da uyarıyorlardı… Sonra baktılar, sınavlarda bunlara yardım ettim, ders notları verdim, belli bir diyalog gelişmeye başladı. Sosyal aktivitelerde benimle konuşmak zorunda kaldılar ve baktılar ki karşılarında insan var, şaşırdılar. Bizim oradaki insanları kaba, kırıcı insanlar olarak düşünüyorlar. (…) Kimliğimi gösterdim inansınlar diye. ‘Hayır, sen oralı olamazsın’ diyorlar, inanmıyorlar, artık iyi bir ilişkimiz var.”
Tükendi
Bilgi silah olursa, fikir savaş çıkarır.Psikolojik operasyonların, bilgisayar korsanlarının, bot’ların, IŞİD’in, Putin’in, trollerin, Trump’ın ve daha nicesinin hakikati şekillendirmeye çalıştığı bir dünyada yaşıyoruz. Aklımızı karıştırmak, gerçeklik algımızı zayıflatmak için yaratılan bu gerçeküstü atmosferde sadece barış ve demokrasi üzerindeki kontrolümüzü kaybetmekle kalmadık, bu kelimelere atfettiğimiz anlamları da yitirdik. Peter Pomerantsev, kimi zaman analitik kimi zaman şairane üslubuyla okurları ç
Tükendi
Hukukçu Ece Güner Toprak, 2017 referandumundan önce Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne karşı toplumu ilk uyaranlardan olmuştu. O dönem, tabloları, yazıları, ilk kitabı ve yalın anlatımıyla kitlelere ulaştı. Başarabiliriz: Demokratik Bir Anayasa Önerisi de yine somut, sade ve anlaşılır önerileriyle, yalnızca hukukçular için değil, herkes için yazılmış bir kitap. “Bu kitabı, çocuğuna çikolata alamayan anne-baba için, umudunu kaybetmiş milyonlarca genç için, haksızlığa uğramış herkes için yazdım. Ülkemiz; eko
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 100-120 / Aktif Sayfa : 6