"Kutsal Kitap Bugün Konuşuyor dizinden büyük övgüyle söz etmeyeceğim. Bu dizi, kişisel yaşamımı ve öğretme hizmetimi büyük ölçüde zenginleştirdi." -Stuart Briscoe- "Bugün, yaşadığımız gün. Bugün, Tanrı'nın sesini duymaya gereksindiğimiz gün. Kutsal Kitap Bugün Konuşuyor dizisi buna harika bir olanak sağlıyor." -Elaine Storkey- ÜLKE SAHTE TANRILARLA kaynıyor ve her tür toplumsal kötülük altında inliyordu. Kaçınılamayan gerçekleşti: Tanrı'nın, halkıyla ilgili korkunç yargısı gözler önüne serilmeye başlad

Diyalog, bir dinin diğerine taviz vermesi veya diğerinden taviz koparması mıdır; yoksa bir tebliğ ve irşad mıdır? Diyalogtan korkanlar kendi kişisel itikadlarına mı; yoksa dinlerinin hakikatine mi güvenmiyorlar? Diyalog son yirmi yıldır ortada olan nevzuhur bir sapma mıdır, yoksa 1400 yıllık bir tecrübe midir? Monolog, diyalog ve redd-i diyalogtan oluşan üç anlayışın hangisi daha insanî, ahlakî ve imanidir? Ciddi bir birikim ve emek ürünü olan Çağımız Hıristiyan-Müslüman Diyalog Önderleri isimli bu e

Bu çalışma Avrupa merkezli Hıristiyanlığın dışında dünyanın bir diğer tarafında gelişen ve günümüzde hala aktif bir şekilde yaşayan Etiyopya Hıristiyanlığını konu edinmektedir. Her ne kadar Hıristiyanlık algısının şekillenmesinde Mısır Kıpti Kilisesi'nden büyük ölçüde etkilenmiş olsa da hala kendine has çok ciddi özellikleri sürdürmesi yönüyle Etiyopya Hıristiyanlığı önemini korumaktadır. Yahudilik ve Hıristiyanlık için önemli bir merkez olan Etiyopya Türk okurlar için çok uzak görülse de aslında İslam ile

Süryani kelimesi hakkında çeşitli görüşler bulunmakla birlikte çeşitli ırklara bağlı olmalanna rağmen bir Hıristiyan mezhebi ve kilise yandaşlarının adı olarak kullanılmaktadır. Süryaniler günümüzde yaklaşık olarak beş milyon tahmin edilen nüfuslarıyla Türkiye Suriye Lübnan Ürdün İsrail ve Hindistan'da yaşamaktadırlar. Günümüzde Süryaniler Türkiye'de yoğun olarak Mardin il merkezi ilçelerinde ve köylerinde yaşamaktadırlar. Bunun yanı sıra Diyarbakır Hatay Elazığ ve Adıyaman'da kiliseleri ve birkaç aile bulu

Hıristiyan dünyasının büyük bir kısmı azizlerle ilgili inanç ve uygulamaları benimsemiştir. Ruslar Hıristiyanlığı kabul etmeden önce azizlik bu dinin ayrılmaz bir olgusu haline gelmiştir. Dolayısıyla Hıristiyanlığı Ortodoks dünyasından alan Ruslar da azizliği aynen kabul etmiş ve günümüze kadar en iyi şekilde yaşatmışlardır. Hatta bin yıldan fazla zaman içerisinde çok sayıda erdemli insanı azizlik makamına yükseltmişlerdir. Böylece hazırdan sahip oldukları azizlere yeni azizler ilave ederek Ortodoks dünyası

"Bu kitap, Hristiyan imanını savunmak ile ilgilenen herkes tarafından okunmalıdır. Dr. Geisler bu kitabı daha önce Müslüman olan bir başka yazar ile birlikte yazdı ve her ikisi de bu kitapta İslam hakkında şimdiye kadar yazılmış olan en geniş açıklamalara ve eksiksiz değerlendirmelere yer verdiler." Josh McDowell ("Hüküm Gerektiren Yeni Kanıtlar" adlı kitabın yazarı)

Hıristiyan tarihinin en önemli isimlerinden birisi hiç kuşkusuz Assisili Francisdir. O ne Augustin gibi Kilise doktrinlerinin babası, heretiklerin amansız rakibi, ne de Luther ya da Calvin gibi Kiliseye başkaldıran bir reformisttir. Ancak o, kimilerinin dediği gibi mütevazı bir devrimcidir. Romanın resmi dini olduktan sonra devletleşen ve aynı zamanda zenginleşen Hıristiyanlığın karşısına çıkıp eşek sırtında inancını yaymaya çalışan, bir elbiseniz varsa ikincisi haramdır diyen İsayı hatırlatan kişidir. Hakk

Hz. İsa (a.s.)'nın nüzülü meselesi, Hz. İsa (a.s.)'nın şahsiyetine değişik açılardan bakan üç ilahi din için inceleme konusudur. Bu araştırmada Hıristiyan ve Yahudilerin bu konudaki görüşleri özetlenmiş, konuya oldukça geniş bir şekilde İslam dini açısından bakılmıştır. Nüzul-i İsa konusundaki ayetler ve hadisler, belli kaynaklarda ve sınırlı sayıda olmasına rağmen, bu konuda yazılan ve söylenenler hayli kabarıktır. Konu ile ilgili ayetler, çeşitli yorumlara ve tevillere yol açmıştır. Bunun sebebi de ayet v

Günümüz Hıristiyanlığı bir bakıma farklı dönemlerin ve meselelerin bir ürünü olarak ortaya çıkmıştır. Hıristiyanlık üzerine yapılan çalışmalarda bu dinin köklerindeki farklılıklar ve anlayışlar tam olarak ortaya konulmazsa bu dinin süreklilik arz eden kanonik-heretik çatışması tam olarak anlaşılamaz. Bu hususta Konsiller tarihini incelemek, hangi dönemlerde ne tür problemlerin konuşulup nasıl çözüme ulaşıldığı konusunda net bilgiler verecektir. Hıristiyanlığın gelişiminde köklü anlayışlardan birisi de Hele

Misyoloji: Hıristiyan Misyon Bilimi, Hıristiyanlığın varlık sebebi olan misyon fenomenini, teorik ve pratik tüm yönleriyle ele alan, Hıristiyanlığı yayma işine yön veren prensip ve kuralların bilimsel olarak araştırıldığı ve bu doğrultuda verilerin ortaya konulduğu disiplindir. Teoloji müfredatı içerisinde yer alan diğer disiplinlere oranla oldukça yeni sayılabilecek bir bilim dalı olan Misyoloji, bağımsız bir disiplin olarak XIX. yüzyılın sonlarında teşekkül etmiştir. XX. yüzyılın ilk yarısına kadar daha ç

Bu eser, Hıristiyan ve İslam düşüncesindeki temel kaynaklar ve kabuller ışığında İsa'nın akıbeti konusunu ele alarak İsa'ya gerçekte ne olduğu sorusunu yanıtlamaya çalışmaktadır. Kitapta Hıristiyan kaynaklarına göre İsa'ya gerçekte ne olduğu, çarmıh sonrası İsa'nın akıbetiyle ilgili Hıristiyan kaynaklarında yer alan bilgiler, İslam kaynaklarına göre İsa'ya gerçekte ne olduğu konuları ele alınmaktadır. Bu kitap, İsa'nın akıbeti konusunda ülkemiz insanının zihnini kurcalayan pek çok soruya yanıt oluşturacak v

Protestan Ahlakı ve Kapitalizmin Ruhu, Weber`in, kapitalizmin neden başka bir yerde değil de Batı`da geliştiği gibi temel bir sorunu ele aldığı kitabıdır. Yanıtsa Batı`da servet biriktirmek için başka hiçbir yerde görülmeyen bir tutumun olduğudur. Bu Weber`in "kapitalizmin ruhu" dediği şeydir: Batı`da biriktirilen servet rahat bir yaşam sürmek için değil, işletmelerin daha da büyütülmesi için kullanılır. Weber`in bir diğer temel savı da bu tutumun Hıristiyanlıktan ama özellikle Protestanlıktan devşirildiğid

Günümüzde Metodist Kilisesi mensupları yoğun olarak Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere, Kanada ve bu ülkelerin sömürgelerinde yaşamaktadırlar. Metodistler, yaşadıkları ülke nüfusuna oranla sayıca az gibi görünmelerine rağmen nüfüz alanlır oldukça geniştir. Bu açıdan bakıldığında özellikle ABDnin iç ve dış politikasında dolayısıyla dünya siyasetinde oldukça etkili oldukları görülmektedir. Metodist Kilisesi ve bu kilise mensuplarının dini düşünce ve görüşleri, onların felsefi ve siyasi fikirlerinin arka p

Hz. İsa'nın getirdiği dinin gücüyle, tevhid düşüncesiyle insanlık yüzlerce yıl önce bir kere daha yenilendi. Putperest Roma imparatorluğu, Hz. İsa'nın ve Havarilerinin üflediği mübarek nefesin etkisiyle İlâhî mesajlarla tanıştı; mutluluğa kavuştu... Bu günün insanı da aynı mesajlara muhtaç değil mi?..

JACQUES ELLUL anarşiyle Hıristiyan inanışı arasındaki ilişkiyi ele aldığı bu çalışmasında, siyaset, teoloji, tarih ve tefsiri harmanlıyor. Her birini ayrı ayrı incelerken de, birbirleriyle ilişkili durumları açıklarken de amacı ne anarşistleri Hıristiyanlığa kazandırmak ne de Hıristiyanları anarşizme. Ellul bir yandan anarşistlere Hıristiyanlığa yönelik eleştirilerinin çoğunlukla İncilde geçen inanışa değil, dinin günümüzde uğradığı değişime dönük olduğunu açıklarken, diğer yandan Hıristiyanlara İncil met

Gnostiklerin ilk Hıristiyan sapkınlar olmak bir yana, her dönem İsa'nın orjinal öğretilerine Resmi Kilise'den çok daha sadık ve yakın olduklarını bir kez daha hatırlamak gerekir. İlle de birilerini 'İlk Hristiyan Sapkınlar' olarak tanımlamak istiyorsak eğer gözlerimizi 325 yılında İznik Konsülünü kuran psikoposlara çevirmeliyiz. Bu konsül anaakım Hristiyanlığı yaratarak ve yerleşikleştirerek aslında insanların zihnini ve beynini 2000 yıl ipotek altına alan bir canavar yaratmıştır Dünyanın ihtiyacı olan şey

Günümüz itibariyle ulaşabildiğimiz tüm kaynakları bir arada değerlendirdiğimiz zaman, Hz. İsa (a.s)ın geniş halk kitleleri tarafından rağbet görmesinin esas nedenlerinin Onun olağan üstü iffeti, kelimelerle ifade edilmesi imkansız olan merhameti ve tabii ki yalnızca Allahın izniyle gerçekleşebilen mucizeleri olduğunu söyleyebiliriz... Onun halk arasındaki nüfuzu ve inananlarının çokluğu, Romalıların ve onlarla ittifak halindeki Ferisi ve Saduki- din adamlarının endişe duymalarına yol açmıştı. Onlar bu duru

M.S. II. yüzyıl Hıristiyanlığı içerisinde Hz. İsa'nın tabiatı üzerine başlayan entellektüel tartışmalar özellikle IV.-VI. yüzyıllar arasında Akdeniz dünyasını derinden sarsmıştır. Bu tartışmaların çoğunun İznik, Efes, Kadıköy, Antakya gibi Anadolu kentlerinde yapılmış olması dolayısıyla bu kitap Eskiçağ Anadolusu'nun çok önemli fakat akademik çevrelerimizce hayli ihmal edilmiş bir dönemine, Geç Antikçağ'a ışık tutmayı amaçlamaktadır. Diğer yandan, Avrupa Birliği'ne girme planları yapılan ülkemizde, Birliğin

Hz. İsa gelecek mi? adlı kitabımı kaleme alırken, hem İslam hem de Hıristiyan âleminin hışmına uğrayacağımı çok iyi biliyordum. Zira ben de kırk yıl boyunca bugün yazdıklarımın aksini söylemiş durmuştum. Uzun uğraşılardan sonra vardığım neticeyi şöyle özetleyebilirim: Dünkü inandıklarımın bir kısmı naylon çiçekler gibidir. Renkleri güzel ama kokuları yok. Ancak bu köksüz ve kokusuz inançlarımı hangi cesaretle dile getirebilecektim? İşin zorluğuna rağmen her yanlışa dur diyebilecek, her hayale kanat olabilec