Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Yirminci yüzyılın en etkili filozof ve kültür kuramcılarından bir olan Adorno’yu okumak zorlu bir iştir. Çalışmaları çoğu zaman çetrefil ve nüfuz edilemez görünür, özellikle de onun yaslandığı felsefe gelenekleri hakkında pek fazla bilgisi olmayanlar için. Onun ortak duyu saydığımız şeyleri yıkma ve yirminci yüzyıl Avrupa ve Amerika kültüründe baskın gördüğü eğilimlere saldırma tarzı okurun önündeki güçlükleri daha da pekiştirir. Kafası Karışmışlar için Adorno, Adorno’nun düşüncesine ilişkin, okuru küç
Tükendi
Hüseyin Rahmi Gürpınar 1864’te İstanbul’da doğmuş, 8 Mart 1944’te Heybeliada’da yaşamını yitirmiştir. Edebiyatımızın en önemli romancı ve hikâyecilerinin arasında yer almaktadır. Hüseyin Rahmi, resmî ya da özel olarak düzenli bir eğitim almamıştır, tamamıyla kendi kendini yetiştirmiş bir yazardır. Küçük yaşta yazmaya başlayan Hüseyin Rahmi’nin, on iki yaşında kaleme aldığı Gülbahar Hanım adlı piyesi diğer bazı kitaplarıyla birlikte Aksaray’da çıkan bir yangında yanmıştır. Üstadı saydığı Ahmed Mithat Efendi’
Tükendi
Darbeler ile sık sık yüz yüze gelen Türkiye Cumhuriyeti, atası Osmanlı’dan birçok şeyi miras olarak devralmıştır. Osmanlı’da ordu ile siyasi yönetimin mücadelesi ve yapılan darbelerle, Cumhuriyet döneminde de sıkça karşılaşılmıştır. Osmanlı dönemindeki askerî müdahaleler ile Cumhuriyet dönemindekiler arasında şeklî bakımdan birçok benzerlik olsa da Türkiye Cumhuriyeti’ndeki askerî müdahaleleri farklı değerlendirmek gerekir. Özellikle 19. yüzyıldan itibaren dünyada ve Türkiye’de gelişen olayları, büyük emper
"Üretimden uzaklaştırılan Türkiye, tarımda hemen her ürünü ithal eder duruma geldi. Kendine yeterli olabilecekken tarımda kendi kendini adeta imha ediyor. Bu nedenle ithalat bağımlısı oldu. Tarıma verilen desteklerin, kredilerin de önemli bölümü ithalata, yani başka ülkelerin çiftçilerini desteklemeye harcanıyor... Türkiye'de yüksek girdi fiyatlarıyla üretim yapan çiftçi, ürününü çoğu zaman maliyetin altında satmak zorunda bırakılıyor. Üreticide ucuz olan tarım ürünü, tüketiciye pahalıya satılıyor. Üretici
İkinci Dünya Savaşı süresince birlikte hareket eden Rusya ve ABD ansızın karşı karşıya gelmiş ve paylaştıkları dünyada kendi bölgeleri içerisinde bir egemenlik tesis etmişlerdi. Söz konusu yapıyı bozan Para İmparatorluğu oldu. Bu güç eskiden tanımladıklarımıza benzemiyordu. Yani herhangi bir coğrafyaya bağlı değildi ve onun gücünü temsil eden ordusu ve üretimi söz konusu değildi. Bu yeni güç özellikle paraya hükmediyordu ve parayı kullanarak da bütün dünyada diğer güçler kadar hatta onları aşan bir egemenli
Abdi İpekçi: Bu sıralar ne okuyorsunuz, Paşam? İsmet İnönü: Şimdi Metin Toker'in kitaplarını okuyorum. Güya bildiğim, tanıdığım insanın kitaplarını okuyorum. Ama tamamıyla birbirleriyle münasebeti olmayan adamların serbest fikirleriyle okuyorum kitapları. Çok enteresandır. Çok emekle yazılmış kitaplardır. Hem Tek Partiden Çok Partiye Geçiş, hem benimle on yıl, İsmet Paşa ile On Yıl diye kitap var. Cilt cilt. Bitirmeye çalışıyorum. Abdi İpekçi: Doğru yazmış mı, Paşam? İsmet İnönü: Doğruluk, yanlışlı
Tükendi
“Eğer Biri Seni Öldürmeye Geliyorsa Erken Kalk ve Önce Sen Öldür” Yahudi halkını korumak için her türlü tedbiri almak, 1948'deki devletleşme sürecinin en başından bu yana İsrail'in DNA'sına işlemiştir. Bu kitap, hem büyük hem küçük düşmanlara karşı kimi zaman İsraillilere yönelik saldırılara cevaben, kimi zamansa önleyici mahiyette sayısız kez kullanılan hedefli suikastlara ilişkin içeriden, sürükleyici bir anlatımdır. Kalk ve Önce Sen Öldür bu suikastların başarılarını, başarısızlıklarını anlatırken
Çoğunlukla kuru, yapay ve mesafeli bir üslupla yazılmış giriş kitapları karşısında önemli bir alternatif oluşturan Minerva'nın Baykuşu, siyaset kuramını Platon'un mağarasından çıkarıp ışığa kavuşturmada kendi payına düşeni fazlasıyla yerine getiren bir çalışma olarak sivriliyor. Yazar, Batı siyasi düşünce geleneğine damgasını vuran filozofları Platon'dan John Rawls'a uzanan o büyük kanon kapsamında incelerken, güncel ve çağdaş -kimi zaman eğlenceli- örneklerin de yardımıyla siyasetin aslında toplumsal evrim
Tükendi
Marx, tarihsel materyalizim perspektifinden bakarak toplumdaki radikal değişimlerin ekonomi temelli olduğunu belirterek insanlık tarihini sınıf savaşımları tarihi olarak görmüştür. Bu şekilde görmesinin en önemli nedenlerinden biri geçmişten günümüze kadar gelen süreçte ezilen ve ezen sınıf kavramlarının mevcudiyetir. Gerçektende Marx’ın bu görüşüne göre özgür insan- köle, patrisyen ile pleb, lonca ustası ile kalfa ve günümüzde ise proletarya ve burjuva sınıfı olmak üzere tarih boyunca bu iki sınıf yani ez
Tükendi
Rosa Luxemburg’un bu eseri, revizyonizmin kurucusu ve öncüsü olan Berstein’a yazılmış bir eleştiridir. Berstein’ın işçi sınıfı hareketini burjuva reformculuğuyla öldürmek istemesine, Berstein’in oportünizmine karşı Rosa Luxemburg, Marksist diyalektik ile karşı çıkıyor. Berstein’ın Marx’ın devrimci stratejisinin eskidiğini savunmasına karşın Rosa Luxemburg, Marksizm’i sonuna kadar savunuyor.
Tükendi
Kemalizmin günümüz Türkiye'sine devrettiği resmî tarih, bugün hem burjuva dünyasında hem de solda yaygın biçimde sorgulanıyor. Türkiye tarihinin, resmî ideolojinin taşlaşmış kalıplarının kırılması temelinde yeniden ve özgürce değerlendirilmesi tartışma gündeminin yakıcı maddelerinden birini oluşturuyor. Sorun, bu yeniden değerlendirmenin hangi temellerde yapılacağı. Resmî ideolojinin bugün solda yaygın kabul gören eleştirisi liberal burjuva teorisinin kategorilerini temel alıyor. Sungur Savran, bu eleştirin
Türkiye’de İslamcılık düşüncesi ve hareketi bazı özellikleri dolayısıyla dünyadaki diğer İslamcılık hareketlerinin bir alt kümesi olarak görülebilirse de onlardan önemli ölçüde farklılaşır. Bu farklılıkların en önemlisi ise İslamcıların devlete bakışında ve devletle ilişkilerinde ortaya çıkmaktadır. Ali Haydar Beşer, İzzet Arayışı 28 Şubat Sonrasında İslamcılık kitabında Türkiye’de İslamcılık tarihini, özellikle devlete bakış ve tarihî süreçte farklılaşması açısından dört döneme ayırıyor. Buna göre İslamcıl
Batı, yüzyıllar boyunca Müslümanları barbarlıkla, İslam dünyasını ise gerilikle, gericilikle suçladı, suçlamaya da devam ediyor. Batı, İslam ülkelerine karşı Haçlı ruhunu dün olduğu gibi bugün de bazen sinsice, bazen alenen sürdürüyor. Batı, kendi insanını gerek okul gerekse medya yoluyla alenen İslam düşmanı olarak yetiştiriyor. Sürekli sorgulanması gereken Batı, Müslümanlara her türlü iftirayı atmaya, kara çalmaya devam ediyor… Egemen kültüre itiraz eden Roger Garaudy İslam’ın Vadettikleri es
Tükendi
Sungur Savran, bu kitapta küreselleşme teorilerini ayrıntılı biçimde irdeleyerek efsane ile gerçeği birbirinden ayırmaya yöneliyor. Ulaştığı sonuç, ne küreselleşme taraftarlarının ne de küreselleşmeyi ulusalcı bir temelde eleştirenlerin günümüz dünyasını kavramakta bize rehber olabileceği. Kod Adı Küreselleşme, bugüne kadar söylenenlerden farklı olarak, küreselleşmenin bir sınıf mücadelesi olduğunu, uluslararası sermayenin, özellikle de onun yeni hakim dilimi olan "mega kapital"in, işçi sınıfı ve emekçilere
Tükendi
Bu çalışma, Fethullah Gülen'in modernite ve küreselleşme fenomenlerinin harmanını, takiye, pragmatizm ve Makyavelizm metotlarını kullanarak, din istismarı üzerinden sistematik bir şekilde sekülerleşmenin ve radikalleşmenin zirvesine çıkardığı Hizmet hareketini, söylem-eylem tezatlığında nasıl "Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ)"ne dönüştürdüğünü tahlil etmektedir. Yol haritamızda ise; Fethullah Gülen'in Nurcu olup olmadığı tartışması, Yaşar Tunagür-Fethullah Gülen ilişkisi, Gülen'in Hizmet hareketini nasıl ku
İktisadi eşitsizlik ve adaletsizlikler, günümüz toplumlarının acil çözüm gerektiren temel problemlerindendir. Araştırmalardan elde edilen sonuçlar iktisadi hayattaki bu problemlerin yıllar itibariyle azalmak bir yana giderek derinleştiğini gösterir. Ancak piyasa-üstü olması gereken bu olgular, ana akım iktisat savunucuları tarafından ekonomik parametrelere sığdırılmaya çalışılır. İktisadi hayattaki eşitsizlikler gelire veya refaha odaklanırken adaletsizlikler ise çoğunlukla piyasa değerleri olan fayda ve rı
Tükendi
Erbakan 28 Şubat Davası’na neden karşıydı? Atatürkçü askerlerin sanık olduğu kumpas davalarına neden destek vermedi? 28 Şubatçıların Erbakan’ı istifa ettirdiği iddialarını çürüten resmi belgeler... Erbakan-Çiller protokolü, Erbakan’ın Demirel’e verdiği istifa mektubu ve sürecin tanıklarının açıklamaları… “28 Şubat sürecinde baskı görmedik” diyen AKP kurucusu… Çevik Bir’in “demokrasiye balans ayarı yaptık” dediği yalanı nasıl ve nerede imal edildi? Polisin gözaltına aldığı Aczmendilerin “asker tarafından kor
AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ekibi, “Beşli Çete” aracılığıyla ülkemiz birikimlerinin büyük bir bölümüne yolsuzluk yoluyla el koymuş durumda. Örnek olması açısından kitapta detaylarıyla yer bulan temel bir veriyi sizlerle paylaşmak istiyorum: “Beşli Çete’nin 2021 yılı sonuna kadar kamudan aldıkları kamu ihale bedellerinin toplamı yaklaşık 150 milyar dolar civarında…” CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır, “Beşli Çete” kitabıyla, bu el koyma pratiğinin tarihsel bir dökümünü yapıyor. Türk
Yüzlerce sayfayı aşan bir kitabı okumak oldukça zor. "Giriş"i bu zorluğu biraz olsun azaltabilmek için yazdım. Böylece aynı zamanda, ayrıntılardan dolayı kitabın bütününün gözden kaçmasını da önleye bileceğim umudundayım. 21. yüzyıl Türkiye'si esas olarak, dünyadaki tek, laik ve demokratik Müslaman toplumudur.
Buraya aktarılan seçmelerin bütünü, Vietnam mücadelesinin her safhasından yazılar ve konuşmaları içerir; bunlar arasında Komünist Parti hakkında malzemeler, Fransız halkına, kukla askerlere, Katoliklere karşı Ho´nun tutumu, toprak reformu sorunları, kadrolar, bürokrasi, aydınlar, gerilla savaşı, kitle eğitimi, evlilik ve aile, demokrasi, Sovyetler Birliği, Ekim Devrimi, Leninizm, Japonya ve Fransa’ya karşı mücadele ve Amerikan emperyalizmine karşı kurtuluş savaşının ana konuları yer alır.
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1