Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 364 kayıt bulunmuştur Gösterilen 160-180 / Aktif Sayfa : 9
Elimizdeki eser, günümüz Avrupalılarının bütün içtenlikleriyle dine inanmalarını güçleştiren neredeyse her hususun kaynağına inmekte olup bunu yaparken de modern insanın kendine has yirminci yüzyıl tarzı bağlamında en tehlikeli şekliyle hurafelerin bir tecessümü olduğunu ortaya koymaktadır. Modern dünyada "Hükümdarın Yeni Elbisesi" masalındakine benzer bir durumla karşı karşıyayız. Bu noktada en elzem şey, birilerinin hakikati haykırmasıdır; elinizdeki kitabın yaptığı şey de budur.
Tükendi
"Vaktiyle üstte değirmi gök daha adsızken, / Altta da yağız yer ad almamışken" diye başlar evrenin yaratılış hikâyesi Enûma Eliş'te. Çivi yazısıyla yazılmış bu eser, Babilli Sami kavimlerin edebi başyapıtlarından biri olmanın yanı sıra Mezopotamya kozmolojisine dair temel kaynaktır. Başka yaratılış öykülerinin tersine, Enûma Eliş bize bir bütün olarak evrenin köken ve düzenini anlatıp açıklamaktadır. Yedi adet kil tablet üzerine kaydedilen ve tamamı yaklaşık bin satırdan oluşan kısa bir metin olmasına rağm
Yves Bonnefoy'un derlediği iki ciltlik Mitolojiler Sözlüğü, yüzden fazla akademisyenin uzmanlık alanlarında yazdığı alfabetik sıralı makalelerden oluşuyor. Yunan ve Roma mitolojisinin yanı sıra, Brezilya Tanrısı Omolu için yapılan ritüel danslarından, Eskimolarda ruhların nasıl göç ettiğini anlatan mitlere kadar birçok konu hakkında bilgi edinebileceğiniz ansiklopedik bir kaynak niteliği taşıyor. Lévi Strauss ve Georges Dumézil'in yaklaşımlarını temel alan bu ansiklopedik kaynakta, mitolojinin geçmişten g
Dini nassları anlama ve yorumlama metodolojisi olan usûl-i fıkıh iki temel metoda dayanmaktadır. Bunlardan biri tespit edilmiş asıllardan hareketle cüz'î meselelere çözüm getiren Mütekellimîn/Şâfiîyye metodudur. Diğeri ise fer‘î meselelerden yola çıkarak usûlî kaideleri ortaya koyan Fukahâ/Hanefiyye yöntemidir. Farklı metotlar arasında ihtilafların varlığı kaçınılmaz olduğu gibi aynı metod mensupları arasında tartışmaların olması da doğaldır. Bu çalışma, İmâm Şâfiî'ye atfedilen metodolojik görüşler ile Şâfi
Bu çalışma evvel emirde Mani'nin gnostik yaşam serüvenini ele almaktadır. Mani'nin içinde yetiştiği vaftizci cemaatle olan ilişkisi ve vaftiz eleştiri-si önem arz etmektedir. Bu süreçte Mani, 'ikizim' dediği ilahi varlığın haki-kat bilgisini (gnosis) bütün insanlığa duyurması emriyle cemaatini terk etmiştir. Babil'den çıkarak özellikle Sâsânî coğrafyasında I. Şapur'un (240-270?) müsaadesiyle yoğun bir misyon faaliyeti yürüten Mani'nin gnostik düşüncesi, Mezopotamya'dan Roma'ya ve Kuzey Afrika'dan Hint'e, Or
Peygamberimiz (s.a.): "Ya Rabbi! Sen bana şefaati vadetmiştin. Beni cennet ehli için şefaatçi kıl ki onlar cennete girsin." diye dua etti. Allah Teâlâ'da: "Seni şefaatçi kıldım ve onların cennete girmesine izin verdim." buyurdu. Allah'ın kelâmını en iyi anlayan ve anlatan insan Peygamberimiz (s.a.) olduğu gibi gayba ve cennete dair hususları da en iyi anlatan yine O'dur. Bu itibarla müellif, cennetle ilgili ayet ve hadislerin bir kısmını kitabına alarak Müslümanlara kendilerini nelerin beklediğini izah et
Biz; insanların, Allah'a döneceğine, O'nun hayat nizamına uyacağına inanıyor ve yakinen biliyoruz ki İstikbal İslâm'ındır. Yine aynı şekilde inanıyoruz ki İslâm'ı, bütün ilim ve duygu alanlarıyla beşer hayatının nizamı olması esasından çıkarmak için sarf edilen ve edilecek olan bütün gayretler başarısızlıkla neticelenecektir. Hatta başarısızlık ve hüsran alâmetleri şimdiden belirmiştir. Çünkü hayattan uzaklaşma, ne bu dinde ve ne de başka hiç bir dinde yoktur.Yusuf Yılmaz
Ebû Mansûr el-Mâtürîdî(Ö. M. 944), Ehl-i sünnet kelâmı ile dirayet tefsirinin kurucusu ve Hanefî fıkhının geliştiricisidir. Günümüze ulaşan ilk dirayet tefsirinin müellifidir. İmam Mâtürîdî, Te'vîlât'ında, sahabe, tâbiîn ve tebe-i tâbiîn neslinden intikal eden açıklamaları da nakletmiştir. Böylece, muhtemel anlamları akıl yürüterek belirlemeye çalışmak suretiyle te'vil yöntemini uygulamıştır. Eserde, itikadî mezheplere dair bilgilere yer verildiği gibi, fıkhî mezheplere, özellikle Şafiî fıkhına ilişkin bilg
Rabbimize na mütenahi hamd-ü senalar olsun ki, Mehmet Feyzi Efendi gibi ilimde zirve, velayeti kâmile sahibi bir zat ile tanışmayı ve ondan istifade etmeyi nasip etti. İnsana hayatında böyle bir zat ile tanışma ve istifade etmek nasip olursa Rabbine ne kadar şükretse azdır. Velayeti kâmile zatların sohbetleri insana yeniden doğmuş gibi hayat bahşeder. Mehmet Feyzi Efendi sohbet sünnetini ihya ettiler. "Ağaç kökünden sıvarılır. İnsan ise sohbetle kulağından sıvarılır." buyururlar, sahabelerin de sohbetle âli
Tükendi
Öğütler veya nasihatler kitabı olan Risâletü'n-Nushiyye'de Yunus Emre, insanlara kötü bir takım düşünce, duygu, tutum ve davranışlardan nasıl kurtulanacağına dair vaz u nasihatte bulunmaktadır. Nasihatler kitabı olan bu eserde, anahtar kavramın akıl olduğu söylenebilir. Denilebilir ki, bu eser, akıl ve düşünce merkezinde nasihatlerde bulunan bir kitaptır. Gerçekten de eser dikkatlice incelendiğinde, Yunus Emre'nin yanlış yollara düşen insanın kurtuluşa ermesinin, o yanlış yollardan kurtulup doğru yola gelme
Eski Yunan ve Roma mitleri, anlatılmış en dramatik ve unutulmaz aşk, savaş, kahramanlık ve ihanet hikâyeleridir. Kuşaktan kuşağa aktarılan mitler, geleneklerin oluşması ve yaygınlaşmasını sağlayarak toplumları şekillendirmiştir. Öte yandan sanat ve edebiyatın en önemli ilham kaynakları olmuşlardır. Peki bu hikâyeleri gerçekte ne kadar biliyoruz?Klasik çağlar uzmanı Jenny March bu kitapta, tanrılar ile titanların çarpışmasından Troya'nın düşmesine kadar, bütün zamanların en önemli efsanelerini berrak bir dil
Şeytan'ın en büyük zaferi herhalde var olmadığına dair modern dünyayı ikna etmiş olmasıdır. Oysaki şeytaniliğin elle tutulur, gözle görülür somut kanıtlarını savaşlarda, işkencelerde gözlemleyebiliyoruz. Çağımızda yaşanan dehşetler, kötülüğün insan doğasında özsel olarak bulunduğuna inanmamıza neden oluyor. "Şeytan" kavramı, "kötülük" kavramına güçlü bir şekilde kök salmıştır ve kötülük, oldukça etkileyici bir konudur. Jeffrey Burton Russell, kötülüğün kişileştirilmesi olarak Şeytan'ı, merak uyandıran "Köt
Mitos, söylenen, duyulan veya hayal ürünü olan sözlerdir. İnsanların gördüklerini ve duyduklarını anlattığı aktarım ürünleri olmakla birlikte; insanoğlu kendinden de birçok ilaveler yapabilmiştir. Mitos, mitolojinin hayali olay örgüsüdür. Logos ise, "Gerçeğe dayanan söz" anlamını karşılar. Logos, gerçeğin dile gelmesidir. İnsan bedeninde ve ruhunda bir logos bulunduğu gibi, evrenin ve doğanın da logosu vardır. Logosun (gerçeği bulmanın) mitolojideki görevi "Neyin ne anlatmak istediğini" bilmektir. Logos il
Tükendi
İlkçağ Hıristiyanlığının en büyük düşünürü sayılan Saint-Augustinus (354-430), Yunan felsefesinin Platoncu geleneği ile Hıristiyanlık öğretisini kaynaştırmaya çalışmıştır. Spekülatif ve mistik eğilimlerin ağır bastığı eserlerinde işlediği en temel sorun Tanrı ve mutluluk sorunudur. Katolik öğretiyle ilgili kuşkularından bir türlü arınamayan Augustinus, bir içe bakış anında, hem içkin hem de aşkın "değişmez ışık" olan Tanrı'yı keşfeder. Ve "anlayayım diye inanıyorum" önermesini benimser. Düşünce ve dolayısı
Günümüzde çeşitli dinlere mensup insanlar arasındaki ilişkiler geçmişe oranla daha da yoğunlaşmakta, toplumlar arası çok yönlü münasebetlerde din, inanç ve kültür önemini korumaktadır. Dini açıdan öteki hakkındaki doğru bilgi ve algı günümüzde daha da önem kazanmıştır. İnsanlığın ortak problemlerine birlikte çözüm arama gayretlerinin amacına ulaşabilmesi de diğerleri hakkındaki doğru bilgiye ve algıya bağlıdır. Aynı şekilde dinler arası ilişkiler alanının sağladığı bilgi ve tecrübe söz konusu ilişkilerin kö
Tükendi
Evanjelistler, Hristiyanlığın vaftiz töreniyle çocuğa geçmediğine, yol gösteren bir Evanjelist rahip sayesinde kişinin yeniden doğacağına, bu sayede de insanın İsa Peygamberle buluşup tekrar dirileceğine inanıyorlar. Buna da Born Again (Yeniden Doğuş) demekteler. Bu isimle üniversitede dernekler kuruyor, televizyon başta olmak üzere radyo, internet, gazete ve bilgisayar oyunlarıyla kendilerine daha çok yandaş arıyorlar. Hedefleri de dünyayı kurtarabilmek için, dünyayı yönetmek. Evanjelist geleneğe göre, kı
Tükendi
"Ahlak, özgür ve dolayısıyla aklı sayesinde koşulsuz yasaya bağlı bir varlık olan insan kavramı üzerine inşa edildiği sürece, insan ne ödevini tanımak için kendi üzerinde bir varlık idesine ne de ödevini gözetmek için ahlak yasasından başka bir güdüye ihtiyaç duyar... Ahlak, her ne kadar kendi maksatları için iradenin belirleniminden önceki bir amaç tasavvuruna ihtiyaç duymasa da sebep olarak değil, tersine yasalara uygun bir şekilde elde edilen maksimlerin zorunlu sonucu türünden bir amaçla mecburi bir ili
Tükendi
Avatar, çoğumuzun zihnine James Cameron'un filmiyle girmiş olsa da aslında Hint inanç dünyasına ait Sanskritçe bir kavramdır. "Beklenen kurtarıcı" düşüncesiyle doğrudan ilgili olan Avatar inancı, çeşitli dinî hareketleri etkilemiştir. Hint alt kıtasında cereyan eden dinî, kültürel ve siyasi gelişmeler dünyada olduğu gibi ülkemizde de merak edilen konular arasındadır. Bu tür meselelerin sağlıklı bir şekilde anlaşılıp değerlendirilebilmesi için bu alanda yapılacak bilimsel çalışmalara fazlasıyla ihtiyaç vard
Yaşar Nuri bu kitabına bizlere yer veriyor..
Tükendi
Hayat sürprizlerle doludur. Yeni bir güne başlarken insan, o gün nelerle karşılaşacak, neler yaşayacak bilemez. Karşılaştığımız herhangi bir olay, hayatımızın bir fırsatı olabileceği gibi felaketimizi hazırlayacak olan bir sürecin başlangıcı da olabilir. Özlü sözler, ata ile evlat arasında kültürel akımı sağlayan, hayata dair ince mesajlar veren önemli bir iletişim dilidir. Özlü sözler, yaşanmış acı ve tatlı olaylardan çıkarılan derslerin damıtılarak sonraki nesillere aktarıldığı sözlerdir. Hayat sahibi ol
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 364 kayıt bulunmuştur Gösterilen 160-180 / Aktif Sayfa : 9