Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 120-140 / Aktif Sayfa : 7
“Aşık olduğunda, ahmaklaşırmış insan... Gerçektensevdiğinde, dururmuş lisan... Aşık bir ahmak olmalıinsan; aşksız bir İskender yerine... Kalbine aşkgirmeyeni; dünya gömer, derine... Aç gözlerini ve gör: Karun'un hâzinesi, İskender'inkudreti; yetti mi gidermeye, o içsel sefaleti? Bir şansdaha olsaydı, seçer miydi birisi; yaşamayı bir daha,bu parlak esareti? Bu yüzden ayrılırken, gözü açık nicesi... Olmadı 'sahip olmak', mutluluk vesilesi...” Tasavvuf, aydınlanma, dinlerin kökeni, bilgelik (irfan) öğr
Tükendi
Ünlü Brezilyalı aktivist, akademisyen ve yazar Ailton Krenak'tan gezegeni kurtarmak için acil ve gerekli bir çağrı geliyor.Yalnızca çeşitliliğin tanınması ve insanın diğer türlerden üstün olduğu fikrinin reddedilmesi bile, varlığımıza yeni bir anlam verebilir ve uçuruma doğru bu aptalca yürüyüşümüzü engelleyebilir.Gezegenimiz, bugün en büyük çevre felaketleriyle karşı karşıya. Küresel salgınlar, aşırı hava olayları ve devasa orman yangınları şu anda Antroposen olarak adlandırılan dönemin tezahürleridir.Uyga
İslam medeniyetinde tarihî süreç içinde, siyasi iktidarların değişmesine karşın ulemanın yüklendiği bir ilmî süreklilik söz konusudur. Söz konusu ilmî süreklilik İslam medeniyetindeki hem hayat görüşü hem de dünya resmi kavramlarındaki sürekliliğin de temelini oluşturur. Ancak derin-yapıdaki bu süreklilik, aynı zamanda nazarî ve istidlâlî yöntemlerle üretilen kavram ve yargılardaki değişim ve oluşumların da nedenidir. Değişik zamanlarda kaleme alınan bu çalışma, hem İslam-Türk felsefebilim tarihindeki derin
Hiç kuşkusuz Renan’ın din, bilim, felsefe ve diller üzerine yaptığı çalışmalar kendi zamanında büyük tartışmalara yol açmıştı. Renan’ı diğer Batılı aydınlardan ayıran en temel husus, fikirlerini açık ve net bir biçimde ifade etmesidir. Çünkü “hakikat” samimiyet olmadan kendini göstermez! İnsanın tarihindeki kırılmalar nehir yataklarının yön değiştirmesine benzer. Yönün değişmesi ise ne nehirden ne de nehirde akan suyun doğasından bağımsızdır. Söz konusu İbn Rüşd olunca nehrin doğası Aristoteles’tir. Onun hı
İbn Meymûn, Yahudilik dini açısından önemli bir şahsiyet olup “İkinci Musa” olarak anılmaktadır. Müslüman bir coğrafyada yetişen ve hatta Eyyubî Sarayı’nda saray hekimi olarak görev yapan İbn Meymûn; Fârâbî, İbn Sîna, Gazâlî, İbn Bâcce ve İbn Rüşd gibi Müslüman filozofların yanı sıra özellikle Mutezilî kelamından oldukça etkilenmiş ve bu etki onun eserlerine yansımıştır. Delâletu’l- hâirîn adlı eseri okunduğunda bu etki bariz bir şekilde görülebilir. Bu etkiden dolayı İbn Meymûn’u -Frank Griffel’in de belir
Varlık, düşünce ve dil arasındaki bağlantıları ‘haritalandırmak’ felsefenin başlıca hedeflerinden biri olagelmiştir. Yirminci yüzyılın istikrarsız, yeniliklere ve değişimlere gebe düşünsel coğrafyasında böyle bir harita çıkarmanın öncelikle güvenilir ve istikrarlı düşünme araçlarına sahip olmaktan geçtiği düşüncesi, yüzyılın ilk yarısından itibaren mantık ve bilgi teorisinin felsefede öne çıkması ve rağbet görmesi için yeterli olmuştur. İstanbul Üniversitesi Felsefe Bölümünde on iki yıl (1936-1948) boyunca
20. yüzyılın başında Fransa'da eğitimin laikleşmesine öncülük eden ünlü pedagog Jules Payot'nun tartışmasız en önemli eseri İrade Terbiyesi. Kısa sürede pek çok dile tercüme edilerek bütün dünyada eğitimcilere yol gösteren bu eser hem teorik hem pratik yönleriyle güncelliğinden hiçbir şey kaybetmedi. Uzun süre Vatikan'ın yasaklılar listesinde yer alan, hatta çocuklarına bu kitabı okutan ebeveynlerin kiliselere alınmaması bile salık verilen İrade Terbiyesi, en temelde bir kişisel gelişim kitabı. İradenin fel
“İnsan insanın tanrısıdır.” Spinoza, felsefesi ve yaşamıyla düşünce tarihinin en önemli ve en kritik eşiklerinden birisi olmuştur. Zira o, dışlanma pahasına, Tanrı’ya dair genel kavrayışı köklü biçimde eleştirmiş ve Tanrı’yı zorunluluk gereği yer kaplayan bir töz olarak kavramıştır. Onun engin düşünce dünyası Marx, Nietzsche, Kant, Hegel, Goethe, Einstein ve daha pek çok kişiye ilham vermiştir. Kendi krizini yaratan, çabuklaştıran, kendi kendisini yıkan ve böylece kendisini özgürce ve özüne en yakın biçimde
Düşünme ve felsefe her zaman, daha en baştan, sessizlik–olmayan bir şeyin düşünmesi ve felsefesi olmuştur. Bu sessizlik–olmayan ifadesi şimdilik, ve en başta, söz ve yazı’nın bir karşılığı olarak kullanılıyormuş gibi görülebilir. Zira hem genellikle yazılı metinler üzerinden ilerleyen felsefe tarihi, hem de sözsel, anlatısal, kulaktan kulağa aktarılan ve felsefe tarihine eklemlenebilen kültürel ve düşünsel tüm öğeler, bir anlamda sessizliğin orada olmadığı, sessizliği olanaksız kılan bir olanağın gerçekleşm
Yazar/yapıt hk: Stephen Jenkinson bir aktivist, öğretmen, yazar ve çiftçi. Kapıldığımız büyüleri bozan dili, derin bilgeliği ve ölmekte olan kişiler ve aileleriyle çalışarak geçirdiği seneler boyunca yaşadığı deneyimlere ilişkin hikâyeleriyle ölümü, yası ve yaşama sevgisini anlatıyor. Bilge Öl sonsuza kadar yaşamayı başaramayacak olan herkes için bir kitap. Stephen’a göre nasıl yaşarsak öyle ölüyoruz. İyi ölmekse bizi atalarımıza ve ardımızdan gelecek olanlara bağlayan ahlaki bir sorumluluk. Bu kitapta bize
İbn Teymiyye’nin Meşşâî mantığının en kapsamlı tenkîdini yapan eserleri günümüz için fevka’l-âde ehemmiyetlidir. Türkiye’de neşredilen kadîm mîrâsımızın mantığa dâir eserlerine baktığımızda umûmen Meşşâî mantığı ile sonradan Fahreddin er-Râzî’nin çizgisinde gelişen mantık eserlerinden oluştuğunu görüyoruz. Malûmdur ki fikrî gelişme, canlılık ancak farklı fikirlerin de bilinmesi, araştırılması ve tartışılmasıyla hâsıl olur. İbn Teymiyye’nin elinizdeki kitabı, aslında el-İntiṣ âr li ehli’l-eser isimli kitabın
Maḳā ṣ ıdü’l-felâṣife, Gazzâlî’nin çalışmalarının fıkıh ve kelâmdan sonra üçüncü safhasını oluşturan felsefeye dair ilk eseridir. Filozofların tutarsızlıklarını ortaya koymak üzere bu alanda çeşitli eserler yazmayı planlayan müellif, ilkin onların amaçlarının belirtilmesinin faydalı olacağını düşünüp İbn Sînâ felsefesinin klasik mantık, tabîiyyât ve ilâhiyyât modeline uyarak ve daha çok onun eserlerinden özetler yaparak 487 (1094) yılında bu kitabı kaleme almıştır. Yazıldığı günden beri büyük ilgiye maz
Son yıllarda, tekno-bilimsel ilerlemeler dünyamızı tümüyle dönüştürdü ve neredeyse tanınmayacak kadar değiştirdi. Büyük teknolojilerin cesur yeni dünyasında, her yenilik dalgasının ardından, kendimizi tuhaf bir biçimde, Marx’ın “katı olan her şey buharlaşıyor” şeklindeki meşhur öngörüsünün gerçekleşmesine doğru yaklaşırken buluyoruz. İşin otomasyonu, paranın sanallaştırılması, sınıf topluluklarının dağılması, maddi olmayan entelektüel emeğin yükselişi, cinsiyet kalıplarının altüst oluşu ve iklim krizi gibi
“Varlık mertebeleri doktrinini anlamak için öncesinde herhangi bir şeyi mütalaa etmeden her şeyin en asli mefhumuna, yani külli İmkân ile ilişkisinde tasavvur edilen metafiziksel Sonsuzluk mefhumuna dönmek lazımdır. Onu tanımlayan terimin etimolojisine göre Sonsuz, hiçbir sınırı olmayan demektir.” Bu eser, çağımızın en büyük metafizikçilerinden biri olan René Guénon’un, metafiziğin en saf ve temel bahislerine dair kaleme aldığı üçlemesinin sonuncusudur. Diğer ikisi, sırasıyla Vedanta’ya Göre İnsan ve Hâller
Ülkemizde özellikle okumanın kültürü ve tarihine dair kitaplarıyla tanınıp sevilen Alberto Manguel yine son derece aydınlatıcı ve keyifli bir çalışmayla karşımızda. Ama bu sefer, dört bir yanımızı saran görsel dünyayı ve bu dünyayı okuma tarzımızı konu alan bir eserle. Sanat hakkında konuşurken kullanılan dil son zamanlarda gitgide karmaşıklaştı. Genellikle yalnızca sanatçıların ve uzmanların anlayabileceği bir jargonla doldu. Öte yandan, bugün, kaleydoskopu andıran ve gündelik hayatımızı kuşatan yepyeni bi
Hesaba çekilmemiş bir hayat yaşamaya değmez. Sokrat Etikten Metafiziğe, Görecelikten Postmodernizme, binlerce yıllık felsefi düşüncenin elli kilit akımı bu kitapla ayağınıza geliyor. Klasik düşünürler ve en çağdaş teorisyenleri tanıyacak; Aristo, Nietzsche, Marx ve Marcuse gibi dünyanın en büyük dehalarının başarılarını, sanki onlarla aynı dönemde yaşamış gibi deneyimleyeceksiniz.
Prens adıyla da geçen Hükümdar adlı eser; Floransalı düşünür, devlet adamı, askeri stratejist, oyun yazarı, şair ve İtalyan Rönesans hareketinin önemli figürlerinden Niccolo Machiavelli tarafından politika hakkında yazılmış bilimsel bir incelemedir. Floransa tahtına geçen Loran de Medici’ye ithaf edilen bu eserin temel düşüncesi, ülkenin işgalden kurtulması ve kuvvetli bir İtalyan eliyle birleştirilmesidir. Bu düşünce etrafında güçlü bir iktidarın nasıl oluşturulabileceği ve ne şekilde devam ettirilebileceğ
Tükendi
Var Olmak Cesaret İster, A. Kadir Özer’in kendisiyle özgünleşen Bilişsel Varoluş Terapi yaklaşımı ışığında yarattığı karakterlerin benzer sorgulamalardan ve açmazlardan geçtiği öykülerden oluşuyor. Bu kendini gerçekleştirme ve özgürleştirme öyküleri okura, ihtiyacı olan tek şeyin, var olma sorumluluğunu üstlenmek ve düştüğü her sefer yeniden ayağa kalkma cesaretini göstermek olduğunu hatırlatıyor.
Tükendi
“Benim gibi bir adam dünyaya geldiğinde geriye istenecek tek şey kalır. Bütün hayatı boyunca olabildiğince kendisi gibi olması ve entelektüel güçler için yaşaması.” Nietzsche’nin ilk akıl hocası, düşünce tarihine yön veren bir filozof, yazar ve eğitmendir Arthur Schopenhauer. Karamsar olduğu söylense de, onun düşünceleri, gündelik hayatta bireyin daha coşkulu olmasına, canlılık kazanmasına, iyileşmesine yardımcı olur. Feragat ve merhamet gibi erdemlerin üstünde yükselen bu felsefe, bireyin üstün insan olara
Schelling bir mektubunda Hegel’e ‘büyük Kant’ hakkında şöyle diyordu: “Kant bize sonuçları verdi, ancak öncüller hâlâ eksik.” Bu kitap, bu öncülleri arayış çabasının felsefe tarihinin gördüğü en büyük düşünce sistemlerinden birinin ortaya çıkmasına nasıl yol açtığını göstermeyi amaçlıyor. Bu kitap, Alman İdealizmine filozoflar, kavramlar ve temel tartışmalar üzerinden giriş yapmaktadır. Alman İdealizminin kökeni olarak Kant felsefesi; Kant sonrası felsefenin en önemli isimleri Jacobi, Reinhold, Schulze, Mai
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 120-140 / Aktif Sayfa : 7