Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 960-980 / Aktif Sayfa : 49
Modern insanın tarihi disiplin altına alınmasının tarihi olarak da okunabilir. Disiplin, aile, okul, hapishane gibi disipline edici kurumlardan biri olan orduyu Almanya özelinde inceliyor. Esas olarak erkekleri askere dönüştürmek için hangi yolların kullanıldığını; bir askerin emir alınca kendi hayatını tehlikeye atarak başka askerleri hatta sivilleri öldürecek duruma nasıl getirildiğini anlatıyor. "Düzen ve disiplin" tutkunu toplum mühendislerinin, toplumun en ücra köşelerine kadar askeri disiplin uygulaya
Tükendi
Philip K. Bock, önemli bir alana yönelik olarak yazdığı bu giriş kitabında, antropologların çeşitli toplumların incelenmesinde kullandıkları doğru ve yanlış psikolojik kavramların eleştirel bir açıklamasını hazırlar. Yazar, bireylerin kendi toplumlarıyla ilişkisini anlama yollarını geliştirebilmeleri için, geçmişteki çabaların ve hataların farkında olmaları gerektiğini tartışır. Kitapta, "ilkel zihniyet"e ilişkin ondokuzuncu yüzyıl incelemelerinden başlayarak, kültür ve kişilik ekolü, kültürler arası korela
Tükendi
Elinizdeki eser çağımızın toplumlarında yaşayan bireylerin içine düştükleri yabancılaşma olgusunu incelemektedir. Modern birey bu karmaşık dünyada tam anlamıyla bir kimlik sorunuyla karşı karşıyadır. Yazarın ifadesiyle: modern birey, eşit olmayan gelir düzeyleri, farklı sağlık olanakları, farklı statü ve güç ortamında kendisinin gerçek yerinin ne olduğunu merak etmektedir. Dünya sisli ve bulanık gözükmektedir. Soyut toplum, modern toplumdaki insanın yalnızlığının, korkusunun ve kendi kendine yabancılaşma
Tükendi
Postmodern Hesaplaşmalar, milenyumdan psikanalize, kuantum kuramından kaçıklık kuramına kadar bir dizi temayı işleyen bir seridir. Bu kitapların her biri çağdaş düşüncenin keskin ucunda duran anahtar bir fikri ele almakta ve yirmi birinci yüzyıl düşüncesinin temellerini atmış paradigmatik düşünür ve beyinlerin yaklaşımlarını anlaşılır bir dille ortaya koymaktadır.
Çocukluktan ergenliğe geçen genç, daha önce de belirtildiği gibi kimliğini, toplumsallaşmasına paralel olarak özdeşleşeceği örnerlerle kazanmaya başlar. Ancak gencin özdeşim örnekleri sık sık değişiyor ya da toplum tarafından ona ideal örnekler sunulamıyorsa genç, kimliğini bulmada zorlanacak ve birtakım sıkıntılar çekecektir. Zira genç çevresinde yeterli özdeşim örneği bulamayınca özdeşim örneklerini sık sık değiştirme zorunda kalacak veya ideal örnek olmayınca mevcut örneklerle özdeşim kurarak kimliğini o
Tükendi
İlkeli siyaset, kimlik, ahlâk, sorumluluk... postmodern dönemin umacıları. Gün, sorumluluk almamanın, bağlanmamanın, parçalı kimliklerin, plastik cinselliğin ve tüketicilerin gün! Madem ki siyaset agoralardan silinip oy sandıklarına hepsedildi; modernliğin toplama kamplarında biteremediği Öteki, evin, mahallenin, kentin dışına püskürtüldü; hayat artık doğumla başlayıp ölümle sona eren bir süreklilik olmaktan çıkıp hesaplanabilir ve sürdürülebilir parçalara bölündü... öyleyse artık evlerimizin sıkıca kilitle
Anthony Giddens toplum bilimlerinde bir fenomendir. Çeyrek yüzyıldan fazla bir süre hiç azalmayan bir verimlilikle, hemen herkesin başvurduğu ve alanında da dünyanın en yetkin isimlerinden sayılan bir toplum teorisyeni haline gelmiştir. Giddens´ın ilgilendiği alanlar, en yavan Kıta Avrupası felsefelerinden, kendi kendine yardım kitaplarının terapi sohbetlerine kadar geniş bir çeşitlilik sergiler. O, modernliğin hızla değişen dünyasında yaşamanın ne anlama geldiğini anlayabilmemize yardım eden yepyeni kavram
Atalarımızın ulaştığı yüksek medeniyet ve kültür düzeyine vasıl olabilmek, ancak onların "ahlak ve dünya görüşü"ne dair prensipleri bilmekle mümkündür. Elinizdeki eser işte bunun için hazırlanmıştır... Tıpkı bazı sporcuların daha ileri hamle için bir miktar geri çekilmeleri gibi, maziden hız almak gerekir. Çünkü ancak bu sayede kendimize yeni bir kimlik aramamıza hacet kalmayacak ve Bilge Kağan`dan Atatürk`e uzanan 1200 senelik zaman çizgisini devam ettirmek mümkün olacaktır
Tükendi
"19. yüzyılın ikinici yarısı, bilimi ve felsefesiyle birlikte Batı düşüncesinin, özellikle de Fransız düşüncesinin incelendiği ve aktarıldığı bir dönem olmuştur. Bu dönemde, Aydınlanma Çağı'nın diğer düşünürlerinin de yavaş yavaş düşünce dünyasında etkili olmaya başladığı görülmektedir." R. Demir'in çalışması üç kısımdan oluşuyor; birinci kısımda Aydınlanma Çağı'nın önde gelen düşünürlerinden Voltaire'in bilim ve felsefe tarihindeki yeri incelendikten sonra, Cumhuriyet öncesi dönemde, eserlerinin ve düşünc
Tükendi
Laboratuar şartları altında ihtilafa düşürülen iki şahıs arasındaki münakaşanın lenguistik tahlili yapılarak objektif ve subjektif mana sistemlerinin nisbî ehemmiyeti tatbik edilmiştir. Girişte psikolojinin yeni ehemmiyet vermeye başladığı ihtilaf problemleri hakkındaki nazariyeler ele alınır. Eserin esas mevzuunu teşkil eden ikinci bölümde aynı kelime ve kavramlara yüklenen objektif ve subjektif manaların ihtilafın oluşmasındaki ve şekillenmesindeki tesirleri değerlendirilir. Mütefekkirin Amerika?da bulund
Tükendi
Bu kitabı okumayın ve de niçin siz yaşamanın o yüce () sanatını kendisinden öğrenmek için televizyonunuzu sakın kapamayın. Siz bu kitabı okumayın, çünkü reklâmlar, çamaşır tozundan arabaya varıncaya dek arzu ettiğiniz her bir şeyi size söyleyecektir. Arka Kapak Yazısı Bu kitabı okumayın ve de niçin siz yaşamanın o yüce (!) sanatını kendisinden öğrenmek için televizyonunuzu sakın kapamayın. Siz bu kitabı okumayın, çünkü reklâmlar, çamaşır tozundan arabaya varıncaya dek arzu ettiğiniz her bir şeyi size s
Tükendi
Bu kitap toplum dediğimiz bütünün tüm parçalarının nasıl birbirleriyle bağlantılı olduğunu gösteriyor. Din ve siyaset alanındaki değişimin toplumun diğer kesimlerini etkilediği ve değişime uğrattığı gibi, her ikisinin de birbirini belirlemeye yönelik bir potansiyeli taşıdıklarının ipuçlarını veriyor. Kentleşmenin aile yapısını, aile yapısında meydana gelen değişimin dinsel oluşumları biçimlendirdiğini anlatıyor. Sosyolojinin bize öğrettiği de zaten bu değil mi? Türkiye´nin toplumsal dinamiklerinde din olgus
Tükendi
Milenyumdan psikanalize, Kuantum Kuramı`ndan Kaçıklık Kuramı`na kadar bir dizi temayı işleyen Postmodern Hesaplaşmalar serisi, her biri çağdaş düşüncenin keskin ucunda duran, anahtar bir fikri ele alan ve yirmi birinci yüzyıl düşüncesinin temellerini atmış paradigmatik düşünür ve beyinlerin yaklaşılarını anlaşılır bir dille ortaya koyan kitaplardan oluşmaktadır. "Batı, kendi ölümünü hayal etmekten daima büyük bir heyecan duymuştur." Baudrillard
Milenyumdan psikanalize, Kuantum Kuramı`ndan Kaçıklık Kuramı`na kadar bir dizi temayı işleyen Postmodern Hesaplaşmalar serisi, her biri çağdaş düşüncenin keskin ucunda duran, anahtar bir fikri ele alan ve yirmi birinci yüzyıl düşüncesinin temellerini atmış paradigmatik düşünür ve beyinlerin yaklaşımlarını anlaşılır bir dille ortaya koyan kitaplardan oluşmaktadır. "Marx`sız olmaz, Marx`sız bir gelecek olmaz, Marx`ın hatırası ve mirası olmadan hiç olmaz." Derrida
Tükendi
Uluslararası sorunların karmaşıklığı sadece ulusal sınırları aşmasından kaynaklanmamaktadır. Bu nitelikteki sorunların nedenlerinin çok boyutlu olması, bazılarının neredeyse dünya üzerinde yaşayan tüm canlıları olumsuz etkilemesi, çözü yollarının kolaylıkla belirlenememesi, bu sorunların doğru teşhisi ve tedavisi için disiplinlerarası bir bakış açısı kaçınılmazdır. Aksi takdirde sadece tek boyuttaki çalışmalar, ne sorunun tam anlamıyla anlaşılmasında ne de çözümünde önemli bir katı sağlayacaktır. Bu çalış
Tükendi
"1950 ve 1930`lı yıllarda araştırmacıların dikkatleri siyasi alanlarla ilgili olan kavramlardan uzaklaşarak bireyin tutum ve davranışlarına ilişkin kavramlar üzerinde yoğunlaşmıştır. Fakat artık devletin nasıl tanımlanması gerektiği üzerine bir ortaklık oluşmuştur. Karma bir tanım üç öğeyi içerir. İlk olarak, devlet bir siyasal kurumlar bütünüdür. Bu kurumlar devletin kendi kadrosuyla yönetilir. Devletin en önemli kurumu şiddet ve zorlama aracılığıyla çalışır. Fakat günümüzde, devlet siyasal kurumlarıyla bi
Tükendi
"Bu çalışmayı şekillendiren tartışma, K. Marx`ın çalışmalarındaki toplumsal sınıfın politik ekonomisi ile M. Weber`in sosyolojisi arasındaki karşıtlık olarak ifade edilebilir. Statü kavramını çevreleyen tartışma, sosyolojideki kuramsal yaklaşım farklılıklarıyla ilişkilidir. Kısaca, Weberci ve Marksist sosyolojiler arasındaki gerilimler, ekonomik sınıf ya da statü gruplarından hangisinin toplumsal tabakalaşmanın en önemli öğesi olduğu ve bundan dolayı da modern toplumlardaki politik çatışmanın niteliği etraf
Tükendi
Jacob Burckhardt´ın İtalya´da Rönesans Kültürü ve Jules Michelet´nin Rönesans´ından sonra nihayet Walter Pater´in Rönesans Tarihi İle İlgili İncelemeleri de, neredeyse yüz elli yıllık bir gecikmeden sonra Türk okuyucusuna ulaştırılmaktadır. Yakın dönem insanlık tarihinin en esaslı kırılmalarından birinin cereyan ettiği, ziyadesiyle kritik, bir o kadar da problemli bir dönemi, W. H. Pater, kelimenin tam anlamında bir zihniyet tarihçisi olmasa da klasik eğitime sahip birinin birikimiyle ve kendine özgü dikkat
Tükendi
Asrımızın ilk çeyreğinde, ülkemizde ´Dini İçtimahiyat Notları´ halinde temel bilgilerinin işlendiği din sosyolojisi, H. Ziya Ülken ve Z. Fahri Fındıkoğlu´nun çalışmalarının ardından M. Karasan, Sabri Ülgener ve Özellikle M. taplamacıoğlu´nun eserleri ile ilk kaynaklarına sahip oldu. Ancak sözü edilen bu bilim adamları, içinde yaşadıkları toplumun sosyolojisine çok az yer verdiler. Bunlar nüfüsünün büyük bir bölümü islam´a gönül vermiş ve hayatını ona göre düzenlemeye gayret eden ülkemizin insanlarına hizmet
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 960-980 / Aktif Sayfa : 49