Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 100-120 / Aktif Sayfa : 6
“Menderes Çınar'ın bu kitabı, siyasetin konjonktür, mekan ve ajan üçlüsünün eklemlenmesi ile yarattığı ivmeyi 40 yıl öncesine giden Milli Görüş hareketinden başlatarak son 19 yılın siyasal ve sosyal evrenini tamamen kaplayan İslamcı bir siyaset özelinde tartışmakta. Demokratik siyasete taraf olmakla övünerek yaptığı analizler, son dönem iktidarlarının siyasete indirdiği ağır yaralayıcı darbelerin ülke insanında yarattığı umutsuzluğu bile, tabiri caizse, tersi ışıltıyla aşan, açıklayıcı tartışmalara başvuruy
Tükendi
İngiliz sosyalisti Bertrand Russell sosyalizmi şöyle tanımlamaktadır: “Sosyalizm, toprağın ve sermayenin, demokratik bir hükûmet biçimi altında ortak mülkiyeti anlamına gelir. O, kâr amacıyla değil de kullanım amacıyla güdümlü bir üretim yapılmasını ve ürünlerin eşit olarak herkese olmasa bile, hiç değilse yalnız kamu yararının haklı gösterebileceği eşitsizliklerle dağıtımını göz önünde tutar.” Çok güzel bir tanımlamadır bu ve sosyalist toplumun başlıca vasıflarını iyi belirtmektedir. Bu vasıflar da
Tükendi
Elinizdeki çalışmada, siyasi düşüncenin fıkıh ilmiyle ilgili boyutunda önemli bir yere sahip olan ve bu sahanın klasikleşen müellifleriyle bazı farklılıklarının bulunması hasebiyle dikkat çeken İmâmü’l-Haremeyn el-Cüveynî’nin (419-478/1028-1085) el-Gıyâsî başlıklı eseri, yazım amacı, bağlamı, teklif ve eleştirileri ile sonrasına etkisi açısından incelenmektedir. Cüveynî, el-Gıyâsî’de siyasi-fıkhî ahkâmı, elde edilmesi bakımından katî ve zannî olmak üzere ikiye ayırmaktadır. Teorik alt yapısı fıkıh usulü ese
Türkiye’nin Yönetimi: Yapı, ülkemizin bugünü ve yarını ile ilgilidir. Türk kamu yönetiminin bugünkü yapısını, hukuksal değil tarihsel ve yönetim bilimi temelinde kavramsal yaklaşımla irdelemektedir. Kamunun yönetiminin tüm tarihsel tiplerinde dört temel işlev vardır; bunlar, bugünkü ‘kamu yönetimi’ni de oluşturan temel işlevlerdir. O nedenle bu kitapta, kamu(nun) yönetimini genel yönetsel kurumlaşmadan ibaret sayan yerleşik kalıp kırılmış, Türkiye’nin yönetimi; ‘g’enel, ‘a’skeri, ‘a’kademik, ‘a’dli yönetim
Bir dönemin dramatik hikâyesi... 1946 seçimleri ile Türkiye çok partili hayata adım attı. Dört yıl sonra CHP’den ayrılanların kurduğu Demokrat Parti, 1950 seçimlerini kazanarak büyük bir çoğunlukla iktidara geldi. Demokrat Parti bir tepki partisiydi. Plan ve programı olmadı. Günlük gelişmelere göre kararlar aldı. İktidarda kalabilmek uğruna hesapsız girişimlerde bulundu. Bu arada ekonomi zora girince “din kartı”nı kullanmaya başladı. Laiklik olgusunu zedeleyecek uygulamalar yapıldı. Bu uygulamalar,
Tükendi
Leviathan bizi çağırıyor. Leviathan bizi yönetiyor ve Leviathan bize soruyor; “Güvenliğiniz için özgürlüğünüzden ve refahınız için demokrasiden vazgeçmeye ne kadar hazırsınız?” Bilgiyi kutsayan modernizm gitti, cahilliği kutsayan postmodernizm geldi. Meşruluğun anahtarı bilen ve uzman olan seçkinci kesimden alındı ve kanaatleriyle, inançlarıyla, duygularıyla hareket eden toplumun en donanımsız kesimine verildi. Bunun sonucu olarak bilgiye ve uzmanlığa dayalı hiyerarşi bozuldu. Modern toplumda uzun yıllar ka
Tükendi
Bu kitabın amacı, bilimin, millet ve milliyetçilik hakkında söylediklerini uzman olmayanların da anlayacağı bir dille açıklamaktır. Sonuçta bilimin, yani millet ve milliyetçilikle ilgilenen sosyoloji ve siyaset bilimlerinin, aslında bu konularda bir değil, birçok şey söylediğini göreceğiz. Bilimler çok şey söylemekte, farklı şeyler söylemektedir ama bunları senteze götürmek, her bir teori içindeki kısmî doğruları alıp gerçeğe her birinin yaklaştığından daha çok yaklaşmak, böylece onların her birinin ayrı a
Türkiye OECD üyesidir. OECD, kuruluşundan bu yana üye ülkelerin kişi başına gayri safi hâsılalarını bir grafiğe dökmüş. 1970'den, bu kitabı bitirdiğim 2010'lu yıllara kadar o grafikteki konumumuz değişmemiş. Bir türlü kalkınmış ülkeleri, OECD ortalamasını yakalayamamışız. Onlarla karşılaştırıldığında yarım asırlık bir sürünüş halindeyiz. Bu kitabı bitirdiğinizde, niçin böyle olduğunu biraz daha kavrayacaksınız. Sonra da lütfen her gün dinlediğiniz nasıl yükseldiğimiz, kalkındığımız, herkesi kıskandırdığı
Bileğinden tutup kaldırdığım halkımın menfaatine olan meseleler… kemiğindeki iliği titretip, topuğunda taş ezip duran bela… Benim bütün umudum, tüm düşüncem, halkımla beraber oldu. Haram siyasetin, baskısı altında olmak istemedim. Meğer, düşmanla birlikte savaşıp, davayı birlikte savunacak dostluk yıldızı sonsuza dek parlamazmış. Memleket sevdasına kimse başına karalar bağlamazmış. Aslanın bayrağına boyun eğsek de hakikat ortada, bir yere gittiği yok. Halkın iki büyük serveti var. İlki bir kahraman, ikincis
Tükendi
Maskeli Devletler’in amacı, devletler ile devlet dışı silahlı örgütler arasındaki karmaşık etkileşim biçimlerini hem dış devlet desteğine yol açan süreçler hem de bu desteğin arkasındaki aktörlerin gerekçelerini göz önüne alarak açıklamak. Devletleri buna iten sebepler nelerdir? İsyancı gruplar bu devletlerle işbirliği içinde olmayı neden tercih eder? Maskeli Devletler, devletler ile silahlı örgütler arasındaki ilişkilere dair bilgilerimize karşı çıkmıyor; bu bilgileri şimdiye dek öğrendiklerimizin ötes
"Fransızların dediği gibi her şey mistik olarak başlar, politik olarak sona erer. Bunu doğrularcasına gizemli bir tutkuyla bağlı olduğum sanatçı dostu Dostoyevski'den yola çıkıp felsefeye, siyaset bilimine, edebiyat eleştirisine ve sosyolojiye gönül vermiş olanlara sesleniyorum. İncelemeyi bitirdikten sonra elinize (yeniden) bir Dostoyevski eseri almaya heves duymanızsa en büyük temennim. Çünkü Dostoyevski tüm karanlığı ve ışıltısı ile kaldırıldığı kitap rafından bize bakmaya devam ediyor." Elinizdeki ki
Tükendi
Genç Cumhuriyet’in İmparatorluk’a yüz çevirdiği birkaç meseleden bahsetmek mümkün olsa da birtakım uygulamalar neredeyse harfiyen sürdürülmüştür. Azınlık karşıtı politikalar, listenin en başına yazılabilir. 1942 yılında TBMM’de kabul edilen Varlık Vergisi Kanunu, gayrimüslim vatandaşlar üzerinde süren bu eli sopalı politikaların en belirgin örneklerinden, belki de en keskini. Devletin kendi yurttaşlarından kanun yoluyla aşırı vergiler tahsil etmeye giriştiği, on beş gün içinde ödeyemeyenin malını zorla üç k
Tükendi
Elinizdeki kitap, Cumhuriyet döneminin üç büyük devrimi olan Cumhuriye¬tin ilanı, çok partili siyasal hayata ve serbest piyasa ekonomisine geçişten sonra, dördüncü büyük devrimin, yani eşit rekabet koşullarında ekonomik ve politik çoğulculuğun neden ve nasıl başarılamadığını, hukukun üstünlü¬ğüne dayalı, kayırmacılığın olmadığı, liyakat esaslı demokratik bir düzenin neden gerçekleştirilemediğini, Ak Parti iktidarının 20 yıla yaklaşan serüveni bağlamında ele alıyor. Özellikle kuruluş ilkelerini ve parti prog
Tükendi
19 yüzyılda kolonyal yayılmacı ideolojinin saldırısına uğrayan Afganistan, 20 yüzyılda sosyalist ideolojinin tecavüzüne maruz kalmış ve nihayet 21 yüzyılda vahşi ve barbar kapitalizmin esiri hâline gelmiştir. Üst üste ve kesintisiz bir biçimde gerçekleşen bu dayatmacı ideolojilerin işgalleri yüzünden Afganistan’ın sosyoekonomik yapısı bozulmuş, siyasi istikrarsızlık farklı toplum kesimleri arasındaki diyaloğu kesintiye uğratmış ve silahların konuştuğu bir ortamda uzlaşma kültürü imkânsızlaşmıştır. Rusya’nın
Tükendi
Hayali bir zaman makinesi ile geçmişe ya da geleceğe gitseniz ve son elli yılın diğer dönemlerden ayrılan özelliklerini birkaç cümle ile özetleyecek olsanız hangi konuyu vurgulardınız? Bu soruyu yanıtlarken bilişim teknolojilerindeki gelişmeleri göz ardı etmek olanaksız. Günümüzde bilişim teknolojileri, Endüstri Devrimi ile karşılaştırılabilecek güçte etkiler gösteriyor ve modernitenin gelişmeye başladığı 16 yüzyıldan beri belki de ilk kez devlet ve hukuka ilişkin temel kuram ve kurumlar üzerinde yeniden dü
Kitapta Osmanlı dönemi ve Türkiye Cumhuriyeti döneminde diplomasinin bir dış politika aracı olarak yeri ve önemi, Türkiye’nin Avrupa Birliği, Ortadoğu, Uzak Asya ve Afrika ile ilişkileri, genel olarak değişen dünya düzenindeki yerimiz ve yükselen terör hareketleri karşısındaki konumumuz, büyük çoğunluğu hariciyeci olan ya da konusunda uzman kişiler tarafından değerlendirilmektedir
Tükendi
İş kaynaklı stres ve tükenmişliğin artık salgına dönüştüğü, güvencesizlik ve düşük ücretlerin işgücü piyasasında kural haline geldiği günümüzde, açıktır ki istihdam meselesine yeni ve radikal bir tutumla yaklaşılması gerekiyor. Pek çok sektör, otomasyonun, iklim krizinin ve yaşlı nüfusun beraberinde getirdiği varoluşsal tehditlerle karşı karşıya. Fazla Mesai’de Kyle Lewis ve Will Stronge işte bütün bu kaygı verici eğilimlere güçlü ve uygulanabilir bir çözüm sunuyor: çalışma haftamızın kısaltılması. Bu
“Türkiye’nin son derece merkeziyetçi siyasi yapısında bir kırılma noktası olarak yerel siyasetin yükselişi de bu belediyecilik modeli ile başlayacaktır. Kentli halkın yönetime katılımı, kentsel hizmetlerin yerinden üretimi ve dağıtımı, kentli halkın ihtiyaçları ve kamu yararını esas alan öz kaynak yaratma ve bölüşümde adalet gibi unsurlar, merkezi siyasete paralel bir yerel siyasi alanın doğmasını beraberinde getirecektir... CHP içinde devletçilikten halkçılığa doğru değişen söylem ve
Tükendi
Dünya tarihindeki en aşağılık entrikalarından biri olan birinci Moskova Duruşması’ndan bu yana seksen beş yıl geçti. 16’lar Duruşması olarak da bilinen “Troçkist-Zinovyevci Terörist Merkez Davası”, 19 Ağustos’tan 24 Ağustos 1936’ya kadar, Moskova’da gerçekleşti. On altı sanığın tamamı vurularak ölüme mahkûm edildi ve kişisel eşyalarına el kondu. On altı sanıktan on biri, 1917’den önce partiye katılmış, Ekim Devrimi’ni örgütlemiş ve ona önderlik etmiş, 1919’da Komünist Enternasyonal’i kurmuş, İç Savaş’ta
Türk siyasal düşüncesinin, hatta diyebiliriz ki Türk kamu felsefesinin temel eğilimi korporatizmdir. İster dayanışmacı ister faşist alt türleriyle olsun, bu eğilimin temel özelliği kapitalizme antiliberal bir teorik-ahlaki rasyonel sağlamaya çalışması ve Marksizm ile sosyalizme karşı olmasıdır. Korporatizm, toplumu birbirlerini uyum içinde tamamlayan organlardan, meslek zümrelerinden oluşan bir organizma olarak görür. Hem liberalizmin bireyciliğini, hem de sosyal sınıfların varlığını, sınıf çatışmasını v
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 100-120 / Aktif Sayfa : 6