Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 732 kayıt bulunmuştur Gösterilen 32-48 / Aktif Sayfa : 3
Kur’an-ı Kerim bütün Müslümanlar için baş tacı, gönül sevinci, huzur ve saadet kaynağıdır. Onu öğrenmek, yaşamak ve hayat haline getirmek dünya ve ahiret için ebedî bir mecburiyettir. Bu çalışma ile kutsal kitabımızdaki kırk dua ayeti seçilerek bir güldeste hazırlanmıştır. Eser içinde peygamberlerin, meleklerin, salih kimselerin ve nihayet mü’minlerin duaları vardır. Bunlar kıyamete kadar en kıymetli kandiller olarak yolumuzu
Kelime-i Tevhid İsmi Azam Duası Şifa Duaları Hacet Duaları Nazar Duası Sofra Duası Afetlerden Korunmak İçin Dua Kederli Zamanlarda Okunacak Dua Yatarken Okunacak Dua İftar Duası Ramazan Duası
Henüz tercümesi bitmeden okuyucusu tarafından merakla beklenen muhteşem eser MÜFREDAT, beklenen ilgiyi hak edecek biçimde hazırlandı. Ragıp el-İsfehaninin çağlar ötesinden bugünü aydınlatan ve zamanın eskitemediği kıymetli eseri, titiz tercümesi, dipnotları ve tetkikleriyle Kuran okuyan herkesin başucu kitabı olmayı hak etmektedir. Çevirisini ve tetkiklerini Yusuf Türkerin yaptığı Müfredat bütün kütüphalerin vaz geçilmez eseri... Arka Kapak Yazısı Râğıb el-İsfahani, Müfredâtında zengin bir bilgi birikimin
Mevlid Hikayesi Geyik Hikayesi Güvercin Hikayesi Hazreti İsmail ve Hazreti İbrahim Kıssası Kesikbaş Hikayesi Hazreti Yusuf Kıssası Fatımatü'z-Zehra'nın Vefatı İslam ve Yahudi Hikayesi Deve Hikayesi İlahi Kaside Mevlid ve Hatim Duası
Tükendi
Her Müslüman, Kur’ân’ı okurken veya dinlerken Rabbinin sözlerini anlayabilmeyi hayal eder. Bu kitabı, hiç Arapça bilmeyenlerin bunu gerçekleştirme yolunda büyük bir adım atmasına yardımcı olmak için tasarladık. Bu kitapta toplam 214 kelime yer almaktadır. Bunlar geçiş sıklığına göre tanıtılmış, Kur’ân’daki geçiş şekilleri, manaları ve Türkçede kullanılan türevleri verilmiştir. İçinde geçtiği bir ayet paylaşılmıştır. Bu kelimeler Kur’ân’daki bütün kelimelerin %80’ini oluşturmaktadır. Bunların çoğ
Tükendi
Yüce kitap Kur'ân-ı Kerîm'i tefsir eden, peygamber vârisi büyük âlimlerden biri de Şeyh-i Ekber Muhyiddin İbn Arabî hazretleridir. Çeşitli eserlerinde yaptığı atıflarla kendisine ait iki farklı tefsirin bulunduğunu kesin bir şekilde bilmekteyiz. Bunlardan biri olan Îcâzu'l-beyân fi't-tercemeti ‘ani'l-Kur'ân isimli tefsirin Fâtiha sûresinin ve Bakara sûresinin başından bir bölümünün (1. cüzün) tefsirini ihtiva eden miktarı elimize ulaşmıştır. Daha büyük bir tefsir olan el-Cem‘u ve't-tafsîl fî ma‘rifeti me‘ân
Ebû Mansûr el-Mâtürîdî(Ö. M. 944), Ehl-i sünnet kelâmı ile dirayet tefsirinin kurucusu ve Hanefî fıkhının geliştiricisidir. Günümüze ulaşan ilk dirayet tefsirinin müellifidir. İmam Mâtürîdî, Te'vîlât'ında, sahabe, tâbiîn ve tebe-i tâbiîn neslinden intikal eden açıklamaları da nakletmiştir. Böylece, muhtemel anlamları akıl yürüterek belirlemeye çalışmak suretiyle te'vil yöntemini uygulamıştır. Eserde, itikadî mezheplere dair bilgilere yer verildiği gibi, fıkhî mezheplere, özellikle Şafiî fıkhına ilişkin bilg
"Hayatını incelediğimizde, yeryüzüne rahmet yaymak için gönderilen son elçi olan Hz. Muhammed'in (s.a.v.), insanlığın vicdanını temsil ettiğini rahatça görebiliriz." "Hz. Muhammed'in (s.a.v.) engin affediciliği, hoşgörüsü ve anlayışı çağımız Müslümanlarınca yeterince doğru değerlendirilmiş midir, bilemiyorum! Eğer Hz. Resul yeterince tanınıyor, değerlendiriliyor ve okunuyor olsaydı Müslümanlar, aralarındaki problemlerin birçoğunu çözmüş olurlardı. Dahası radikal okumaların önü de kapanmış olurdu. Dünya b
Vahyin muhatapları olan toplumların özellikle karşı çıktıkları konular nelerdir? Onların itiraz ve muhalefetleri karşısında, Kur'ân ve peygamberler nasıl bir tutum sergilemişlerdir? Muhatapların bu tutumlarına karşılık onları ikna etmek için hangi üslup ve yöntemler benimsenmiştir? Tartışmalarda gözetilen hedefler neler olmalıdır? Hangi tür tartışmalar bizi istenilen hedeflere ulaştırır, hangi tür tartışmalar ise olumlu bir sonuca ulaştırmayacağı için yasaklanmıştır? Bütün bu hususların ortaya konulması yan
İnsanlığın ihtiyaçlarını karşılamak ve ortaya çıkan problemlere çözümler üretmek gayesiyle indirilen Kuran konularına göre tertip edilmiş bir kitap değildir. Bu yüzden şayet herhangi bir konuda onun görüşüne müracaat edilmek istenirse o mesele ile ilgili tüm nassların bir araya getirilerek bunların tarihsel bağlama uygun bir şekilde dizilip yorumlanması gerekmektedir. İşte bu yönteme kısaca konulu tefsir denir. Bu niteliğinden dolayıdır ki konulu tefsir son zamanlarda adından çok söz edilen bir yöntem olara
Şüphesiz ki Kur'an öğretim faaliyetlerinin temel amacı kelam-ı ilahî'nin vahyedildiği şekliyle değişmeden ve hatasız olarak okunmasını ve aktarılmasını sağlamak olmuştur. Bunun için gayretlerini ortaya koyarak bu alanda önce kendini yetiştiren, sonra talebe yetiştiren, sahip olduğu birikimi yazıya dökerek sonraki nesillerin istifadesine sunan herkes bu kutlu zincirin bir halkası olmuştur. Kur'an-ı Kerim'in sahih ve usulüne uygun bir şekilde okunması için ortaya konan gayretlerin teorik yönünü oluşturan eli
Tükendi
Kur'ân'da Yaratılış isimli bu çalışmada essese (اسس), bede‘a (بدع), be‘ase (بعث), benâ (بنى), haleka (خلق), zera'e (ذرء), şekka (شقق), sane‘a (صنع), savvera (صور), fetera (فطر), feleka (فلق), neşe'e (نشء), neşera (نشر) ve neşeze (نشز) kökünden kelimeler ile bera'e برء kökünden Bârî بَارِئِ kelimesini ve kevene (كون) kökünden kün (كُنْ) kelimesini ele aldık. Âyetlerin bağlamı, üzerinde çalıştığınız kelime veya kavrama göre değişiyor. Bunu bir konuyla ilgili farklı kelimeler üzerinde çalışırken daha iyi görü
Rabbimizin insanlığa bir rehber olarak armağan ettiği Kur'an'ın günlük hayat pratiklerimizi, dünya görüşümüzü, insanı, doğayı ve eşyaya verdiğimiz anlamı şekillendirebilmesi için öncelikle vahyi anlamlandıracak bir okuma ile okuyabilmemiz gerekir. Kur'an, içerisinde çıktığımız yolculuklarda bizlere sorgulamayı ve akletmeyi öğretir; sorular sordurur, defalarca okuma ve altını çizme ihtiyacı hissettirir. Bu yüzden Kur'an'ı en doğru şekilde anlayabilmek adına ilgimizi çeken yer- lerin altını çizmek, kenarların
Tükendi
"Müslümanların, Kur'ân'a bakışlarında önyargılarından ve mezhebî taasuplarından kurtulmadıkça sağlıklı bir inanç ve sahih bir amele kavuşmaları çok zordur. Elinizdeki bu araştırmamızda Kur'ân'dan iki meseleyi inceledik ‘Muhkem-Müteşabih' ve ‘Nesh' konuları. Bunlardan biri genelde akaidi, diğeri ise pratik hayatı yani ameli ilgilendirir. Çalışmamızda mümkün mertebe önyargılardan uzak durmaya çalıştık. Kur'ân'ın anlaşılmasında bu iki mesele büyük önem arzetmektedir. Kur'ân'ın daha iyi anlaşılmasında az da o
Tükendi
Kur'ân, âyetlerinin tefekkür edilmesini, anlaşılmasını ve sunduğu ilkelere göre ahlâkî bir toplum oluşturmalarını muhataplarından isteyen bir rehberdir. Bu bakımdan Arapça bilmeyenler için, âyetlerin ne demek istediğini anlamanın en başta gelen yolu, sağlıklı Kur'ân tercümelerine başvurmaktır. Özellikle Cumhuriyetle birlikte, ülkemizde Kur'ân'ın Türkçe çevirileri giderek hız kazanmış ve pek çok meal yazılmıştır. Ancak, yapılan meallerin ekseriyetinin, özellikle Türkçe açısından yeterli düzeyde olmadığı tesp
Peygamberimizin (s.a.v.) Kur'an Okuması ve Onu Dinleyen Cinler De ki: "Bana şu vahyolundu: Cinlerden bir topluluk (beni) dinlediler ve dediler ki: Gerçekten biz, (dinleyeni) hayrete düşüren bir Kur'an dinledik. Biz de ona iman ettik. (Artık) kimseyi Rabbimize asla ortak koşmayacağız." (Cin Suresi: 1-2.) "De ki: Bana şu vahyolundu" ayeti şu demektir: "Ey Muhammed! Ümmetine de ki: Allah, bana Cebrâil aracılığıyla şunu vahiy etti: Cinlerden bir topluluk beni dinlediler." Yüce Allah, bu hususu vahiy ile kendi
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 732 kayıt bulunmuştur Gösterilen 32-48 / Aktif Sayfa : 3